Belki zaten gerçek düşüncelerini daha önce de bildiğimdendir, etkilenmedim. Hatta senin için oldukça yavan olmuş diyebilirim. Gerçi bu yazıyı yazma amacının da ortaya güzel bir şey koymak olmadığını adım gibi biliyorum ama, gene de daha etkileyici veya farklı bir şey beklerdim.
Klasik bir ateist gibi yazmışsın. Fakat insanların hayatlarını egoları üzerinden yaşadığını düşünen bir insan olarak kendini belli bir gruba koyup ''ben sıradan bir bilmemneyim'' diyecek bir kişinin kendi içinde çok büyük çelişki yaşayacağını düşünüyorum. Zannediyorum ki sen de bu şekilde bir 'koyun' konumuna koymazsın kendini.
İnanç meselesi her insanın kendi tercihidir ve herkesin kendi düşüncesi vardır, o konuya girmek mantıksız. Benim parmak basmak istediğim nokta şu; neden her insanın aynı şekilde düşündüğünü zannederiz yaptığımız her çözümlemede?
Amacım bu yazıyı senin bir eserin olmaktan çıkarıp tartışma haline getirmek değil. Fakat şunu her zaman yanlış bulmuşumdur ve yanlış bulmaya devam edeceğim. Neden insanlar herkesin kendi düşündükeri gibi olduğunu zanneder? Her ergen kendini hormonlara kaptırmış mıdır? Her zeki kendisiyle ilgili gerçekleri düşünmek isteyip de hayatın gerçeklerini fark etmiş midir? Her deli kafasına huni takmak zorunda mıdır?
Çok fazla genelleme yapıyorsun bence. Algının her insanda farklı olabileceğini düşündüğün gibi, ya bu tarz konularda da insanların düşünceleri çok farklıysa? Ya da şöyle söyleyeyim; ya herkes hayata düşündğün gibi bakmıyorsa?
Bunlar da elbet umrunda değil, onun da farkındayım. Düşüncelerin senindir elbette, fakat bence; yanlış düşünüyorsun.
Bu arada açıksözlülükten ötürü saygılar.
Bunlar ilginç düşünceler. Bazen düşünmüyor değilim yaşamak için bir amacımız yoksa niye yaşıyoruz? Aslında bu tarz şeyleri düşünmek bir yandan kafa bulandırır bir yandan da sanki sürüden farklıymışsın hissi uyandırır. Sanırım insan doğası gereği bir şeyleri sorgulamak gereği duyuyor. Bu konuda her ne kadar insanlarla görüşlerim farklı olsa da inanç meselesinin yaşamak için insana bir amaç verdiğini düşünüyorum. Doğru olsun ya da olmasın.
Nietzsche ve yakın dostum Übermensch (kaldı ki bu konuda onunla konuşmadım, bir ara bu konuyu sormalıyım ona) dışında bu konuda beni anlayacak pek kimse olduğunu sanmıyorum aslında.
Anlatamadığım kısmı şu şekilde açıklayayım. Yazıda da bolca olduğu gibi felsefik olarak düşünürsek; aynı ağaçtan 1000 tane kırmızı elma yetişirse, 1001. elmanın da kırmızı olacağı garanti midir? 1001. elma kırmızı değil mor renkli olursa, yapılan genellemede 1001de 1 de olsa bir yanlış yok mudur? Ve o 1 kişi gelip de genellemeye karşı çıkarsa kendisine laf edilme hakkı olur mu?Ya o 1001. kişi sen isen? İçinde bulunduğun toplumda bu şekilde görülürsün.
Genelleme belli kavramlar çerçevesinde yapılır ve her zaman istisnalar vardır. Ben diyorum ki istisnalar olduğu sürece hiç bir şeye kesin diyemeyiz, kesin sayamayız. Senin düşüncende yanlış olduğunu düşündüğüm şey de bu, çok tek taraflı bakıyorsun. Tamam, elinde kendine göre oldukça geçerli kanıtların olabilir, fakat karşı koyduğun düşünceye sahip insanların da kendilerine göre bir bildikleri var elbette değil mi? Yani milyonlarca, hatta milyarlarca insanın gerçekten aynı ''açık ve bariz'' mantıksızlıklara kendini kaptırıp bir sürü gibi bu hayatı yaşadığını mı düşünüyorsun?[*]Bunu gerçekten anlamadığım için soruyorum[/*] Eğer öyle ise elbette kendi düşüncendir ama bir kez daha tekrarlarım; yanlış düşünüyorsun ve bu senin düşüncelerine göre oldukça genellenebilir bir gerçek.
Her insanın aynı şekilde düşündüğü konusunda; genellemeler belli konular çevresinde yapılır yukarıda söylediğim gibi. Yani insanları giyinişlerine göre genelleyebilirsiniz, belli bir düşünce şeklinde göre genelleyebilirsiniz vs. Fakat genelleme yapıldığında aynı kefeye konan insanlara sanki bir koyunun klonlarıymış gibi bakmaya başlıyorsunuz. Buradaki çoğul eki genelleme yapan insanların %90ına gidiyor, ve olayı biraz karıştıracak olsa da bakın bu da bir genellemedir. Demek istediğim şu; kırmızı ayakkabı giyen 100 kadından bahsederken çoğu zaman bu kadınların aynı anda kırmızı elbise de giydiğini varsayarak konuşuyorsunuz. İlk etapta olmasa bile, konu açıldığında iş buraya geliyor.
Ayrıca insanların belli gruplara dahil olduğu doğrudur fakat bu onları koyun yapmaz. Her zaman başka bir sürüye katılma veya kendi sürünü kurma şansın olduğu gibi kendini koyun olarak görmeyerek çoban olma şansın da vardır. Bu sadece hayatını nasıl yaşadığına bağlı.Kendimi pek iyi ifade edemedim ya neyse.
Veya okula gitmek. Kimse okula dersler için gitmez. Yeteri kadar salaksanız o zaman size söyleneeni yapmak adına gidersiniz okula bunu kabul ediyorum, ancak iq seviyesi 80+ olan kimse gelip de okula ders için gittiğini söyleyemez. Okula oradaki muhabbet ve ortam için gidilir. Okula, ilkokuldayken oyuncaklarınla, ortaokulda ilginliğinle, lisede depresifliğinle ilgi çekmek için gidersin. Ego tatmini, bu kadar basit. Bu kadar normal.
Anladığınız üzere, hiç bir şeye inanmıyorum, bu beni rahatsız etmiyor bir süredir. Ya dindarın teki olup çıkacağım yada belirli bir yaşta camdan kendimi uçmaya bırakacağım gibi geliyor.
Bu her şeyin olduğu şey. Anlamsızlık. Ciddi bir anlam bekliyorsanız, ya hayatınızın bir kısmında hayal kırıklığı yaşayacaksınız ya da öldüğünüzde hiç bir şeyin bir anlamı olmadığını anlayamayacak kadar bir hiç olacaksınız. Yine de, bu dünyada olmayın, tavsiye etmiyorum. Çünkü o zaman, nasıl olsa öleceğim ve hiç bir şeye çıkmayacak yaptıklarım diye düşünüyorsunuz. S.kerim bu işi diyip camdan atlamak bile anlamsız gelmeye başlıyor; nasıl olsa, o koltukta oturup beklesem, sonunda öleceğim. Birileri hatırlasa da, yüz yıl, bin yıl, tıpkı Piramitleri işleyen işçilerin adının unutulduğu gibi benim de adım unutulacak.
Ben, 16-17 yaşlarım arasında gerekliği büktüm. Tabi süper güçlerden bahsetmiyorum burada, insanları büktüğüme inandıracak kadar manipülatiftim demek istiyorum. Sonuçta, öyle yada böyle bazı insanların hayatlarına etki ettim.
Belki zaten gerçek düşüncelerini daha önce de bildiğimdendir, etkilenmedim. Hatta senin için oldukça yavan olmuş diyebilirim. Gerçi bu yazıyı yazma amacının da ortaya güzel bir şey koymak olmadığını adım gibi biliyorum ama, gene de daha etkileyici veya farklı bir şey beklerdim.Klasik bir ateist gibi yazmışsın. Fakat insanların hayatlarını egoları üzerinden yaşadığını düşünen bir insan olarak kendini belli bir gruba koyup ''ben sıradan bir bilmemneyim'' diyecek bir kişinin kendi içinde çok büyük çelişki yaşayacağını düşünüyorum. Zannediyorum ki sen de bu şekilde bir 'koyun' konumuna koymazsın kendini.İnanç meselesi her insanın kendi tercihidir ve herkesin kendi düşüncesi vardır, o konuya girmek mantıksız. Benim parmak basmak istediğim nokta şu; neden her insanın aynı şekilde düşündüğünü zannederiz yaptığımız her çözümlemede?Amacım bu yazıyı senin bir eserin olmaktan çıkarıp tartışma haline getirmek değil. Fakat şunu her zaman yanlış bulmuşumdur ve yanlış bulmaya devam edeceğim. Neden insanlar herkesin kendi düşündükeri gibi olduğunu zanneder? Her ergen kendini hormonlara kaptırmış mıdır? Her zeki kendisiyle ilgili gerçekleri düşünmek isteyip de hayatın gerçeklerini fark etmiş midir? Her deli kafasına huni takmak zorunda mıdır?Çok fazla genelleme yapıyorsun bence. Algının her insanda farklı olabileceğini düşündüğün gibi, ya bu tarz konularda da insanların düşünceleri çok farklıysa? Ya da şöyle söyleyeyim; ya herkes hayata düşündğün gibi bakmıyorsa?Bunlar da elbet umrunda değil, onun da farkındayım. Düşüncelerin senindir elbette, fakat bence; yanlış düşünüyorsun.Bu arada açıksözlülükten ötürü saygılar.
Düşüncelerimin büyük bir kısmını yansıtıyor yazın. AlıntıVeya okula gitmek. Kimse okula dersler için gitmez. Yeteri kadar salaksanız o zaman size söyleneeni yapmak adına gidersiniz okula bunu kabul ediyorum, ancak iq seviyesi 80+ olan kimse gelip de okula ders için gittiğini söyleyemez. Okula oradaki muhabbet ve ortam için gidilir. Okula, ilkokuldayken oyuncaklarınla, ortaokulda ilginliğinle, lisede depresifliğinle ilgi çekmek için gidersin. Ego tatmini, bu kadar basit. Bu kadar normal.Yalnız pek katılmıyorum bu kısma; katılamıyorum. Zira ben derslerimi öğrenmek için gidiyorum. Derslerimi öğreneyim ki ileride bir meslek sahibi olayım. Meslek sahibi olup bol para kazanayım. Beni ezen herkesi ben de ezeyim. Ha bir de normalden daha yüksek okul başarımla egomu tatmin ediyorum; o ayrı
AlıntıAnladığınız üzere, hiç bir şeye inanmıyorum, bu beni rahatsız etmiyor bir süredir. Ya dindarın teki olup çıkacağım yada belirli bir yaşta camdan kendimi uçmaya bırakacağım gibi geliyor.Ehm, ben de geleceğimi böyle görüyorum aslında. Ama;AlıntıBu her şeyin olduğu şey. Anlamsızlık. Ciddi bir anlam bekliyorsanız, ya hayatınızın bir kısmında hayal kırıklığı yaşayacaksınız ya da öldüğünüzde hiç bir şeyin bir anlamı olmadığını anlayamayacak kadar bir hiç olacaksınız. Yine de, bu dünyada olmayın, tavsiye etmiyorum. Çünkü o zaman, nasıl olsa öleceğim ve hiç bir şeye çıkmayacak yaptıklarım diye düşünüyorsunuz. S.kerim bu işi diyip camdan atlamak bile anlamsız gelmeye başlıyor; nasıl olsa, o koltukta oturup beklesem, sonunda öleceğim. Birileri hatırlasa da, yüz yıl, bin yıl, tıpkı Piramitleri işleyen işçilerin adının unutulduğu gibi benim de adım unutulacak. Olayı pek kafama yatmıyor. Kendi başımıza varolmuş olamayız diye düşünüyorum. E o zaman bizi niye yarattı; sadece ona tapınmamız için mi? Yani egosunu tatmin etmek için mi? Yanlış anlama, bunları sana sormuyorum. Sürekli sorguladığım şeyler bunlar.
Ve son olarak;AlıntıBen, 16-17 yaşlarım arasında gerekliği büktüm. Tabi süper güçlerden bahsetmiyorum burada, insanları büktüğüme inandıracak kadar manipülatiftim demek istiyorum. Sonuçta, öyle yada böyle bazı insanların hayatlarına etki ettim.Bu kişilerden biri de benim. Belki farkında değilsindir ama; Canina, sen ve bir kaç kişinin daha sisteme nasıl kafa tuttuklarını görünce, insan ister istemez örnek alıyor.
Kendi başımıza var olamayız çok saçma bir düşünce aslında. Çünkü fizik kanunları her şeyin kendi kendine var olabileceğini kanıtlıyor.