'Ph'nglui mglw'nafh Cthulhu R'yleh wgah'nagl ftgagn.'Legrasse, Profesör Webb'ten bir adım ilerdeydi, çünkü melez tutuklulardan pek çoğu yaşlı rahiplerden bu sözcüklerin anlamını öğrenmişler ve dedektife yinelemişlerdi. Cümle, söylediklerine göre, aşağı yukarı şu anlama geliyordu:
'R'yleh'deki evinde ölü Cthulhu düş görerek bekliyor.'Ama anılar asla ölmemişti ve başrahipler yıldızlar uygun konuma geldiğinde şehrin yeniden yükseleceğini söylüyorlardı. Sonra topraktan, küf kokulu ve gölge gibi, unutulmuş deniz diplerindeki mağaralarda işitilmiş belirsiz söylentilerle dolu kara ruhlar çıkmıştı. Ancak Castro'nun onlardan uzun boylu bahsedecek cesareti yoktu. Hemen susmuş ve hiçbir ikna yöntemi ya da kurnazlık bu konuda konuşmasını sağlayamamıştı. Eskiler'in boyutlarında da, tuhaf bir şekilde, söz etmek istemiyordu. Mezhep hakkında ise, merkezi Arabistan'daki ıssız çöllerde, Irem'in, Sütunlar Şehri'nin gizli ve dokunulmamış bir şekilde düş gördüğü yerde olduğunu düşündüğünü söylemişti. Avrupa'daki cadı mezhepleriyle iş birliği içinde değildi ve üyeleri dışında varlığını bilen hemen hiç kimse yoktu. Hiç bir kitap mezhep hakkında imada bulunmamıştı, her ne kadar ölümsüz Çinlilerin dediğine göre Arap Abdul Alhazred'in Necromonicon'unda tarikat üyelerinin istedikleri gibi yorumlayabilecekleri çift anlamlı sözler olsa da; özellikle pek çok tartışmalara yol açmış şu iki dize:
Sonsuza dek yatabilen ölü değildir.Ve tuhaf uzak zamanlarda ölüm bile ölebilir.H.P. Lovecraft / Cthulhu'nun Çağrısı