Sinemadaki yer göstericilerin sorumluluklarının az olmadığını öğrendim.
Bugün sinema salonu önünde gösterim saatini beklerken kulak misafiri olduklarımı aktarayım:
Yandaki film salonundan iki temizlik görevlisi ve bir yer gösterici, başka bir yer gösterici tarafından sorguya çekiliyordu. Konu salondan kaç kişi çıktığıydı. Üç kişi çıkmış, ama salona dört kişi girmiş. Girenle çıkan eşitsizliğinin sebebini anlamaya çalışıyorlardı. "Nasıl üç kişi? Dördüncü nerede?" soruları dolanıyordu. Soru lar ve cevap arayışları bitince, salon önünde bekleyen meraklı biri sayının neden önemli olduğunu sordu. Başka sebepleri de vardır muhtemelen ama görevlilerden birinin verdiği örnek -o da dikkat çekici olduğundan anlatıyor olmalı - zamanında yaşanmış bir olayı anlattı. Fetih 1453 filminin son gösterim saati 23:30'daymış. Gösterim bitince salon dağılmış, sinema kapanıp tüm çalışanlar evlerine gitmiş. Eh, sabahleyin sinema açılınca filmin oynadığı salonda neyle karşılaştıklarınu tahmin etmişsinizdir; 23:30 gösteriminden kalma bir seyirci
Akşamın da etkisiyle uykuya dalmış. Tek başına olduğundan, film bitimi kendisini uyandıran da olmadığından sabaha kadar deliksiz uykusuna devam etmiş
(Seyirciyi uykulu mu yoksa uyanık mı bulmuşlar orasını tam duyamadım.) O saatte temizlik görevlileri olmadığından içeriyi kontrol etmek yer göstericisine kalıyormuş. Eh, o da sinemada uyuyakalan seyirci ihtimalinin düşüklüğüne rağmen olabileceğini hesap edememiş. Sonuç anlatıldığı gibi.
Tabii, bu hikaye gerçekten yaşandı mı, yoksa meslek grubu içerisinde anlatılıp durulan bir efsanenin yeni versiyonu mu, orasını bilemeyeceğim. Ama ben de etkileyiciliğine kapılıp paylaşayım dedim