Gececiler

Bunun bir rüya olması gerekiyordu: Havada milyonlarca elmas vardı, ıslak ve parlak asfaltın üzerini kaplamışlardı. Birbirlerinden sadece birkaç santimetre uzakta olan tanecikler göz alabildiğine uzanıyor, sokağın öbür ucuna kadar her yeri ve gökyüzünü dolduruyordu. Küçük mavi taneler bir gözyaşından büyük değildi.

Jessica elini uzatıp taneciklerden birine dokundu.

Küçük elmas titreşti, sonra parmağına aktı, soğuk ve ıslaktı, yok olup gitti.

Jessica elmasların ne olduğunu anladı. Uçan tanecikler aslında yağmur damlalarıydı, havada hareketsiz duruyorlardı. Sokakta veya gökyüzünde hareket eden bir şey göze çarpmıyordu. Etrafında zaman durmuştu.

Ve bu sırlardan bazıları sır olarak kalmalı!Gececiler, gizli saatle ilgili gerçeği ortaya çıkarmaya çalışırken Bixby’nin tarihine örülmüş güçlü gizemleri ve gündüz dünyasını etkileyecek sağlam bir komployu keşfediyor.Gececiler, şimdi ölümcül bir tehlike ve aralarından birini kaybetme riskiyle karşı karşıya.

“Nefis bir fantezi, bilim-kurgu ve korku karışımı. Saatler geceyarısını çoktan geçti ve ben hala elimden bırakamadım.”
-Garth Nix-

“Bu güçlü, sürükleyici macera, kahramanlarını hem insan hem de doğaüstü şeytanlarla karşı karşıya getirirken harikulade bir iş çıkartıyor.”
-Kirkus Reviews –

Yüzyıllar süren bekleyişin ardından geceyarısına sıkışmış yaratıklar bir kez daha avlanacaktı…

Bixby’nin beş gececisi, gizli geceyarısı saatinin çalışma düzenini çözdüklerini düşünüyordu. Ta ki ansızın, günün ortasında zaman durana dek. Tam o anda okulun gürültüsü kesilecek, amigo kızlar havada donup kalacak, her şey geceyarısının pek de güven telkin etmeyen mavisine dönüşecekti. Gececiler, cevapları ararken gizli saat ve gerçek zaman arasındaki duvarların parçalanmaya başladığını keşfetti. Ve çok geçmeden, karanlık yaratıklar beslenebilmek için duvarların ötesini gözlerine kestirmişti. Saldıracaklardı. Tabii bu beş gececi, onları durduracak bir yol bulamazsa!

“Nefes kesici. Westerfeld, bu yaratıcı ve sınırları ustalıkla çizilmiş dünyanın karmaşasını güçlü bir kurguyla ve sorunsuzca birbirine bağlıyor.”
-Kirkus Reviews-