Konu: Danilov Beşlemesi - Jasper Kent

[DarLy OpuS]

Can Yayınları’ndan beklenmeyen adım!

Bu zamana kadar “gerilim” türünde pek fazla eser yayınlamayan Can Yayınları, bütün dünyayı kasıp kavuran bir fırtınayla ülkemiz kıyılarını vurdu! Fırtınanın adının “Oniki” olduğu öğrenildi, şimşeklerse Jasper Kent’in kaleminden dökülüyor.

Napoléon, Rusya seferinde dayanılmaz kış koşullarına mı yenildi, yoksa işin içinde başka güçler de var mıydı?

   “Gerçek tarihî olaylar, sınırsız fantezi ve hiç eskimeyen halk hikâyeleri. Roman, esrarlı olayları, dehşet duygusunu ve tarihi inanılmaz bir ustalıkla birleştiriyor.”
    Fantasy Book Review

    “Tarihî romanla kara fantezinin kusursuz bir bileşimi, benzersiz bir gerilim.”
    Lisa Tuttle, The Times

    “İnsan olmayan varlıkların yarattığı dehşetin, insanların yarattığı dehşeti vurguladığı bir roman.”
    New York Times Book Review

Tarihin gerilimle buluşması bu kitapta… Kitabın çevirmenliğini ise Sibel Sakacı üstleniyor. Künye bilgileri ve tanıtım yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

[LegalMc]

Geçen gün D&r da gördüm, herşeyiyle beni büyüledi! Bir de broşür gibi bir şey veriyorlardı, aldım okudum, yazarın anlatım tarzı çok iyi. Herkesin alması gereken bir kitap, kaçırmayın üzülürsünüz...

[manslayer3]

Kitabı ben aslında tarihi yönü ağır basar diye okuduştum ama hiçte öyle olmadı.Bence bu kitap güzel yazılmış basit bir hikayeden ibaret.

[LegalMc]

Kitabı aldım bugün, ama onun önünde 2 kitap daha var, biraz erteliyorum okumayı. Merak edilecek bir kitap gibi duruyor.

[Madam Vio]

  Kitabın daha yarısına geldim, ama şimdiden büyülenmiş bir durumdayım. Gerçekten bu zamana kadar yazılmış en iyi 6. tarihsel fantazi kitabı ünvanını hakediyor. Çünkü böylesine bir hikayeyi yazmak gerçekten detaylı bir tarih bilgisi ve inandırıcı olmak için de fantastik öğelerin coşmadan kullanmak gerektirir ve Jasper Kent de bunu bütün bir kitap boyunca kıvrak zekasını sergileyerek göstermiş bence. Kitabın içinde pek çok ince detay var ve hızlı bir okuyucu olmama rağmen her okuduğumu sindirmem gerekti. Senaristik o kadar farklı ki, hiç bir tipik olgu taşımıyor. Yani savaşı anlatan bir metin okuduğunuzda olayların en karmaşık şekli bile size pek de yabancı gelmez. Ama Oniki'de kurgu kesinlikle şahaneydi. Üstelik hiç de romantik olmamasına rağmen bazı sahneler beni gerçekten derinden etkiledi ve de ürpertti. Sadece gözüme çarpan şu ki; bazı bölümlerde kurguyu açığa vurmamak için başkahramanın kesinlikle sormuş olması gereken sorular açıkta bırakılmış. Bundan sonrası spoilera giriyor ona göre

Spoiler: Göster

   Örneğin Maks karakteri bende çok büyük bir hayranlık yarattı. Bu karakter basitçe betimlenebilirken, Jasper (askerlik arkadaşım) onu anlatmak için gerçekten tartışılır fikirler verdi. Maksim'in düşüncelerini okudukça hiç düşünmediğim şeyler üzerine düşünme şansım oldu. Onun (kitabın daha birinci bölümünü bitirdiğim için ilerde ne olur bilmem ama...) hain çıkmasıysa beni üzdü. Hele Aleksey'in Yoan'ı öldürmek için alevler içinde kalan odayı kilitlemesi ve sonrasında olanlar, hele de "Tanrım, merhamet et bana!" sözü ve yazarın bu lafın opriçniklerden geldiğini bize yutturması harikaydı!
Not : Tanrım! Kitabı bitirdim, inanın, Aleksey mektubu okuyuncaya kadar Maksim'in yaşadığına inanmıştım. Kalbim kırıldı dostum :.(

  Ama okurkan öyle büyük bir rahatsızlık hissettim ki, o da bu denli ünlü olan ve pek çok millet tarafından okunan bu kitapta Türkler'in direk olarak aşağılanmış olması. Milliyetçi değilim, ama milletime sürekli barbar, saldırgan, acımasız sıfatlarının yakıştırılması ve hele de bazı sahnelerdeki Türk cesetlerinin çirkin bir şekilde tasvir edilmesi sinirimi bozmadı değil. Jasper Kent bunları hangi tarihi bilgiye göre yazdı emin değilim, ve eğer sonunda Dimitriy'e bir Türk kızı almassa bilmem ama oniki 'Danilov Beşlemesi'nin ilk kitabı olduğuna göre daha Türkler'e sövmeye devam edecek gibi gözüküyor. Hoş hepimiz Rus-Türk ilişkilerinin nasıl olduğunu biliyoruz. En azından ben Dostoyevski'nin Ölüler Evi anı-romanında Rus mahkumların birbirlerine "Boynuna Türk kılıcı insin!" diye beddua etmelerini okuduktan sonra şaşırmış daha sonra okunan her yeni kitapla beraber buna alışır olmuştum. O nedenle aramızda milliyetçi olanlar varsa Oniki'den pek de hoşlanmış olacağını zannetmem. Sonra bu kadar konuştu da uyarmadı demeyin!  

[StephenKing]

Kitabı bugün arkadaşımdan aldım, en kısa zamanda başlayacağım. Güzel bir şeye benziyor.

[Berre]

Can Yayınları'nın oldukça ses getiren Jasper Kent imzalı Oniki romanından sonra, serinin devamı olan ikinci kitabı "On Üç Yıl Sonra" 5 Temmuz’da raflardaki yerini alıyor!

Yıl 1825. Rusya on yıldır barış içinde, Bonaparte çoktan ölmüş, istila tehlikesi kalkmış. Albay Aleksey İvanoviç hâlâ Çar I. Aleksandr'ı korumakla görevli ama korkacak bir şey yok. Fransızlar yenilmiş, Aleksey'in bir zamanlar önce omuz omuza, sonra karşı karşıya savaştığı o on iki canavar yaratık yok.

Ne var ki Çar hiçbir zaman huzura erişemeyeceğini biliyor. Ordusunun içindeki ayaklanma hazırlıklarından haberi var; ama gerçek korkusu çok daha korkunç bir şeyden, kendisinin, ailesinin ve ülkesinin üzerine çöken bir lanetten kaynaklanıyor.

Aleksandr, çok eskiden verilmiş bir sözü unutamıyor: kanla mühürlenmiş ve yüz yıl önce yerine getirilmemiş bir söz. Şimdi Romanov hıyanetinin kurbanı, kendisine ait olan şeyi istemek için geri döndü. Bunu öğrenmek Aleksandr'ın kanını donduruyor. Aleksey'e gelince, bir zamanlar değer verdiği, sevdiği her şeyi tehdit etmiş olan kötülük on üç yıl sonra sanki geri gelmiş gibi.

"Tarihî roman ile kara fanteziyi inanılmaz bir tempoda bütünleştiren bir roman."
-The Times-

Gerçek olaylarla fantezinin, dehşetle aşkın birlikte örüldüğü başdöndürücü bir tempo...

Seçkin Selvi'nin çevirdiği kitabın tanıtım ve künye bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz

[azizhayri]

Madam Vio'nun eleştirileri moralimi bozdu. Durduk yerde niye kendime atalarıma küfür ettireyim. Şu an iş arkadaşıma bir posta hatası olarak iki tane gelmiş kitabın biri bende. Başlamadım henüz ama diğer kitaplarıda almak zorunda hissediyorum kendimi. Almasam mı yoksa verdiğim paraya yazık mı yoksa demeğe başladım... Okuyan diğer arkadaşların da yorumlarını bekliyorum...

[Madam Vio]

Madam Vio'nun eleştirileri moralimi bozdu. Durduk yerde niye kendime atalarıma küfür ettireyim. Şu an iş arkadaşıma bir posta hatası olarak iki tane gelmiş kitabın biri bende. Başlamadım henüz ama diğer kitaplarıda almak zorunda hissediyorum kendimi. Almasam mı yoksa verdiğim paraya yazık mı yoksa demeğe başladım... Okuyan diğer arkadaşların da yorumlarını bekliyorum...

Parana yazık olacağını sanmıyorum. Şahsen, okurken baya keyif aldığımı hatırlıyorum. Benimki sadece bir uyarı; ancak rahatsız olacağını hissediyorsan onu sen daha iyi bilirsin tabi. Türkler'le ilgili olarak bahsettiğim bölümler az ve çok abartıya kaçmayan bir üsluptaydı. Ama çirkin tasvir çirkin tasvirdir, orası ayrı.

Okuyan başka arkadaşlardan yorum almak iyi fikir.

[azizhayri]

Merhaba arkadaşlar:
Dün serinin üçüncü kitabı olan Çarın Lanetini bitirdim. Dördüncüsünü arıyorum. Fikri olan var mı?

[Arthur515]

İlginç bir kitap konusu ilgimi çekti ama açıkçası gidip satın almam arkadaşımda falan varsa onlardan temin etmeyi tercih ederim

[VeRMiNaaRD]

3. ve 4. kitaplarla ilgili birşey girilmemiş ya da ben bulamadım ama müjdeyi vereyim. 5. ve serinin son kitabı olan Son Ayin haziranda raflarda...

Programımda 2 kitap var bitince bu seriyi okuyacam. İncelemelerini yaparım.

[azizhayri]

4. kitaba ne oldu... Yayınlandı da benim mi haberim yok? İlk üç kitabın hoşuma gittiğini söylemeliyim...

[VeRMiNaaRD]

Halkın İradesi adıyla yayınlandı geçen sene almıştım ben

[Fırtınakıran]

Adından da belli olduğu üzere, 5 kitaplık bu serideki son adım şu an ön siparişte.

Can Yayınları seriyi yarım bırakmadı ve son kitap olan Son Ayin'i bizlerle buluşturdu.

Kitabın haberi hemen şurada. Serinin tüm kitaplarını merak ediyor ya da görmek istiyorsanız, o zaman sizleri buraya davet ediyoruz.

Merak içinde kalanlar, serinin tamamlanmasını bekleyenler ve daha nicesi için hayırlı olsun .