Kayıt Ol

The Phantom of the Opera

Çevrimdışı Galaxie

  • **
  • 375
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
The Phantom of the Opera
« : 16 Nisan 2012, 15:29:56 »

Tür: Müzikal, Dram
Yönetmen: Joel Schumacher
Senaryo: Joel Schumacher, Andrew Lloyd Webber, Gaston Leroux
Yapım: 2004  -  ABD
Oyuncular: Gerard Butler, Emmy Rossum, Patrick Wilson, Minnie Driver, Miranda Richardson, Ciaran Hinds, Jennifer Ellison


O’nun sesi, masum koro kızı Christine Daaé'yi (Emmy Rossum) öksüz kaldığı günden beri evi bildiği opera binasının gölgelerinin arasından çağırmakta ve Christine’in olağanüstü müzikal yeteneğini eğitmekteydi. Bu gizemli Müzik Meleği’nin, opera binasının mahzeninde yaşayan yüzü çirkin ama müzikal dehası da bir o kadar tartışılmaz olan ve tiyatro binasında çalışanları korkutmasıyla tanınan Operadaki Hayalet/Phantom (Gerard Butler) olduğu gerçeğini ise sadece genç balerinlerin eğitmeni Madame Giry (Miranda Richardson) biliyordu.
 
Tiyatronun kaprisli baş sopranosu La Carlotta’ (Minnie Driver), tam da yeni oyunun giysi provaları esnasında Hayalet olduğu iddia edilen birileri tarafından performansının sabote edilmesine sinirlenip yapımdan çekilir. Tiyatronun yeni yöneticileri Mösyö André (Simon Callow) ve Mösyö Firmin’in (Ciarán Hinds) de, gizemli bir öğretmenden müzik dersleri aldığı söylenen koro kızı Christine Daaé’yi, Carlotta Guidicelli’nin yerine sahneye çıkarmaktan başka çaresi kalmaz.
 
Christine’in açılış gecesindeki büyüleyici performansı hem seyircileri, hem de kendisini bu yeni öğrencisini operanın yıldızı yapmaya adayan Hayalet’i etkiler. Ama Hayalet, genç sopranodan etkilenen tek erkek değildir, dolayısıyla Christine kendisini birden tiyatronun varlıklı sahibi – ve çocukluk aşkı – Vicompte Raoul de Chagny (Patrick Wilson) ile flört ederken bulur.
 
Karizmatik hocası Hayalet’ten etkilenmesine rağmen, Christine ister istemez yakışıklı aşığı Raoul’un çekimine kapılırak kendini bir aşk üçgeninin ortasında bulur. Bir tarafta sesi ruhunu okşayan, romantik, onun sesini eğiten ve basit bir koro kızıyken prima donna olmasını sağlayan Hayalet, bir tarafta yakışıklı, genç, zengin ve çocukluk aşkı Raoul… Fakat bu durum Hayalet’in hiç de hoşuna gitmez; tutkuların, şiddetli kıskançlıkların ve tutkulu aşkın kreşendosunu sahneye taşıyarak ezeli âşıkların geri dönüşü olmayan noktayı geçtiğinin habercisi olur.
 

Ben normalde müzikal sevmeyen biri olarak bu filmi çok beğendim. Film 1800'lerde geçiyor, ortamından, kıyafetlerinden, karakterlerin seslerinden etkilenmemek mümkün değil. Soundtrack zaten çok güzel. Gerard Butler'ın muhteşem oyunculuğu ve sesi filmi uçurmuş bana kalırsa. Filmin birçok ödüle adaylığı ve kazandığı birçok ödülü var. Eğer müzikal seviyorsanız mutlaka izlemelisiniz.