Gelmiş geçmiş en geveze kahraman ile tanışmaya hazır mısınız?
Deadpool‘u bilir misiniz? “Merc with a mouth” lakabı ile de tanınan, boş boğazlığıyla meşhur çizgi – roman karakterini? Hayır mı? Peki, X-Men Origins‘de karşımıza çıktığını hatırlatsak? Bölüm sonu canavarı misali? Yine mi hayır? O zaman çok şey kaçırıyorsunuz demektir.
İlk olarak 1991 yılında, Marvel Comics‘in yayınladığı “The New Mutants” çizgi-romanında ortaya çıkan ve o günden bugüne giderek artan bir popülariteye sahip Deadpool. Aslında bir yan karakter, üstelik de kötü adam olarak tasarlanmasına rağmen hem de…
Her şey New Mutants‘ın yazarı Fabian Nicieza‘nın birlikte çalıştığı çizer Rob Liefeld‘dan yeni bir kötü adam çizmesini istemesiyle başlar. Bu karakter kiralık bir katil olacaktır ve Cable‘ı öldürmesi için tutulacaktır. Fakat Rob Liefeld tam bir “Deathstroke” hayranıdır. (DC Comics’te yayınlanan “The New Titans” isimli serinin baş karakterlerinden biri. Daha sonra kendi serisine sahip olmuştur. Deathstroke hem bir paralı asker hem de katildir. Kısıtlı da olsa kendini iyileştirme gücüne sahiptir. Yani ufak yaralarını kolaylıkla iyileştirebilir ama kopan bir uzvu iyileştiremez. Gerçek adı Slade Wilson’dır.)
Liefeld‘ın tasarladığı yeni karakter tamamen bir Deathstroke kopyasıdır. Maskesi, çapraz astığı kılıçları hatta iyileştirme gücü bile aynıdır. Yine de çizdiği bu eskizi yazar Nicieza‘ya sunar. Nicieza çizime bakar ve “Dostum, ben senden yeni bir karakter istemiştim. Bu ise Deathstroke’un ta kendisi!” der. Buna rağmen çizimlerde değişikliğe gidilmemiş ve çizgi romana aynen aktarılmıştır. Ne de olsa tek sayılık bir karakterdir ve muhtemelen bir daha da görünmeyecektir. Hatta işi bir adım daha ileriye götürerek karakterin adını Deadpool, gerçek ismini ise Wade Wilson (Slade Wilson ile olan benzerliğe dikkat) koyarlar. New Mutants‘ta pek çok ciddi ve sert karakter olduğu için de kişiliğini sürekli espri yapan, komik, geveze ve sinir bozucu biri olarak tasarlarlar. Böylece Deadpool doğmuş olur.
Sebebi tam olarak bilinmese de Deadpool karakteri büyük bir patlama yapar. Çizgiroman okurları bu karakteri inanılmaz derecede sever ve onu daha fazla görmek isterler. Böylece Deadpool önce diğer kahramanların maceralarında görünmeye başlar, ardından da kendi serisine kavuşur. Artık bir geçmişi ve hikâyesi de vardır.
Kanser hastalığına yakalanan ve birkaç ay ömrü kalan Wade Wilson iyileşme vaadi ile kandırılarak Weapon-X projesine dâhil edilir. Buradaki deneyler sonucunda tıpkı Wolverine‘de olduğu gibi kendi kendini iyileştirme gücüne kavuşur. Fakat onun özelliği diğerlerine göre çok ileri düzeydedir. Vücudundaki yaraları saniyeler içerisinde iyileştirebildiği gibi kopan uzuvlarını bile yeniden vücuduyla birleştirebilmektedir. Fakat Wilson bunun bedelini pahalıya öder. Vücudunda bulunan kanser hücreleri Weapon X deneyi sırasında aniden olağanüstü bir büyüme gösterir ve iyileştirme faktörü devreye girmeden tüm vücudunu ve beynini kaplar. Deadpool bu deneyden canlı çıksa da vücudu tamamen deforme olmuştur ve her yanı yaralarla kaplıdır. Aynı zamanda zihinsel olarak da ciddi hasara uğramıştır. Deney başarısız kabul edilir ve Deadpool bir tesise kapatılır. Çok geç olmadan da oradan kaçar.
Bu yeni seride Deadpool Anti-kahraman kavramı ile alabildiğince dalga geçen, popüler kültüre sürekli göndermeler yapan bir karaktere dönüştürülür. Artık tam manasıyla bir kötü adam değil de etik duygu ve düşünceleri olmayan, her daim kendi çıkarlarını ön planda tutan biri olur. Bu sayede onu hem iyi hem de kötü tarafta görebilmeye başlar çizgi roman okurları. O da tıpkı Spiderman gibi harika bir espri anlayışına sahiptir ve olup olmadık her yerde bu özelliğini çekinmeden kullanmaktadır. Bunun dışında Deadpool bir çizgi roman karakteri olduğunun da bilincindedir ve sürekli bunu dile getirmekte, diğer karakterlere de bununla ilgili espriler yapmaktadır. Bu da onu diğerlerinin gözünde tam bir çatlak yapıyor elbette.
Peki, ne diye tanıttık şimdi biz bu karakteri size? Hayır efendim, Deadpool bizi soğuk espri yağmuruna tutmakla tehdit ettiği için değil. Bu egzantrik karakter -nihayet- kendi filmine kavuşuyor da ondan. Aslında film söylentileri X-Men Origins: Wolverine görücüye çıktığından ve Ryan Reynolds, Deadpool rolünü başarılı (kimilerine göre ise rezalet) bir şekilde canlandırdığından beri ortalıkta dolaşmakta. Fakat bu proje bir türlü kesinlik kazanmamıştı. Bugüne kadar… Çünkü film haklarını elinde tutan 20th Century Fox şirketi sonunda Deadpool için bir yönetmen buldu. Bu kişi daha önce “X-Men” ve “Daredevil” filmlerinin görsel efektlerini üstlenen Tim Miller‘dan başkası değil. Söylentilere göre Miller ilk yönetmenlik denemesi için stüdyo ile anlaşmış durumda.
Eğer bir aksilik olmazsa 2014 yılında bu kaçık ve bir o kadar da sevimli karakteri beyaz perdede görme şansına erişeceğiz. Hatta yeni çekilecek “Wolverine” filminin yönetmeni Darren Aronofsky‘nin istifası göz önüne alınırsa bu proje sandığımızdan da çabuk gerçek olabilir.
Gelişmeler için bizi izlemeye devam edin.