Kitabı bugün bitirdim. Tolkein'in okuduğum ilk eseri... Kitabın başında Tolkein'in uslübunu çok garipsedim. Fantastikte mizah çok önemli bir öğe olabilir ama mizahi anlatımın bence fantastikte yeri yoktur. David Eddings'i de mizahi bir üslubu olduğunu duyduğumdan (Özellikle Belgariad serisinde varmış) okumadım. Hobbit'in olaylarının kurgusu harika. Maceralar çok iyi bağlanmış lakin kitabın ilk 250 sayfasında Tolkein in dilini pek beğenmedim. Olayların gidişatını dört gözle okurken dili hep garipsedim. Üzülerek belki de Tolkein'e yapılan övgülerin de Rowling'e yapılanlar gibi abartma içerdiğini düşünmeye başlamışken. Tolkein silkelendi ve üstünden o 'Hikayeci' tavrı attı. Kitabın 250. sayfadan sonuna kadar olan kısmı bir çırpıda okudum. Ve bu kitaba hayran kaldım. Kitabın bunun dışında beğenmediğim tek tarafı cücelerin savaşçı ve eğlenceye düşkün taraflarından çok para göz tarafları üzerinde durulması. Ama bunu da Tolkein'in inançlarına bağlıyorum (Şu gökkuşağı altında kazan içinde paraya sahip olan cüceler konusu). Biraz fazla eleştirdim ama kitabı yinede çok sevdim. Umarım Tolkein'in dili diğer kitaplarında biraz daha ciddileşmiştir.
Kitabın en merakla okuduğum bölümü Gollum la ilgili olandı. Ben sırf küçükken Gollum dan korktuğum için şu ana kadar hiç bir yüzüklerin efendisi filmini izlemedim
. Ama kitabı okuduktan ve aradan geçen 6 yıldan sonra bu korkuyu geride bıraktım
Tabi bu korkunun faydaları da var. Çoğu kişinin aksine önce kitabı okuyup sonra filmi izleyebileceğim