Rüzgarın Adı
İlk birkaç yüz sayfa güzeldi. Akıcı ve orijinal olduğunu düşündüm. Son yüz elli sayfaya girdim ve bir süredir sıkılmaya başladım. Kvothe haricindeki karakterler figüran gibi. Tatmin edici bir olay zinciri, aksiyon yok. Kvothe üniversitede öyle takılıyor gibi. Chandrialılara çok az yer verilmiş ki kitabı fantastik yapan temel unsurlardan birisi olması gerekiyordu.
Hamur kaliteli, yazar mükemmeliyetçi. Ama çok fazla yoğurulmuş ve -ilk kitabın sonunda ciddi anlamda çekici bir şey yoksa- cıvımaya başladığını söyleyebilirim. Açıkçası Kvothe'nin daha az cool, biraz daha Rincewind tadında bir karakter olmasını yeğlerdim. Bu tercih tabi. Bunun yanında olayı anlatan kişinin Kvothe'nin kendisi olması da temelde bir eksiklik bırakıyor. Yani bana kendini anlat deseler kendimden tabiki süpermen olarak bahsederim. Temel egodur bu. Bu açıdan bakınca Kvothe'nin fazla iyi olması normal. Çünkü adam kendini anlatıyor. Ama seri sonunda Patrick Rothfuss'un duruma mutlaka müdahele etmesi gerekiyor. En azından kitapta 3. kişiye geçip, evet arkadaşlar Kvothe'nin hikayesi buydu, genel hatlarıyla doğrudur ama kendisini anlattığı için tabiki de içinde abartı var, bunu da göz ardı etmeyin... gibi bir şey söylemesi ya da ima etmesini bekliyorum.
Genel olarak başarılı bir kitap, ama overhyped olduğunu düşünüyorum. Brandon Sanderson'ın onlarca güzel kitabı var. Daha üretken birçok fantastik yazar daha sayabilirim. Onların bu kadar alçakgönüllü olduğu yerde Patrick Rothfuss'un bu işin ilahıymış gibi tonlarca videosu, söyleşisi olması bana biraz yapay geliyor.
Rüzgarın Adı, eğer fantastik öğeleri içermeyen bir eser olsaydı bile ciddi anlamda bir edebi değeri olurdu. Yani yine iyi bir kitap olurdu. Ama sırf bu yüzden en iyi fantastik eserlerden biri olarak gösterilmesi bana doğru gelmiyor.
Worldbuilding zayıf, büyü sistemi eh, ciddi anlamda bir gizem yok. Mesela Rothfuss bir söyleşisinde Harry Potter'daki büyü sistemini eleştirmiştir. Mantıksal olarak, o öyleyse, bunun böyle olmaması gerekir, gibi durumların olduğunu savunarak. Ama Harry Potter'da bu eksiklikleri fazlasıyla kapatacak bir içerik var. Burada bunu göremedim. Ya fantastik edebiyatta, dil kullanımı genel olarak bu kadar iyi olmadığı için bu eser bu kadar tutuldu, ya da Patrick Rothfuss sempatik bir adam olduğu için bu kadar sevildi. Yanlış anlamayın kötü demiyorum. Eser gayet iyi. Ama o kadar da iyi değil.