One Flew Over the Cuckoo’s Nest | Kritik

one flew over the cuckoos nest 1

[stextbox id=”alert” color=”330000″ bcolor=”330000″ bgcolor=”efefef”]Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir. Yani başkalarından farklı olanlar…
Veronica ölmek istiyor adlı romandan.

Delilik, sürekli aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemektir.
Albert Einstein

[stextbox id=”info” float=”true” align=”right”]melahatKRİTİK

Melahat Yılmaz
[Arşivi]

İlaç zamanı…

Hemşire Ratcher her gün olduğu gibi tüm düzenlemeleri yaptıktan sonra yüksek oktavdan verdiği klasik müzik yayınını başlatır ve mikrofondan seslenir. İlaç zamanı…

Bir akıl hastanesinde çalışmaktadır ve günlük program onun için vazgeçilmezdir. Hastalar camlı bölmeye yaklaşıp kabul etseler de etmeseler de ilaçlarını almaya mecburdurlar. İşte tüm bu akıp giden dingin rutinin arasına kahkahaları ve sosyopat bakışları ile Mcmurphy girdiğinde hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacaktır. En azından bir müddet…

Randall Patrick Mcmurphy, yaş otuz sekiz. Hapishane görevlileri onun deli olup olmadığının anlaşılması için akıl hastanesine gitmesine karar verirler. Bir arabaya bindirilip elleri belinden zincirlenerek hastaneye getirilir. Zincirleri ilk çözüldüğünde çığlık çığlığa bir sevinç duyar genç adam ve bunu göstermekte de sakınca bulmaz. Sonra doktorun odasına götürülür. Ve doktor sorar; bayım gerçekten deli olduğunuzu düşünüyor musunuz? Mcmurphy önce biraz düşünür sonra gerçekten bilmiyorum der. Çok kavga edip fazlaca sevişmek sizce delilik mi?

Birçok kavgaya karışmış ve toplum düzenini bozduğu için hapse atılmıştır. Orada da bir takım kurallara uymamış yani tanımlandığı gibi uyumsuz davranışlar sergilemiştir. Aslında bir parça da tembellik ettiği söylenebilir. Sonuç olarak onun deli mi yoksa kasıtlı bir uyumsuz mu olduğuna karar vermek gerekmektedir. Akıl hastanesinin terapi yapılan ve hastaların sözde serbest zaman geçirdikleri yere ilk adımını attığında aslında bu insanların deli olmadığını anlar. Onlar topluma uyum sağlayamamış ve hassasiyetlerine saygı duymayan insan güruhunun arasında yaşamak istemeyen bir takım dışlanmışlardır. Kimisi karısının sadakatsiz olduğuna kendini inandırdığı için oradadır. Kimisi sevdiği kıza aklının her köşesinde evlenme teklif etmiş fakat bunu gerçeğe yansıtamayacak kadar çekingendir. Kimisi belli istekleri yerine gelmeyince kontrolünü kaybetmektedir. Sonuç olarak hiçbir aslında deli değildir. En azından dış dünyaya zarar verecek kadar. Kendi kararları ile ordadırlar. Çünkü dışarıya çıkmaya hazır değillerdir.

one flew over the cuckoos nest 2

Mcmurphy işte tam bu noktada onlara özgürlüğün tadını anlatmaya karar verir. Koca bir su tankını kaldırmak için bahse girdiğinde ve yapamadığında başını dik tutar, konuşur. En azından denedim. Onlara seçme hakkı vermek gerektiğini düşünür ve bir futbol oyununu televizyonda seyretmek için kuralcı hemşireye kafa tutar. Oy kullanalım der. Kaybetmeyi kabullenemeyip sonunda boş ekranda kendi hayali oyununu kurup yine de onlara seyrettirmeyi başarır. Yapılan tedaviler ve en küçük başkaldırmada verilen şoklara rağmen o en azından seçme şansı olduğunu kanıtlamak ister. Sonuna kadar denemeyi bırakmaz.

Film 1975 yapımı ve tarihte korunması gereken filmler arasına girmeyi başarmış 113 dakikalık, aynı isimli kitaptan uyarlanan bir drama. Bazı yerlerinde gülseniz mi ağlasanız mı karar veremiyorsunuz.

one flew over the cuckoos nest 3

Filmin yönetmenliğini çek asıllı Milos Forman üstlenmişti. Bu film en iyi erkek ve kadın oyuncu dâhil toplam beş Oscar almıştı. Oyunculuk performansı açısından da aldığı ödülleri hak eden bir başyapıt… Jack Nicholson, Danny De Vitto ve Louise Fletcher’ı muhteşem performanslarını ile izleme fırsatını yakalıyoruz. Her biri bu filmden sonra yıldız oyuncu olmayı hak ettiklerini de kanıtlamışlardır.

Film bir adamın deli mi akıllı mı olduğunu kanıtlamaktan ziyade toplumsal yaptırımlar ve dayatmaları da sorgulamaktadır. Bir adamın gözünden bir düzeni sorgulamaktadır. Düzene kayıtsız şartsız uymak mı yoksa uymamak mı? İşte tüm mesele bu…

Hollandalı bilgin Erasmus mutluluğa erişmek isteyen insanlara yeni bir yol gösteriyor. Delilik yolu… Şöyle diyor: İnsanlar akla ne kadar bağlanırsa, mutluluktan o kadar uzaklaşırlar. Davranışlarını akla göre düzenleyenler, delilerden daha deli olduklarından insanlıklarını unutur, tanrıya özenirler. Ey ulu Tanrılar, kendilerine deli, akılsız, budala, avanak gibi güzel adlar verilen kişilerden daha mutlu kişiler var mıdır yeryüzünde?

Farklı olmak bir hastalık mıdır? Sorgulamak ve ya kendi başına olmayı dilemek? Mutlu seyirler…

one flew over the cuckoos nest 4