Konu: Beğendiğiniz Film Sahneleri

[Ozymandias]

Şeytanın yapmış olduğu en büyük hile, tüm dünya'ya var olmadığına inandırmaktır olmuş.

Ne anlatmak istediğinizi anlayamadım. Cümlede bir yanlışlık olabilir mi ?

Dünya'ya derken harf hatası olmuş. "Dünyayı var olmadığına inandırmak". 
Komedyen işinin Ozymandias'ın olduğunu sahte suikast girişiminde anlatmıştım. Benim için bütün düğüm orada çözülmüştü. Yanlız Komedyenin ölüm sahnesi de gerçekten mükemmeldi. Ozymandias 'ın büyük deha sına rağmen sonuçta Rorscach'in kazanması da  mânidardır.

Hiçbir senaryo mükemmel değildir.   

Şaka şaka doğru diyorsun.   

[sheril]

https://www.youtube.com/watch?v=22XdYRbFHoE

çocukluk travmamdı 

[yavanna]

https://www.youtube.com/watch?v=22XdYRbFHoE

çocukluk travmamdı 

Benim cube şeysileri travmamdır o dönemlerime ait.

https://www.youtube.com/watch?v=0nHAZu97ftI

[Bay_Karamsar]

The Big Sick (2017)

Filmin genelini seviyorum. Bahsedeceğim sahneler, filmin geneli düşünüldüğünde zamanlama olarak etkileyici ve anlamlı gelecektir. Filmden habersiz parça parça izlendiklerinde o kadar etkileyici olmayabilirler:

-Kumail'in Emily'nin odasındaki resimleri bulduğundan geçmişi hatırlaması.
-Kumail'in ailesinin görücüye gelen kızı oyalama çabaları.
-Kumail'in aldığı haberden sonra stand up sahnesine çıkıp başka bir gösteri sunması.
-Kumail'in görücüye gelen bir başka kızı evinin önünde reddince yaşana durum.
-Kumail'in Emily'i son ziyaretinde yaşanan durum.
-Film sonundaki stand up sahnesi. ("Kumail'in..." diye başlayacağımı sandınız değil mi ?)
-Jenerik akarken paylaşılan resimler. (Film hakkında bilgi sahibi olmadan izleyince küçük bir şok yaşadım )

[JCDenton]

Aksiyon sahnesi olarak Oldeuboi'nin tek çekim dövüş sahnesi. Sonrasında bir çok filme ve diziye bu konuda esin kaynağı oldu ama hala hiçbiri daha iyisini yapamadı.
En etkileyici final dövüşü olarak gördüğüm Warrior filminin sonu.
Doğallığıyla beni çok etkilemiş Shichinin no Samurai filmindeki köyü savunma sahnesi.
Epiklik olarak Yüzüklerin Efendisi'nin 3.filminde Aragorn'un "for Frodo," dediği sahne.
Polisiye filmlerindeki klişeliği ezip geçmesiyle Sarinui Chueok'ın sonu.
Mihály Vig'nin en iyi bestelerinden biriyle başlayan ve en iyi film girişi olarak gördüğüm Werckeister Harmonies'in ilk sahnesi.
Gerilim olarak İyi, Kötü ve Çirkin'in son sahnesi. Kalbimin güm güm attığını hiç unutmam.
Dram olarak yine Hans Zimmer'ın muzzam bestesinin büyük önem taşıdığı Gladiator filminin sonu.
Bu şekilde bolca sayabilirim aslında.

Atonement: Dunkirk sahnesi.
Deer Hunter: Rus ruletinin oynandığı kısım.
No Country for Old Men: Anton Chigurh'ın bulunduğu tüm anlar.
Fullmetal Jacket: Filmi uzun zaman önce izlediğimden askerlerin nereye gittiğini hatırlamıyorum ama yıkılmış bir şehre girirken kamerayla uzun uzun takip ettiğimiz bir sahne vardı. Askerler durunca kamera da dururdu. Kamera yönetimi açısından askerlerin takip edilişi ve doğallığı çok etkilemişti.
Apocalypse Now: Napalm bombası desem yeterli olur.
There Will Be Blood: I drink your milkshake.
Seventh Seal: Ölümle santranç
Buster Keaton'ın tüm filmleri.
Tekrar güncellerim.

[Bay_Karamsar]

Ruby Sparks (2012)

Calvin'in elindeki gücü düşlerindeki kız üzerinde kullandığı son bölüm.

Burada açıklama yapma ihtiyacı duyduğum bir iki şey var. Bölümü sevmemin sebebi sunumu, oyunculuk ve artan duygusal yoğunlukla alakalı. Filmin doruk noktasından beklenecek doygunlukta. Calvin'in yaptığı şeyleri onaylamıyorum. Oradaki Paul Dano'yu izledikten sonra oynadığı her karakter bende hafif tedirginlik uyandırır olmuştu.

Karanlık yönünün fırsat kolladığı rollerin adamı. Okja'daki fanatik idealist hayvan hakları savunucusu rolünü iyi sırtlamıştı. Elbette, Ruby rolündeki Zoe Kazan'ın "Ben ne yapıyorum?" şaşkınlığındaki davranışları da sahneyi ayrı bir etkileyicilik katıyor.

İki sevgili karşılıklı döktürmüşler.

In Your Eyes (2014)

Rebecca'nın, aralarındaki psişik bağı geçici süreliğine kapamak istemesi sebebiyle Dylan'ın randevusunu sabote etmekle tehdit ettiği an.

Filme gıcığım. Sevmiyorum. Ama Zoe Kazan'ın o anına bayılıyorum. "O randevu ayarladığım gibi iptal ettirmesini de bilirim." çirkefliğini izlemek keyifliydi. Tatlı dehşet.

[Bay_Karamsar]

Bahsedeceğim sekans bir filmden değil, China Beach adlı dizinin pilot bölümünden. Açılış bölümü karakteri ve durumunu harika özetlendiğinden paylaşmam gerek diye düşündüm. Sekans şöyle:

Dizi adı belirir. Ama ekrandaki isimin fontlarında ilginç bir tezatlık vardır. "China"ın fontu Baywatch dizisini hatırlatan sıcak tonlarda, yumuşak hatlardadır. "Beach"in fontu ve rengi askeri uyarı levhalarındaki yazıları çağrıştırır.

Sabahtır. Genç bir kadın sahile hayranlıkla bakar. Ortada kendinden ve cankurtarandan başka kimse yoktur. Keyifle plaj havlusunu serer ve diğer hazırlıklarını yapar. Sonra başka kitabına.

Her şey yolunda gibidir; uzaklardan yankılanan bir sese kadar. Kadın ilk başta duymamazlıktan gelir. Ama yapamaz. Başını kitabına gömer.

Sonraki sahnede kumsaldan ayrılışı verilir. Kesme yapılmaz. Ormanlık alana adım atar atmaz atmosfer değişir. Çuvallardan oluşturulma siperler vardır. Telaşla kadraja girip çıkanlar olur. Bir önceki sessizliğin yerini helikopter ve insan sesleri alır.

Kadın karanlık bir odaya girer. Üstüne ameliyat giysisi geçirir. Sonra ekrana biraz daha yaklaşır, yüzünü sağa döner, biraz heyecanlı gibidir. Bir anda yüzünü döndüğü taraftan aydınlık gelir. Helikopter sesi gürül gürüldür. O an, yüzünün aydınlanmasıyla heyecanı da kaybolmuş gibidir. Helikoptere kesme yapılır. Cepheden yaralılar getirilmiştir. Kadın, sanki hep oradaymış gibi davranarak gelenlerle ilgilenmeye başlar.

[Bay_Karamsar]

Sahne değil. Sahneyi daha da eğlenceli kılan bir replik.

King Solomon's Mines'ın biri kadın (Yıldız olmayan, genç Sharon Stone) diğeri erkek iki zıt insan, kaderin cilvesiyle istemeden hazine avına çıkarlar. Ve talihsizlikler sonucu ormanda kaybolurlar. Yollarını bulmaya çalışırken, medeniyete yabi bir kabileyle karşılaşırlar. Etrafları sarılır ve silahları alınır. Sonra dev bir küpe doğru sürülürler. Daha sonra dans edip tören yapmaya başlarlar. İlk ikilimiz için herşey yolundaymış gibi gelir. Fakat yanıldıklarını anlarlar; yamyamların eline düşmüşlerdir. Arkalarında dev toprak kazan, etraflarında onları pişirmek için kutlama yapan binlerce yerli vardır. Ne yapacaklarını bilemezler:

Kadın: (Adama endişeyle döner.) Bir şey yapmalısın!
Adam: (Etrafını gösterir.) Tamam. Sen yarısını al. Ben diğer yarısını hallederim!

İzlerken eğlendiğim bir film olsa da, aklımda kalan tek şey bu andır.