Son kitabı da okudum ve sonunda derin bir nefes alabildim
serinin üzerimdeki en büyük etkisi yaşattığı boğulma hissi oldu, son kitapta da hadi artık çıksınlar öleceklerse de ölsünler diye diye sayfaları hışımla çevirdim
) alttaki eleştiriler bu acelecilikten kaynaklı gözden kaçanlardandır;
ilk iki kitaptaki kadar şaşırtıcı vay canına dedirten sürpriz yoktu, teknik detaylardan sıkıldım, olay örgüsünün temposu biraz rahatsız etti, bazen çok durağan sonra hızlı gelişti hikaye, karakterlerle çok empati kuramadım, tamam zaten tanıyorduk onları, beklenmeyen bir davranışları olmadı, galiba bana eksik gelen bildikleri herşey başlarına yıkılırken fazla soğukkanlı kalmaları oldu, gidenler için olan yas da pek içime sinmedi, her duruma bu kadar çabuk adapte olan bir ırk olmaktan mutlu mu olmalı dehşete mi kapılmalıyım bilemedim, ha birde döndük dolaştık büyük amerikan rüyasına vardık; bırakalım insanlık kendisi kaderine karar versin, herkesin bir şansı olsun
neyse, son kitap diğerlerinin gerisinde de olsa seri bana göre distopya içinde (
türü bana göre distopya) anlamlı bir yeri hakediyor çünkü yaratılan evren aslında günümüz kararvericilerinin (senatör) bile isteye yarattığı ve yönettiği bir evren, ortama uzaktan bakan gözlemci gibi değil zaman ve mekanda kendinin de olabileceğine inanan biri gibi hissettim,bakınız silo 1 sakini.
benim notum 9-9-7