Yazar olmak zor, bu dalda ustalaşmak ise çok daha zor. Yine de hemen hemen her kitap kurdunun kalbinde kendi kaleminden dökülen satırları günün birinde basılı olarak görmek yatar. Küçük bir çoğunluk öyle veya böyle bunu başarır, geri kalanlarıysa o kadar şanslı değildir. Bunun pek çok sebebi olabilir: imkânsızlıklar, tembellik, korku… Ama en büyük nedenlerinden biri yol gösteren kimsenin olmamasıdır kuşkusuz. Çünkü, her ne kadar bazı kesimler aksini iddia etse de, bu iş mektepte ya da eğitici bir kitap okuyarak öğrenilmez.
Peki nedir bu işin sırrı? Mavi yerine kırmızı hapı yutmak mı? Havlunuzu yanınızdan ayırmamak mı? Yoksa saatte 88 mile çıkan
DeLorean’ınızla geleceğe gidip ünlü yazarların bizim zamanımızda henüz basılmamış kitaplarını alıp onlardan önce basmak mı? (Hmm, bu fikir fena değilmiş) Tabii ki hayır. Ama kalkıp da burada sizlere ahkâm kesecek değiliz. Her işte de olması gerektiği gibi bu konuyu da ustalarına soralım dedik ve sizler için bu makaleyi derledik.
Kayıp Rıhtım 6. Yıl Projeleri kapsamında gerçekleştirdiğimiz bu dosyamızda, bakın yazarlar ne tavsiye etmişler. Özellikle bizleri kırmayıp görüşlerini sunan yerli yazarlarımıza sonsuz teşekkürler! Projemize ulaşmak için
BURAYA tıklayabilirsiniz.
İyi okumalar!