
Giriş:
Kimilerine göre strateji dahisi, kimine göre Darth Vader’dan bile acımasız bir işgalci. Ama şurası açık ki o, Genişletilmiş Evren’in ve hatta tüm Star Wars tarihinin gelmiş geçmiş en karizmatik karakterlerinden biri.
Bu özel dosyada, Büyük Amiral Thrawn’ın kariyerine ait en ufak bilgileri dahi bulabileceksiniz. Ancak şimdiden uyaralım, İmparatorluğun Varisi kitabını okuduysanız ve bu serinin diğer iki kitabını da okumaya niyetiniz varsa, bu sayfalardan edineceğiniz bilgiler kitapların tadını kaçırabilir. Fakat bu özel dosyayı okumayı tamamladığınızda, mavi suratlı bu tuhaf adamı daha iyi anlayacaksınız.
Amiral Thrawn, nam-ı diğer Mitth’raw’nuruodo, huzurlarınızda.
Karakteri:
Komuta Biçimi:
Pek çok kişinin desteklediği Vader tarzı yönetimi reddeden Thrwan, mürettebatının başarısızlıklarını cezalandırmaktan çok, onları rütbelendirmeyi tercih etmiştir. Thrawn’ın Yeni Cumhuriyet’e karşı yaptığı hareketler boyunca, Chimaera’daki bir çekici ışın operatörü Cris Pieterson, Luke Skywalker’ın kaçmasına izin vermişti. Ama Thrawn onu ödüllendirmişti. Bunun dışında, Skywalker benzer bir tuzaktan yeniden kaçmayı başarınca, yeni çekici ışın operatörü Rejlii Mithel’e teğmen rütbesi vererek onu ödüllendirmişti çünkü Rejlii, Skywalker’ı tekrar ele geçirebilecek yaratıcı bir plan ortaya atmıştı. Ayrıca, Thrawn, subaylarını fikirlerini ve hislerini açıklamak için onlara cesaret veriyordu. Thrawn’ın ve megoloman-sadist İmparatorluk liderleri arasındaki bu keskin tezat, Thrawn’ın büyük başarılar elde etmesine neden olmuştur.
Thrawn’ın bu kişiliği, mürettebatının morallerinin yüksek olmasını sağladı ve bu da pek çok zafer kazanmalarının başlıca nedenidir. Subaylar ve Thrawn’ın altında çalışan mürettebat Thrawn’ın kişisel zafer elde etme arzusundan çok, İmparatorluk’un düşmanlarını ortadan kaldırma arzusuna hayrandı. Thrawn hiçbir zaman İmparatorluk’un tek bir kuvvetten yönetilmesi gerektiğini kabul etmemiştir. Bundan çok, Galaksi’ye düzen getirmek için uğraş vermişdir.
Son olarak Thrawn, yenilgiyi kabul etmek istiyordu. Orada durup savaşı kaybetmek yerine, geri çekilmenin yarar getireceğinin bilincindeydi. Daha öncede, Sluis Van savaşından sonra, limanlardaki gemileri ele geçirme planı başarızlıkla sonuçlanmıştı. Üstünlük elde edemediği bir savaşta yaşam ve ekipman kaybetmektense geri çekilmeyi tercih etmiştir.
Savaş Tekniği:
Thrawn bir stratejistten daha çok, uzman bir komutandı. Bilgeliği, zekası, uyguladığı taktikler onun Galaksi’nin en değerli komutanlarından biri haline geldiğini kanıtlamıştır.
Thrawn’ın zekası ve uyguladığı taktikler ona sayısız zaferler kazandırmıştır. Thrawn’ın ayrıca önemsenecek miktarda holografik resim koleksiyonu da vardı. Killik Twilight dahil, Corellia’daki bir görevde giydiği bir Mandalor zırhı ve General Grievous’un maskesinin olduğu bir koleksiyondu bu.
En ince detaylara dahi dikkat vermesi Thrawn’ın tekniğinin gelişmesinde büyük bir rol oynamıştır. Sürekli topladığı bilgi ve istihbaratları bir araya getirerek güçlü bir strateji kurabiliyordu. Bu sayede Thrawn düşmanlarının ne yapbileceğini kestirebiliyordu ancak Thrawn bile hata yapabiliyordu. Bunun sebebi rakiplerinin davranışlarını düşünürken onları kendi bilgilerini biliyor gibi düşünmekteydi. Bu da hataya düşmesine sebep oluyordu.
Son olarak Thrawn çok zekice ve karmaşık planlar kurmaktaydı. Kendisi planını harekete geçirdikten sonra düşmanları sadece ne yapabileceğini düşünebiliyordu. Thrawn düşmanını sürekli düşünerek meşgül tutuyordu ve planının bir bölümünü anlamalarına izin veriyordu, tabii ki kendisi planınında daha ileri bir noktaya geçmiş oluyordu. Thrawn rakiplerinden hep bir adım öndeydi.

Kariyeri:
Thrawn Kimdir?:
Göbek adı olan Thrawn adıyla bilinen Mitth’raw’nuruodo, İmparatorluk ordusunda subaylık ve büyük amirallik yapmış Chiss ırkından biridir. Thrawn, Chiss ırkı arasında yıkım getiren Outbound Flight projesi ile tanınır; bu proje sebebiyle Chiss ırkının hüküm sürdüğü bölgeden sürgüne gönderilmiştir.
Thrawn çok iyi bir stratejist ve harika taktisyendi, ve kendisi Galaktik İmparatorluğun sahip olduğu en iyi askeri konutanların sonuncusu idi. 12 Büyük Amiral içerisinde en etkili olan Thrawn sayesinde Endor savaşından ve Ysanne Isard’ın hakimiyetinden geriye kalan İmparatorluk birlikleri Yeni Cumhuriyet donanmasına karşı zaferler kazanmıştır.
Gençlik Dönemi:
Eski Cumhuriyet raporlarına göre Thrawn Chiss ırkının hüküm sürdüğü galaksinin yönetiminde söz sahibi olan Nuruodu ailesinin bir üyesidir. Ancak gerçek göründüğünden biraz daha farklı. Thrawn basit halktan biri olarak doğmuş ancak daha sonra Expeditionary Fleet ile savaşlarda gösterdiği askeri deha sayesinde Sekizinci Yönetici aile olan Mitth ailesine kabul edildi.
Genellikle askeri kariyere başlayan chisslerin aileleriyle bağları kopardı ancak Thrawn için bu farklı olmuştu. Askeri alanda gösterdiği başarı sayesinde yönetimde söz sahibi olan bir aileye kabul edilmişti. Thrawn bunu, abisi Syndic Thrass’tan öğrenmişti.
Yavin Savaşı’ndan 27 yıl önce Thrawn, Expeditionary Fleet’teki en genç Güç Komutanı’ydı. Öncü birlik olarak bir Crustai’ye komuta etmekteydi. Chiss’lerin hüküm sürdüğü bölgeyi Vagaari’lere karşı korumaktı görevi. Savunma Hiyerarşisi’nin kurallarına göre hareket etmesi gerekiyordu Thrawn’ın.
Bu zaman esnasında Thrawn, Progga the Hutt ve Corellian Kaçakçılık Gemisi Bargain Hunter arasındaki çatışmanın arasına girdi. Thrawn, Hutt’un gemisini havaya uçurduktan sonra, Bargain Hunter’ın mürettebatı Kaptan Dubrak Qenntoyu ortağı ve yardımcı kaptan Maris Ferasi ile navigator Jori Car’das’I ele geçirir. Sonraki bir kaç ay boyunca 3 Corellianlı Thrawn’ın Komuta gemisi Springhawk’ta kaldılar. Gemideki durumları savaş esiri, stratejik piyonlar arasında bir yerde idi. Bu sırada Car’das ile Thrawn arasında bir dostluk başlarken, Thrawn’la Ferasi arasında ise romantik bir ilişkinin filizlendiğine dair ipuçları görülebilmekteydi.
Thrawn’ın tahrik edici hareketleri sebebiyle Mitth ve Chaf Ailesi, Savunma Hiyerarşisi tarafında gözlem altına alındı. Yine de Thrawn, Chiss protokolünü umursamayarak Geroon Gezegenini ablukaya alan Vagaari donanmasına saldırarak bir adet gravity-well generator ele geçirmiştir. Thrawn yaralandı ve Maris tarafından kurtarıldı.
Thrawn iyileştikten sonra tüm kuvvetlerini bir araya getirerek (sadece 12 ufak gemi) kendi devriye bölgesine gelen bilinmeyen savaş filosunu araştırmaya gider. Bu filo Darth Sidious tarafından gönderilen ve görevi Sınır Ötesi Uçuşu’nu yoketmek olan Ticaret Federasyonu Savaş Donanması’ydı. Thrawn donanmayı nerdeyse yoketti, sadece bayrak gemisi Darkvenge’e dokunmadı. Thrawn donanmanın lideri Kinman Doriana’yı fidye için alıkoyma niyetlisiydi. Doriana, Thrawn’a görevini anlattı; önce Jedi’ların tehlikeli olabileceğini söyledi ve Sidious’un Sınır Ötesi Uçuşun Yuuzhan Vong’ların eline düşmemesi ile ilgili olan endişelerini anlattı. Bu olay Thrawn’ın dikkatini çekti çünkü Chiss, istilacılar tarafından akına uğramaktaydı.
Thrawn, Sınır Ötesi Uçuşu ile Vagaarilerin çatışmasını sağladı. Savaş kaosu arasında Sınır Ötesi Uçuşun 50,000lik personelinin %75i katledildi. Ayrıca ufak bir grup Vagaari kaçmayı başarabildi. Amiral Ar’alani ve Chaff Ailesi yöneticilerinden Syndic Thrass sayesinde Chiss Kuvvetleri saldırıyı kestikleri sırada, Thrass ve Jedi Şövalyesi Lorana Jinzler, Sınır Ötesi uçuşu ışık hızına aldı. Ar’alani Thrawn’ın sadece gayri resmi bir uyarı almasını garanti etti, böylelikle Chiss Hiyeyarşi yönetimi Vagaari interdictor teknolojisine sahip olacaktı.
Chiss yönetiminin gösterdiği sert tutumdan dolayı Thrawn’ın gözünün korkacağı düşünülmüştü ancak beklenen olmadı. Doriana, Sidious’a Thrawn’la ilgili raporlar yolladı, raporlarda çok yetenekli bir komutan olarak bahsediliyordu. Thrawn’ın gururlu bir şekilde görevinden ayrılmasına izin verilmedi ve o da kendi düşüşünün mühendisi oldu. Yönetimin izin vermediği saldırılarda bulundu. Silah üreten bir yer üssüne saldırısından sonra Thrawn geleneksel Chiss cezalarından biri olan üstünde yaşam formu olmayan bir gezegene sürgüne gönderildi.
Sınır Ötesi Uçusun imhası ile Klon savaşlarının başlangıcı arasında bir dönemde Thrawn, Sev’rance Tann aracılığıyla Palpatine’in komutasına girmiştir. Thrawn’ın kendi sebepleri olduğu, Sith lordunun planlarıyla bir ilgisi olmadığı bilinmekte.

Galaktik İmparatorluk:
“Tüm düşünceler dinlemeye değerdir, daha sonradan değer verilip verilmeyeceğine karar verilmelidir”
– Thrawn
Yavin Savaşı’ndan 19 yıl önce, Yüzbaşı Voss Parck emrindeki Victory Sınıfı Yıldız Destroyeri Strikefast, Thrawn’ı Dış halka ile Bilinmeyen Bölge arasında bir gezegende buldu. Albay Barris’ün kuvvetlerini ilkel araç gereçlerle etkisizleştiren Thrawn, Parck’ı etkiledi. Thrawn halkının yanına halkını korumak için gitmek istediğini söyledi ancak Parck tarafından İmparatorluğa hizmet etmek için ikna edildi. Ayrıca bir gün Palpatine’in Thrawn’ı imparatorluğun gelişmiş teknolojisi ve olanaklarıyla Bilinmeyen Bölgeler’e geri gönderebileceğini söyledi. Thrawn, İmparatorluğa katıldı ve Coruscant’a götürüldü. Dönüşlerinde Parck, Palpatine’e Thrawn’ı tanıttığında, Palpatine Sınır Ötesi Uçuşu’nu yokeden kişinin kendi emri altına girdiğini görmekten mutluluk duymuştu.
Parck, Thrawn’ı eğitmeye başladı ve öğrenci kısa sürede hocasını geçti. Thrawn, İmparatorluğun en zeki beyinleriyle özel görüşmeler yapma fırsatına nail olmuştu. Thrawn kısa zamanda İmparatorluk donanmasında rütbeler kazandı ancak tüm göz kamaştırıcı başarılarına rağmen insan subaylar arasında olan yabancı ırk düşmanlığı silinmedi.
“Yeteneklerim İmparatorun töleransı için yeterlidir.”
– Thrawn
Thrawn Kumandan rütbesine yükseldikten sonra, Palpatine ile birlikte diğer kumandanlarla birlikte halka görünmeye başladı. Executor ve İmparatorluk Sınıfı Yıldız Destroyeri Vengeance’ta yüzbaşılık yaparken görünmüştür. Palpatine Thrawn’ı oraya, güç kullanıcısı olduğundan kuşkulandığı seyahatleri için Vengeance’ı kullanan Yüksek Hakim Jerec’e göz kulak olması için yerleştirmiştir. Aynı zamanda Thrawn kendi işlerini de hallediyordu. Böyle görevlerden birinde Vengeance yokeldildiğinde neredeyse ölecekti.
Yavin Savaşı’ndan 1.5 yıl sonra Naboo’daki İmparator’un Malikanesinde görevlendirildi. Bir uzay gezgincisiyle (Kaja Or’Zee, Hakim Loam Redge, and Hethrir ile çalışmış) bir çok göreve verildi. Bu görevlerden bir tanesi Yüzbaşı Dolman’ı çakılan uzay gemisinden alıp güvenlik içinde İmparator’un malikanesine götürme ve kara kutuyu ele geçirmekti.
Kara kutudan alınan bilgiye göre yakınlardaki bir asi üssünde mekikleri vurup düşürebilecek kuvvete sahip bir silah olduğu anlaşıldı. Gezgin kara kutudan çıkan holodiskleri Geg Winthasen adlı bir stormtroopera vermekle görevlendirildi. Thrawn’ın verdiği diğer görev ise yetişkin bir fambaayı öldürmek ve kanından bir örnek almaktı. Bu görev tek bir kişinin yapması için gerçekten zorlu bir görevdi ve belki de Thrawn gezginin yeteneklerini sınava tabi tutmak için bu görevi vermişti. Ve gezginden Naboodaki bir hanımdan saç fırçası istedi, sebebini ise asla paylaşmadı. Daha sonra gezgini tekrar kiraladı, bu sefer verdiği görev Yüzbaşı Dolman’ın düşen mekiğinin hesabını sormaktı. Gezgin bu görevi tamamlayabilmek için isyancı üssüne girdi ve üssü etkisiz hale getirdi. Bu görev de tamamlandıktan sonra Thrawn, İmparator’un malikanesinden ayrılıp donanmadaki yerine geri döndü.
İmparatorluk’taki sadece bir avuç kişi Thrawn’ın önemini anlayabildi. Palpatine, Thrawn’ın bilinmeyen bölgelerin araştırlımasında ve kendisine karşı olarak herhangi bir ayaklanma veya tehdidi ortadan kaldırmak için görevlendirmişti. Yavin Savaşı’ndan 3 yıl sonra gizli bir yükseltmeyle Büyük Amiral(Grand Admiral) rütbesini aldı. Bunu sadece Palpatine’nin en güvenilir ajanları biliyordu. Törenin tek şahidi olan Mara Jade de bunlara dahildi.
Büyük Amiral:
Yavin Savaşı’ndan sonraki 3 yıl Thrawn için çok yoğun bir dönemdi. Thrawn Coruscant’ta kaldı ve politik işlerle uğraştı. Halka açık törenlerde Palpatine ve Darth Vder’ın yanında gözükmeye başladı. Bu gelişmeler Thrawn’ı yeni bir düşmanla karşı karşıya getirmiş oldu. Büyük Amiral olma heveslisi Rufaan Tigellinus, Thrawn’ı kendine hedef olarak seçmişti. Darth Vader Death Squadron’a katıldığında Rufaan tüm dikkatini Thrawn üstünde yoğunlaştırdı ancak yine de başarılı olamadı. Thrawn, Coruscant Yönetimi’nde hiç bir güçlü politik grubun yardımı olmadan toplumun gözünde yükselmeye devam etti.
3. yılın sonunda Thrawn kariyerinin zirvesine ulaştı. İmparator’un kişisel daveti ve desteğiyle Thrawn, “Order of the Canted Circle” düzenine katıldı. Thrawn güvenilir bir komutan haline geldi. Hatta o kadar ileri gitti ki verilen görevleri reddediyordu, sebep olarak İmparatorluğun o çatışmalarda yenileceğini söylüyordu. Palpatine onu görevden alıp başka bir komutan yolluyordu ve her defasında Thrawn’ın ön gördüğü gibi İmparatorluk kuvvetleri kaybediyordu.
Bilinmeyen Bölgeler:
Thrawn Coruscant’ta kısa zaman geçirdi. Tigellinus ve diğer İmparatorluk Yüksek yetkililerinin Thrawn’ı sürekli izlemesi ve sorun çıkarması dolayısıyla Chiss ve Palpatine, Bilinmeyen Bölgeler’in araştırılmasıyla ilgili olan hayallerini gerçekleştirmek için donanmayla harekete geçtiler. Thrawn politik savaşlarda kaybetmiş gibi görünerek Palpatine tarafından Bilinmeyen Bölgeler’e gönderildi. Thrawn, Yüzbaşı Niriz’in gemisi Admonitor’de Parck’ın yardımcısı olarak atandı ve göreve gönderildi.
Thrawnın Bilinmeyen Bölgeler’deki aktiviteleri bilinmemekle birlikte Thrawn’ın büyük bir alanın haritasını çıkardığı ve Ebruchi ırkı gibi tehlikeleri ortadan kaldırdığı düşünülmektedir. Niraun’da tarihi bir kale bulan Thrawn burayı yüksek teknolojiyle donatarak İmparatorluk hegemonyası süren bir yer oluşturdu ve adını da El’in İmparatorluğu koydu. El’in İmparatorluğu galaksideki bir çok bilginin depolandığı yer halini aldı ve Thrawn henüz yardımcı amiral rütbesine yükselmeden Thrawn’ın eli olarak adlandırıldı.
Bu imparatorluğun üyeleri arasında Baron Fel ve Thrawn’ın eski yoldaşı, o dönemlerde amiral olan Voss Parck da bulunuyordu. Bir çok Chiss, El’in İmparatorluğu’na Bilinmeyen Bölgeler’deki tehlikelerden korunmak için geldi. Standart İmparatorluk silahları, stormtrooperlar ve Star Destroyerleri yanında Thrawn yerel güçleri de kendi tarafına çekti. En yetenekli Chiss Savaşçılarından özel korumalar oluşturdu ve bu birliğe Household Phalanx adı verildi. Bu yeni birlik Ssi-ruuvi Imperium’u yoketti ve Yuuzhan Vong gibi çok tehlikeli tehditlere karşı kendini hazır tuttu.
Darth Vader’a Prens Xizor ve Kara Güneş’e karşı olan görevinde yardım etmek üzere Bilinmeyen Bölgelerden bayrak gemisi Admonitor ile döndü. Gösterişli yetenekleriyle önce Corellia’da Jodo Kast adında Mandalorian zırhı giyen bir ödül avcısının kılığına girerek bir gizli görevin sorumluluğunu aldı. Daha sorna Derra IV savaşının planını Dart Vader’la birlikte yaptı. Yardımlarından sonra ödül olarak Vader ona Noghri’lerin kontrolünü verdi.
Xizor’un ölümünden sonra, Thrawn, Tyberr Zann’dan, eski bir öğrenciden, bir Sith Holocron’u almaya gönderildi. Zann bir tuzak umarak yanında bir filo ile geldi. Bu Carida Savaşına yol açtı. Savaş Bossk’un holocronu çalması ve Thrawn’a getirmesiyle sonuçlandı. Sonra Thrawn bu değerli nesneyle sisteme uçtu ve filosunu Zann’ın işini bitirmesi için bıraktı. Tyber ve filosu Thrawn’ın filosunu yok etti ve kaçtı. Tyber, teğmeni Urai Fen’in holocronun üzerine yer belirleme cihazı yerleştirdiğini biliyordu. Bu daha sonra onu İmparator’un Coruscant’taki ambarlarından birisine götürdü.
Bilinmeyen Bölgeler’deki görevleri sırasında bir kez daha döndü Thrawn. Hoth Savaşı’ndan sonra Yardımcı Amiral olarak göreve döndü. Komutasında 3 adet İmpratorluk Sınıfı Yıldız Destroyeri ve Bayrak gemisi Grey Wolf’a komuta etti. Pakuunilere karşı gösterdiği üstün başarı sebebiyle tekrar Amirallik rütbesine yükseltildi.
İmparator’a ihanet eden Yüksek Amiral Demetrius Zaarin’in güçlerini paramparça eden Thrawn tekrar Eva-t Sistemi’nde İmparator tarafından Yüksek Amirallik makamına getirildi.
Son Görev:
İmparator’un ölümü, Yeni Düzen’i kaos içine itti. Her ne kadar Ysanne Isard, Baron Soontir Fel’i ve Binbaşı Wortin’i komutasına alırken Thrawn’a, süregelen olaydan dolayı değer biçilmişse de Thrawn, Bilinmeyen Bölgeler’de kalmıştı. Ayrıca küçük bir olasılık vardır ki bu da İmparatorluk’un, Coruscant’ı Yavin Savaşı’ndan 6 yıl sonra Yeni Cumhuriyet’e devretmesinden önce, aslında Thrawn’ın İmparatorluk ordusunun komutasını aldığıdır. Bu, Thrawn’ın Bilinmeyen Bölgeler’den dönüşünden yaklaşık üç yıl önce biliniyordu.
Aynı yılda bir zamanlar, Coruscant’ın düşmesinden sonra, Thrawn, Noghri koruması Ovruk ile o zamanlar süregelen Galaktik İç Savaş’ta tarafsız olan Sluis Van’ın tersane sistemine gitmişti. Her ne kadar, Baron Jonas Stern ve Bothan Borsk Fey’lya tarafından liderlik edilen Yeni Cumhuriyet’in Senato delegeleriyle aynı zamanda oraya vardıysa da Thrawn, Sluis Van’ı İmparatorluk’un diplomatik politikası içinde kaybolmuş bir yer olarak görüyor gibiydi: amacı, limanlarda yapım aşamasında olan bir Yıldız Destroyeri’ne sahip olmak ve müstakbel bir ordunun sistemi yeniden fethetmesi bekleyişi içinde bu olay hakkında bilgi toplamaktı.
Endor Savaşından dört yıl sonra, Bacta Savaşında Isard’ın yenilgisiyle, sonunda Thrawn, İmparatorluğun özünde tekrar su yüzüne çıktı. Sancağını Imperial II sınıfı Yıldız Destroyeri Chimaera’ya taşıdı, Yüzbaşı Gilad Pellaen’u ikinci komutan olarak rütbelendirdi ve küçük ama oldukça yetenekli bir donanma topladı. Bir kaç başarılı akının ardından, İmparatorluk Yönetim Konseyi, İmparatorluk’un resmi komutasını Thrawn’a verdi. İlk hareketlerinden biri, Tatooine’de müzayedede olan-Alderaanlı biri tarafından çizilmiş, kaybolduğu sanılan “Killik Twilight” adlı bir tabloya sahip olma çabasıydı. Leia Organa Solo tarafından önderlik edilen bir grubun kaçmasına ve “Shadowcast kodu anahtarının” yok edilmesine rağmen, tablo Thrawn’ın kişisel koleksiyonunda yer aldı.
Görev süresinin ilk yıllarında, Tantiss dağındaki bir İmparatorluk deposundaki üç nesneyi almak üzere Wayland’e gitti. Bu nesneler, bir gizleme aygıtı, Joruus C’baoth adlı akli dengesini yitirmiş bir Jedi Klonu ve bir işe yaramaz teknoloji parçası- Spaarti klonlama tüpleri idi.
Joruus C’baoth, Thrawn’ın ortadan kaldırdığı “Sınırötesi Uçuşu” projesi sırasında ölen Jedi Jorus C’baoth’un klonuydu. Akli dengesi yitik durumda olan Jedi, Thrawn’dan henüz doğmamış Solo ikizlerini ele geçirmesini istemişti. Böylelikle onları çırakları olarak yetiştirebilirdi.
Thrawn, bu Spaarti tüplerini onbinlerce seçkin savaşçı klonlamak için kullandı. Böylelikle askere alınanlara bir destek kuvvet verebilecekti ki İmparatorluk, o günlerde insan gücünü kullanmaları konusunda baskı altındaydı. Aynı zamanda, Endor’dan bu yana İmparatorluk ordusunun kanayan yarası olan levazım kayıplarını yeniledi. Her ne kadar Sluis Van’dan devasa miktarda Yeni Cumhuriyet gemilerinin ele geçirme isteğine karşı çıktıysa da, Thrawn’ın liderliği İmparatorluk’un kendi tershanelerindeki imalatın artmasına neden oldu ve Katana Filosu’ndaki 200 Dreadnaught sınıfı kruvazörün 178sini kurtarmayı başardı.
Thrawn, taktik yeteneklerini kullanarak, Yeni Cumhuriyet’te kanayan bir yara açan bir dizi zafer kazanmıştı. Thrawn’ın başarısı, İmparatorluğa moral kazandırdı ve Palpatine’in ölümünden sonra İmparatorluk’u rahatsız etmeye başlayan savaş lordlarının arasındaki gerginliği bir süreliğine durdurmuş oldu. Özel silahını kullanmak iyi sonuç getirmişti. Thrawn, Coruscant’ın üzerine gizli asteroidlerle bir barikat kurdu ve zafer ardına zafer kazandı.
Thrawn, herhangi bir yenilgi ihtimaline karşı, kendisi için hızlandırılmamış bir klon yapılması için Nirauan’daki fabrikasına bir Spaarti klonlama tüpü göndermişti.
Thrawn’ın ölümü, Bilbringi savaşının en can alıcı noktaları süregelirken, Noghri koruması Rukh’un ellerinden oldu. Rukh, Thrawn koltuğunda oturuyorken gizli bir şekilde sokularak, Thrawn’ı koltuğunun arkasından hançerledi.

Thrawn’ın Son Ölümü:
Thrawn’ın Eli kalesinde geliştirilen Thrawn’ın tek klonu, yaklaşık 10 yıldır hiç dokunulmamış bir vaziyette kalmayı başarmıştı. Ölümü sırasında, Thrawn İmparatorluğa yeniden hakim olmak için on yıl sonra geri döneceği kehanetini ileri sürmüştü.
Ölümünden on yıl sonra, Flim adında İmparatorluk tahtına oturmaya çalışan birisi, İmparatorluk güçlerini toplamak ve onlara moral vermeye yardımcı olmak için Moff Disra tarafından kiralanmıştı. Bu kişinin kimliği daha sonra Talon Karrde tarafından Shada D’ukal ve Amiral Pellaeon’a iletildi.
Mara Jade, Nirauan’daki Thrawn’ın Eli kalesine sızdırıldı, Karrde’nin adamları onunla iletişimi kaybedince Luke Skywalker ona yardım etmek için harekete geçti. Amiral Parck, Baron Fel ve pek çok Chiss askeri geçmişteki on yılı Thrawn’ın Bilinmeyen Bölgeler’deki tehlikelerle olan mücadelesinde çarpışarak geçirmişti. Thrawn’ın kehaneti, Mara Jade’i onlara katılmaya zorluyordu.
Nirauan’daki kaleyi inceleyen Luke ve Mara bir klonlama tesisi ve tamamen olgunlaşmış bir Thrawn klonu tespit ettiler. Luke ve Mara tesisin duvarlarını yıkarak içeri su dolmasını sağladılar, böylece Thrawn’ın klonu da dahil olmak üzere içerideki herşey yok oldu.
Ölümünden on yıl sonra, Mitth’raw’nuruodo kariyeri nihayet sona ermişti. Fakat, Redoubt Savaşı’ndaki hadiseler Mara’yı Thrawn’ın hala canlı olabileceği konusunda şüpheye boğmuştu.
Çeviri / Düzenleme : Oğuz “Hurin” Karaaslan
Çeviri : Ziya “Han Solo” Tanrıverdi
Bu yazı ilk olarak, ys.com‘da yayınlanmıştır.
