Arkadaşlar,
Yazdığım şey aslında çocukluk hafızasından ibaret değil. Bunu son cümlede ipucu vererek bıraktım... Basit gelebilir ama bu hikayeyi yazmaya başlarken belli bir amacım vardı ve o amaca uygun bir şey yapmaya çalıştım.
Kısaca açıklamam gerekirse, bir insan sevdiği kişiye gerçek bir sadakatle bağlıysa ve onu bir melk gibi görüyorsa, onu birlikte ifade edebileceği şey de genelde saflığın da rengi olan 'beyaz' olacaktır.
Bir kişinin diğer renklere, diğer insanlara ilgisi olması için biri -genel deyimle 'şeytan'- tarafından dürtülmesi de olasıdır her zaman... Normalde diğer çocukların, çevresindeki kendine benzer insanların da genelde devamlı seçim değiştirmesi, hatta bu çeşit bir seçimi aynı anda yapöası da tek renk dondurma yiyen birine garip gelebilir...
Nihbrin,
Yaratıcılığımın sınırlı olduğunu düşünüğünüzü hissettim fakat bunu eğer bütün yazdığım hikayelere bakarak diyorsanız alınmanın eşiğindeyim diyebilirim. azdığım kısa hikayelerin daha çok sembolik durum hikayeleri olması fantastik açıdan yaratıcı olmadığımı göstermez.
Anlatımımın konusuna gelince, betimlemeler konusunda ilk kez bu derece eksik olduğumu söyleyen sizsiniz gerçekten. Anlatım ve betimleme bakımından bu yazıdaki basitlik bir yana, diğer yazmaya çalıştığım hikayelerde en çok dikkat ettiğim şey budur. Demek istediğinizi açarsanız ben de nerede yanlış yaptığımı ya da ne yolda olduğumu daha net görme şansını yakalayabilirim.
Umarım anlatabilmişimdir kendimi.