Konu: Kaichou wa Maid-Sama

[Fırtınakıran]

Tür: Komedi, Romantik
Bölüm Sayısı: 26
Çeviri İsmi: The president is a maid! / Başkan bir hizmetçi!

Peşinen Yorum: Fakat ne güldük.

Tanıtım:

Sizlere Maid-sama'yı kendi cümlelerimle anlatacağım, çünkü hiçbir önyargınız olsun istemiyorum .

Seika Lisesi yıllar yılı erkek okulu olmuş, ama yeni yeni karma düzene geçmiştir. Hal böyle olunca okuldaki kız sayısı bir avuçtur ve (eh) lise çağındaki erkeklerin kızları ezişi ya da sataşmaları da malumunuz. İşte bu durumda Misaki adlı başkarakterimiz, kelimenin tam anlamıyla eze eze, başa geçmiştir. O artık nam-ı diğer Demon President'tın ta kendisidir!

Misaki, okulun korkulu rüyasıdır. Bu %90'ı erkeklerden oluşan lisenin öğrenci konseyi başkanı olduğu gibi, okulun en iyi öğrencisidir de. Dahası, o bir judo ustasıdır. Yani ona diklenmeye kalkacak herkesi çok temiz bir dayaktan geçirme konusunda da ustadır. Böylece tüm okulu tir tir titreten ve erkeklerden hiç de hoşlanmayan bir kızımız. Ama Misaki'nin aynı zamanda tüm bu karizmasını, bu unvanlarını sarsacak bir sırrı var. O fakir bir ailenin kızı olduğu için okuldan sonra çalışmak zorunda ve çalıştığı kafe bir konsepte sahip. Öyle ki, Maid Latte adındaki bu kafede tüm garsonlar hizmetçi kıyafeti giymektedir. Yanlış anlamayın, burası herkese ve her yaşa açık bir kafe. Sadece müşterilerine kendilerini evinde hissettirmek ve daha iyi hizmet etmek için böyle giyiniyorlar.

Misaki en yakın arkadaşlarından bile bu sırrı saklarken gün gelir en olmadık kişi onu bu halde görür. Evet, kendisi en az Misaki kadar tuhaf olan jönümüz Usui.

Usui, sıradan bir jön kesinlikle değil. Evet, kendisi okulun en yakışıklı çocuğu olduğu gibi, okulun hem kız hem de erkeklerince (ki burası epey espri katıyor animeye) hayranlık duyulan, pek çok spor dalında başarılı ve en az Misaki kadar derslerde de iyi olan bir popüler öğrenci. Yani, kendisi her anlamda Misaki'ye rakip ve dünya umurunda değil. Ta ki Misaki'nin bu küçük sırrı aralarında bitmeyecek bir rekabet yaratana dek.

Usui böylece Misaki'ye hem rakip olur, hem de ondan en başından beri hoşlanmaya başlar. Ancak sanmayın ki ilişkileri de böyle tatlı tatlı gelişiyor. Çünkü Misaki'nin onu tanımlayışıyla o bir "sapık uzaylı". Sonrasıysa tam bir komedi.

Bakın neler düşünüyor Misaki:



Dahası, şöyle hissediyor:



Ana karakterleri de bir görelim. Önce hanımlar.

Ayuzawa Misaki

Spoiler: Göster

Takumi Usui

Spoiler: Göster

Yorumum:

Geçen sene işlerden ötürü çok ama çok bunalmıştım. Beni eğlendirecek, kafamı dağıtacak bir şey arıyordum. Derken Madi-sama çıktı karşıma. Başlarda biraz tereddütlüydüm, fakat izleyince çok eğlendim.

Türü romantik komedi olduğu için bazı önyargılarınız olabilir. Ama ne Misaki, ne de Usui tipik bir romantik kurgu karakteri. Misaki'nin delirmeleri, Usui'nin hem bir rakip hem de Misaki'nin başının belası olup çıkmasını izlemek beni çok güldürdü.

Canınız sıkkınsa ve şu kara günlerde biraz olsun yüzünüz gülsün istiyorsanız sizlere tavsiyemdir .

Dilerim bol bol gülücük ve kahkahalar eşliğinde izlersiniz *v*.

[mit]

Geçen sene işlerden ötürü çok ama çok bunalmıştım. Beni eğlendirecek, kafamı dağıtacak bir şey arıyordum.

Şu sıralar içinde bulunduğum durumu daha iyi özetleyebilecek başka bir söz var mı, bilmiyorum. O nedenle (daha önceki hiçbir tavsiyesinden kesinlikle pişman olmadığım için) Maid-sama'ya bir şans vereyim dedim.

Ailesi fakir olduğu için okuldan sonra bir kafede garsonluk yapmaya mecbur olan, çok çalışkan, güzelliğe fazla önem vermeyen bir genç kız. Ve tüm kızların (hatta erkeklerin) hayranlık duyacağı kadar yakışıklı, karizmatik, başarılı bir delikanlı. Ve ikisinin arasında gelişen bir ilişki. Ne kadar klişe değil mi?

Hiç de bile...

Öncelikle şunu belirteyim, romantik eserlerden hiç mi hiç hazzetmem. Sevdiğim romantik komedilerin sayısı da azdır; tipik sulu filmlerden çok iyi olması gerekir (Bkz. Notting Hill). Gel gelelim, şimdilik sadece 5 bölümünü izlememe rağmen Maid-Sama'yı çok sevdim!

Çünkü az önce de belirttiğim gibi klişelikle zerre kadar alakası yok. Her şeyden önce kızımız Misaki bu tür yapımlarda karşımıza çıkan tipik, yardıma muhtaç ve iyilik perisi bir karakter değil. Tam aksine, cadının önde gideni. Okuldaki erkekleri kelimenin tam anlamıyla yerden yere vurması, herkesin önünde tir tir tiremesi, öfkeden kudurduğunda şekilden şekle girmesi görülmeye değer. Kendisini mütemadiyen şu şekilde görüyoruz zaten:

Bununla birlikte esas oğlanımız Usui de aykırılıkta ondan hiç geri kalmıyor. Tüm kızları hiç zorlanmadan elde edebileceğini çoktan öğrenmiş her erkek gibi karşı cinse son derece kayıtsız. Kızlar onu görünce animelere has bir şekilde buharlaşıp pembe bulutlar haline geliyor, kelebeklere dönüşüyor, her taraflarından kalpler fışkırıyor ama bizimkinin umurunda değil. O nedenle kendisine yüz vermeyen, hatta nefret eden tek kıza ilgi duyması, hatta hoşlanmaya başlaması kaçınılmaz.

Ama zannetmeyin ki onu tavlamak için jönlük üstüne jönlük sergiliyor... Hayır, çünkü o aynı zamanda tam bir arsız. Onu Misaki'nin erkek arkadaşı sanan kafe müdürünün "Sence Misaki'ye en güzel hangi renk elbise gider?" sorusuna utanmadan "Şeffaf," diye cevap vermekten kaçınmıyor. Olup olmadık her yerde... ama HER YERDE... Misaki'nin karşısına çıkması, umursamaz tavırları, arsızca yorumları işi iyice komik hâle getiriyor.

Tüm bunların üstüne Hazal'ın detaylı bir şekilde anlattıkları, kafedeki olaylar, diğer öğrenciler, her ikisine de hayran olanları girdiği komik haller eklenince zevkle izlenebilecek, bol bol kahkaha attırma garantili, keyifli bir çizgi-dizi çıkmış ortaya.

Şahsen ben her gün bir bölüm de olsa izlemeye devam edeceğim. Sıkıntılı zamanlarda ilaç gibi geldiği doğrudur efenim. Bitirdiğimde belki bir yorum daha yaparım.

Arigato Hazal-chan ^^

Ben de bu animeye başladım ama 27 bölüm var bu 27. bölüm ova mı acaba?

[Fırtınakıran]

Evet, 27. bölüm OVA.

[mit]

Dün bir bölüm daha izleyeyim diye oturdum, sadece bir bölümcük ama... onda sonra gidip yatacak ve yastığıma sarılıp hasret giderecektim. Ben ne bileyim son 7-8 bölümde işlerin bu denli meraklı hale geleceğini?

Bir oturuşta kalan bölümlerin hepsini izledim. Her bölüm öyle güzel bir yerde bitiyordu ki "next episode" linkine aç kurtlar gibi tıklıyordum. Sonuç: inanılmaz eğlendim! Şimdiye kadarki bölümler de çok eğlenceliydi ama sona doğru hem komedi hem de merak unsurları öyle bir momentum kazanıyor ki eliniz otomatikman çekirdek arıyor, gözler ekrana kilitleniyor. Usu... ehem, Misaki diye çığlık atıyorsunuz içten içe.

Bir yerden sonra diziyi Misaki için değil Usui için seyrettiğimi fark ettim yalnız. Acaba bu bölümde ne yapacak? Acaba yine günü nasıl kurtaracak? Kim bu yakışıklı delikanlı? Daha ne kadar becerikli olabilir ki? Gerçekten de sapık bir uzaylı mı? Acaba benimle evle... Öhhöm!

Dokuzuncu bölüm ayrı bir efsaneydi. Karakterlerin birer masal kahramanı gibi betimlendiği bu bölüm hem komedi hem de tarz anlamında diğerlerinden ayrılıyordu. Bunun yanı sıra bölümlerin neredeyse her biri çok heyecanlıydı. Arada bir çooook nadir de olsa başka olaylara odaklanan bölümler vardı, onlar diğerleri kadar iyi değildi. Ama kötü de değildi. zaten hepi topu 1-2 tane. Ayrı bir tat katmışlar.

Kısacası... şimdiye dek izlediğim en iyi romantik komedilerden biriydi Maid-Sama. Ki ben bunu çok zor söylerim. Notting Hill dışında bu tarzda sevdiğim yapım bir elin parmaklarını geçmez. Fakat Misaki ile Usui'nin hikayesi bunu başardı. İzlediğim için bir an bile pişman oldum, üstüne çok eğlendim. Bunda en büyük etmen Misaki'nin yeri geldiğinde okuldaki erkeklere dünyayı dar eden güçlü bir kadın, Usui'nin ise tüm o yakışıklılığına rağmen tam bir arsız ve umursamaz oluşu kesinlikle. Kısacası klişelere sığınmayan karakterler.

Gülüp eğlenmek isteyen herkese tavsiye olunur.

[Black Helen]

Kaichou wa Maid-Sama'yı bundan iki sene önce izlemiştim sanırım. Hala bundan daha kaliteli bir romantik komediye rastlamadım. En başta benden artıyı kapan yönü, animelerde bölümlerce süren o bayat ve iç bayıcı "birbirine ısınma" ve  sonrasında "kavuşama" süreçlerini gayet eğlenceli işlemiş olması. Tabi bu duruma karakterlerin katkısı da büyük.

 Normal şartlarda Usui'nin rolünü üstlenmiş diğer anime karakterleri bende hep bir olmamışlık, çiğlik düşüncesi uyandırır. Ama Usui arsızlığı ve umursamazlığıyla içimizden biri. Okulda çizdiği güçlü ve otoriter karakterin ardına, evini geçindirmeye çalışan emekçi bir genç kız olduğu gerçeğini saklayan Misaki'yi de sevdik.
Atlattıkları maceralarla, bol bol güldüren diyaloglarıyla ben sevdim bu ikiliyi, siz de seversiniz bence.

Spoiler: Göster

[Maria Puder]

Lovely Complex ile başladığım romantikli-komikli anime izlemelerine K.w.m (kısaca) ile devam etmiştim. Her şeyiyle acayip ''kawaii'' yahu!
Özellikle ''drunk Misaki'' der susarım. Ne bölümdü!
Mangası çok daha uzunken, animesi niye böyle kısa sürdü, bilen var mıdır?

[mit]

Misaki'nin sarhoş gibi olduğu kısım çok iyiydi gerçekten Bir de kahyalık yarışmasına katıldıkları malum iki bölümde çok gülmüştüm ben.

Anladığım kadarıyla ilk başta sadece 26 bölüm için anlaşma sağlanmış, daha sonra da ikinci sezon için onay alamamış yapımcılar. İnternetten edindiğim bilgi kırıntıları bu yönde en azından.

[Fırtınakıran]

Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde özledik seni Misaki-sama. Kaichou!

[mit]

Kim derdi ki günün birinde biri bana bir animenin capslerini gönderecek, onlara bakıp bakıp kahkahalarla güleceğim, hatta üstüne bir de karşılık olarak ben de caps atacağım???

Seviyorum seni Usu... Ehem! Misaki-chan. Böyle bir günde senin kulaklarını çınlatmak da pek manidar oldu doğrusu. Tamam, tamam... temizliyorum okul koridorunu. Kızma T_T

[maviadige]

En sevdiğim animelerden biridir. Çok eğlenceli, değişik, etkileyici, insanda bir şekilde iz bırakan bir anime. Tabii doğal olarak ben Usui hayranıyım. Buna rağmen Misaki'ye de hayranım. Güçlü duruşu, kendine güvenmesi, inatçı oluşu, zaman zaman utangaçlığı çok güzel aktarılmış. Romantik komedi olarak bir de Ookami Shoujo to Kuro Ouji (Kurt Kız & Kara Prens) animesi hoşuma gitmişti. Saf kız ve sadist oğlanın hikayesi.