Kayıt Ol

Çeviriler Esnasında İsimlerin Değiştirilmesi

Çevrimdışı Demigod

  • **
  • 253
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Çeviriler Esnasında İsimlerin Değiştirilmesi
« Yanıtla #15 : 26 Mayıs 2011, 15:59:58 »
Bunu bilmiyordum. Don Kihote demek çok garibime gitti. Aslına bakarsanız 20-30 yıl öncesine kadar Türkiye'de İngilizce bilen sayısı bir avuçkadarken, bu insanlar ne çevirse bizim halkımız benimseyecekmiş zaten. Şimdiki çevirmenlerin üzerinde ise doğal bir kontrol mekanizması var. İngilizce ve diğer yabancı dilleri bilen sayımız oldukça fazla. Yani Don Quijote günümüzde çevrilseydi ona Don Kişot diyeni mızraklarla kovalardık bence :)

Çok doğru. Ama çevirileri yaş gruplarına göre değerlendirmek gerek. Çocuk ve gençlik kitaplarında özel isimler hariç bazı isimlerin Türkçeleştirilmesi bana mantıklı geliyor, özellikle de içinde özel bir anlam, bir espri barındırıyorsa...

Şimdi ilk aklıma gelen Percy Jackson oldu. Seride özel isimleri aynen bıraktık ama bazı kavramları Türkçeleştirdik, Percy'nin kılıcı ve en yakın arkadaşı örneğin. Kılıcın isminde bir anlam var, "deniz" ile bağlantılı. Riptide'ı İngilizce bıraksaydık hem okunuşu zor olacaktı hem de anlam kaybedecekti, eh "Dalgakıran" da fena bir isim olmadı bir kılıç için.

Grover ise içinde espri bulunan isimlere denk düşüyor. Malum, kendisi yarı keçi. Grover sözcüğü de "otlayan, çayırlara ait olan" anlamında. Keçi-koyun çağrışımı yapacak bir isim bulmak istedik ve de seride tüm satirlerin ve nimfelerin İngilizce isimlere değil de, doğa çağrışımlı isimlere sahip olduğu düşünüldüğünde ona öyle bir isim yakıştırmak gerekti. Grover bıraksaydık Türk okur için herhangi bir İngilizce isim olacaktı ve barındırdığı anlamı, espriyi kaybedecekti. Bu yüzden de ona "Kıvırcık" dedik.

Ama Percy'yi "Pörsi" diye yazmayı düşünmek bile tüylerimi diken diken ediyor!

Haklı olabilirsin ama bence orijinal halde kalması daha iyi olurdu. Yani sonuçta bu kişi ismi. Dalgakırana gelince. Bu daha kabullenilebilir. Ama orijinal ismini okumak benim daha çok hoşuma giderdi. Anlamları da dipnot olarak sayfanın altında verilirse gayet hoş olurdu. Tabi herkesin görüşü kendine :)
“Bu basit ama anlatması pek de kolay olmayan bir hikaye. Tıpkı bir masal gibi. Masallarda ne kadar hüzün varsa o kadar hüzünlü ve en az masallardaki kadar çoşkulu bir hikaye.”
-La vita è bella

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Çeviriler Esnasında İsimlerin Değiştirilmesi
« Yanıtla #16 : 03 Haziran 2011, 17:15:00 »
merhaba arkadaşlar:
Tartışmanıza bende bir yerlerden katılmak isterim. Aslında konu uzun uzun tartışılacak bir konu. Ama unuttuğunuz bir şey var ki dilimiz gerek konuşma gerekse yazı dili olarak çok eski ve köklü. Üstelik oldukça yaygın. Binlerce kilometre doğuya veya batıya hatta kuzeye gitseniz Türkçe konuşanlara rastlayabilirsiniz. Komşularımızın dillerinde bizden pek çok sözcük bulabiliriz. Tabi doğal olarak onlardan da bize kelimeler girdi. Bu ise dilimizin zenginliğini gösterir. Eğer biraz türkçe grameriyle uğraştıysak bunun farkına varabiliriz. Türkçe uzun yıllar imparatorluk dili olarak varoldu. Osmanlılarda da böyleydi Selçuklularda da hatta Hunlarda da. O zaman bu zenginliği çevirilere yansıtmayalım ki. Yukarıda bir arkadaşın örnek verdiği Asteriksi uzun yıllar bu haliyle okumuştum gazetelerde dergilerde. Obelikse Oburus demenin nesi kötü. Yüzüklerin efendisini okurken yapılan Türkçeleştirmeler o kdar sıcak ve sempatik gelmişti ki. Okuduğunuzu biraz daha kendinizden hissediyorsunuz. Bu nedenlerle çevirilerin çevrildiği dillere uygun olarak yapılmasını doğal buluyorum.
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Çevrimdışı Alorka Greenleaf

  • ***
  • 603
  • Rom: 6
  • End of the Ergenism
    • Profili Görüntüle
    • f
Ynt: Çeviriler Esnasında İsimlerin Değiştirilmesi
« Yanıtla #17 : 09 Haziran 2011, 14:06:56 »
Belki hepsinde çevrilmesi uygun değil. Don  Kişot ve Porsi örneklerindeki gibi. Ama bazı yazarlar da fantazya yapacağım diye isimleri "emoca" yazıyor. Bu konuda Unutulmuş Diyarlar iyi bir misal olabilir. Her özel kelimede harften çok kesme işareti var. Bir de çevirmenin başarısız çevirisi de olunca kitap okunmuyor.

Çevrimdışı Soul Eater

  • *
  • 5
  • Rom: 0
  • Dream High..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Çeviriler Esnasında İsimlerin Değiştirilmesi
« Yanıtla #18 : 06 Temmuz 2011, 19:55:56 »
Ben de kitapların başına okunuşlarının yazılmasından yanayım. Notre Dame'ı okurken çizgi filmden hatırladığım kadarıyla canlandırmaya çalışmalarım hala aklımda :D
İngilizce olan ve artık çoğu kişinin okunuşlarını bildiği John du, Chris ti, Marry ydi bunun gibi isimlerden değil de Fransızca, İspanyolca ne bileyim Korece(!) asıllı kelimelerin yazılması daha yerinde olur.

Güzel çevirilere örnek Ejderha Mızrağından.. Nehiryeli ve Altınay çevirileri gerçekten başarılıydı. Goldmoon ve Riverwind yerine Türkçe isimler kullanmak daha hoş olmuş.


Uploaded with ImageShack.us

Shinigamiler elma yer!

Çevrimdışı Fiddler

  • ***
  • 565
  • Rom: 32
  • Bazen Herkes Duysun Diye..
    • Profili Görüntüle
    • A. Orçun CAN
Ynt: Çeviriler Esnasında İsimlerin Değiştirilmesi
« Yanıtla #19 : 30 Ocak 2012, 21:47:07 »
Bence kesinlikle çevirmenin alacağı bir inisyatif olmalı, onun kararı olmalı bu. Bir arkadaşımız da Asterix örneği vermiş. Çok yerinde olmuş. Bununla birlikte "Pıtırcık" serisi de bence çok iyi bir örnek. Çevirmen Türkçeleştirebildiği zaman harika. Aynı şekilde özellikle çocuk kitaplarında Türkçe okunuş yazılmasını da sakıncalı bulmuyorum ben. Neticede biz, J.K Rowling bilmem kaç yıl sonra çıkıp da doğru okunuşunu söyleyene kadar Hermione'ye "Hörmi-van", "Her-mone", "Hörmiyon" demiş insanlarız; ama doğrusu "Hör-may-oğ-ni" çıktı. Bunun doğrusunu öğrenmiş olmak benim çok hoşuma gitmiş, beni rahatlatmıştı şahsen.

Bir de doğrusunu göstermeyince bir noktada kemikleşiyor ve tüm bir nesil yanlış telaffuz ediyor. Örneğin, converse markasını "konvers" diye okuyoruz. Nike markası normalde "Nay-ki" diye okunmasına rağmen "Nayk" diyoruz. Benzer şekilde Photoshop vs. yazılımları yapan Adobe firmasına da "A-do-bi" dememiz gerekirken "A-dop" diyoruz.

Son olarak da, dediğim üzere, çevirmenin işi ve rolü çok büyük bence bu noktada. Hepimiz Harry Potter kitaplarını Sevin Okyay ve Kutlukhan Kutlu çevirdiği için çok şanslıyız. Legilimency, Occlumency olgularını "Zihnefend ve Zihinbend" olarak çevirmişlikleri var. Horcrux-Hortkuluk ikilisi Tom Marvolo Riddle - Tom Marvoldo Riddle ikilisi vs. vs. liste uzayıp gidiyor.

Şaka, son değilmiş. Son madde şimdi geliyor. İnsan böyle çevirmen kurnazlıklarını çok takdir ediyor. Ben Neil Gaiman'ın Mezarlık Kitabı'nı İngilizce olarak okumuştum. Orada "Man Jack" adında bir karakter. Aynı zamanda kitabın bir bölümünün adı da "Every Man Jack". İngilizce'de çok tatlı bir dil oyunu olmuş yani.

Bir gün bir kitapçıda Türkçe'sini elime aldığımda "Man Jack" karakterini "Jack Denen O Adam" diye çevirdiklerini gördüm. Bahsi geçen bölümün adı da "Jack Denen O Adamlar" diye değiştirilmişti.

Kitabı okuduğumdan beri "bu kitabı ben çevirmeyi isterdim" diyordum zaten ve hep "Man Jack"i "Herifçioğlu Jack" diye çevirmeyi düşündüm. Böylelikle bahsi geçen bölümün adı da "Her-ifçioğlu Jack" (yani onlardan her biri) gibi okunabilecekti. Bunu da niye anlattım şimdi bilemedim. ama işte böyle.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü okuyalım..

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Çeviriler Esnasında İsimlerin Değiştirilmesi
« Yanıtla #20 : 02 Şubat 2012, 16:27:39 »
Gölge E-Dergi'nin son sayısında bu konuyla ilgili oldukça kaliteli ve doyurucu bir dosya konusu hazırlanmış; "Fantastik Kurgu ve Bilim Kurgu’da Dil." Konuyla ilgili makaleler ise Ahmet Yüksel, Kayra Keri Küpçü, Erbuğ Kaya, Sadık Yemni, İlke Keskin, Özgür Özol ve Ayşe Övün tarafından kaleme alınmış. İlginizi çektiyse buradan okuyabilirsiniz.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.