Kayıt Ol

Parka

Çevrimdışı Evis

  • **
  • 307
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Parka
« : 15 Haziran 2014, 01:35:28 »
Sesler; nereden gelip nereye gittiği belli olmayan sokaklarda yankılanıyor. Bir hengamedir kopmuş kaldırımların üzerinde. Koşuşan insanların varacağı yerlere karşı ikircikli, hevesli adımlarını taşıyorlar. Kimin kim olduğu belli olmayan bu döngünün ortasında kalmış biri; ilerliyor. Hızlı yürüyüşünden belli yetişeceği  randevusu. Gözleri özenle döşenmiş mermer kaldırımlarda. Aklında bini bir yapan bir soru, omuzları çökük ve elleri görenlerin şaşırdığı parkasının cebinde.

Sola döndü. Hangi sokağa gireceğini bilmeyen bir acemilik. Sesleri duymamaya çalışıyor. Sesler? Yeni fark ediyor bu cığırtkan ezgiyi. Karşı koymaya çalışsa da zor geliyor. Hayatları boyunca birbirlerini takip etmişler. Duruyor biraz ilerde. Sağındaki, kendisini karanlığa gömen binaya giriyor. Sokağa hakim olan griliğin aynısıyla karşılaşıyor. Sesler. Acele etmeli. Hızlanıyor ama düzgün, ritmik hızlanışın ardında nereye gideceğine, niye gideceğine dair karamsar bir belirsizlik. Etrafı cam duvarlarla çevrili koridorun ortasında duruyor. Hatırlıyor ki bu binada çözmesi gereken bir meselesi var. Bakınıyor cam duvarlara. Garip. Herkesi açık eden bu camlar soğuk geliyor. Sesler daha mı yüksek?  İlerliyor, camların arasından geçip başka koridorlara giriyor. Bir oda kapısının önünde duruyor uzunca bir süre. Kapı bilmediği ama tanıdığı birşeyle yapılmış gibi, üzerinde ‘’Ayrıştırma’’ yazıyor. Hatırlamıyor. Bilincini zorlamaya çalışıyor ki yanından geçenlerin konuşmalarına misafir olmuş. Aşağılayan bakışlardan sıyrılmak için koşuyor. Koştukça artan geri dönüşsüz misafirlikler, aşağılamalar, korkular ediniyor. Koştukça kulağı sağır edecek şekilde artan sesler. Yavaşlıyor, aynı anda sesler duruluyor. Düzenin arasındaki yerine geçmiş, gideceği yere ilerliyor.  Ne kapı aklında şimdi ne de cam koridorlar. Sesler kesildi mi, duymuyor mu bilmiyor. Varacağı yere yaklaştıkça ağırlaşan adımları var artık. Beraberinde bir boşlukla yeni girdiği koridorun sonuna varıyor. Koku, hatırlıyor bir yerden. Öncekiyle aynı. Kapıyı açtığında içerideki insanları görüyor. Odanın ortasındaki havuzda kahverengi, yumuşak, sert parçalar. Eskiler toprak diyormuş, biliyor bunu. Üstünde çıplak bir adam; babası. Sesler hızlanmak yerine ağırlaşıyor bu sefer. Kafasının içinde hiç bilmediği bir yere özlemle ilerliyor. Havuzun etrafında dezenfekte giysileriyle dört kişi. Robotik bir tonda konuşuyorlar. ‘’Yaklaşma, Tehlikeli.’’ İlerlerken dinlemiyor. Uzun zamandır yaptığı ilk aykırılığı, yürüyor. Sesler daha da ağırlaşıyor sırtındaki eski parkayı çıkarırken.  Düşünmenin verdiği hazzı eski bir dost gibi karşılıyor. ‘’Toprak gibi kahverengi, ne güzel yakışırdı sana.’’ diyor içinden. Gözleri babasının cesedine kilitlenmiş. ‘’Giyer, ellerin ceplerinde gezerdin gün boyu. Hatırlıyorum. Deli diye bakarlardı, bu devirde bu mu giyilirmiş. Aldırmazdın. Ne derlerse desinler derdin. Dünya değişti diye parkayı değiştirecek değilim.’’ Sesler sağır edecek şekilde geliyor artık. Zar zor ayakta duruyor. Dinlemeden seriyor parkayı cesedin üstüne. Bekliyor,  uzun, boşuna bir bekleyiş bu.   Biraz sonra apar topar giriyorlar odaya. İki kolundan tutup dışarı sürüklüyorlar. Aynı grilik bu odayı da kaplamış ve sesler hala olduğu yerde duruyor.

Çevrimdışı Light

  • **
  • 359
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Parka
« Yanıtla #1 : 15 Haziran 2014, 14:57:50 »
Güzeldi, verdiği mesajı beğendim ama daha fazla paragraf yapabilirsin bence.Ayrıca bazı yerlerde nitelemek istediğin şeye ekler getirmen gerek, bana göre bu şekilde insanı yorar.
Alıntı yapılan: W.S.
Yet do thy worst, old Time; despite thy wrong
My love shall in my verse ever live young.

Çevrimdışı Loial

  • *
  • 39
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Parka
« Yanıtla #2 : 20 Haziran 2014, 19:19:36 »
    Her zamanki gibi okurken hiç sıkılmadım Evis... Ama şu kısa öykülerden sıyrılıp uzuncaaaa bir şeyler yazsan geçekten çok harika olacak. :D Eline sağlık...

Çevrimdışı Evis

  • **
  • 307
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: Parka
« Yanıtla #3 : 20 Haziran 2014, 21:39:53 »
_Clurke, mesajı okuyucuya iletebildiğime sevindim, insanı yorduğu konusunda haklısınız ama bunu bilerek yapmıştım. Teşekkürler yorumunuz için. :)

Teşekkürler Loial, inşaAllah elimde biriken kitapları okuduğumda, ya da azalttığımda başladığım novella denemesine devam edeceğim. Bir iki hafta sürer gibi duruyor. :)

Çevrimdışı grikunduz

  • **
  • 368
  • Rom: 6
  • Est solarus oth mithas
    • Profili Görüntüle
    • HayalGezer
Ynt: Parka
« Yanıtla #4 : 21 Haziran 2014, 20:29:36 »
Efendim öncelikle demeliyim, üslubunuz çok güzel. Dil dediğiniz gibi yorucu olsa da farklı bir tat katmış sanki, karanlık bir atmosferden gelen rüyamsı bir tad.

Ancak kafama takılan şey karakterin isyanı uzun süredir düşündüğü şeylermiş gibi geliyor okurken. Sanki yıllardır bu sorundan muzdarip ve biz bu isyankarın sadece bir gününe şahit oluyoruz. Ancak sonunda ise ilk defa aykırılık yaptığından bahsetmişsiniz. Bu açıkça bir hata veya yanlış değil elbette yani bugüne kadar rahatsız olmasına rağmen cesaret edememiş veya ihtiyaç duymamış olabilir.

Ama isterdim ki hayatında ilk defa isyana bulaşmış bir adamın bilincini buna daha uygun çizseydiniz.

Çevrimdışı Evis

  • **
  • 307
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: Parka
« Yanıtla #5 : 21 Haziran 2014, 22:12:47 »
Aslında babasının ölümden sonra oluşan bir aykırılık bu. Yıllardır dış etkenlerle oluşturulmuş bilinçle, ölümden sonra ortaya çıkmış bilinçaltının çatışması, ancak bu söylediklerimi aktaramamam benim için hata olarak yeter sanırım. Teşekkür ediyorum övgü ve önerileriniz için. :)