Kayıt Ol

Öteki

Çevrimdışı duhan

  • **
  • 284
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Öteki
« : 28 Ocak 2014, 15:59:10 »
DİKKAT : ARGO VE KÜFÜR İÇERİR

Ersan ve Cemil, gece devriyelerinden birindeydiler yine. İki polis memuru kısa  zamandır birlikte çalışıyordu.
Ersan  bekar, Cemil evliydi.  Gececi olduklarında, Ersan yatağını, Cemil çocuklarını özlerdi. Uzun geceler, çeşit çeşit tehlikelere gebeyken, sokaklarda gezmek nasıl tekin olabilirdi ki? Belinde silahın olsa bile…
Onlar sevdiklerini, Sevdikleri onları Allah’a emanet eder, öyle vedalaşırlardı her gün. Her veda son veda gibiydi. Öyle ya; gidip te dönmemek, dönüp te bulmamak vardı.

Sakin gecenin, huzurlu sessizliğini, telsiz anonsu bozmuştu.  Gece yarısı sokakta dolanan şüpheli şahıs ihbarı, her zaman dikkate alınması gereken bir ihbardı. Belirtilen mevkiiye  en yakın devriye ekibi olarak kontak açtılar. Belirtilen sokaktan geçtiler, anormal bir durum yoktu. Öbür sokağı kolaçan edip tekrar geri döndüler. Oldukça yavaş gidiyorlardı ki, etrafı kolaçan edebilmeleri mümkün olsun.

“ Dur lan dur”

Cemil, arabanın içinde eğilip bükülürken, Ersan; hemen frene bastı. Onun ne yapmaya çalıştığını hemen anlayıp, bakmaya çalıştığı yöne yoğunlaştı. Cemil fısıldar gibi konuşuyordu.

“Balkondakini gördün mü?”

Ersan başıyla onaylayıp ;

“Hırsız mı yoksa ev sahibi mi?”

Cemil alaycı bir bakış atıp ;

“ Yok Noel Baba. Gecenin bu saatinde ev sahibi ne yapacak lan balkonda?”

Ersan, saflığından ödün vermeden ;

“Sigara içmeye çıkmıştır belki abi adam”

Cemil  garip bakışlarını Ersa’a odaklayıp ne diyorsun olum sen der gibi ;

“ Gidelim o zaman. Hırsızsa da rahat rahat bitirsin işini gitsin”

“Yok abi öle demek istemedim. Ben inip kontrol edeyim abi.”

Cemil,Ersan’ı kolundan yakalayıp hafif araladığı kapıyı açmasına mani oldu.
“Dur lan. Ben giderim.”

Ersan itiraz ettiyse de nafile, Cemil ; dediğim dedik bir insandı. Kapıyı açıp, arabadan indiğinde, Ersan da hemen arkasından atlarcasına arabadan çıktı. Silahını muhafaza eden kılıfın, çıtçıtını açık konuma getirdi ki; silahı çekmek kolay olsun. Cemil, kızgın birbakışla, ne yapıyorsun der gibi baktı ama Ersan aldırmadı. Balkondaki adam, polisleri fark etmiş ve ikinci kattan aşağı atlamıştı bile. İkili bir an şaşkınlıkla birbirlerine baktılar, hemen ardından koşarak kaçmaya çalışan adamın peşine düştüler. Ersan 27 yaşındaydı ve oldukça atletikti.

Kendisinden 5 yaş büyük Cemil den daha hızlı koşabildiği aşikardı ki, Cemil’i sollayıp geçti. Adam önce, polisler arkada, dur ihtarları, küfürler havada uçuşurken, giderek arayı kapatan Ersan, kesme taş kaplı yolda, ayağı takılıp düşen adamın üstüne çullanıverdi. İtiş kakışın ardından, adamı yüzükoyun yatırıp, ellerini arkasından kelepçelemişti bile. Soluk soluğa kalmıştı Cemil,

“Sigaradan olum, yoksa hızlı koşarım ben aslında”

Ersan, adamı yakasından tutup ayağa kaldırdığında, karşısında 18-19 yaşlarında, gariban tipli bir gençle karşılaştı. Cemil, çocuğu kolundan yakalayıp, sertçe kendine çevirip, tokadı patlattı.

Çocuk, çoktan ağlamaya, yalvarmaya başlamıştı bile.

“ Abi nolur bırakın beni, valla bi daha yapmıcam. Abi kulunuz köpeğiniz olayım bırakın beni”

“ Sus lan göt. Yakalamasak kimbilir neler yapıcaktın. Milletin malına, parasına ortak mısınız lan amına koduklarım. Çalarken utanmak yok, yakalanınca yalvarın.”

Cemil, hıncını alamamış olacak ki, okkalı bir tokat daha patlattı çocuğun suratına.

“Dur abi.. Napıyosun, sakin ol” dedi Ersan.

Cemil, Ersan duymuyor gibiydi, çocuğun bacaklarına doğru bir tekme salladı, darbeyi baldırına yiyen çocuk, sendeleyip düştü. Cemil, yerdeyken de salladı tekmeyi ama Ersan, son anda kolundan tutup çekince, boşa gitti.
“ Abi dur öldüreceksin adamı. Bi sakin ol ya”

Cemil sakinleşecek gibi görünmüyordu. Sanki sakinleşmemek için çabalar gibiydi. Hiddetinden, zevk alıyor gibi görünüyordu.

“Şurda sıkalım kafasına, dereye atarız leşini”

Ersan soğukkkanlılığını koruyordu.

“ Saçmalama abi, bizim işimiz mi ceza vermek?”

“Yakalayan bensem, cezasını veren de benim” sözünü bitirir bitirmez, elini beline atıp silahına davranınca, çocuk hüngür hüngür ağlammaya başlamıştı. Ersan, Cemil’in üstüne atlamıştı adeta, elini kolunu tutmaya çalışırken, bir yandan da onu sakinleştirmeye uğraşıyordu.

“ Abi bi dur Allahını seversen. Kim bilir niye hırsızlık yapıyor adam, belki çoluğu çocuğu aç abi, ne biliyoz “

Ersan’ın bu bahanesi Cemil’i sakinleştirmediği gibi, tepkisini üstüne çekmişti.

“ Bak oğlum, sen polissin, Hulusi Kentmen değilsin. Bu koduğum yavşağı da hırsız. Anladın mı? Hır-sızzz. Bu orosbu  çocuğu, biz orda olmasak, içeri girse, içerde neler yapacaktı biliyor musun? Çalmakla yetiniecek miydi? Kadına, çocuğa tecavüz etmeyeceğini nerden biliyosun? Birini öldürmeyeceğini biliyo musun? Haa? Bu şerefsiz puştu gebertmek farzdır olum. Aç adam ekmek çalar, bakkaldan bisküvi çalar. Bunu arabaya koyup, merkeze götüreceksin benzinine yazık, ifadesini alacaksın harcayacağın mesaiye yazık. Dahası ne biliyo musun? Ben söliyim ; savcı ya serbest bırakacak, ya 3 ay sonra tahliye olacak. Sonra ne olacak? Bi daha yapacak, yapmadan yakalanırsa ne ala, ama yakalanmazsa, birinin çoluğunu çocuğunu öldürecek, birinin malını mülkünü çalacak. Siktiğim şerefsizi.”

Sözünün bitirir bitirmez, elini beline atıp silahını çekip çocuğa doğrulttu, Ersan bir an için donmup kalmıştı, müdahale edemedi, Cemil silaha baktı, hızla kılıfına geri soktu tabancayı, eğilip, çorabından başka bir silah çıkardı ve tetiğe bastı. İki kez gürledi silah, duvarlarda yankılandı ses, ve duvarın dibinde yığılıp kaldı çocuk.
Ersan şoka girmiş gibiydi, Cemil etrafı kontrol etti. Görgü tanığı olmamalıydı. Şansı yaver gitmişti, adamın kaçtığı yer, yeni inşaatların yapıldığı şantiye bölgesi gibi bir yerdi. Etrafta oturan yoktu. Yine de dikkatlice birkaç etrafını iyice kontrol etti. Şantiyede yatıp kalkan işçiler olabilirdi ama kimseyi göremedi.



Çevrimdışı M.K.Immortal

  • **
  • 290
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Öteki
« Yanıtla #1 : 28 Ocak 2014, 19:18:08 »
Tek eleştirim Cemil ve Ersan kelimesi çok geçiyor. İsimleri azaltmayı deneyin.

Öyküye bakacak olursak çok güzel. Sürükleyici. Karakterlerin gerçek insanlarmış gibi konuşmalarını sevmişimdir. Yanlış anlamayın, bu argo kullanmak değil. Mesela Cemil'in bakışındaki karakteri ile konuşma şekli kendini iyi yansıttığı düşüncesindeyim.

Daha ilk bölüm olmasına rağmen acaba devamında neler olacak diye meraka kapıldım. Devamını merak ettiğim öyküler arasında yerine aldı kısacası :) Elinize, emeğinize sağlık.