Konu: ŞARGAD - Gök Gürültüsü Getiren

[Rang Baru]

Uzun süredir üzerinde çalıştığım eserin önümüzdeki haftadan itibaren satışlara başlayacağını belirtmek isterim.
Kitabın ismi: Gök Gürültüsü Getiren / Şargad Destanı 1. Kitap (şu an bile kitapyurdu vs. bazı yerlerde ön satış görebilirsiniz.)

Kitabı alma ya da mağazalarda inceleme fırsatı bulan arkadaşlar oldukça detaylı bir dünya yarattığımı göreceklerdir. Uzun bir seri olacak ve bu da Şargad dünyasına giriş için uygun bir kitap. Kendi içinde giriş gelişme sonuç olmakla beraber, 2. Kitap öncesi bir cliffhangerla bitiyor. Çok fazla detaya inip spoiler vermek istemiyorum.

Kitabı okumak için fantastik dünya kurdu olmanıza gerek yok. Kitabı sevmek için de öyle. Fantastik delisi bir okur sevmeyebilirken, hayatında hiç fantastik okumamış biri sevebilir. Bundan daha önemlisi sabır. İlk 4-5 bölüm, çok fazla yeni kelime içerdiği için biraz okuma hızınızı yavaşlatabilir. Ama zamanla konunun kendini açtığını söyleyebilirim.

İlk eserim. Kimseden yardım almadım. Editörüm yoktu. İmla hatalarını düzeltecek, kitabı okuyup usta dokunuşlarla yardım edecek biri yoktu. Bir anlamda da iyi oldu. Tamamen özgürce yazabildim. En azından başkalarının doğrularındansa kendi hatalarımı yaptım. Baskı parasını, ilüstrasyon, çizimler, logo, kapak dizaynı gibi masrafların hepsini ben ödedim. Açıkçası zorlu bir süreçti. Hatta şu an bile, kitap bir hafta önce baskıdan çıkmış olması gerekirken ciltçinin oyalamalarıyla yarın yeni bitmiş olacak. İlk kez bir kitap çıkarmak isteyen arkadaşlar varsa, birkaç fikir verecek kadar tecrübe edindim. Kitabınızın iyi olup olmasından çok, ne kadar uğraştığınız, özen gösterdiğiniz, hatta tanıdığınızın olması ve hatta biraz da şanslı olmanız önemli. (Özellikle görselleri yapacak kişileri bulurken bu şansa sahiptim.) Bunları tamamladığınız takdirde bile sonunu tahmin edemiyorsunuz. Şu an yapacağım birçok şeyi yaptığım için içim rahat. Kendi sevdiğimi yazdım. İnsanlar bunu sever mi acaba diye bir kaygım da yoktu. Bestseller olsun diye bir kaygım da yok. Zaten bu tarz kitaplar, bestseller olursa bir yerde boku çıkar diye düşünüyorum.

Her neyse, çok uzatmadan sadede geleyim. İlk baskı 1000 adet. Teşvik amaçlı, oldukça düşük fiyat belirledim. Bundan sonraki baskılarda (olursa) aynı fiyatta diretebilir miyim bundan da emin değilim. Ama 19 TL 480 sf., içinde yaklaşık 10 tane resim, harita, savaş planı içeren bir kitap için oldukça uygun. Hatta internette daha da ucuz. (Acaba kalitesiz de ondan mı bu kadar ucuz diye sormayın diye söyledim, tamamen benim tasarrufum.)

İlgilenenler kapak, kitaptaki resim, harita vs. ve hattat bu ve bir sonraki kitaplardan pasajların olduğu şu siteye girebilir. İlerleyen günlerde yeni paylaşımlar da yapacağım.
https://www.facebook.com/gokgurultusugetiren/

Son olarak da buradan bir arkadaşa kitabı bedava göndermek istiyorum. Bunun için kişisel bir soru soracağım. İlk bilene (benimkiyle eşleşene) adrese postalayacağım. Özelden cevap yazabilirsiniz.
Fazla kasmadan, biraz eğlenceyle başlayalım değil mi?

"Aşağıdakilerden hangisi favori karakterinizdir?"

a- Tyrion Lannister
b- Jaime Lannister
c- Jon Snow
d- Oberyn Martell
e- Arya Stark
f- Daenerys Targaryen

İlla sizin favoriniz olmasına gerek yok, benim favorimi tahmin de edebilirsiniz. Sonuçta nereden anlayacağım ki doğru söylediğinizi?  

ARKA KAPAK YAZISI

Ölüler, canlılar, iblisler ve ruhların paralel boyutlardan oluşan devasa bir evren...

Tanrıların kurduğu ve onların elçileri olan yüksek elflerin yönettiği adaletsiz bir düzen...

Merkezinde yedi büyü öğretisi ve hepsine hükmedebilen saklı öğreti bulunan hassas bir denge...

Farklı ırk ve kültürleri, ortak dil ve para birimini içeren organik bir dünya...

Asırlardır süregelen kanlı savaşlar ve kan şehvetini dizginleyemeyen kahramanlar doğuran koca bir devran...

Ardında bütün bu gizemleri barındıran Şargad açıklarına yelken açacak kadar cesur, bu uçsuz bucaksız deryanın derin sularına dalmayı göze alacak kadar cüretkâr mısın?


(Not: Kitapyurdu vs. internet satış sitelerinde "...kan şehveti" yerine "kan şevketi" yazmış. Görürseniz gülmeyin. Hiçbir suçum yok, tamamen yayınevinin hatası. Onu da düzelttirmeye çalışacağım.)

Sevgilerle,
Semih

[milenya]

Facebook sayfasına da baktım, çok özverili bir çalışmanın ürünü olduğuna eminim. Kendim de güzel bir yazma sürecine girdiğim için sözde kalmayan bu körpe başarılar beni çok daha fazla mutlu ediyor.

Elinize sağlık, bu güzel haberlerin devamını dilerim. 

[OZ]

Hayırlı olsun, Ömer Tunç kapağı çizmiş bu arada.

[Rang Baru]

Facebook sayfasına da baktım, çok özverili bir çalışmanın ürünü olduğuna eminim. Kendim de güzel bir yazma sürecine girdiğim için sözde kalmayan bu körpe başarılar beni çok daha fazla mutlu ediyor.

Elinize sağlık, bu güzel haberlerin devamını dilerim.  

Azim ve istek olduğu sürece, başarı da illa ki gelir.

Hayırlı olsun, Ömer Tunç kapağı çizmiş bu arada.

Yukarıda bahsettiğim şanslarımdan biri.

[cankutpotter]

Arka kapak konusu ilgi çekici, özverili bir çalışmanın ürünü olduğu çok belli. Tebrik ederim.

[Rang Baru]

Arka kapak konusu ilgi çekici, özverili bir çalışmanın ürünü olduğu çok belli. Tebrik ederim.

Teşekkürler

[Guy Fawkes]

Hayırlı olsun. Emeğinin karşılığını alırsın umarım.

[Rang Baru]

bi türlü resim koyamadım şuraya yahu, 128 kbdan küçük koyuyorum yine olmuyor

[magicalbronze]

Semih Bey merhabalar.

Daha hoş gözükmesi açısından konuya sizin yerinize görselleri ekledim ve küçük bir-iki dokunuş yaptım.

Kitabınız hayırlı olsun. Umarım okuru bol olur

[Rang Baru]

Semih Bey merhabalar.

Daha hoş gözükmesi açısından konuya sizin yerinize görselleri ekledim ve küçük bir-iki dokunuş yaptım.

Kitabınız hayırlı olsun. Umarım okuru bol olur

İşte budur ya. Saatlerdir yırtınıyorum.
Eyvallah, teşekkürler

[mit]

Hayırlı uğurlu olsun, okuru bol olur umarım. Tavsiyem bir örnek bölüm yayınlamanız. Yeni yazarlar kapalı kutu olduğundan hem dilini görmek hem de konusu hakkında fikir sahibi olmak için iyi oluyor Başarılar.

[Rang Baru]

Hayırlı uğurlu olsun, okuru bol olur umarım. Tavsiyem bir örnek bölüm yayınlamanız. Yeni yazarlar kapalı kutu olduğundan hem dilini görmek hem de konusu hakkında fikir sahibi olmak için iyi oluyor Başarılar.

Teşekkürler,
Aslında kayıprıhtım mailine kitap tanıtımını ve ön okuma gönderdim. Fırtınakıran'ın bilgisi var.

Edit: Yukarıdaki linkte kitaptan karışık olarak bazı pasajlar bulabilirsiniz. Aşağıdaki, ortalarda bir yerden, küçük bir bölüm. Baru şehre gizlice girmeye çalışırken şansı ters gider ve dövüşmek zorunda kalır...

[mit]

O zaman süper Ben üç-dört gündür iptal vaziyetteyim de, haberim olmadı o yüzden. Tekrardan tebrikler.

[Rang Baru]

Kapı boyu kadar açıldığı anda atlayacaktı içeri Baru, çünkü adamın huylanması onu da huylandırmıştı. Sonra birden, "Durun," dedi muhafız kapının arkasında bekleyen muhafızlara, "Kapatın kapıyı!"
Baru şaşırmıştı, heyecandan kalbi hızla çarpmaya başladı. Bir işi de eksiksiz gitse olmazdı zaten.
"Ne oldu," dedi diğer muhafız. "Niye kapattırıyorsun kapıyı?"
"Sahtekâr bu herif, görmüyor musun kılıcı, hangimizde var böyle güzel bir kın ve afili topuz?" dedi ve Baru’ya doğru yöneldi.
Yapacak bir şey yoktu, dövüşmekten başka çıkar yol bırakmamışlardı.
O kadar hızlı bir şekilde kılıcını çekti ki (kılıcın topuzu üste gelir şekilde), üstüne doğru gelen adam mızrağını doğrultamadan Baru’nun sağdan sola doğru savurduğu ters darbeyle kestiği boğazından kanlar fışkırmaya başladı. Bu sürede diğer muhafız, mızrağını doğrultup Baru’nun göğsüne doğru saplamaya çalışmıştı ki, Baru ilk darbeyi takip eden hızlı ikinci bir hamleyle aşağıya bakan parangı sağa doğru savurup üzerine gelen mızrağı kılıcın sırtıyla saptırarak boşluğa doğru gitmesini sağladı ve hemen ardından kılıcı elinde döndürerek sağdan sola düz yatay bir darbe savurup ikinci muhafızın da boğazını kesti. Boğazından kanlar fışkıran muhafızı dereye atarken ikisine de veda etti, "Kusura bakmayın arkadaşlar, başka seçenek bırakmadınız."
Yüzü gözü muhafızların kanına bulanan Baru, diğer muhafızı da dereye atmak üzereyken arkadan gelen ayak sesleriyle irkildi. Arkasını döndüğünde bir baktı ki içerideki iki muhafız, kapıyı kapatan dişliyi harekete geçirdikten sonra hemen yanında bitmiş. Bir muhafız kanlar içinde yerde öbürü de derenin serin sularında sonsuz yolculuğa çıkmışken, canına susamış ikili gardını almış bekliyordu karşısında. Bu arada kapı da yavaş yavaş kapanıyordu. Fazla zamanı yoktu Baru’nun, ya kapıdan şimdi girecek ya da Talya’yı ikinci kez yüzüstü bırakmış olacaktı. Zira kapı oldukça yavaş kapanıyordu, bunun verdiği rahatlıkla ikisini birden o sürede haklayabileceğini düşündü
"Kapıyı kapatmaya çalışmanız hiç de akıllıca olmadı," dedi Baru dalga geçer gibi, "Şimdi kaçacak bir yeriniz de yok." Bu sefer iki muhafız da hazırlıklıydı ve ellerinde mızrak değil kılıç vardı. İkisi de hemen hemen aynı anda saldırdı Baru’ya. Hızlı bir şekilde savuşturdu bu atakları. Jimba turnuvalarında çok dövüşmüştü tek başına iki hatta üç kişiyle. Fakat şu an turnuvada oyun oynamıyor, ölüm kalım mücadelesi veriyordu. Atakları savuşturduğu gibi karşı atağa geçti. Bütün makalakilerin dilinden düşürmediği o meşhur kupu vuruşunu yaptı.
Muhafızlardan birini daha indirdi bu şekilde Baru. Kanlı yüzünü gören sanki ona bir şey olmuş sanırdı, fakat Baru’da küçük bir sıyrık bile yoktu. Gelgelelim artarda vurulan darbeleri savuşturmakta geciken üçüncü muhafız, adeta yüzünde topladığı bütün kanı boşaltmıştı Baru'nun suratına. Sadece bir kişi kalmıştı hedefle Baru arasında, ama zamanla yarışıyordu. Deminki rahatlığı artık kaybolmuştu. Kapı kendi boyundan daha alçaktaydı. Hızlı davranmazsa içeri giremeyecekti. Demin kapının hızlıca açılması için dua eden Baru, şimdi kapanmaması için dua ediyordu.
20 nindan ötedeki birinin bile duyabileceği yükseklikte bir savaş narası atarak diğer muhafızlarla aynı kaderi paylaşmamak için kalkanıyla kendini koruyarak geri geri kapıya doğru giden rakibinin üzerine doğru sıçradı ve sağ çaprazdan aşağı inen durdurulamaz bir vuruş yaptı. O kadar yükseğe sıçramıştı ki, muhafızın kendini korumak için kaldırdığı tahta kalkan parçalara ayrıldı. Sanki savaş tanrısı Erra cennetten aşağı inip de vurmuştu bu darbeyi. Yere inerken sol eliyle aniden çıkardığı karisi muhafızın gözüne saplarken, dengesini sağlamak için parangı yere vurarak sağ dizi üzerine durmuştu. Aynı galsalı şövalyelerin paladin rütbesini almak için kutsandıklarındaki pozisyonu almıştı. Karisini çıkarırken muhafızın elmacık kemiğini kırdı ve tekrar belindeki kaba koyduktan sonra kapanmak üzere olan kapıya bir bakış fırlattı. Avı menzile giren bir kaplan gibi ileri fırladı ve tam kapı kapanacakken yerden yuvarlanarak içeri attı kendini.

[Rang Baru]

http://kayiprihtim.com/haberler/edebiyat/sargad-destani-serisinin-ilk-kitabi-gok-gurultusu-getiren-raflardaki-yerini-aliyor/

Tanıtımı yazan Beyza'ya ve emeği geçen sitedeki diğer arkadaşlar teşekkürlerimi sunarım...