Kayıt Ol

Algı

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Algı
« : 12 Ekim 2010, 21:47:51 »
Olayı şöyle anlatayım. Bazı kitaplarda, yazar ne derse desin, aklınızda beliren şey hep farklı oluyor. Örneğin, Dragonlance serisinde, yazar Tas'ı nasıl anlatırsa anlatsın, benim aklımda hep yeşil renkli ufak tefek tepe saçı zıplayan bir yaratık beliriyor.

Bazen yazar ille kırmızı diyor da, benim aklımda hep pembe beliriyor nedense. Ruh halinden dolayı mı diyorum, fakat her okumamda aynı şey oluyor.

Sizde de böyle bir durum var mıdır? Varsa nasıl bişeydir acaba, paylaşabilir miyiz? :)
May the force, be with you.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Algı
« Yanıtla #1 : 12 Ekim 2010, 22:41:59 »
Algı değil de şartlanma diyelim şuna :) Bazen bir şeyi ilk nasıl hayal ederseniz kafanızda öyle kalır. Onu öyle benimsemiş ya da öyle olması gerektiğini beyninize işlemişsinizdir çünkü. Bazen bana ad oluyor elbette. Mesela Yüzüklerin Efendisi'ni okurken Hobbitleri kafamda canlandırmakta zorlanmıştım. Ne zaman onları düşünsem garip, yuvarlak, güleç toparlaklar geliyordu gözümün önüne :) Filmi çıktı da kurtuldum.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı KoyuBeyaz

  • ********
  • 2753
  • Rom: 59
  • Rasyonalist dominant.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Algı
« Yanıtla #2 : 12 Ekim 2010, 22:52:26 »
Genelde okuduğum kitaplarda ve hikayelerde açık açık her şeyin anlatılmasını sevmem. Ayrıntılara aşırı bir dikkatim vardır fakat bu ayrıntılar tek bir şeyin üzerinde yoğunlaşsın istemem. Çünkü kitapları rüyalara benzetirim ben, etraf keskin çizgilerle kapalı veya göz alabildiğine açık değil, bulanık olmalıdır. Her yeni cümle, tasvir, betimleme o bulanıklığı açmalı, bir şeyler eklemeli, fakat boş yerleri de hiç tahmin edemediğimiz şeylerle doldurması için bilinçaltına bırakmalıdır. Bu yüzden ayrıntıya inilmeyen tasvirlerde üzerini hep kendim tamamlarken, ayrınıtılı olanları olduğu gibi hayal etmeye çalışırım. Şöyle bir durum da var ki; aşırı tasvirlerin tamamını asla anlayarak okumam, belki de anlarım fakat zihnim kabul etmez bu şartlanma yüzünden, bazı şeyler benim hayal gücüme özel kalmalıdır ki o kitabı veya hikayeyi benimseyebileyim.

Bu durumun başka insanlarda bulunup bulunmadığı beni pek alâkadar etmiyor olsa da, algı hiçbir şekilde hiçbir insanda aynı değildir gibi bir düşünceyi savunuyorum. Eğer böyle olsaydı şayet politika denen şey dünya üzerinden silinirdi zaten.[*]bkz. uç örnek[/*]
Uzay elbisemle kavgaya hazırım.

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Algı
« Yanıtla #3 : 12 Ekim 2010, 23:50:13 »
İtiraf ediyorum ve sebebini hala bilmiyorum ama ne zaman kitaplarda elf deseler derileri hafif yeşilimsi elfler düşünürüm. Nedendir bilmem geri kalan tüm özellikleri yazarların anlattığı gibi fakat derileri hafif yeşilimsi oluyor hayalimde. Yüzüklerin Efendisi kitaplarının kapak tasarımı bilinç altıma mı işledi nedir. Deri rengini hiçbir kitapta belirtmemişler sanırım :)

Çevrimdışı Elijah

  • ***
  • 627
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: Algı
« Yanıtla #4 : 13 Ekim 2010, 18:14:42 »
Aslında algı olayını yazarın okuyuculara bırakması daha iyi olur. Ki bunu yapan yazarlar vardır mutlaka. Kişiden yada bir manzaradan bahsederken temel özelliklerini yazıp gerisini okuyucunun hayalgücüne bırakmak daha güzel olur. Ne kadar yazarlar benim kafama kendi düşündüklerini kazımaya çalışsalar da ben kafamdaki ilk olguları hayal ederim. Yazar ona kaba tipli der, ben onun iki kaşını birleştiririm, yazar ona genç ama saçları beyaz der, ben direk dede yaparım vs.

Ki bu konuya yazanların kaderi de benimle aynı gibi, ilk canlandırdığın, hep canlandırdığın oluyor.

Buna bir çözüm bulmak gerek, yada hep böyle bırakmak.
Planemo Syndrome

Çevrimdışı Erymnys

  • ***
  • 496
  • Rom: 8
  • PKBL
    • Profili Görüntüle
    • Erymnys
Ynt: Algı
« Yanıtla #5 : 07 Şubat 2011, 23:12:33 »
bende de var bu halt iyi midir kötü müdür bilmiyorum. bazen çok komik hallere bile ulaşıyor. mesela hogwarts'ın benim ilkokulum olduğunu, bahçesinin hemen kenarında bir ormanın başladığını ama hagrid'in kulübesinin filmdekinin aynısı olduğunu, gölünse filmdekinin yanında su birikintisi gibi kaldığını (şöyle 6-7 metrekare diyeyim) biliyor muydunuz... şimdi bu iyi mi kötü mü. felsefe taşı'nı 8 yaşımda okudum ve o zamandan beri bu görüntü değişmiyor. bir de sevdiğim bir karaktere kötü özellik konduramıyorum. yazar ne derse benim gözümde tam tersi canlanıyor. en çok aklıma gelen adıvar'ın sinekli bakkal'ı. peregrini diye bir karakter vardı. yaşlı, altmışlarında filan böyle ama yazar bunu benim gözüme her soktuğunda peregrini gençleşiyordu. kitaba altmışlarında başladı, yirmilerinde bitirdi.
Elleri kalem tutanlara bu kadar düşman varken biz çok acı çekeriz daha, çok ölürüz kan kaybından!..

Çocuk Yetiştirme Sanatı Üzerine Bir Deneme --->Erymnys

Beklerim efendim...

Çevrimdışı Hurin

  • ****
  • 1478
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Algı
« Yanıtla #6 : 08 Şubat 2011, 00:20:19 »
Yüzüklerin Efendisinde Legolası her zaman her elfin olmasını düşündüğüm gibi şarışın düşünürdüm. Ancak Yüzük Kardeşliğinde Moria'nın tepesinden geçmeye çalıştıklarında "hafif ayaklarıyla su ve kar üzerinde toprakta gibi yürüyebilen Legolas'ın siyah saçları soğuk rüzgarda dağılıyordu" gibi bir cümleden sonra hadi be dedirtmişti.
Lacho Calad!, Drego Morn!
Flame Light! Flee Night!

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Algılarımızda mı yaşıyorlar?
« Yanıtla #7 : 10 Şubat 2011, 19:19:58 »
Bu tartışmadan şuraya varmak istiyorum, öyleyse bu karakterler bizim kafamızda yaşıyorlar mı gerçekten? Hani bir şekil alıyorlar, yazarı bile aksini iddia etse sizin kafanızda hep aynı kalıyorlar, öyleyse, onların yaşayan birer varlık olduğunu söylemek doğru olmaz mı?
Spoiler: Göster
Biraz felsefik tartışalım istedim...

May the force, be with you.

Çevrimdışı Alorka Greenleaf

  • ***
  • 603
  • Rom: 6
  • End of the Ergenism
    • Profili Görüntüle
    • f
Ynt: Algı
« Yanıtla #8 : 14 Şubat 2011, 09:52:33 »
Yüzüklerin Efendisi Aşkı sayesinde Unutulmuş Diyarlar-Sürgün kitabındaki deep gnoome benim için her zaman saçı sakalına karışmış bir cüce. Gimli nin biraz farklı bir hali. :)