in ,

Kerem Beyit ile Röportaj

Kerem Beyit ile gerçekleştirdiğimiz röportaj sizlerle. Özellikle ejderha çizimleriyle adından söz ettiren illüstratör ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Kerem Beyit ile Röportaj
- Reklam -
- Reklam -

Kerem Beyit ile yaptığımız röportaj sizlerle. Genellikle fantastik ve bilimkurgu temalı eserleriyle tanınan illüstratör ile yine bu türleri de içine alan birçok konuda keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

İlk olarak röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz Kerem Bey. Öncelikle ülkemizdeki en önemli çizerlerden birisi olan Kerem Beyit kimdir? Kendisi hakkında neler söyleyebilir?

29 Yaşındayım, Ankara’da doğup, büyüdüm. Grafik tasarım okudum, bir süre grafikerlik yaptım, daha sonra bana göre olmadığını farkedip başka mesleklere yöneldim, bu mesleklerden biri de illüstratörlük idi, favorimin bu olduğuna karar verip 2005 yılından itibaren profesyonel olarak yapmaya başladım.

- Reklam -

Sizce bir illüstratör olmanın zor ve kolay yanları nelerdir?

Freelance olarak illüstratörlük yaptığım için, kolay taraflarını evden çalışmak, çalışma saatlerini kişinin belirlemesi olarak özetleyebilirim. Zor yanları ise genelde müşteri kaynaklı oluyor elbette. Ne istediğini bilmeyen müşteri, laf olsun diye revizyon isteyen editörler, inatçı art direktörler bizim mesleğin zor tarafları olarak sıralanabilir sanırım. Tabii bunun dışında geç gelen ödemeler, deadline sıkıntıları da başka faktörler… Bunlar mesleğim dinamikleri tabii, zor yan olarak sıralamak doğru değil aslında, işini bilen bir illüstratör için zorluk söz konusu olamaz. Resimsel anlamda da bu geçerli. Sizden zor kompozisyonlar isteyebilirler, bunu gerçekleştirmek süre ve emek gerektirebilir ama karşılığında yeni şeyler öğrenmeniz kaçınılmazdır ve her kazanılan bilgi paha biçilmezdir.

Bir çok röportajınızda geleceği pek düşünmediğinizi, o anlık zaten çok fazla işle meşgul olduğunuzu ve freelance ile geçiminizi sağladığınızı söylemiştiniz. Şu anda bu durum hala devam ediyor mu?

Evet aynen. Ben kendine kısa hedefler koyup bunları gerçekleştirmeye yönelik çalışma yapan birisiyim. WOTC, Blizzard gibi büyük firmalar ile çalışmak istiyordum, bu doğrultuda 6 ay süresince portfolyomu oluşturdum ve başvuru yaptım şimdi bu firmalar ile çalışıyorum, özellikle DND projeleri tüm zamanımı doldurmuş durumda.

Mesela bundan sonraki hedefim Tor Books ile çalışmak, zaten bundan ötesi de yok benim için. 🙂 Puffin, Klett Cotta, Simon Schuster, Blanvalet gibi büyük yayınevlerine hazırladığım kapakları belli bir sayıya ulaştığında bu firmaya gönderip bekleyeceğim…

Kerem Beyit: “İlhamsız Sanat Üretemezsiniz”

Kerem Beyit ile Röportaj

Peki bir illüstratör olarak gelecek için özel hedefleriniz var mı? Varsa neler?

Öyle büyük hedeflerin insanı değilim zaten her şey yavaş yavaş gelişiyor benim için. Müşterilerimi artık kendim seçiyorum, daha büyük firmalar ile çalışıyorum ve bunlar zaten siz kendinizi geliştirdikçe kendi kendine olan şeyler… Özel hedef olarak, belki biraz saçma gelebilir ama, outdoor ağırlıklı bir giyim markası yaratmak istiyorum, t-shirt, mont hatta trekking ayakkabısı tasarlamak istiyorum ama buna özel hedef değil de özel fantezi desek doğru olur. 🙂

Çizimlerinizde size ilham veren, motive eden öğeler var mıdır? Özellikle bir şeylerden esinlendiğiniz olur mu yoksa daha çok hayalinizde canlandırdığınız şekilde kağıda mı dökersiniz?

Elbette, ilhamsız sanat üretemezsiniz, ilham illa ki başka bir eser olmak zorunda değil… Ben doğadan da çok ilham alırım mesela. Tabii, ağır iş dönemlerinde hızlıca kafanızda bir kompozisyon oluşturup onu kağıda dökmekten başka çareniz kalmıyor.

Ben yaklaşık 9-10 aydır kişisel bir çalışma üretmedim mesela…

Tarzını tam olarak nasıl açıklayabilirsiniz? Özellikle yöneldiğiniz, bu türde daha ustayım dediğiniz bir alan var mı?

Ben ticari illüstratörüm, bizim mesleğin adı bu, tarz olarak daha çok fantastik öğeler kullandığım ve çalıştığım firmalar genelde RPG ürünleri pazarlayan firmalar olduğu için fantasy art’a yakınım diyebilirim ama ben bir ticari illüstratörün belli bir temada uzmanlaşmasını doğrı bulmuyorum, kendini kısıtlamak çok doğru değil, iyi bir illüstratör fantasy temaları kadar, sci-fi, macabre gibi temalara da hakim olmalı, gerektiği zaman oturup bir reklam illüstrasyonu da yapabilmeli, gerektiği zaman bir çocuk kitabı resimleyebilmeli. Tabii benim portfolyomda ağırlık fantasy üzerine ama genel müşteri talebi bu yönde olduğu için yapacak bir şey yok. Lakin ben diğer temaları da gayet güzel kağıda dökerim, dökmüşlüğüm de vardır. 🙂

Ustayım dediğim alan elbette ki karakter ve yaratık tasarımı, özellikle de zırh tasarımında iyiyimdir. Tabii bir de dragonlar var ama “dragon freak” olarak typecast yapılacağımdan korkmaktayım zira son dönem çok fazla dragon temalı sipariş aldım, özellikle Draconomicon 2 için yaptığım çalışmalar çok hoş oldu.

Kerem Beyit ile Röportaj

İllüstrasyonlarınızı oluşturmak için hangi tür yöntemleri ve malzemeleri kullanıyorsunuz?

Eskiden uzun bir sürecim vardı ama şu andaki tempom gereği tek yaptığım şey Photoshop’da boş bir döküman açıp tablet ile çizmeye başlamaktan ibaret. Malzeme saymak gerekirse, tablet olarak Cintiq 12WX kullanıyorum, monitörüm Apple CinemaDisplay (Bu meslek ile uğraşan herkese tavsiye ederim), bunun yanısıra SmudgeGuard eldiven kullanıyorum, ve tabii Shadow yönetici koltuğu. 🙂

Hakkında yazıp çizmeyi sevdiğiniz favori karakteriniz var mıdır? Boş zamanlarınızda karalamaktan hoşlanır mısınız?

Elbette, Conan çizmeyi çok severdim eskiden, bütün çizgi roman kahramanlarını denemişimdir sanırım… Boş zamanım olduğunda karalamayı severim, zaten kendini keskin tutmak isteyen bir ressam bunu yapmak zorundadır, ben tempom nedeniyle zaten Pazar günleri dahi çiziyorum ama misal işim olmasa da yine çizerim, çizmezsem kendimi kötü hissederim zaten…

Birazda fantazya üzerine konuşalım. Fantastik Kurgu sizin için ne ifade ediyor? Çizimlerinizin yanı sıra bu türe olan ilginiz ne derecededir?

Benim türe yönelmemi sağlayan Conan olmuştur, türe olan ilgimi derecelendirmeme gerek yok sanırım, ekonomi dergileri okumadığımı tahmin edebilirsiniz. 🙂

Tabii deli gibi fantastik edebiyatta okumuyorum sürekli, ama genelde kitaplığım fantastik ağırlıklıdır.

Kerem Beyit’in Favorileri…

Kerem Beyit İllüstrasyon

Hayranı olduğunuz fantazi yazarı kimdir? Bunun yanında en sevdiğiniz seri ya da kitap hangisidir?

- Reklam -

R.A. Salvatore ve Elaine Cunningham sevdiğim yazarlardandır. Tabii Drizzt belli bir süreden sonra çok sıktı beni, Salvatore’nin karakterlerine kıyamaması bence en zayıf yanı…

Fantazi sayılmasa da Bernard Cornwell çok severim herkese de tavsiye ederim. Tabii alakasız olacak ama resimde Frazetta benim için neyse Stephen King’de edebiyatta odur. En sevdiğim seri tabii ki yüzük serisidir ama o herkesin favorisi o yüzden Steven Brust’un Taltos serisi demek istiyorum. En sevdiğim kitap da Stephen King’in The Stand’idir, tabii tam versiyonu…

Yüzüklerin Efendisi ile ilgili oldukça profesyonel ve herkesin gözlerini kamaştıran illüstrasyonlarınız var. Tolkien’in bu dünyasını nasıl buluyorsunuz ya da Tolkien sizin için ne ifade ediyor?

Öyle pek bir çalışmam yok Yüzüklerin Efendisi serisi ile ilgili, ileride yapmak isterim elbette ama şu anda zaman yok. Tolkien dünyası benim için ideal fantazi yazarlığını simgeler, ondan sonra gelenlerden aynı tadı almak mümkün olmadı henüz…

İllüstrasyonlarınızdaki favori fantastik ırkınız nedir? Hangi ırkı çizmekten büyük keyif alıyorsunuz?

DnD’nin yeni bir ırkı var Goliath isimli. Birkaç kere çizme şerefine nail oldum, sonradan devamlı bana yıkmaya başladılar bu tipleri. 🙂 Onları çok seviyorum, soluk derileri üzerindeki kaplanımsı çizgileri çok hoşuma gidiyor. Bunun dışında elbette Drow çizmeyi çok severim, ama bana verilen resimlerin hepsinde resimde yer alan Drow’lar ölüyor ya da dayak yiyordu, o yüzden istediğim tadı alamadım pek… Son olarak WOW’daki Draenei’leri çizmekten oldukça büyük keyif aldığımı söyleyebilirim.

Bazı yayınevlerinin kitap kapaklarına özenmediği konusundaki düşünceleriniz nelerdir? Bir çizer olarak büyük ustaların kitaplarına yapılan kapaklar konusunda neler söyleyebilirsiniz? Yine bir röportajınızda David Eddings’in kitaplarına yapılan kapaklardan dem vurmuştunuz. Şu anda bu konuda daha iyi çalışmalar olduğunu düşünüyor musunuz?

Pek gidip bakmıyorum artık raflara. Fakat pek bir şey değiştiğini sanmam. Bu konuda Laika, Arka Bahçe gibi özenli yayınevleri var ama genel olarak pek üzerinde durulan bir şey değil kitap kapağı. Tabii “kitap” ülkemizde üzerinde durulan bir şey olmadığı için gayet doğal bir durum bu… Ben uzun süredir yabancı yayınevleri ile çalışıyorum, onların bu konuda ne kadar titiz olduklarını gördükten sonra bizim piyasa hakkında konuşmak dahi istemiyorum…

Bununla birlikte yayınevlerinin, kitap kapaklarının orijinali yerine -güzel olsa bile- kendi hazırladıkları kapakları kullanmayı nasıl buluyorsunuz? Bu konudaki şahsi fikriniz nedir?

Bu yaygın bir şey, bir kitap için 40 adet farklu kapak olması yeni bir şey değil. Sükseli yazarların kapakları her ülkede farklıdır, o ülkenin pazarına uygun bir şekilde revize edilir ya da baştan yapılır, Özellikle US, UK ve German edition’lar her daim farklıdır, Mesela Tad Williams’ın kapakları bu üç ülke için farklı olarak yaplıyor, Alman versiyonlarını ben yapıyorum, yaptığım için de şunu soyleyebilirim Almanlar hakkaten hardcore bir millet. 🙂 Çocuk kitaplarına dahi sert ve korkunç temalar kullanabiliyorlar, tabii günümüz çocukları ve gençleri bu sert kapakları daha bir benimsiyor nedense…

Velhasıl bu olağan bir şeydir, önemli olan kapağı değiştirirken, hedef kitlenizi iyi tanımak ve kitabın ruhuna zarar vermemektir, tabii bir de David Eddings gibi saygıdeğer bir üstadın kapaklarını bir ilkokul çocuğuna emanet etmemek gerekiyor. 🙂

Bunlar hep umursamaz, işini ciddiye almayan, basiretsiz yurdum insanı modelinin yayınevi sektörümüze bir yansıması hepsi bu… O kapaklar için yetersiz bir amatör ile çalışan ve o kapakları onaylayan editörün zihniyeti bizde bu işlerin nasıl yürüdüğüne dair en güzel tabloyu teşkil eden örnektir bence…

Kerem Beyit Çizimleri

Özellikle kitap kapağını yapmak istediğiniz yerli veya yabancı bir yazar var mıdır?

Elbette, İhsan Oktay Anar’ın kapağını resimlemek isterdim ama çalıştığı yayınevi bu tür işlere önem vermiyor anladığım kadarıyla… Yabancı yazarlardan Ursula K. Le Guin’in A Wizard of the Earthsea isimli romanının yeni baskısı için kapak yaptım ama öyle German Edition falan değil direk orijinal UK edition için ama finali bitiremeden hatun yayınevi ile anlaşmazlığa düştü ve şu anda bekliyoruz olayın çözülmesi için, eğer çözülürse benim için büyük bir şeref olacak bu kapağın çizeri olmak. Tabii bu pürüz ortadan kalktığında serinin diğer kapaklarını da bitirmem muhtemel.

Bunun dışında Salvatore için Drizzt kapakları yapmak istiyorum ama yazar Lockwood dışında kimse ile çalışmıyor. 🙂

Hükümran Senfoni adlı bir oyun projeniz vardı, sizin ayrılmanızdan sonra iptal oldu. Büyük şirketlerin büyük oyun projelerinde bulunuyor musunuz şu anda? Ya da böyle bir şey düşünüyor musunuz?

Onlar hâlâ bir şeyler yapıyordu en son ama takip etmiyorum açıkçası… Büyük oyun projelerinde –eğer oyunun promolarını (misal, oyun kutusunun kapağı) yapmıyorsanız- herhangi bir pozisyonda bulunmak için in-house olarak çalışmanız gerekmekte, zira oyun işi ekip işidir ve sizin fiziksel olarak orada bulunmanız gerekmektedir. Ben 29 yaşında keyfine düşkün bir freelancer olarak böyle bir maceraya atılamam ve atılmam için pek bir sebep göremiyorum. 🙂

Bu işe adım atmak isteyen arkadaşlarımıza ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

Hep aynı şeyleri yazıyorum ama, bu işi yapmak için tek gereken istek ve düzenli bir pratik programıdır. Ben yapamıyorum diyen yeterince istemiyor demektir, bu kadar basit… Çorba tarifi gibi vermek mümkün değil ama önemli olan kısım şevkle hevesle, bıkmadan usanmadan, bayılıncaya kadar çizmektir, gerisi kendiliğinden gelecektir.

Ben 2004’te bir yıl süresince evden çıkmadan çizim yaptığımı hatırlıyorum…

Sorularımızı yanıtladığınız ve bizlere vakit ayırdığınız için sonsuz teşekkürler. Umuyoruz okuyucular için keyifli ve doyurucu bir röportaj olmuştur.

Ben teşekkür ederim.


Sizler de Kerem Beyit’in çizimleriyle ilgili yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.


Yeni içerikler için bizi Google News’ten takip edebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blood: The Last Vampire Film İncelemesi

Blood: The Last Vampire Film İncelemesi

minas tirith kibrit ust

Kibrit Çöpünden Minas Tirith