Triton

Le Guin’in Mülksüzler’ine cevap: İkircikli Bir Heterotopya

Ütopyalar teselli verir: asla gerçek yerlerde geçmemelerine rağmen, yine de bazı şeyleri gözler önüne serme olanağına sahip oldukları fantastik, sorunsuz bir bölge vardır; devasa caddeleri, enfes bitkilerle dolu bahçeleriyle şehirleri, oraya giden yol hayali bile olsa kolay bir hayatın yaşandığı kırları anlatırlar. Heterotopyalar ise rahatsız edicidir, belki de buna bir isim vermeyi imkansızlaştırdıkları ve yaygın isimleri kördüğüm haline getirdikleri veya paramparça ettikleri için; daha baştan söz dizimini -yalnızca cümle kurarken kullandığımız söz dizimini değil, aynı zamanda, kelimelerin ve şeylerin (birbirlerine yakın ve aynı zamanda da karşıt) “bir arada durmalarını” sağlayan daha az belirgin bir söz dizimini de- yok ettikleri için. Bu nedenle ütopyalar fabl ve söylemlerin oluşmasına imkan sağlar: dilin en belirgin özelliklerine uygun biçimde akarlar ve temel fabula’nın bir parçasıdırlar; heterotopyalar ise… konuşmayı kururturlar, sözcükleri yollarında durdururlar, dil bilgisinin tüm olanaklarına daha kaynağında karşı çıkarlar; mitlerimizi yıkar ve cümlerimizin şiirselliğini zararlı etkilerden korurlar. -Michael Foucault, Şeylerin Düzeni