Ray Bradbury’nin son yazısı: Beni Eve Götür

take me home

Geçtiğimiz 6 Haziran günü kaybettiğimiz, bilimkurgu üstadlarından Ray Bradbury anısına yeni haberlerle gelmeye devam ediyoruz.

Hatırlarsanız bundan üç gün önce Neil Gaiman’ın Ray Bradbury’le alakalı The Guardian için hazırladığı Ray Bradbury’yi Unutmayacak Adam adlı makaleyi sizlerle buluşturmuştuk. Şimdi de yazarın ölmeden önce yayımladığı son yazısını sizler için çevirdik.

Bradbury’nin The New Yorker için hazırladığı bu yazı, Mars Yıllıkları kitabındaki “Ateş Balonları” (The Fire Balloons) hikâyesinin ortaya çıkışını anlatıyor. Yazıda sanki gitmeden önce hüzünlü bir şekilde bize veda ediyor.

En az on dakika durup onu izledik, ta ki gözden kaybolana kadar. O zaman, gözyaşları yüzümden aşağıya aktı ve dedem bana bakmadan boğazını temizleyip ayağını salladı. Akrabalar, beni gözyaşlarımı sülfüre bulanmış parmaklarımla temizlerken bırakıp eve girmeye ya da kendi evlerine gitmeye başladılar. O gece geç saatte, dilek balonunun geri geldiğini ve pencereme sürüklendiğini hayal ettim.

Dilerseniz lafı dolandırmadan sizi yazarın yazmış olduğu “Beni Eve Götür” adlı son makalesi için BURAYA alalım.

İyi okumalar,

Ve bir kez daha huzur içinde yat, üstad.