Wonder Woman (2017)Çizgiromanların bir hayranı olarak berbat buldum. Bundan bağımsız bir film olarak da vasatın altındaydı. Adaptasyonların birebir yapılmasını bekleyen bir insan değilim, kaliteli olduğu ve orijine saygı duyduğu sürece severim. Ghost in the Shell'in filmini bile, o kadar eletiriye rağmen, doğru yönde bir adım olarak görmüştüm, pek çok eksiği olsa da. Ancak bu film, hem bir adaptasyon olarak hem de bir film olarak oldukça kötü.
Senaryoda olacak her şey ama her şey tahmin edilebiliyor, bunu öngörmek için çizgiromanlara gerek yok. Tahmin edilebilir hikayelerin keyifli olduğu örnekler var ama onları öyle kılan ne varsa, WW'de eksik. Dövüş sahnelerinde, özellikle başlarda, çok fazla ve kötü şekilde yavaş çekim kullanılmış ve bu alınan keyfi azaltıyor. Son savaşın pek de keyif alınabilir bir yanı da yok; bekleneni karşılamıyor.
Diğer bir sorun, filmde her şeyin klasik bir Hollywood aptallaştırmasına uğraması. Almanlar, Birinci Dünya Savaşı (BDS) olmasına rağmen, yine akıl almaz derecede kötü. Amerikalılar, iyiliğin önde gidenleri, ahlakın koruyucuları. Çizgiromanda Amazonların bile çok büyük günahlar işlediği zamanlar var, özellikle erkek katli konusunda ama burada iyi adamlar akıl almaz derecede saf. Diana'nın bir aptal gibi duruma yaklaşması da var. Adaya gelen birisinden iki laf duyuyor, bir çatışma görüyor ve kimin iyi, kimin kötü olduğunu anında anlıyor. Hayır, Diana bu kadar aptal birisi olmadı hiç bir zaman. Bir savaşçı kültüründen geliyor ve savaşın neler getirebileceğinin gayet iyi farkında. Karakterin genel olarak bir aptallaştırılması var zaten. Diana saftır ve dondurmayı ilk keşfetmesi gibi anlar ana materyalde de vardır. Ancak bu saflığı Thor gibi olması, yani farklı bir kültürden gelmesi ve iyi yürekli olmasından kaynaklanır. Burada ise optimist bir ergen gibi savaşın kötülüğünü ve boyutunu bir türlü kavrayamıyor. Karakterine tamamen aykırı bir davranış. Savaşçı ve cesur ruhunu sığlıkla yozlaştırıp, bu hale getirmişler. Steve resmen bir çocuğu güden ebeveyne dönüştürülmüş, Diana da o çocuk.
Senaryodaki boşluklar da garip. Amazonlar yüzlerce dili çok iyi şekilde biliyor ama evlilik vb. kavramlardan haberleri yok nedense çünkü biliyoruz ki bu tarz kavramlar yüzlerce kültürün hiç birinde önemli değildir. Zaten Amazonların kökeni de çok saçma olmuş. İnsanların, daha doğrusu "men" yani hem erkek hem de insan anlamında kullanılan bir kelime, günahlarını düzeltmek için yaratıldıkları söyleniyor. Çok... garip bir seçim. Kadınlar çok üstün varlıklar veya tam tersi, erkeklerin arkasını toplamak için var gibi bir algı oluşturuyor istemeden, ki çizgiromanlarda durum böyle değildir.
Senaryonun bir iki yerde potansiyel gösterdiği oldu ama bunlar ya çok küçük anlar ya da çok kötü işlenmişler.
Ekipteki askerin PTSD yaşaması, Kızılderili'nin Amerikalılar hakkında laf ettiği yer, ve Ares'in insanlık hakkındaki sözleri. Ancak bu sözleri de aslında oldukça basit ve filmin başından itibaren bariz olan şeyler. "İnsanlık vahşi" mi?
Vay be, kimse tahmin edemiyordu! İzleyen herkes Ares olduğu için BDS'nin çıktığını düşünüyordu zaten. Büyük plot twist bu mu gerçekten? Plot twist demişken, Diana'nın Tanrı Öldürücü olduğu filmin başından belliydi (burası çizgi romanlarda yok, cidden ilk 15 dk.de anlaşılıyor bir şey bilmeden). Ancak ikinci büyük plot twist de bu güya. Vay canına,
yerimde duramıyorum şaşkınlıktan, ne kadar yaratıcı bir senaryo. Zaten gücünü elde edince Ares'i tekledi neredeyse,
ki ne bileyim, ergen animelerine ilk başlayan 12-13 yaşındaki çocuklara zevk verir bu. O da, yeni gördükleri için böyle bir şeyi. Karakter feci şekilde dayak yer, "gerçek gücünü" açar ve kimliğini öğrenir, ve kötü adamı daha feci şekilde döver.
Rotten Tomatoes'da eleştirmenlerin %92'si tavsiye etmiş, izleyicilerin %89'u da beğenmiş. Tipik ABD'li, sığ ve kitle üretim aksiyon sevenlere hitap eden aşırı basit ve "vatan, millet, Missouri" modunda bir film olması bunda etkili. Eleştirmenlerin bu kadar çok tavsiye etmesiyse büyük ihtimal bir kadın kahraman filmi olması, Catwoman gibi garabetlerden dolayı üstünde çok baskı olması vb. sebeplerden dolayı. Buna rağmen, her yerde bir çok kişi filme bayıldı. İnsanların sığ şeylere tapınması yeni bir olay değil ama yine de üzüyor. Her şeyin içi boşaltılıyor ve insanlar buna bayılıyor. Bu salak sistemde özgün değeri, bir anlamı olan her şey boğulup gidiyor.
İyi bir WW filmi istiyorsanız, Justice League animasyonlarını izleyin veya WW'nin kendi animasyon filmine bakın (o da mükemmel değil ama çok daha iyi). Bu film ise, Wonder Woman'a bir hakarettir.
Not: Filmde Almanların veya Türklerin kötü adam olarak gösterilmesiyle bir sorunum yok. Savaşta her ülke kötüdür ve iğrenç şeyler yapmıştır, biz de dahil. Katliam hiç bir topluma yeni değil ve ender görülen bir şey de değil; savaş tarihimizle alakalı saçma sapan sanrılara kapılan birisi değilim. Sorunum, sadece bu ikilinin kötü adam olması ve arada bu kadar büyük bir uçurum olması.