Sigarası ağzında, ucu gökyüzüne bakacak şekilde duruyordu siyah, kısa saçlı kadının.
Gözlerine kaçan sigara dumanı rahatsız ediyordu, yakıyordu ve neredeyse ağlamak üzereydi. En sonunda sigaranın öyle durmasının ne cool ne rahat olmadığını fark ettiğinde elini götürüp parmakları arasına aldı. Sigara içmeyi bırakmadı ama. Sigara içmeyi çok severdi. Neden o da bilmez, sigaranın zararlı olduğunu bilirdi.
Sigara içenler kulübüne de üyeydi. Bir kaç arkadaşıyla beraber birbirlerine sigarayı ne kadar çok sevdiklerini anlatmaktan hiç vazgeçmemişlerdi. Çeşitli sigara içme yöntemleri ve markalar üzerine adeta master sahibiydiler. Şu anda arkamda yalanan kediye sorsan onlar bile bunu bilirdi.
Bir gün o kadın kovuldu. Neden o da bilmiyordu, ama kovuldu. Kovulmasının sebebi editorial ne demek bilmeyişiydi. Gazetede çalışıyordu, ancak esasında yeni medyadan olduğu için bu tarz kavramları anlamıyordu.
O gün evine yürürken yolda araba çarptı, öldü. Arabayı süren bendim. Cesedi alıp kuzeydeki göllerden birinin içine attım, içinde ağır taşlarla.
Eğer ceset torbasını bulursanız içinde bir not var, ve iki demir para. Charon kutsasın umarım nehirleri geçer de bir daha dönmez. O kısa saçları ve çirkin suratı görmek istemiyorum.
Hah, ayrıca, işe girdim. Beni işe aldılar inanabiliyor musunuz?
Önceki kadın işi iyi yapmamış duyduğuma göre.
Harry Jennings
Anılarım, S. 148
Not: Marius'un siteye bir şey yaz demesi üzerine...