Kayıt Ol

Anket

Dini inanışlar fantastik kurguya engel midir?

Kesinlikle Evet
3 (7%)
Kesinlikle Hayır
24 (55.8%)
Kısmen
16 (37.2%)

Toplam Oy Verenler: 43

Dini inanışlar fantastik kurguya engel midir?

Çevrimdışı

  • **
  • 82
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dini inanışlar fantastik kurguya engel midir?
« Yanıtla #15 : 27 Ağustos 2016, 12:17:13 »
(...)
Ama bunların hiçbiri benim dini inancımı sarsmadı, etkilemedi de. Çünkü iş kafada bitiyor. Eğer ki siz bu okuduklarınızı gerçekle karıştıracak, gerçeğin yerine koyacak ve onlara inanmaya başlayacak kadar olgunlaşmamışsanız bu sizin sorununuz, fantastik edebiyatın değil. İşin sırrı kurguyla gerçeği birbirinden ayırdedebilmekte, hayalin nerede bitip gerçeğin nerede başladığını bilmekte yatıyor.

Okuyucu için söyledikleriniz doğru elbette, herkes kendi zihninden kendisi sorumlu, ama yazarlar için durum böyle mi? Konunun başlığı dini inanışların fantastik kurgu olgusuna engel olup olmadığı, ve bu sadece okumayı kapsamıyor.

Siz okuduklarınızdan etkilenmemiş olabilirsiniz, ama herkes için bunu söylemek mümkün mü?

Yazarlar için dahi bunu söylemek mümkün mü? Soruyu tersinden sorayım, neden hemen hemen bütün yazarlar işbirliği yapmışçasına çok-tanrılı bir düzen kurguluyor? Bazıları bunun farkında bile olmuyor, 'sanki bu işin kuralı buymuş gibi' gayri ihtiyari bu sistematiğe yöneliyorlar. Bu, bir şekilde tesir altında kaldıklarını göstermez mi?

Yani, bir yazar olarak siz de bir Medi (jedi?) dini yazdınız, pek çok insan bundan etkilendi ve yeni bir kilise kurdu diyelim. Sizin amacınız elbette bu değildi ama sonuç bu oldu, sizce bu sonuçtan kısmen de olsa sorumlu değil misiniz?

İş elbette ki kişinin kendini bilip ne okursa okusun itikadına sahip çıkmasında bitiyor ama herkesin bunu başaramadığı bir dünyada yaşadığımız açık.
"Demire şeklini veren demircinin iradesidir, çekicin darbesi değil." - Turram oğlu Kopram, Hakon'un demircisi

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Dini inanışlar fantastik kurguya engel midir?
« Yanıtla #16 : 29 Ağustos 2016, 13:15:37 »
Soruyu tersinden sorayım, neden hemen hemen bütün yazarlar işbirliği yapmışçasına çok-tanrılı bir düzen kurguluyor? Bazıları bunun farkında bile olmuyor, 'sanki bu işin kuralı buymuş gibi' gayri ihtiyari bu sistematiğe yöneliyorlar. Bu, bir şekilde tesir altında kaldıklarını göstermez mi?

Bu sorunun cevabı çok açık. Evet, "günümüzün" fantastik yazarlarının çoğu tesir altında kalıyorlar, çünkü hepsi bu işin ilk örneklerini, yani Yüzüklerin Efendisi, Dungeons & Dragons ve Unutulmuş Diyarlar'ı baz alıyorlar. Son dönemi saymazsak piyasadaki fantastik eserlerin %90'a yakınının elf, cüce vb ırkları ve çok tanrılı dinleri konu aldığını zaten görürsünüz. Ustalarını örnek alıyor, onlar gibi yazmaya hevesleniyorlar. Forumumuzda bile "kendi fantastik evrenimi yarattım" diyenlerin sayısı az değil örneğin. Aynı sebepte, ustaya öykünmeden dolayı.

Yüzüklerin Efendisi ve aynı dönemde çıkan eserler de kendilerine mitolojiyi baz alıyorlardı. Tolkien, İskandinav Mitolojisi'nden etkilendiğini sık sık söylemiştir. Fantastik edebiyatın temelinde de zaten mitoloji yatar. En basitinden Herkül'ün maceraları çocukluğumuzda hepimizin ilgi duyduğu efsanelerden biriydi. Ancak Tolkien çok sıkı bir Katolikti ve Tanrı tanımazlığa karşı oldukça katı bir tutum içerisindeydi. Keza C.S. Lewis de dinine çok bağlı bir Hristiyan olmasına rağmen (Aslan'ın Hz. İsa'yı temsil ettiğine dikkat) o da Narnia'da çok tanrılı bir evren kurmuştur kendine. Ama kendilerine hiçbir şekilde tapınma yoktur.

Öte yandan tüm yazarlar bunu yapmıyor. Le Guin'in meşhur Yerdeniz serisinde tek tanrılı bir inanç vardır. Bununla birlikte Le Guin bir ateisttir. Ve Yerdeniz'in tanrısına da hiçbir tapınma söz konusu değil. Aynı şekilde Robert E. Howard ve H.P. Lovecraft da çok tanrılı evrenler yaratmalarına rağmen ikisi de inançsız kimselerdi.

O nedenle yazarların yazdıklarından etkilendikleri ya da başka birilerini etkilemeye çalıştıkları savının doğru olduğunu düşünmüyorum. Bir Star Wars hayranı olup şakasına Jedi tarikatına katılabilir, 4 Mayıs'da Jedi gibi giyinip kutlama yapabilirsiniz. Bunu filme olan sevginizden ve Güç kullanabilen bir uzay kahramanı olmak isteyen içinizdeki çocuğu tatmin etmek için yaparsınız. Ve bu yaratıcısının hoşuna gider. Ama kalkıp da tamamen hayali bir evren için kaleme alınmış tamamen hayali bir şeye gerçekten tapmaya başlarsanız, bu okurun problemidir. Gerçekle hayali birbirinden ayıredecek olgunluktan yoksundur. Sadece fantastikten değil, okuduğu her tür kurgu romandan ve izlediği her tür aksiyon filminden etkilenmeye açıktır. Benim düşüncem bu...
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Guy Fawkes

  • **
  • 266
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dini inanışlar fantastik kurguya engel midir?
« Yanıtla #17 : 29 Ağustos 2016, 14:03:28 »
Şimdi şu konuda kafam karıştı: Fantastik kurguda herhangi bir şey yaratıyoruz mesela; din, ırk, mekan vs. Eğer dini inanışlarımız bunlara engel oluyorsa, bunun sadece fantastik edebiyatla sınırlı kalmaması gerekmez mi?

Yani çok dindar bir insan, fantastik kurguyu, yukarıda saydığım ırk, mekan gibi hayali şeyleri yanlış bulduğu için okumaz veya yazmaz. Aynı şeyi diğer edebi türlerde de yapmıyor muyuz? Onlarda da olmayan bir şeyi yaratabiliyoruz bazen.

Konuyu açan arkadaş da yaratmaktan bahsetmiş. Tarihi veya gerçeklik payı olan yazıları dışarıda tutarsak, tamamen kurgu olan yazılar da engel o zaman.

Çevrimdışı

  • **
  • 82
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dini inanışlar fantastik kurguya engel midir?
« Yanıtla #18 : 29 Ağustos 2016, 16:28:26 »
Yani çok dindar bir insan, fantastik kurguyu, yukarıda saydığım ırk, mekan gibi hayali şeyleri yanlış bulduğu için okumaz veya yazmaz. Aynı şeyi diğer edebi türlerde de yapmıyor muyuz? Onlarda da olmayan bir şeyi yaratabiliyoruz bazen.

Hangi din 'hayali şeyleri' kısıtlar bilmiyorum ama kastettiğiniz İslam ise böyle bir kısıtlama yok. Yani 'hayali şeyleri yanlış bulmak' diye bir kaide yok. En nihayetinde kurgu bir araçtır. Yeri geldiğinde hayali öğeler kullanılarak insanlara çeşitli dersler ve öğütler verilebilir, farklı fikirler tartışılabilir. Örneğin Mevlana'nın Mesnevi'si kurgusal olaylar ve karakterlerle doludur. Dahası, yazar eserde peygamberleri dahi kurguladığı öykülere kahraman yapmaktan çekinmez. Önemli olan içerik ve verilen mesajdır. Yazar kendince bu önemli figürlerin hayatları ve kurgusal alemde karşılaştıkları durumlar üzerinden okuyucuya ders vermeye çalışır. Bunun kusurlu bir tarafı olduğunu düşünemiyorum. Dolayısıyla dindar bir insanın kurguya karşı olmasının da bana göre hiç bir sebebi yoktur, karşı olabileceği şey ancak uygunsuz bulduğu içerik olabilir.

İhsan Bey'in söylediklerine ise katılmıyorum. Katolikliğin kendisi zaten başlı başına putperest sembolizmiyle dolup taşmakta iken bu itikada sahip insanların putperestliğe karşı tutum içinde olması ancak "benim putum seninkini döver" seviyesinde kalabilir.

Dahası, az ya da çok tanrılı sistemler kurgulayıp bunların hiçbirine tapınma söz konusu olmaması da ayrı bir garabettir. Teoloji tarihinde şu veya bu şekilde bir itikad yoktur ki az ya da çok tapınma ritüellerini içermesin. Bu mevzu bizim konumuzun dışına taştığı için üzerinde fazla durmak istemiyorum.

En nihayetinde genel geçer jargonun oluşmasında etkili olan düşünce akımının "ustaya öykünmek" şeklinde basite indirgenemeyeceği kanaatindeyim. Hristiyanlığı daha doğar doğmaz mahveden putperest sembolizminin daha etkili ve nüfuz etmede oldukça başarılı olduğunu düşünüyorum.

Dahası, kendini dindar olarak tanımlayan her yazar,çizer ya da düşünürün, bu sembollerin eserleri aracılığıyla yaygınlaştırılmasının riskleri hususunda en azından bir kere düşünmesi gerektiği kanaatindeyim. Bence bu, yazarın, bireysel manada kendi kendine "ben ne yapıyorum" sorgusudur.
"Demire şeklini veren demircinin iradesidir, çekicin darbesi değil." - Turram oğlu Kopram, Hakon'un demircisi

Çevrimdışı Rang Baru

  • **
  • 168
  • Rom: 0
  • "Ningun mar en calma hizo experto a un marinero"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dini inanışlar fantastik kurguya engel midir?
« Yanıtla #19 : 29 Ağustos 2016, 23:49:05 »
mit'in haklı olduğu nokta; bazen yazarlar inancından çok farklı şeyler yazıp bununla bilinçaltını tatmin etme yoluna da gidebilir. Yani farkında olmadan o normalde inanmadığın şeylerin dünyasına kapılıp gidebilirsin. Bu bir anlamda sadece okurun değil, yazarın da bir Role Playing içinde olmasındandır ve mümkündür. Erol taş'ın çok iyi bir insan olması (söylenilene göre) ya da Barney Stinson karakteri bir hardcore zamparayken Neil Patrick'in eşcinsel olması gibi... ki bence bu zıtlık başarı da getirir.

Ha, kişisel kanaatim, ne olursa olsun, nüanslara bakılırsa yazarın inancını kitaba yansıttığıdır. Yani tek tanrıya inanan birinin çok tanrılı dinleri yazarken bile durumun içinde bir tek tanrı olgusu yaratmasıdır. (Tanrıların hepsinden güçlü bir tanrı,lider tanrı, ya da bütün tanrıları yaratan bir yaratıcı, ya da böyle olmasa bile çok tanrılı inancın getireceği felaketler ve bu inancın saçma olduğu vurgusu...)

Şenaydın'ın son söylediği de bence çok önemli. Ne olursa olsun, yazarda "Ben ne yapıyorum" sorgusu olması gerekir. Bu bir anlamda gerçek dünyasından ve inancından freni patlamış kamyon misali kopup giden kişinin el frenidir ve gereklidir.
 

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Ynt: Dini inanışlar fantastik kurguya engel midir?
« Yanıtla #20 : 04 Eylül 2016, 23:25:12 »
Çok büyük savlar öne süremeyeceğim ama hayır, değildir. Dinin vijdani bir olgu olduğuna inanıyorum. İnanmak ya da inanmamak tamamen size ve vijdanınıza kalmıştır. İnanıyorsanız din siz ve tanrı, Allah ya da ne isimlendirmek isterseniz, onun arasındadır. İhsan abiye şu konuda katılıyorum ki kişi kurgusal bir şeyi gerçek sanıyor ve denemeye kalkıyorsa, bakınız kendini spiderman sanıp camdan atlama vakaları veya sihir yapmaya çalışanlar- bu kişinin kendisiyle alakalıdır.
İnsan, hayalleriyle vardır.