İnsan toplumunun dünyevi zevklere gömülü hayatı ile Androidlerin kısırlıklarının da etkisi ile bireysel refahları adına, Krug'un onları insanların konfor seviyesine çıkartacağı umutları; ilerlemesi durmuş bir medeniyetin sinyallerini vermekte. Watchman sonu dünyeviyete bağlı bir inançla; Oğul Krug ise elindekilerin verdiği sarhoşluk ile bu toplumun birer üyesi. Yaşlı Krug ve belki de şu Sendikacı Android ise bu topluluğa yeni amaçlar verebilecek kişiler.
Krug ile Watchman'nden özellikle bahsetmek gerek tabii. Eylemleri "acizlik" hislerine dayalı. Ama gel gelelim, hissettikleri bu ortak duygu, ikiliyi, birbiri ile zıt denebilecek eylemlere teşvik ediyor. Krug, "Uğraşmaz isen elde edemezsin." mantığında hareket ederek kendine amaçlar belirlemekte iken; Watchman, varoluşunu ve mükemmelliğini onaylatmak için kaderini Krug'a bağlamış, "Beklersen talih kuşu kafana konar." mantığında. Watchman'in, Lilith ile olan ilk cinsel deneyiminde kendini zayıf hissetmesinin sebebi de gene mükemmel yaratıma sahip olduğu inancı. Krug'un aksine, karaya çıkmaktan korkan balık. Ve bu balık, kendini zorlaya zorlaya ilahi konuma oturtuğu gücün asıl irfanı ile çarpılınca, klasik mitoloji karakterlerinin yaşadığı bilinçsel dönüşümünü yaşayamıyor. Arzuladığı, sandığının aksine, insan olmak değil, insan lükslerini tatmak ne de olsa.