“Tüm Sırların Sahibi Kız” Raflarda!

tum-sirlarin-sahibi-kiz-ust

Geçtiğimiz yılın en çok ses getiren distopyalarından Tüm Sırların Sahibi Kız, Pegasus Yayınevi tarafından dilimize kazandırıldı.

M.R. Carey imzalı Tüm Sırların Sahibi Kız (The Girl with All the Gifts), distopik bir gelecekte, kıyamet sonrası bir dünyada geçen ve geçtiğimiz yılın en çok konuşulan romanlarından biri. Öyle ki kendisi Arthur C. Clarke, British Fantasy Award, James Herbert ve Goodreads ödüllerinin hepsine aday oldu, ancak hiçbirini kazanamadı maalesef. Bununla birlikte film hakları çoktan satın alındı ve beyazperdeye uyarlanma aşamasında emin adımlarla ilerliyor.

Tüm Sırların Sahibi Kız, Melanie adındaki bir ufaklığın gizemli ve sıra dışı macerasını konu alıyor. Melanie çok ama çok zeki bir kızdır ve hatırlayamadığı kadar uzun bir süre boyunca bir üste kapalı tutulmaktadır. Her sabah silahlı adamlar odasına geliyor, ona silah doğrultuyor ve onu sınıfa götürüyordur. Her nedense korkuyorlardır kendisinden. Melanie, “Merak etmeyin, sizi ısırmam,” diye şaka yaptığında bile gülmüyorlardır.

Kızımız okulunu çok sevmekte, en sevdiği öğretmenine büyüdüğünde ne olacağını anlatmaya bayılmaktadır. Ama her nedense bu tür şeylerden bahsetmesi öğretmenini çok üzmektedir. Kısacası ortada Melanie hariç herkesin bildiği, ondan korkmalarını gerektiren bir sır vardır. Ama ne? Kitabın sonuna kadar onu bu kadar özel yapanın ne olduğunu öğrenemiyoruz. Oysa kalbimizde açtığı yaralar kolay unutulacak cinsten değil.

Sürprizini kaçırmamak için kitabın konusu hakkında daha fazla şey söylemiyor, Ben, Efsane tarzı, insana odaklı kıyamet sonrası romanlarını sevenlerin bayılacağını çıtlatarak göz kırpıyoruz.

tum-sirlarin-sahibi-kiz-1“Elimde dünyanın bütün kötülüklerini barındıran bir kutu olsaydı kapağını azıcık aralar ve seni içine sokardım. Sonsuza dek de açmazdım.”

Her sabah Melanie’nin hücresine askerler giriyor. Biri üzerine silah doğrulturken, diğeri kızı tekerlekli sandalyesine bağlıyor; boyun, kol ve bacak kayışlarını sıkıyor… Ardından diğer çocuklara katılması için Melanie’yi sınıfa götürüyorlar. Ve bu her sabah böyle devam ediyor.

Ta ki bir numaralı denek, Doktor Caldwell’in laboratuvarına çağrılana dek… Ve işte o gün, Pandora’nın ölü çocuklarının yeniden doğduğu gün olacak.

“Distopyaya deha dolu ve yaratıcı bir nefes daha katıldı.”
-Kirkus-

“Orijinal, gerilim dolu ve çok güçlü bir roman.”
-The Guardian-

“Ürkütücü, hızlı tempolu bir roman ama insanın kalbini ısıtan bir yanı da var.”
-Marie Claire-

“Bilimkurguyu kendine yakın hissetmeyenlerin bile okuması gereken harika bir yapıt.”
-io9.com-

“İnsanı şaşkınlığa uğratıyor. Son sayfasına kadar ne olacağını merak etmekten kendimi alamadım. İnsan olmanın ne demek olduğunu sorguladım. Mükemmel.”
-Naomi Alderman-

“Samimi ve amansız bir öykü. Gerilimin dozu hiç düşmüyor.”
-Joss Whedon-

Çevirisini Ali Sinan Çulhanoğlu’nun üstlendiği 416 sayfalık kitap Pegasus Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Kaçırmayın.