“Og dei spora eg trår er kalde, så kalde!” –Ve yürüdüğüm yollar soğuk, çok soğuk.
Norveç. Einar “Kvitrafn” Selvik, Gaahl ve Lindy Fay Hella. Soğuk. Rünler ve müzik. Sonuç... Powerpuff Girls!! Öhö, öhö. Pardon. Wardruna!
Wardruna çok sevdiğim, çok şeker, aynı zamanda da mükemmel bir folk grubu. Her şeyde önce, bu grubu müzik dinlemek için dinlememeniz gerektiğini söylemeliyim. O zaman hiç tat almaz, çabuk sıkılırsınız. Wardruna'yı bir şeyleri hissetmek için dinlemeniz gerekiyor, amaçsızca dinlenecek bir grup değil. Bunu da söyledikten sonra hemen yazıya devam edeyim. Eskiden asmalı kesmeli, şeytanlı black metal yapan Einar Selvik tarafından temelleri atılıyor. Wardruna’nın amacı, Selvik’in sözleriyle “yeni tohumlar ekip, eski kökleri güçlendirmek.” Bunun için de müziklerini antik İskandinav rünleri üzerine yapıyorlar. Yani gerçekten de, her rünün bir şarkısı var, daha doğrusu olacak. Bu da grubun çok uzun ömürlü olmayacağına işaret ediyor. Halihazırda iki albüm çıkaran Wardruna, üçüncü albümlerini de çıkardıktan sonra yeni albüm çıkarmayı bırakacak, çünkü rünler tamamlanacak.
Grubun müziği üzerine konuşacak olursak, insanı alıp uzaklara taşıyan bir atmosferde olduğunu söylesem abartmış olmam. Ve bunun için gerçekten çok uğraşıyor Wardruna. Enstrümanları özel olarak yapılıyor, doğa sesleri kayıt edilip şarkılarda bol bol kullanılıyor. NaudiR şarkılarının vokal kayıtları için hazırlanırken Selvik iki gün oruç tuttuğunu ve yarı çıplak biçimde karlı bir alanda yürüyüşe çıktığını söylüyor bir röportajında -NaudiR ihtiyaç anlamına geliyor ve bu yazının başındaki kısım da NaudiR (ve Helvegen) şarkısından alınan bir kısım.
Bu arada, eğer Vikings dizisini takip ediyorsanız Wardruna şarkılarının zaman zaman çaldığını duyabilirsiniz. Ya da diziyi takip edip de “yahu ne güzel müzik acaba kim yapmış” diye bir soru yönelttiyseniz kendinize, cevabı muhtemelen Wardruna’dır.
Albümler:Runaljod – gap Var Ginnunga: Yggdrasil’e nazaran daha az sevdiğim albüm, ama kesinlikle kötü değil. İlk andan itibaren sizi içine çekiyor, zaten grubun en öne çıkan özelliği de bu. İçinde bulunduğunuz yerden alıyor sizi ve bambaşka yerlere götürüyor. Beğendiğim birkaç parçayı linki ile buraya bırakacağım, eğer beğenirseniz tüm albüme göz gezdirmenizi isterim, kesinlikle pişman olmazsınız.
Løyndomsriss harika bir geçiş şarkısı. Kısa, ama etkili.
Laukr’ı da beğenirim, sizin de seveceğinizi düşünüyorum.
Dagr albümün kapanış parçası. Üflemeli çalgının girişte yarattığı tekinsizlik, şarkının tam ortasında aniden dağılıyor ve resmen bir ritüel havasına bürünüyor şarkı.
~
Runaljod – Yggdrasil: Albüm başından sonuna kadar harika. İlk albüme göre çok daha hareketli. Ve isimler göz önünde bulundurulduğunda sanırım bu epey normal karşılanabilir. Ginnungagap, İskandinav mitolojisindeki o büyük boşluk, gap Var Ginnunga’nın ağır temposunun bir simgesi olarak görülebilir. Ve şimdi Yggdrasil’de, olgunlaşmanın başladığı zamanda, tempo biraz daha yükseliyor. Rotlaust Tre Fell albümün ilk şarkısı ve Kökü Olmayan Ağaç Yıkılır anlamına geliyor –
“eski kökleri güçlendirmek”. Bu albümden önerilerim:
Gibu en sevdiğim ve en "folk" parça albümdeki. Yaptıkları en hareketli parça olabilir. Çok güzel. Epey güzel.
Rotlaust Tre FellNaudirHelvegenHelvegen albümün son şarkısı. Tempoyu müthiş şekilde düşüren, yıldırımlarla, yağmurla, esen rüzgarla atmosferi karartan bir şarkı. Neden? Helvegen Hel'e Giden Yol anlamına geliyor. Peki üçüncü albüm Ragnarok olacaksa, bu ölen kim olabilir? Tabii ki Baldr, Allah rahmet eylesin. Müthiş bir üçüncü albümün bizi beklediğine inanıyorum. Wardruna sen çok yaşa.
Bu arada, Einar Selvik'in Vikings dizisi için yaptığı
Volüspa şarkısının canlı versiyonu da dinlemeye değerdir, bu versiyonunun stüdyo kaydı bulunmamakta (diye biliyorum).
İki şahane fotoğraf ile bitireyim yazıyı. Karşınızda Einar "Kvitrafn" Selvik!