Chu’s Day – Chu’s First Day at School

chus firs day of school

chus days

Chu, her seferinde hapşırığını tutmaya çabalasa da ne yazık ki buna engel olamayıp büyük bir gürültü ile hapşırıyor ve bu güçlü hapşırığı felaketlere yol açıyor. Nerede ve kimlerle olduğunun bir önemi yok. O, sürekli hapşırıyor ve etrafında ne varsa yerle bir ediyor.

Serinin ilk kitabında Chu, bir sabah annesi ile birlikte kütüphaneye gider. Kütüphanede onlardan başka bir fil, bir tavşan, yavru bir ayı, minik fareler, bir zürafa, bir yılan, bir kurbağa, birkaç karınca ve bir kaplumbağa vardır. Herkes sessizlik ve huşu içinde önündeki kitabı okumakta ya da raflardan kendilerine kitap seçmektedirler. Etrafta fazlasıyla eski ve tozlu kitaplar olduğu için Chu birkaç kez hapşırma girişiminde bulunur. Bunun üzerine annesi Chu’ya döner ve hapşırmak isteyip istemediğini sorar. Chu “Hayır,” der. Aslında hapşırmak istemiş fakat kendini zor tutmuştur.

Yine aynı gün Chu, babası ile birlikte öğle yemeğine bir restorana gider. Restoranda, turuncu bir ahtapot, yunus olan aşçıya verdiği siparişlerini beklerken yanında bir maymun ona eşlik etmektedir. Yine onların arkasındaki bir masada da bir şahin ve bir gergedan afiyetle yemeklerini yemektedirler. Chu ve babası henüz sipariş vermek üzereyken yan taraflarında bir geyik elindeki biberlikten bolca savurmakta ve bu da havaya karabiber saçmaktadır. Babası, Chu’ya hapşırmak isteyip istemediğini sorduğunda Chu yine “Hayır,” cevabını verir. Birkaç kez girişimde bulunsa da yine kendini tutmuştur.

chus days 1

Ve sonraki gün Chu ve ailesi hep birlikte bir sirke gider. İçerisi hıncahınç doludur ve sahnede çeşitli hayvanlar gösteri yapmaktadır. Chu, annesine ve babasına dönerek, “Size bir şey söyleyeceğim,” der. O sırada önlerinden heyecanlı bir kirpi koşarak uzaklaşmaktadır. Annesi ve babası kendilerini gösteriye o kadar kaptırmışlardır ki Chu’yu duymazlar.

“Sanırım hapşıracağım,” der Chu ve cümlesi biter bitmez büyük bir gürültüyle hapşırır.

Chu’nun güçlü hapşırığı ile birlikte sirk çadırı havalanır ve içindeki her şey dört bir yana savrulur. O sırada sirk çadırının yanından geçmekte olan bir yolcu treni, diğer tarafta yoldan geçen arabalar, etraftaki ağaçlar; ters dönmüş, yollarından çıkmış ve uçmuşlardır.

Hepsi bununla da kalmamıştır. Tüm bu olanlar sadece sirkin çevresinde vuku bulmamış, Chu’nun bir önceki gün gittiği kütüphane ve restoran da yerle bir olmuştur. Raflardan savrulan kitaplar, uçuşan masalar, restoranın dağılan tabakları, tavana fırlayan koltuklar ve masalar; her şey ama her şey darmadağın olmuştur.

Hapşırığın tesiri geçtikten sonra dağılan sirk ve içindekiler kendilerine gelmeye çalışırken Chu utanmıştır.

Sirk sonrası eve giderler ve Chu hemen yatağına girer.

“Evet,” der Chu. “Bu tam bir hapşırıktı.”

Ve serinin ikinci kitabı: Chu’nun Okuldaki İlk Günü.

chus firs day of school

İlk kitapta olduğu gibi bu kitapta da Chu’nun hapşırığı yine başına iş açacaktır. Artık Chu’nun okula başlama vakti gelmiştir ve bu onu epeyce endişelendirmektedir. Okulda onu beğenmeyeceklerini ve onunla arkadaşlık yapmayacaklarından korkmaktadır. Ertesi sabah kahvaltıdan sonra ailesi ile birlikte okula gider. Etrafta, o gün kütüphanede gördüğü birçok yaşıtı vardır. Öğretmen, herkesin kendini tanıtmasını ister.

Sözü ilk olarak bir zürafa alır: “Benim adım Jengo. Yüksek yerlerden bir şeyler almayı severim,” der. Sonra dönüp Chu’ya sorar, “Sen ne yaparsın?” Chu hiçbir şey söylemez. Ardından sözü bir maymun alır. “Benim adım Pablo. Eğer çok büyük değillerse ağaçlara tırmanabilirim. Peki ya sen ne yaparsın?” diye sorar o da Chu’ya. Ama Chu yine cevap vermez. Sonra bir kuş ve bir salyangoz kendini tanıtır ve ikisi de Chu’nun ne yaptığını sorar. Chu yine cevap vermez ve sonra öğretmen tahtaya kendini tanıtanların isimlerini yazar. Bir tek Chu’nun adı yoktur. Bunun üzerine Chu’ya döner ve adını sorar. Chu bu kez adını söylemiştir. Fakat tam o sırada öğretmenin elindeki tebeşirin kokusunu alır ve büyük bir gürültüyle hapşırır.

Chu’nun hapşırmasıyla okulun çatısı açılır ve okulun içinde ne varsa açık çatıdan gökyüzüne uçar. Sınıfta her şey yerle bir olmuş, herkes bir yere dağılmıştır.

Ve Chu yine ‘ben ne yaptım’ bakışıyla etrafına bakmaktadır.

Annesi ve babası onu almaya geldiğinde okuldaki ilk gününün nasıl geçtiğini sorarlar. “Oldukça iyi ve sevimliydi,” der Chu. Ve ekler, “Benden hoşlandılar, artık endişelenmeme gerek yok.” : )

Serinin ilk kitabı hem okul öncesi, hem sonrası, hem de yetişkinler için ‘eğlenceli ve keyifli bir kitap’ yorumlarını aldı. Serinin ikinci kitabı ise, beni yine bir sonraki kitap için sabırsızlandırdı diyebilirim.

Elbette bu bir Gaiman serisi, onun kaleminden çıkmış ve Adam Rex’in çizgileriyle hayat bulmuş. Neil, bebeğini büyütmesi için Adam’a teslim etmiş. Hikaye çok sevimli ancak kitabın görsellerinin daha ön planda olduğunu söyleyebilirim. Rex’in illüstratörlüğüne diyecek yok, her zamanki gibi eline aldığı hikayeyi nasıl uçuracağını çok iyi biliyor.