Konu: İstasyon İnsanları

[Evis]

''Sana yaşadığımı kanıtlayabilirim. Ya da öldüğümü. İkincisi daha kolay olur.'' Sigarasını ne zaman bitirdiğini bilmiyordu. Winston paketini açıp dudaklarına bir tane sıkıştırdı. Şu dumanlı olan trenleri izliyordu. Kapkara boyanmış metalin getirdiği korku ve sevinçleri. Tren istasyonda durduğunda sigarasının son küllerini döktü.

''Sana yaşamadığımı kanıtlayabilirim. Ya da ölmediğimi. İlki daha kolay olur.'' İlerledi, omuzlarıyla kendine yol açıyordu. Etrafındakiler kendisini görmemezlikten geliyor gibiydi. Çarptığı insanlar yüzüne bakmadan kenara çekiliyordu. Çok insan var. diye düşündü. Tanıyabileceğimden çok. Ya da kendilerini tanıyacaklarından.

Trenin kendine has sirenleri çaldığında gökyüzüne bakıyordu. Biraz önce indirilen kargonun yanına çökmüştü. Yeni açtığı paketin içinden bir sigara çıkarıp yaktı. İnsanlar çoktan günlük işlerine dönmüştü. Raylara atladı ve paketi aldı. ''İçmemeliyim'' dedi dumanı üflediğinde. ''Yoksa ne yaşadığımı kanıtlayabilirim. Ne de öldüğümü.''

Alıcı: Osman Yapıcı
Duygu türü: Sancı
Adres : Herhangi bir istasyon...

Not: İsim Teoman'ın bir şarkısının adıymış. Yeni öğrendim.

[Loial]

 Üstüne bir sigara yaktım... Ortada bir şey yok tabi... Ama anlattığın kısacık bir an bile olsa kelimeler süslü ve sanatsaldı. Kafana eseni yazmışın belli ki yine... Adam tiryaki ya baya, aklıma Michael Ende'nin Momo romanında ki duman adamları getirdi. Eline sağlık Evis...

[M.K.Immortal]

Yine lezzetli cümleler ama yine büyük bir belirsizlik Şu belirsizlikten kurtulsa öykülerin gerçekten şahane şeyler çıkacak ortaya. Ellerine sağlık.

[Evis]

Loial, yine öyle oldu, kafamı dağıtmak amacıyla yazmıştım. Sigara kullanmam ama arada hikayelerde kullanmayı seviyorum. Teşekkürler.

M.K Immortal, sağ olasın. Belirsizlikler oluyor, ama bunda açıklamak için uğraşmadım o kadar. Bir de bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum sanırım. Çok açık olunca göze sokmaya çalışıyormuşum gibime geliyor.

[kargasiz]

Ya diğer yazılardaki yorumlara da baktım, buradakilere baktım, genellikle herkes aynı şeyi düşünmüş. Cidden kendi dilini oluşturmuşsun ve başarılı bir anlatımın var ama belirsizlikler de düzelse çok güzel olacak gibi, böyle konu yok gibi duruyor

[leonard]

Anlatısı hoş, ama bahsedildiği gibi biraz daha açık olursa çok güzel işler başaracağınıza
 eminim.

[Ugur]

Dil ve anlatım olarak çok iyisin.Hani şu bayıla bayıla okuduğumuz yazarların yazılarının arasına sıkıştırsak şu 3 paragrafı hiç fark etmeden okuyup giderim ben.Belirsizlik konusunda diğer arkadaşlara katılmıyorum ben. Bir öykünün illa bir yere bağlanmasına gerek görmüyorum ben. Bu haliyle güzel .Belirsizliği öykünde bilerek ve isteyerek bu şekilde kullanmışsın gibime geldi bana.Yoksa bunun acemlikten yada bir kurgu sorunundan kaynaklandığını düşünmüyorum.O yüzden neden bu kadar belirsiz diye bakmıyorum.Yinede biraz başına biraz sonuna eklemeler yaparak (mekan ve karakterlerin tasviri mesela ) bu belirsizliği bozmadan ,  daha iyi bir yere getirebilrsin öyküyü.

[Evis]

leonard teşekkür ederim yorumunuz ve iyi dilekleriniz için, belirsizlikler yazdığım hikayelerin çoğunda mevcut. Atamıyorum sanırım, denedim ama dediğim gibi çok göze batırıyorum gibi geliyor öyle zamanlarda.

Ugur teşekkür ediyorum, böyle yorumlar insana yazma hevesi ve ders veriyor. O kadar iyi değilim bunu biliyorum ama böyle düşünmenize sevinmedim desem yalan olur. Belirsizlikleri istesem bile atamıyorum hikayelerden. Üstte bahsettiğim konudan dolayı bulmaca gibi oluyor sanırım. Bu kısa hikayede uzun açıklamalarla tadını kaçırmak istemedim ve belirsizlikler öylece duruyor yerinde. Betimlemeyi seviyorum aslında, yazdığım zamanda, mekanlara ve karakterlere çok girmek, ilmek ilmek her şeyi anlatmak hikayenin üstünkörülüğünü bozacak gibi gelmişti sanırım.

Tekrar teşekkürler.