“Özünde onların istediği, dilediği, kavuşmayı arzuladığı her şeye eksiksiz bir şekilde sahip olmana rağmen sırf kapağından, dış görünüşünden hoşlanmadıkları için sana burun kıvırmalarının, seni yok saymalarının nasıl bir his olduğunu bilir misin?” diye sordu kitap, sayfalarını öfkeyle hışırdatarak.
“Evet,” dedi genç adam, hüzünle gülümseyerek. “Aslına bakarsan bunun nasıl bir şey olduğunu gayet iyi biliyorum. Hatta neredeyse tüm ömrüm boyunca…”