Kayıt Ol

Another

Çevrimdışı Galaxie

  • **
  • 375
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Another
« : 07 Temmuz 2012, 20:32:47 »



Tür: Korku, Okul
Firma/Stüdyo: P.A. Works
Yönetmen: Tsutomu MIZUSHIMA
Senaryo: Ryou HIGAKI
Müzik: Kô ÔTANI
Orjinal Eser: Yukito AYATSUJI

Yıl 1972. 9.Sınıf, 3.Derslik. Misaki bu sınıfta okuyan, derslerinde ve başka birçok alanda çok başarılı, aynı zamanda çok nazik, hem öğretmenleri hem de arkadaşları tarafından çok sevilen bir öğrenci. Ancak talihsiz bir yangında can veriyor. Tüm öğretmenleri, tüm arkadaşları yasa giriyor, böyle birinin ölmesine herkes çok üzülüyor.

Sonra bir gün bir arkadaşı onun sırasını göstererek, "Misaki ölmedi, bakın yaşıyor!" diyor. Sonra gerçekten tüm sınıf Misaki yaşıyormuş gibi davranıyor. Her şeye dahil ediliyor, öldüğünü öğretmenleri bile kabul etmiyor. İşin garibi mezuniyet töreninden sonra çekilen toplu fotografta gerçekten Misaki de görünüyor!


Anime Yukito Ayatsuji'nin aynı adlı romanından uyarlanmış. Bu kısa ön-hikayesini dinledikten sonra 1998 yılına dönüyoruz ve babası iş icabı Hindistan'a gittiği için Tokyo'dan annesinin kasabasına taşınan Sakakibara Koichi ile tanışıyoruz. Transfer olduğu okula başlayamadan ciğerlerinden hastalanıp hastahaneye düşüyor. Hastahane asansöründe morga doğru giden garip ve solgun görünüşlü bir kızla karşılaşıyor bu arada. Sonra yeni okulunda hiç tanımadığı sınıf arkadaşları gelip Koichi'yi ziyaret ediyorlar ve çok garip davranıyorlar. Tüm bunlar aynı okulda okuyan teyzesinin de "Sınıf kurallarına muhakkak uymalısın" telkinleriyle birleşince biraz çekinerek başlıyor okula. İlk gününde sınıfın en arka sırasında asansörde karşılaştığı tuhaf kızı görüyor. Ancak garip olan şu ki, görünüşe bakılırsa bu kızı başka hiçkimse görmüyor! Kızla konuşmaya çalıştıkça da kız daha garip davranıyor. Sadece kendinin görebildiği kızın yarattığı gizem sürekli kafasında dönüp duruyor. Bu arada sınıf arkadaşları sürekli Koichi'den bir şeyler saklıyor.

Derken tuhaf ölümler başlıyor...


Animeyi, aralarında kritik farklar olmakla beraber Higurashi no Naku Koro Ni'nin ilk sezonuna (olaylar açıklanmaya başlanmadan önceki haline) benzetiyorum. Muhteşem güzellikte küçük bir kasaba (o ne güzel bir kasabadır) ve kasabanın inandığı bir lanet. Laneti önlemeye çalışan insanlar. Tabi aralarında bu noktadan sonra büyük farklar var. Birincisi bu animede konudan çok ortamlar karanlık. Bir olay olmasına, kan dökülmesine hiç gerek kalmadan mekanlardan tırsabiliyorsunuz. Hem çok güzel çizilmişler, hem de anlayamadığım bir biçimde korkunçlar. Karakter çizimleri de çok güzel, çok detaylı.

Spoiler: Göster
Bir de ufak heykeller var, hem çok güzel hem de çok korkunçlar. Aşağıdaki resim de bunların bulunduğu gizemli heykel dükkanına ait.



Animenin çok çok çok kötü bir tarafı var, müzikleri. Bu kadar mı kötü bir opening olur? İlk bölüm dışında tahammül edemeyip atladım hepsini. Ending bir derece dinlenebilir, ama yine de on üzerinden beş bile etmez. Bölüm içi fon müzikleri güzel aslında. Ama dediğim gibi, opening FACİA. (Bu yüzden bu tanıtıma opening ve ending eklemek istemiyorum, mazur görün ^^)


Konu akışı ise sekteye uğramıyor. "Of şu bölümde de sıkıldım", "Ne yavaş gidiyor" demedim hiç. İlk bölümden beri olayın ortasına düşüyorsunuz ve bir taraftan soru işaretlerine soru işaretleri eklerken diğer taraftan ilmek ilmek gizemleri açıyorsunuz. Ayrıca en başta kafanızda kurduğunuz teoriler tepetaklak oluyor, sürekli yeni tahminlere başvuruyorsunuz.

Kısaca Karakterler:

Sakakibara Koichi:



Okula yeni transfer olan Tokyo'lu gencimiz.

Misaki Mei:



Koichi'nin asansörde tanıştığı ve ondan başka kimsenin görmediği gizemli kız.

Akazawa Izumi:



Hastahaneye Koichi'yi ziyarete gelen ekipten. Çok soğukkanlı.

Teshigawara Naoya:



Yine aynı sınıftan. Biraz şapşal bir çocuktur kendisi.

Reiko:



Koichi'nin aynı okulda, aynı sınıfta okumuş olan otuz yaşındaki teyzesi.

****

Ben çok uzatmayayım, korku arıyorsanız Another çok uygun. Hatta ben uzun zamandır (Higurashi'den bu yana) bu kadar iyi bir korku animesi izlemedim. Biraz da çok ciddi olduğundan sanırım. Devasa göğüslü kızların zombili mombili animelerine kıyasla çok daha fazla veriyor korkunun hakkını. Kısacası, izleyin izleyin.

Jaa ne!

Spoiler: Göster
Ya bu Japon okullarının hepsinin mi zili aynı melodi olur?












Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Another
« Yanıtla #1 : 07 Temmuz 2012, 21:02:28 »
Bunun konusu açılmamış mıydı ki?

2012 yılının en sevdiğim animelerindendir kendileri. Hani izlenmesini gerçekten öneririm.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Galaxie

  • **
  • 375
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: Another
« Yanıtla #2 : 07 Temmuz 2012, 21:03:31 »
Bunun konusu açılmamış mıydı ki?

Arama yaptım ama?

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Another
« Yanıtla #3 : 07 Temmuz 2012, 21:04:48 »
Bunun konusu açılmamış mıydı ki?

Arama yaptım ama?

Ben de baktım bulamadım, açılmamışsa ayıp edilmiş. Geç kaldık bunun konusunu açmaya.

Hittir kendileri u_u

Edit: Bu konu zaten vardı diye eleştirmeye çalışmamıştım kimseyi. Sadece, bu konu daha önce açılmadığı için şok olduğumu belirtmeye çalışmıştım.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Maleficum

  • **
  • 193
  • Rom: 11
  • I have the wisdom to see the dark as a light...
    • Profili Görüntüle
Ynt: Another
« Yanıtla #4 : 08 Temmuz 2012, 01:10:58 »
Bunun konusu açılmamış mıydı ki?

Arama yaptım ama?

Edit: Bu konu zaten vardı diye eleştirmeye çalışmamıştım kimseyi. Sadece, bu konu daha önce açılmadığı için şok olduğumu belirtmeye çalışmıştım.

Biliyorum bunu, seni eleştirmedim. Sadece hatırlamama yardım ettin forumdaki bir sorunu.

Not: İnceleme çok hoş olmuş her zamanki gibi Galaxie. Umarım daima (veya genelde) kendi başlıklarında yazarsın incelemelerini. Bu motive edici, biliyorsun. :D
...weak pleasures, lost feelings, faded dreams, doubtful hopes...

Çevrimdışı Galaxie

  • **
  • 375
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: Another
« Yanıtla #5 : 08 Temmuz 2012, 01:15:35 »
Tanıtımımı kirletmeyin  :hemk

Çevrimdışı Maleficum

  • **
  • 193
  • Rom: 11
  • I have the wisdom to see the dark as a light...
    • Profili Görüntüle
Ynt: Another
« Yanıtla #6 : 08 Temmuz 2012, 01:17:34 »
Tanıtımımı kirletmeyin  :hemk

İşte bu cümle beni destekliyor!!! Farkında olmadan (yada olarak ki bunu söylemezsin) beni desteklediğin için teşekkürler Galaxie.

Edit: Yetkililer (:D) bu mesajı silerse doğal karşılarım.
...weak pleasures, lost feelings, faded dreams, doubtful hopes...

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Another
« Yanıtla #7 : 09 Temmuz 2012, 00:12:06 »
Tanıtımı okudum ve konu ilgimi çekti. Açıkçası biraz klişe gibi dursa da, farklı yerlerdeki yorumları da okuyup üstüne bir de birkaç ilgili paylaşımları izleyince ilgimi çekti. Notumu aldım, daha sonradan genişletmek üzere mesajımı gönderiyorum buraya. Ellerine sağlık :)
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı Galaxie

  • **
  • 375
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: Another
« Yanıtla #8 : 09 Temmuz 2012, 00:15:27 »
Tanıtımı okudum ve konu ilgimi çekti. Açıkçası biraz klişe gibi dursa da, farklı yerlerdeki yorumları da okuyup üstüne bir de birkaç ilgili paylaşımları izleyince ilgimi çekti.

Aslında konunun klişe olduğu doğru. Hatta söz konusu "lanet" biraz karışık da diyebilirim. Ama anime izlemeye değer.  Biraz sağ gösterip sol vurma durumu var. Bir de bahsettiğim gibi korkunun hakkını veriyor özellikle karanlık mekanlarıyla. 2012'nin en izlenilesi animesi bence.

İzleyin efendim yorumunuzu bekliyoruz ^^

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Another
« Yanıtla #9 : 22 Temmuz 2012, 12:22:00 »
Efenim izledik ve an itibariyle sonlandırmış bulunduk. Anime oldukça kaliteliydi, çizimler ve o korku ortamı çok iyi şekilde aktarılmış izleyiciye. Beğenerek ve son iki bölümle bu beğeniyi zirveye taşıyarak izlemiş oldum.

Spoiler: Göster
Fakat şu Japon kafasını anlayamadım gitti. Yani o en başlardaki "Deme hala haberin yok?", "Uuu, burası çok gizemli bir okul, çok yakında göreceksin......" tarzı girişler oldukça sıkıcıydı. Ayrıca normal bir dünyalının vermesi gereken tepkilerden ya çok daha aşırısını ya da olmayacak kadar sakin halini resmettiler.

Örneğin ana karakterlerimiz 11. bölümde bir öğrencinin ölüp ölmediğini kontrol etmek amacıyla "Hadi gidip bakalım," diyorlar ve sanki normal bir geziye çıkmış gibi sakin sakin yürüyorlar. Aynı şekilde yine tüm öğrencilerin mantıksız bir açıklama sonrasında "Ölüyü ölüme gönder" diyerek çıldırması ve önüne geleni doğramaya çalışması da farklı bir örnek olarak gösterilebilir.

Animedir, zaten animelerin genelinde bu tür durumlar olağandır diyebilirsiniz, doğrudur. Ama yine de insan bunları düşünmeden edemiyor. Fakat ölüm sahneleri bir o kadar rüyalara girecek cinstendi. 3. bölümdeki ölüm mesela, böyle bir yutkunup boğazını tutuyor hemen insan. Ya da asansördeki ölüm sahnesi.


Kısaca, bu türü sevenler izlemeli diyebilirim.
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "