Arka Kapak Yazısı: Derken içlerinden biri, tunçtan yapılmış, kenarları kurt kafası figürleriyle bezenmiş, burun ve şakak kısmını tamamen kapatacak şekilde miğfer takan bir savaşçı, elindeki kılıcıyla katledip duruyordu önüne geleni. Kılıcını bir o yana bir bu yana sallaya sallaya, önüne geleni öldürerek Adrixin yanına geldiğinde, olağanca kuvvetiyle kükredi. Kabzası tamamıyla altından yapılmış olan yıldız gibi parlayan kılıcını, bütün kuvvetiyle havaya kaldırması ve boğazına yapıştırması, aynı anda olmuştu. Tam boğazını kesecekken kan ter içinde uyandı Adrix.
Yorumum: Aslında bu kitabı okuduktan sonra portal için bir inceleme hazırlamaktı hedefim. Fakat okumaya devam ettikçe bunu yapamayacağımı fark ettim. Çünkü çok amatörce geldi bana kitap. Rıhtım'ın Kurgu İskelesi'nde bile çok daha güzel şeyler okuduğumu düşünüyorum.
Geçenlerde kitabın yazarıyla sanal ortamdan diyaloğumuz olmuştu, sonra okumaya karar verdim. Baştan sona kadar kitapta hep bir şeyler eksikti. Betimlemelerde herhangi bir problem olmasa da, diyaloglar çok ama çok amatördü. Bu da haliyle konunun gerçekliğini yitirmesini sağlıyor. Bir türlü ısınamadım dolayısıyla. Ama yine de sonuna kadar okudum, yarım bırakmak istemedim.
Kitap
Sokak Kitapları'ndan çıkmış. Herhangi bir redaksiyon veyahut son okuma görmediği her halinden belli oluyor. O kadar çok yazım hatası vardı ki, istisnasız her sayfada diyebilirim.
İçerikle ilgili yorum yapamayacağım çünkü pek bir şey anladığım söylenemez. Ama kadınların ön planda olduğu bir kurgusu var. Ve evet Yüzüklerin Efendisi'nden esinlenmeler oldukça fazla. Yüzükler yerine zümrütler var burada ama.
Yakında 2.kitabı çıkacakmış diye duydum. Okur muyum? Evet. Sever miyim? İşte orası şüpheli.
Kayıp Kıtanın Özgürlüğü'nü de sevdiğim söylenemez zira.