Kayıt Ol

Beğendiğiniz Alıntılar

Çevrimdışı Elijah

  • ***
  • 627
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #45 : 28 Temmuz 2010, 22:05:25 »
Muhabir kız(sinirle): Daha önce sizi uykunuzdan eden bir şey oldu mu?
Tony Stark: Hayır, ama sen olabilirsin...

Iron Man
Planemo Syndrome

Çevrimdışı Marius

  • ****
  • 1109
  • Rom: 31
  • poor misguided fool
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #46 : 09 Ağustos 2010, 14:13:56 »
Bana verdikleri Chyurda bitkisi için şöyle bir değişleri var, "Uyku için bir, ağrıyı azaltmak için iki, merhametli bir cenaze için üç yaprak."

---

"Yoruldun," dedi benim oğlan. Başucumda duruyor ve ne zamandır orada bilmiyorum. Kalemi gevşek parmaklarımın arasından almak için yavaşça uzanıyor. Sayfamda bıraktığı mürekkep izine yorgun bir şekilde baktım. Bu şekli daha önce görmüştüm, diye  düşündüm, ama o zaman mürekkep değildi. Bir Kızıl Geminin güvertesinde kuruyan kan damlaları ve onu döken benim ellerim mi? Yoksa ben bir kasabayı Kızıl Gemi akınına karşı uyarmakta gecikmiş at sürerken maavi bir gökte yükselen siyah bir duman sürgünü mü? Ya da basit bir bardak suda dönen ve sarı sarı açılan bir zehir, birine benim gülümseyerek uzattığım bir zehir mi? Yastığımda kalmıl bir kadın saçının kaba kıvırcığı mı? Yoksa biz Sealbay'de için için yanan kuleden dışarı cesetleri taşırken, bir adamın topuklarının kumda bıraktığı izler mi? İşlenmiş yavrusunu, onun kızgın çığlıklarına rağmen sıkıca kavrayan bir annenin yanaklarından aşağı süzülen bir gözyaşının yolu mu? Tıpkı Kızıl Gemiler gibi, hatıralar, uyarmadan, acımadan geliyorlar. "Dinlenmelisin" Diyor oğlan tekrar ve oturmakta oluğumu fark ediyorum. Hiç bir anlamı yok. İşte berbat olmış bir yaprak daha, bir kenara atılan bir başka çaba.

"Kaldır onları," diyorum ona ve bütün kağıtları toplayıp tesadüfi bir şekilde istiflemesine itiraz etmiyorum. Şifacılık ve tarih, haritalar ve felsefe, hepsi tıpkı zihnimde olduğu hini elinde  bir karmaşaya dönüşüyor. Ne işe koyulduğumu artık hatırlayamıyorum. Acı geri geldi ve onu susturmak çok kolay olacak. Ama o yolda delilik bekliyor., daha önce çok defalar ispatlandığı gibi. Bu yüzden oğlanı bana çay yapması için iki yaprak carryme, zencefil kökü ve nane bulmaya gönderiyorum. Bir gün o Chyurda bitkisinden üç yaprak getirmesini isteyecek miyim, merak ediyorum.

Bir yerlerde, bir arkadaş yumuşak bir sesle "Hayır," diyor.


FitzChivalry Farseer
   Suikastçinin Çırağı - Robin Hobb - Cilt 1
After I count down, three rounds, in hell I'll be in good company.

Çevrimdışı Dúrgonath

  • ***
  • 680
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #47 : 09 Ağustos 2010, 15:05:14 »
"İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetlerinden haberdar olmayı tercih ediyorlar."
~Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna

Çevrimdışı SéDa ERéN

  • **
  • 83
  • Rom: 0
  • *WaiT Mé iN !NFéRNo~' Not Mé u'll waiT! ParasITé
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #48 : 25 Ağustos 2010, 19:58:32 »
Shay kanalı diğer Kesicilere açtı.Sesinde panik vardı."Biri buraya doktor getirsin."Oda numarasını tekrarladı.
"Ne var Shay?"diye bağırdı Tally.
"Tally çok üzgünüm!"
"Ne!?"
"Zane..."
.....
Bütün bunlar Tally nin suçuydu.Tally'nin dilediği şey olabilsin diye Zane'i buraya gelmeye ikna etmişti;ona göz kulak olmak yerine şehirde gezmeye çıkmıştı.Onu paramparça eden savaşı Tally başlatmıştı.Zane'nin ölü parmaklarını kavradı.Artık öldüğünden emindi.Vücudunun içindeki paramparça acı verici boşluğu görebiliyordu.O ölüydü.Sonsuza dek..
      Muazzam egosunun son bedeli buydu işte..
"Üzgünüm Zane.."Tally sırtını döndü.
"Gidelim!.."Buz gibi "Bitirmemiz gereken bi savaş var.."(Özeller,Scott westerfeld)

Tedavi görmeye ihtiyacım yok tıpkı hissetmek ya da düşünmek için kendimi kesmeye ihtiyacım olmadığı gibi..Bundan sonra beynimle benden başka kimse oynayamayacak..Görüyorsunuz özgürlüğün her şeye zarar verme gibi bir alışkanlığı var.
                                                                                     Tally Youngblood




NoBody BUt ME caN NOT PlaY WIth My BRAIn ANYMORE!..

Çevrimdışı SéDa ERéN

  • **
  • 83
  • Rom: 0
  • *WaiT Mé iN !NFéRNo~' Not Mé u'll waiT! ParasITé
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #49 : 26 Ağustos 2010, 17:37:11 »
"Sen delisin,"diyorum

Bana bakıyor."Ben kutsandım."

"Seni öldürmemi istiyorsun."

"Hayır Todd Hewitt,"diyerek yanıma geliyor."Anahtar nefret.İtici güç nefret.Askeri saflaştıran şey nefret.Asker nefret etmeli."Bir adım daha atıyor."Benim işimi bitirmeni değil,kasten öldürmeni istiyorum!"

Umut Bıçağı'ndan..

NoBody BUt ME caN NOT PlaY WIth My BRAIn ANYMORE!..

Çevrimdışı LegalMc

  • ****
  • 1215
  • Rom: 33
  • Unimpressed was his default state.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #50 : 12 Eylül 2010, 15:23:39 »
"  On sekiz saat önce Mal'akh'ı çıplak gören bir adam korkuyla 'Tanrım, Tanrım, sen bir şeytansın!' diye bağırmıştı.
 
  'Sen beni öyle algılıyorsan öyledir,' diye cevap veren Mal'akh, meleklerle şeytanların aynı olduğunu, birbirinin yerine geçebildiğini düşünen eskilerin aklıyla konuşuyordu. Savaşta düşmanını alt eden koruyucu melek, düşman tarafından yok edici bir şeytan olarak algılanırdı"


                                              Kayıp Sembol/ Dan Brown
Yaşasın!
Ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize.

Çevrimdışı Alorka Greenleaf

  • ***
  • 603
  • Rom: 6
  • End of the Ergenism
    • Profili Görüntüle
    • f
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #51 : 08 Ekim 2010, 12:47:52 »

Son ağaç da yok olduğunda, son ırmak da kuruduğunda, son balık da öldüğünde; Beyaz Adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacaktır.
[Kızıl Derili Atasözü]

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #52 : 11 Ekim 2010, 16:26:26 »
"Bizler," dedi kendisini göstererek, "dünyanın yeni göçebeleriyiz. Limandan limana savrulurken yanımızdan hızla akıp geçen anıları ait oldukları yerlere iade edilmeyi bekleyen kutsal emanetlere benzetir, onlara sıkıca sarılırız. Tasasız ve sorumsuzuzdur. Karavanlarımızı, inşa etmek için ömrümüzü harcadığımız evlerin tuğlalarıyla hazırlarız. Ama bizler hayalperestiz. Tuğla üstüne tuğla koyup inşa ederiz yeni baştan. Biz dünyanın or.spularıyız. Gelecek biziz."

~ Rabindranath Maharaj, "Lagahoo'nun Çırağı"

Çevrimdışı Alorka Greenleaf

  • ***
  • 603
  • Rom: 6
  • End of the Ergenism
    • Profili Görüntüle
    • f
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #53 : 19 Ekim 2010, 20:39:36 »
"Dışarı çıkamıyoruz. Dışarı çıkamıyoruz. Köprü' yü ve ikinci salonu ele geçirdiler...Dışarı çıkamıyoruz. Sonumuz geldi. Davullar, derinliklerde ki davullar. Geliyorlar..."
Yüzüklerin Efendisi-Yüzük Kardeşliği
Spoiler: Göster
 Evet. Artık ben de okuyorum. Eve evet! Başladım okumaya. Hem de tek ciltliğinden. [*] bkz. : hanzoluk[/*]

Çevrimdışı Elendil

  • **
  • 325
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #54 : 19 Ekim 2010, 21:34:43 »
"Uykusuzluk böyle bir şeydir işte. Her şey çok uzaklardadır, bir kopyanın kopyasının kopyası gibi. Dünyayla arana öyle bir mesafe sokar ki, ne sen bir şeye dokunabilirsin ne de bir şey sana."

-Dövüş Kulübü, Chuck Palahniuk


Şu an bu cümlelerin ne anlama geldiğini daha iyi kavrıyorum.

Çevrimdışı Canina

  • ****
  • 1460
  • Rom: 39
  • There ought to be a law against you
    • Profili Görüntüle
    • Canina's
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #55 : 03 Kasım 2010, 11:46:35 »
"Kanla ve hikmetle yazan kişi okunmayı değil, ezberlenmeyi ister."

-Nietzsche

Çevrimdışı Larien

  • **
  • 133
  • Rom: 0
  • Söyle dost..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #56 : 03 Kasım 2010, 15:31:13 »
"Sözüm, Onurum. Onurum, Yaşamımdır.."
                           Solamnia Şövalyeleri, Yemin ve Düstur.

"Adın umrumda değil, kırmızı. Adını bilmek istemiyorum. Eğer en az ilk üç savaşından sağ kurtulursan belki o zaman adını öğrenirim. Daha önce değil. Eskiden isimleri öğrenirdim, ama bu kahrolası bir zaman kaybıydı. Bir baş belasını tam tanımaya başladığımda kalkar ölürdü. Bu günlerde zahmet etmiyorum."
                           Horkin, Büycü Ustası

"Hiç bir şey şans eseri olmaz. Herşeyin bir nedeni vardır. Beynin nedeni bilmeyebilir. Beynin asla anlayamayabilir. Ancak kalbin bilir. Kalbin daima bilir."
                           Horkin, Büycü Ustası

Why, the Past should ever be forgot?

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #57 : 16 Kasım 2010, 16:27:18 »
"Eskiden, dünyanın güzelliklerinin, bu kuşları mutlu ettiği için öttüklerini sanırdım. Yanılmışım, beyinsiz oldukları için ötüyorlarmış."

...

" 'Yumak çözüldü' diye düşündü, uçsuz bucaksız karanlığa dalmadan önce. Ölümden yeni  bir dehşet doğdu. Yepyeni bir boş inanış, dünyaya yerleşti.

Ben bir 'Efsaneyim.' "


Gecenin Konukları (I'm Legend)

Çevrimdışı Vega

  • ****
  • 1023
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #58 : 16 Kasım 2010, 17:31:21 »
 "Kaybedilern her yoldaş, ocağa kalkan her kılıç, bir intikam yemini daha demekmiş hatun için. Öyle bir ateşmiş ki içindeki, bazen kendini yakarmış. Düşmanın aldığı yer nefes utanç demekmiş.
 " 'Savaş yarına bırakılmaz' dermiş, 'Birini boş verirsin; iki kişi çıkarlar karşına'"

 Saygın Ersin, Zülfikar'ın Hükmü

Çevrimdışı alper

  • **
  • 143
  • Rom: 10
  • don't let'em tie you to the stake :P
    • Profili Görüntüle
Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« Yanıtla #59 : 16 Kasım 2010, 18:26:53 »
James : "Bana 'büyü yoktur' ne demek açıkla."

Nakor : "Hokkabazlık yapabilir misin?"

James "Biraz."

Nakor portakalları James'e verdi. "Çevir."

Olağanüstü el maharetine sahip olan James atını sabit tuttu ve portakalları çevirmeye başladı.

Nakor "Gözlerin kapalı yapabilir misin?"

James ritmi mümkün olduğunca tutturmaya çalıştı ve gözlerini kapadı. Gözlerini kapalı tutmak için çaba sarf etmek zorundaydı ve yine de her seferinde bir sonraki portakalın sol elini ıskalayacağı hissine kapılıyordu.

Nakor "Şimdi tek elinle yap!"

James gözlerini açtı ve portakallar yere düştü. "Ne?"

Nakor "Tek elinle çevirmeni söyledim."

James "Neden?"

Nakor "Bu bir numara gördün mü?"

James "Emin değilim."

Nakor " Hokkabazlık bir numara, büyü değil. Ama onu nasıl yapacağını bilmiyorsan büyü gibi görünür. İşte bu yüzden insanlar sirkteki hokkabazlara para atıyor. Tek elinle yapabildiğinde bir şey öğrenmiş olursun. Ve ellerini kullanmadan yapabildiğinde, Pug' ın ne demek istediğini anlarsın."

GedikSavaşlarının Ardından, Asilkan Prens