Kayıt Ol

.

Çevrimdışı SrNimble

  • *
  • 47
  • Rom: 0
  • Ore wa shinanaize... aibou!
    • Profili Görüntüle
.
« : 31 Ocak 2017, 22:42:14 »
   Merhabalar arkadaşlar, öncelikle bu başlık asıl konumuz olan ÖN YARGI ile ilişkilidir :D . Zira konu başlığı yalnızca bir ''nokta'' olan bir yazıyla karşılaşsam muhtemelen ön yargıyla yaklaşırdım :) . Uzun bir süredir maruz kaldığım ve hiç hoşlanmadığım bir davranıştır ön yargı.
   Öncelikle günlük yaşamımızda ön yargı hatasına düşen insanları görebiliyoruz. Çoğu zaman ön yargının kolaya kaçmak olduğunu düşünmüşümdür. İnsanları düşünmeden yargılamaya, sentez yapmaya iten bir oluşumdur ön yargı. Bana göre ön yargının temelinde düşüncesizlik yatar. Karşınızdaki kişi size herhangi bir öneride bulunduğunda ya da size bir fikirden bahsettiğinde aklınıza gelen ilk şeyi söylemek ön yargıdır. Önce durup bir düşünmek; eğer bu fikre katılmıyorsak bunu karşımızdakine en iyi şekilde, kibarca iletmemiz, eğer fikrimiz olumluysa da neden bu fikre katıldığımızı açıklamamız gerekmez mi sizce de? Ön yargının insan ilişkilerine büyük bir zarar verdiğini düşünüyorum. Zira karşımızdaki kişi samimi olmadığımızı veya söylediklerine saygı duymadığımızı düşünebilir.
   Sadece kendi karşılaştığım ön yargıdan bahsetmiyorum, günlük yaşamımızda insanların birbirlerine karşı davranışlarına ve sözlerine biraz dikkat ederseniz eğer onların da böyle bir yanılgı içerisinde olabileceklerini görebilirsiniz.
   Sizin ön yargı hakkında düşünceleriniz nelerdir ve sizce ön yargı hastalığının ilacı nedir?
One good thing about music, when it hits you feel no pain.

Çevrimdışı Seyyahedebiyat

  • *
  • 1
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: .
« Yanıtla #1 : 31 Ocak 2017, 23:34:10 »
Çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık

Çevrimdışı SrNimble

  • *
  • 47
  • Rom: 0
  • Ore wa shinanaize... aibou!
    • Profili Görüntüle
Ynt: .
« Yanıtla #2 : 31 Ocak 2017, 23:37:25 »
   Sağolun :) Tek isteğim buradaki insanları bilinçlendirmek ve bazı sorgulamalara sevk etmek.
One good thing about music, when it hits you feel no pain.

Çevrimdışı Celebhol

  • **
  • 215
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: .
« Yanıtla #3 : 01 Şubat 2017, 01:24:27 »
Karşınızdaki kişi size herhangi bir öneride bulunduğunda ya da size bir fikirden bahsettiğinde aklınıza gelen ilk şeyi söylemek ön yargıdır.
Katılamayacağım bir tanım. "2+2=5" dediğinde birisi, çok fazla kafa yormadan "Hayır, değildir," demek bir ön yargı değildir. Aynı şekilde, yanlış bilgilere dayalı bir fikir sunulduğunda bir bu bilgilerin yanlış olduğunu, dolayısıyla fikrin yanlış olduğunu söylemek de bir ön yargı değildir.

Wiki tanımı güzel yapılmış.

Eng: Prejudice is prejudgement or forming an opinion before becoming aware of the relevant facts of a case. The word is often used to refer to preconceived, usually unfavorable, judgments toward people or a person because of their gender, beliefs, values, social class, age, disability, religion, sexuality, race/ethnicity, language, nationality, beauty, occupation, education, criminality, sport team affiliation or other personal characteristics. In this case, it refers to a positive or negative evaluation of another person based on their perceived group membership.

https://en.wikipedia.org/wiki/Prejudice

Tr: Önyargı, bir durum hakkındaki gerçeklerin farkına varmadan, peşin hükümde bulunma veya bir fikir oluşturmadır. Bu kelime, bir kişi veya kişi grubuna karşı, cinsiyetleri, inançları, değerleri, sosyal sınıfları, engellilik durumları, dinleri, cinsellikleri, ırk/etnik kökenleri, dilleri, ulusları, güzellikleri, meslekleri, eğitim durumları, suçluluk geçmişi, tuttukları takım veya kişisel karakteristikleri yüzünden, sıklıkla önceden oluşturulmuş, genellikle olumsuz yargıları anlatmak için kullanılır.

Yani, bir konu hakkındaki gerçeklerin yeterince farkındaysak ve bu yüzden, bu gerçeklerle uyuşmayan fikirler bize öneriliyorsa, bu fikirleri ciddiye almamak bir ön yargı değildir. Ancak, gerçeklerin ne kadar farkında olduğumuz sıklıkla sorgulanması gereken bir durumdur ve çoğu kişi, yeterince araştırma yapmadan bir fikir oluşturmaktadır. Bu açıdan, daha fazla diyalog olması gerektiği konusunda size katılıyorum.

Ön yargıyla başa çıkmak için genel olarak bir kaç şey gereklidir derim; 1) sürekli öğrenmek&araştırmak 2) eleştirel bir akıl 3) yanılabilirliği kabul etmek 4) kendi sorunlarını başka insanlara yansıtmamak.

1) İnsanların çoğunun sınıfta kaldığı bir madde. Yeterince araştırmıyorlar ve araştırdıklarında ise, kendilerine uyan ilk bilgi kırıntısında araştırmayı bırakıyorlar. Araştırma yaparken, kaynak materyale kadar inmek gereklidir. Bir bilginin kendisini öğrenebilecekken, neden başkasının o bilgi parçası hakkında dediklerine güvenelim? Bu araştırmanın yanısıra, sürekli bir öğrenme olması da gerekli ki, insan cehaletinden olabildiğince kurtulsun ve fikirleri daha saf gerçekler üstüne kurulsun.

2) Araştırma&öğrenme ile beraber, eleştirel bir akıl olmazsa olmaz. Bilginin peşinden giderken, doğru düzgün bir süzgeç oluşturulmazsa neyin gerçek bilgi, neyin sahte ya da yanlış anlamadan kaynaklı bir şey olduğunu bulmak zorlaşır. Bu konuda denilebilecek bir kaç temel konu var a) Kanıtla düşünmek her zaman için şarttır. Bir bilgi parçası öneriliyor fakat hakkında kanıt gösterilmiyorsa, buna -araştırmadan- inanmamak gerek b) Kanıtın sağlamlılığı çok önemli bir konu. Bir kaynak "Şurada böyle geçiyordu," diyebilir fakat günümüzde bir çok sözde "bilgi dağıtıcısı" (gazeteler, dergiler, siteler vb.) asıl kaynağa referans yapmamaktadırlar. Türkiye'deki kitap okuma oranı hakkındaki yanlış bilginin fazlalığı, buna bir örnektir c) Çapraz karşılaştırma, yani farklı kaynaklardan bilginin doğruluğu hakkında karşılaştırmalar yapmak d) Her zaman "Acaba öyle mi?" sorusunu sormak.

3) Bir insan ne kadar bilgili olursa olsun, her şeyi bilemez ve yanılabilir, ki yanılır da. Bu basit gerçeği kabullenmek gerek.

4) Kendisini güvensiz hissettiği konularda, başka insanların bu yanlarını görünce onlara ön yargıyla yaklaşan kişiler var. Özellikle ergenlikte sıkça rastlanan bir durum fakat kimi insanlarda, sonrasında da sürüyor.

ilk iki madde günümüzde özellikle önemli çünkü dezenformasyon, misinformasyon ve propaganda günümüzde hat safhada olan şeyler. Özellikle milli, dini vb. konularda, kısmen tarihi sebeplerden fakat yoğunlukla devletlerin bu ön yargıları bilerek körüklemesinden dolayı ön yargılar dünyada çok yaygın. Özellikle, günümüzde artmaktalar. Ön yargının tek ilacı gerçektir ve bu ilaca ulaşmak için, gerçeği bulmayı bilmek gerekir.

Not: Belirtmem gerekir ki, İngilizce öğrenmek bu konuda insana çok yardımcı olacaktır. İnternette yapılan Türkçe araştırmalar çoğunlukla çok güvenilmez ve sağlıksız sonuçlara götürüyor. Yıllardır -çok zorunlu kalmadıkça- en minik bir konuyu bile Türkçe aratmıyorum internette.

Çevrimdışı SrNimble

  • *
  • 47
  • Rom: 0
  • Ore wa shinanaize... aibou!
    • Profili Görüntüle
Ynt: .
« Yanıtla #4 : 01 Şubat 2017, 02:19:29 »
   Söyledikleriniz sağlam temeller üzerine kurulmuş anlatılar hepsine saygı duyuyorum.

   Fakat 2+2=5 gibi temel, basit ve bilinen bir şey için bile kafa yormadan cevap vermek bana göre ön yargıya girer. Kısa bir düşünmenin bile ön yargılar arasında bir tarayış anlamına geldiğini düşünüyorum. En azından birisi bize 2+2=5 gibi bir şey söylediğinde '' Ben senin gibi düşünmüyorum ancak seni bu düşünceye iten nedir bilmek isterim ve belki de benim bildiğim doğru sorgulamaya açıktır.'' gibi bir cümleyle cevap vermek daha hoş ve mantıklı olacaktır diye düşünüyorum. Sonuçta insan aklı ve düşünceleri daima genişleme üzerine kurulu. O halde 2+2=4 demek gelişmeye kapalı olduğumuzu ve bazı şeylerin bizim zihnimizde putlaşmış tabular gibi yer edindiğini göstermez mi? Yani söylemek istediğim şey size söylenen bir fikre karşılık aklınızda bu fikrin yansıması olarak bulunan kesin bir şey olsa bile daima bildiğimizi karşımızdakinin söylediğiyle karşılaştırarak doğruya ulaşmaya çabalamanın daha anlamlı olacağıdır.

   Bu konuyu açmadan önce wiki tanımına bakmıştım bende zira sıfır bilgi üzerine bir şeyler yazmaya çalışmak pek de anlamlı olmazdı. Ve dediğiniz gibi buradaki tanım anlamlı ve mantıklı.

   Haklısınız, kesinlikle çoğu insanımızda araştırma, öğrenme, anlama ruhu yok denecek kadar az. Fakat benim bu konuda düşüncem araştırmanın, öğrenmenin ve anlamanın temelinde merak denen o naçizane duygunun yattığıdır. Yani karşımızdaki kişiye telkin edeceğimiz düşünce halihazırda bulunabilecek bir düşünce değil araştırma gerektiren ve karşımızdaki kişide ilgi uyandırması muhtemel bir düşünce olmalıdır. Bu bağlamda insanlara direkt olarak bilgiyi sunmayı değil de bilginin ucunu açık bırakmayı ve onları araştırmaya davet etmeyi uygun buluyorum. İyi bir noktaya değinmişsiniz :).

   Eleştirel bir akıl insanlarımızdaki en büyük eksiklerden gördüğüm kadarıyla. Bir düşünceye, bir habere ya da söylenilen bir cümleye, mantık dahilinde düşünmeden ve şüphe süzgeçlerinden geçirmeden bağlanmak ya da inanmak hiç de sağlıklı bir davranış değildir. Önerdiğiniz yöntemler bu konuda faydalı olabilir bana göre de.

   Ve insanın yapması gereken ilk şey yanılabileceğini ve bildiğinden daha doğrusunu bulabileceğini anlamasıdır. Bunu anlamak, kabullenmek ve farkında olmak gerçekten çok önemli bir husus.

    Bunun haricinde söyledikleriniz benim için de geçerlidir elinize sağlık :).
    
One good thing about music, when it hits you feel no pain.

Çevrimdışı Guy Fawkes

  • **
  • 266
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: .
« Yanıtla #5 : 01 Şubat 2017, 11:52:59 »
Senin bahsettiğin şeye tam olarak önyargı denilebilir mi bilemedim. Ancak dediğimizi varsayarsak kesinlikle o kişi ben oluyorum :D Hatta daha önceki tartışmamızda açıkça görülmüştü. Yalnız ben o konuda araştırdığım ve kaynağı sağlam olan şeyler söylemiştim. Her neyse, önyargılı biri olarak hem iyi hem de kötü yönlerinin olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle önyargı çevreden, insanlardan gelebilecek tehlikelere karşı koruyor ya da uzak tutuyor. Buna ilk izlenim diyoruz. Örneğin yolda kötü giyinmiş, yürüyüşünde bir tuhaflık olan kişiye karşı önce temkinli davranırım. Önyargım der ki, " tehlikeli biri ". Onu tanımadan verilmiş yanlış ve olumsuz bir karar ama siz de hak verirsiniz ki bazen yararlı olabiliyor. Özellikle günümüzde kimin ne olduğu belli değil.

Bence insan ilişkilerini yıpratan önyargı daha kötü. O benim yukarıda bahsettiğim gibi olmuyor tam olarak. Örneğin, çok sevdiğimi bir müzik grubu var, yeni albüm çıkardılar ve ben hiç dinlemedim. Çevremde albümü dinlemiş ve kötüleyen insanları gördüğümde savunmaya geçiyorum. Albümü dinlemediğim halde önyargım albümün çok iyi olduğunu söyletiyor bana. Bu çok basit bir örnek tabii ve çoğaltılabilir. Ben ilk bahsettiğim önyargıya korumacı , şimdi bahsettiğime de yıpratıcı, zararlı önyargı diyorum.

Çevrimdışı SrNimble

  • *
  • 47
  • Rom: 0
  • Ore wa shinanaize... aibou!
    • Profili Görüntüle
Ynt: .
« Yanıtla #6 : 01 Şubat 2017, 13:56:31 »
   Aynen bir önceki tartışmamızda görmüştük güzel bir örnek olabilir. Ben bahsettiğiniz her şeyi araştırdığınıza eminim zaten :).

   Öncelikle haklısınız bana göre de yolda kötü giyimli ve savsak adımlarla yürüyen birisini gördüğümüzde kaygılanmamız ve daha dikkati davranmaya başlamamız olasıdır. Bu bazen yararlı bazen de hayatın bizlere sunduğu fırsatlar açısından dezavantajlı bir durum olabilir. Bu böyle fakat böyle olmamasını isterdim. Yani her insanın birbirine kıyafetine göre değil insanlığına göre davranmasını ama haklısınız işte günümüzde kimin ne olduğu belli olmuyor. Ne üzücü!

   Verdiğiniz örnek de  konuyu destekler nitelikte yani mutlaka her şeyin iyi veya kötü yanları olabilir ve bunları kabul etmek ve insanların bu konu hakkındaki düşüncelerini dinlemek ve saygı duymak mantıklı olacaktır.

   Benim de daha çok yakındığım konu sizin bahsettiğiniz yıpratıcı, zararlı olan ön yargıdır. Sınıflandırmanız için teşekkürler :D .
  
    
One good thing about music, when it hits you feel no pain.