Neuromancer

Cyber-punk’ın popüler kültürde yer edinmesinin ve gündelik hayata girmesinin öncüsü William Gibson’ın ilk romanı 1984’de yayınlanan Neuromancer’dir… Cyber-punk çevreyi sınırlayan gerçekliğin sorgulanması bakımından virtual reality destekçisidir… Teknolojinin akıllara zarar bir biçimde ve hızda ilerlemesinin ürkütücülüğünü kabul etmekle beraber, teknolojiye de kurtarıcıymış gözüyle bakar… Yüksek teknolojiyle donatılmış aynı zamanda çökmekte olan bakımsız kent panaromaları, cyborglar, androidler, uyuşturucu, hackerlar… Kısaca Tekno Anarşizm…
-from ekşi-

William Gibson yazdığı bilimkurgu romanları ile tanınır. Siber punk akımının babası olarak bilinen Gibson’ın ilk romanı Neuromancer, yayınlandığı 1984 yılından bu yana, tüm dünyada 6.5 milyonun üzerinde satmıştır.Gibson Güney Carolina’nın Conway şehrinde dünyaya geldi. 1968 yılında Vietnam Savaşı’na katılmayı reddederek bir süreliğine Kanada’ya yerleşti. 1972 yılından bu yana, bilimkurgu kitaplarını yazmaya başladığı Vancouver şehrinde yaşamaktadır. İlk çalışmaları sibernetik ve siber uzay teknolojilerinin gelecekte insan ırkı üzerindeki muhtemel etkilerini konu almıştır. 80?li yıllarda kaleme aldığı kurguları daha çok soğuk ve kasvetli bir etki bırakmaktadır. İlk romanı Neuromancer üç büyük bilimkurgu ödülüne layık görülmüştür.
-Nebula, Hugo ve Phillip K. Dick-

Yıllar geçtikçe Gibson kendisini meşhur eden kötümser kurgularından gittikçe uzaklaşmış, romanlarını olaydan olaya atlayan bir şekilde yazmak yerine, realist bir tutum benimseyerek, süreklilik gösteren ve daha hikâyesel bir tarzda yazmıştır. Bununla birlikte romanlarında, değişen teknolojinin, özellikle olumsuz sosyal etkilerini vurgulamaya devam etmiştir.