Konu: Yılan Savaşları Efsanesi

[Hurin]

KARANLIK KRALİÇE’NİN GÖLGESİ

Uzak diyarlarda karanlık bir varlık harekete geçmekte ve kadim güçler son bir çarpışma için hazırlanmaktadır. Karanlık Kraliçe uzak topraklarda sancak açmış, eşsiz güçte ordular toplamaktadır.İyiliğin ve kötülüğün çarpıştığı savaş alanına, tek umutları bu kadim güçle yüzleşip gerçek doğasını çözmek olan bir avuç çaresiz adam gelmiştir. Görevleri en iyi ihtimalle tehlikeli, en kötü ihtimalle ölümcüldür.
Ve bu adamların beraberinde, her birinin, hayatlarını emanet etmek zorunda olduğu, gizemli Miranda yolculuk etmektedir. Miranda bir müttefik gibi görünmektedir ancak anlatmaya niyetli olduğundan fazlasını bildiği açıkça bellidir. Ve yüzleşme vakti geldiğinde bir müttefik mi, yoksa ölümcül bir düşman mı olacağı belli değildir.
Fantastik Kurgunun Usta İsmi Raymond E. Feist’ten Uzun Zamandır Beklenen Yeni Gedik Savaşları Serisi!

TÜCCAR PRENS’İN YÜKSELİŞİ

Asilzade Erik ve kurnaz Roo, istilacı, korkunç bir yılan türü olan ürkütücü Saaurların gazabından kurtulup Midkemia İmparatorluğu’nu tam zamanında uyarmayı başarırlar. Artık kaderlerinin kendileri için çizdiği yolda yürümekte özgürdürler. Erik askerliği seçer ve Midkemia’nın ezeli düşmanlarına karşı verilen savaşta yerini alır. Roo ise para ve güç peşindedir, şansını ticarette arar. Fakat servetle birlikte dikkatsizlikleri ve dünyevi zevklere olan zaafı ortaya çıkar. Çok güzel bir kadın, onu acımasız entrikalarla yoldan çıkarıp yoktan var ettiği her şeyi yerle bir etmekle tehdit eder; bu kadın, Roo’nun geleceğinin üzerine çökecek bir felaket, yaşamının dehşeti olacaktır.
“Feist’in okuru soluksuz bırakan doğal bir yeteneği var.”
- Chicago Sun-Times
“Feist, Yılan Savaşları Efsanesi’yle türe yeni bir soluk getiriyor.”
- Publishers Weekly
Fantastik Kurgunun Usta İsmi Raymond E. Feist’ten Yeni Gedik Savaşları Serisinin İkinci Kitabı!

İBLİS KRALIN ÖFKESİ

Sonunda tüm yaşamı tehdit eden büyük savaş krallığın kapısına dayanmıştır. Doğasında cinayet ve karanlık barındıran bir kabus yaratığı, bir iblis kral yaşamın kaynağına ulaşıp onu kendi varlığında eritmenin yolunu aramak için dünyaya kaçmıştır. Ona bağlı dehşet yaratıkları da pek yakında peşinden gelecektir.
Krallıktaki herbir insan yaşamını yitirmek pahasına istilacı karanlığın güçleri karşısına dikilecektir. Ancak bu öyle bir savaştır ki, kılıçlar ve kargılar yokoluşu önlemeye yetecek güce sahip değildir. Sadece en güçlü büyücüler, iblislerin akıp geçtiği gediği sonsuza dek kapatabilecek ve bilinen her şeyden çok daha tehlikeli bir esrarın kilidini çözebilecektir.
Ve böylece yılanların insanlara, büyücülerin iblislere karşı savaştığı son yüzleşme gerçekleşir. Kılıçlar ve büyüler açık denizlerden karanlık dehlizlere dek öfkeyle çarpışır. Midkemia için savaşanları zafer yada felaket beklemektedir.
“Feist okuyucuların sayfaları soluksuz çevirmesini sağlayan doğal bir yeteneğe sahip.”
Chicago Sun-Times
“Feist savaş ve politik entrikaları betimlemede gerçek bir usta. Aynı zamanda güçlü bir anlatım yeteneği de var.”
Science Fiction Chronicle

Düşman püskürtülmüştür ama barış Krallık’tan hâlâ uzaktır. Midkemia, İblis Kral’ın kuşatmasının ardından bir yıkıntıya dönüşmüştür. Cesur Krondor Dükü James’inki de dahil, pek çok yaşam sönüp gitmiştir. İnsanlar bir zamanların görkemli ülkesini tekrar inşa etmeye çalışırken, savaşın küllerinden yeni bir tehdit doğmaktadır: Zümrüt Kraliçe’nin eski kumandanı korkunç Fadawah. Bu dehşet salan adam, yenilmiş birliklerini bir araya toplamış ve kendine Batı Toprakları’nın kalıntılarından bir imparatorluk kurmaya çalışmaktadır. Kırık tacın parçalarını bir araya getirmek ve Krallık’ı eski görkemine kavuşturmak, merhum Dük’ün genç torunları Jimmy ile Dash’a düşmektedir.
Yılansavaşları Efsanesi, “Kırık Tacın Parçaları”yla hafızalardan silinmeyecek bir sona erişiyor.

Daha fazlası için; http://www.kayiprihtim.org/portal/yilan-savaslari-efsanesi/

[Alkol]

Gediksavaşları kadar beğenen kitlesi yok sanırım. Bölümü bile açılmamış

Aslında güzeldir gayet, henüz bitirebilmiş değilim orası ayrı.
3. kitapta kaldım.

Hazır aklıma gelmişken devam edeyim bari, uzun zamandır bekletiyorum.

[magicalbronze]

Seri kendi içinde gayet iyi, o konuda itirazım yok fakat Gediksavaşları Efsanesi'nin genelini baz alırsak merak ve heyecan beklenenin altında kalıyor kurgu ve yazarın yaptığı bariz bilinçi hatalar nedeniyle.

Benim bununla ilgili daha bölüm açılmadan önce yapmış olduğum şöyle bir yorum vardı. Dilerseniz oraya bakarak neden olumsuz düşündüğümü görebilirsiniz.

Spoiler: Göster

Tabii Jimmy'i dük olarak görmek, Eric ve Roo karakterlerinin hikayelerini okumak farklı bir zevki, orası ayrı...

[Hurin]

   Feist kendine has bir stil geliştirmek istiyor seri ilerledikçe. Fantastikten daha çok politik ve ticari ilişkilere kaydı bu seride. İnsanlar Pug, Tomas veya fantastik öğeleri daha fazla beklerken, biraz daha gerçekçi öğelerle karşılaştılar.

   Bana göre ise Erik ile Roo'nun değişimi, kaçınılmaz savaşın gün ve gün yaklaşması gerçekten seriye heyecan katan öğeler. Tabiki "Sethanon'da Karanlık" yada "Büyücü Usta" gibi romanlar kadar sağlam olmasa da insanı heyecanlandıran, merak ettiren bir çekiciliği var.

  Yılan Savaşları Efsanesi aslında bir dönemin kapanıp, başka bir dönemin açıldığının göstergesi. Gedik savaşları, Gedik savaşları ardından gelişen olayların neden olduğunu ve hangi yönde ilerleyeceğini üç aşağı beş yukarı çıkarıyoruz seriden.

[Ryld Argith]

3. Kitabı şimdi bitirdim. Kitap tek kelimeyle NEFİS'ti. Bu aralar bir kaç kişinin yazar çok açık bırakıyor dediğini okudum. Yanıt olarak şunu söyleyebilirim. Bu 3. kitapta bundan önceki 11 kitapta verilenin toplamından daha fazla bilgi veriliyor. Daha fazla şey açıklığa kavuşuyor. Bence bu 4lemenin 3. kitabı Sethanon'da Karanlık'tan bile daha iyiydi .

Lakin söylemeden edemeyeceğim: Bir kitapta kaç karakter ölebilir?! Tüm sinir sistemim alt üst oldu. Hayır neden bu kadar uğraşıyorsun yetenekli yazar. Bir meteor düşsün hayat bitsin kısa yoldan! Çok sinirliyim bu konuda ama bu bile kitabın muhteşemliğini gölgeleyemedi.

Puan :10 üzerinden 15

[Hurin]

3. Kitabı şimdi bitirdim. Kitap tek kelimeyle NEFİS'ti. Bu aralar bir kaç kişinin yazar çok açık bırakıyor dediğini okudum. Yanıt olarak şunu söyleyebilirim. Bu 3. kitapta bundan önceki 11 kitapta verilenin toplamından daha fazla bilgi veriliyor. Daha fazla şey açıklığa kavuşuyor. Bence bu 4lemenin 3. kitabı Sethanon'da Karanlık'tan bile daha iyiydi .

Lakin söylemeden edemeyeceğim: Bir kitapta kaç karakter ölebilir?! Tüm sinir sistemim alt üst oldu. Hayır neden bu kadar uğraşıyorsun yetenekli yazar. Bir meteor düşsün hayat bitsin kısa yoldan! Çok sinirliyim bu konuda ama bu bile kitabın muhteşemliğini gölgeleyemedi.

Puan :10 üzerinden 15

Kırık Tacın Parçaları'nı okumaya başla hele o zaman bu yorumu silmek isteyeceksin. Neler olacak neler

[Ryld Argith]

3. Kitabı şimdi bitirdim. Kitap tek kelimeyle NEFİS'ti. Bu aralar bir kaç kişinin yazar çok açık bırakıyor dediğini okudum. Yanıt olarak şunu söyleyebilirim. Bu 3. kitapta bundan önceki 11 kitapta verilenin toplamından daha fazla bilgi veriliyor. Daha fazla şey açıklığa kavuşuyor. Bence bu 4lemenin 3. kitabı Sethanon'da Karanlık'tan bile daha iyiydi .

Lakin söylemeden edemeyeceğim: Bir kitapta kaç karakter ölebilir?! Tüm sinir sistemim alt üst oldu. Hayır neden bu kadar uğraşıyorsun yetenekli yazar. Bir meteor düşsün hayat bitsin kısa yoldan! Çok sinirliyim bu konuda ama bu bile kitabın muhteşemliğini gölgeleyemedi.

Puan :10 üzerinden 15

Kırık Tacın Parçaları'nı okumaya başla hele o zaman bu yorumu silmek isteyeceksin. Neler olacak neler

Evet gerçekten de harika bir kitaptı. Özellikle sonu müthişti. Son 300 sayfadaki tempoyu tüm esere yayabilseydi gözümde İblis Kralın Öfkesi'ni bile geçebilirdi

[Kote]

Şuan kralın korsanını okuyorum.Gediksavaşları dörtlüsü mükemmeldi.Pug ve Thomas ın bazı sahnelerimde kendimden geçtigim bile oldu.Fakat ardından gelen krondor ve gediksavaşları dünyasından bende ilk dörtlüdeki hazzı vermedi.Bunun asıl sebebi ise pug ve thomasın yokluguydu.Bu kitaplardada yine aynı yoklugu yaşayacak mıyım ona göre almayı düşünüyorum

[Ryld Argith]

Şöyle diyebilirim: Pug ve Tomas artık çok güçlü kahramanlar oldukları için ana dörtlemeden sonra daha fazla görülmüyorlar evet. Sadece tavsiye veren eski harika güçleri olan kahramanlar oluyorlar. Ama olaylar giderek çığrından çıkıyor ve ciddileşiyor. Kralın Krosanı'nı beğenmeyen kişi sayısı az değil hem de. Olaylar büyüdüğü için Tomas ve Pug giderek olaylara daha fazla dahil olacak. Özellikle son çıkan üçlemede sadece Pug ve Tomas var. Yani devam etmeni tavsiye ederim

Gölgeler Meclisi ve Karanlık Savaş Efsanesi'nde Pug ve Tomas'ı çok sık görüyoruz. Tabi Yılansavaşları'nda da Pug'un güzel bölümleri vardır

[Kote]

Karanlık kraliçeyi bitirdim.Tahmin ettigimden daha iyiydi diyebilirim.Gediksavaşlarının ardından ve krondor serisi gibi oldukça sıkıcı ve gereksiz oldugunu düşündügüm kitaplardan sonra ümidimi kesmiştim.Okuyacak kitap kalmadıgında devam edeyim dedim ama umutlu degildim.Beni kesinlikle şaşırttıgını söyleyebilirim.Özellikle baş karakterler asil olmadıgı için daha çok hoşuma gitti.Pug'un bölümlerinden(yaklaşık 20 sayfa) zerre zevk almadım çünkü yazar bir önceki romanlarda Pug'ı neredeyse tanrı kadar yüceltmişti.Bu kitapta ise yetenekli fakat çok da güçlü olmayan biri gibi göstermiş.Dünyalar koridoruna da gıcık oldum.Eskiden sadece çok yetenekli birkaç kişinin girebildiği kadim ve sonsuz bir yer gibi gösterilirken şimdi neredeyse herkesin girebildigi fiziksel silahlarla mücadele edilen bir yolgeçen hanına benzetilmiş.Kısaca yazar seriyi devam ettirebilmek için önceden yaptıklarını yıkıp yeni şeyler inşa etmiş.Fakat kitap oldukça akıcı ve eglenceliydi.