Kayıt Ol

Arrow

Çevrimdışı LegalMc

  • ****
  • 1215
  • Rom: 33
  • Unimpressed was his default state.
    • Profili Görüntüle
Arrow
« : 28 Ekim 2012, 01:53:44 »

Konu: Milyarder bir çapkın olan Oliver Queen korkunç bir deniz kazasından sonra hayatında yeni bir sayfa açar. Beş yıl boyunca bulunamayan ve öldüğü zannedilen Oliver sonunda Büyük Okyanus'un ortasındaki tropik bir adada bulunur. Oliver Starling City'e, evine geri döner. Kendisini karşılayan annesi Moira, kız kardeşi Thea ve en iyi dostu Tommy Oliver'ın son beş sene içinde yaşadığı şeyler yüzünden çok değiştiğini fark ederler.

Birçok süper kahraman gibi Oliver da dönüştüğü adamı insanlardan saklamak ister ama bir taraftan da eskiden işlediği günahların bedelini ödemeye de kararlıdır. Bu nedenle suçlularla mücadele etmek ve şehrin eski ününe kavuşmasını sağlamak için gizli Arrow kişiliğini yaratır.

Ancak Arrow'un yetkisi olmadan düzeni korumaya çalışırken kullandığı yöntemler bazılarının canını sıkmaktadır. Detektif Quentin Lance'in en büyük dileği (Oliver'ın eski kız arkadaşı Laurel'in babası) Arrow'u yakalamaktır. Bir süre sonra Oliver'ın dönüşünden çevresindeki bazı insanların memnun olmadığı da anlaşılır... Oliver'ın annesi Moira'nın oğlunun geçirdiği deniz kazasıyla ilgili daha çok şey biliyordur...

Yorum: Bahsi geçen Arrow ve Oliver Queen isimleri çizgi roman ve DC severlere oldukça tanıdık gelecektir. Evet, kendisi Green Arrow. Star City'nin(dizide Starling City olarak geçiyor) koruyucu meleği.

Green Arrow çizgi romanlarda ve türevlerinde pek önde olan bir karakter değil. Tıpkı Marvel'daki Hawkeye gibi. Ve ben ikisini de çok severim, yay-ok kombinasyonu sağ olsun. Dizide de olması gerektiği gibi Oliver pahalı oyuncaklar yerine ilkel silahların modernleşmiş hallerini kullanıyor. Kostüm olarak da Robin Hood'un kukuletalı halini seçmiş. Bu da onun kimliğini gizliyor-muş. Adamların tepesine çöküyor, yakasına yapışıyor, hiçbiri mi "aa, bu oliver queen değil mi ya?" demiyor bilmiyorum.

Birçok yönden Batman kendisine benziyor. Evet, Green Arrow Batman'den önce vardı. Çok zengin olması, parasını suçlularla savaşma harcaması, gizli bir yerde çalışmalarını sürdürmesi, insanüstü güce sahip olmaması vs. He diyeceksiniz adam hedef ıskalamıyor, o da adada kaldığı zamanki çalışmalarından elde ettiği bir yetenek. Hatta gelmiş geçmiş en iyi okçu olarak görülüyor çizgi romanseverler arasında. Unvanını da gayet hak ettiğini bu dizide görebilirsiniz.


Filmin afişinde başrol oyuncusunun kasları fazla ön plana çıkarılmış ama dizide sürekli yarı çıplak dolaşmıyor, merak etmeyin. Bu rol için mi yaptı kasları bilmiyorum ama baya işine yarıyor rolünde.

Yalnız şu makineli tüfek olayı çok koyuyor adama ya. 20 tane adam etrafı tarıyor, bir mermi Green Arrow'a isabet etmiyor. Ne bileyim, sanki adamların hepsi 3d20 sallamış da 1,1,1 almış gibi etrafı tarıyorlar, Arrow da ışık hızıyla ok atıyor. Tamam, ok atma olayı olabilir, sonuçta adam gelmiş geçmiş en iyi okçu ve oldukça da hızlı. Ama pahalı ve öldürmek için eğitilmiş korumaların etrafı taraması çok basit kaçmış diziye. Yakıştıramadım. Bari hepsinin elinde birer pistol olsaydı.

Yazdıklarımı okudum da, diziyi beğenmemiş gibi yazmışım. Hayır, oldukça beğendim diziyi. Bence yapılmış en iyi çizgi roman uyarlamalarından biri. Gerçi daha her şey için çok erken, henüz sadece 3 bölüm yayınlandı ama şu an iyi gidiyor. IMDB puanı da biraz fazla ama zamanla o da inecektir tahminen.

Bağlamaları gereken bir iki şey var, nasıl bağlayacaklar merak ediyorum. 3. bölümde bir tanesi için ipucu verdiler. Diğerlerini de güzelce bağlarlarsa tadından yenmez. Mesela ilk bölümün başlarında adayı gösterirken Deathstroke'un turuncu-siyah maskesi -yanılmıyorsam- bir çubuğun üstünde çakılı duruyordu. 5. bölümde de dahil olacakmış senaryoya. Nasıl olacak merakla bekliyorum.

Bu arada dedektif rolünde The Dresden Files'ta Harry Dresden'i oynayan Paul Blackthorne'u görmek hoş bir sürpriz oldu. Adam dedektifliği seviyor. Son derece zıt karakterler o ayrı.

Yazıyı şöyle bitireyim: süper kahraman uyarlamalarını, aksiyon filmlerini/dizilerini seviyorsanız ve Batman'in bir benzerini görmek istiyorsanız Arrow'u izleyin.

"Bu diziyi beğenenler gerizekâlıdır" gibi sözlüklerdeki yorumları da takmayın. İyi seyirler.
Yaşasın!
Ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize.

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Arrow
« Yanıtla #1 : 28 Ekim 2012, 02:16:58 »
Sevgili LegalMc'nin yorumundan ne fazlasını, ne de eksiğini ekleyebilirim. Oldukça güzel özetlemiş. İlk iki bölümünü izledim ve belirtilen mantıksızlıklar dışında oldukça beğendim.

İzlemeye fırsat buldukça devam edeceğim. Sizler de bu tür benzeri yapımları seviyorsanız durmayın, izleyin.

Not olarak eklemeden geçemeyeceğim; kamera arkasında Smallville ekibi varmış, haberini duyunca bi korktum. Ahan da yedi sezon arkadaşın nasıl şahane oklar atabildiğine gerçek zamanlı tanık olacağız, artık ayakkabı bağcığını nasıl bağladığını öğrendiği günden başlatırlar diziyi, filan dediydim kendi kendime de neyseki hüsnükuruntu çıktı.
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı zekican5

  • **
  • 320
  • Rom: 0
  • .............
    • Profili Görüntüle
Ynt: Arrow
« Yanıtla #2 : 28 Ekim 2012, 09:30:25 »
Çok beğendiğim bir dizi.Bazı hatalar var evet ama o kadar da olsun hep aynı dizileri izlemekten sıkılmıştım.Hayatıma yeni bir renk kattı ;)

Çevrimdışı TheSpell

  • ***
  • 826
  • Rom: 16
  • Dovie'andi se tovya sagain.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Arrow
« Yanıtla #3 : 28 Ekim 2012, 11:41:28 »
Yorumlarınızdan sonra diziye başladım ve şu replik çok hoşuma gitti:

Spoiler: Göster
Oliver: "Alacakaranlık" nedir?
Tommy: Bilmemen çok daha iyi bence.


En kısa zamanda çıkan ilk üç bölümü izlemek istiyorum, çok hoş bir dizi.

Çevrimdışı zekican5

  • **
  • 320
  • Rom: 0
  • .............
    • Profili Görüntüle
Ynt: Arrow
« Yanıtla #4 : 28 Ekim 2012, 16:30:58 »
Yorumlarınızdan sonra diziye başladım ve şu replik çok hoşuma gitti:

Spoiler: Göster
Oliver: "Alacakaranlık" nedir?
Tommy: Bilmemen çok daha iyi bence.


En kısa zamanda çıkan ilk üç bölümü izlemek istiyorum, çok hoş bir dizi.

Evet. Böyle birçok replik var ve hepside çok eğlenceli.Özellikle son bölümde Oliver'ı daha çok beğendim.Şu adada olanları biraz daha gösterseler di dedim içimden...

Çevrimdışı zeynikey

  • *
  • 30
  • Rom: 0
  • efsaneler prensesi lady khan
    • Profili Görüntüle
    • fantastik efsaneler
Ynt: Arrow
« Yanıtla #5 : 22 Şubat 2013, 17:57:45 »
gayet güzel çok beğendiğim bir dizi kendisi
bütün ciddiyetimle yemin ederim ki hayırlı birşey düşünmüyorum

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Arrow
« Yanıtla #6 : 21 Mayıs 2013, 02:45:30 »
Başladığı günden beri (Dizimag'e düştüğü ilk günden beri demek daha doğru bir tabir aslında) takip ettiğim dizilerden biriydi Arrow. Geçtiğimiz perşembe günü ilk sezon finaline girdi.

23 bölümden oluşan ilk sezonda birkaç kez "2 haftalık ara" verildi ama bu durum beni pek de etkilemedi aslında. Daha iyi oluyordu benim için. Diğer dizilerime yer açılıyordu. Yani demem o ki, bir sonraki bölüm için aman aman bir bekleyiş içerisine girmiyordum. Yeni bölüm çıkınca izliyordum o kadar.

Bu durum benim gözümde diziyi "kötü" kategorisine mi alıyor? Elbette hayır. Piyasada o kadar saçma dizi varken Arrow şaheser kalır. Türk dizilerine girmiyorum zaten hiç. Onlar ayrı bir vahim. Ne bileyim, üzülüyorum...

22 bölümde tempo bir an dahi düşmedi. Bu yönüyle Prison Break'i hatırlattı bana. Temposu bol bir dizi Arrow. 23.bölüm yani sezon finali ise daha çok aksiyon içerdi. Çok güzel bir sezon finaliydi ve üzücü.

Özellikle ada sahneleri bende daha çok heyecan uyandırıyor. Daha bir ilgiyle izliyordum o bölümleri. Yeni sezonu da merakla beklemiyorum. Ne zaman çıkarsa izlerim. İşte benim için Arrow kısaca budur. Ha bir de Felicity karakterine hayran olduğumu belirtmek isterim.

Çevrimdışı Ira Arel

  • **
  • 198
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Arrow
« Yanıtla #7 : 09 Haziran 2013, 05:41:08 »
Bu sezon çıkan dizilerden en iyisi Arrow'du izlediklerim arasında, aksiyon arıyorsanız biraz da fantastiğe kaçarak bunu yaşatıyorlar size.
"Bize aslında kim olduğumuzu göstren şey yeteneklerimizden çok SEÇİMLERİMİZ'dir."

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Arrow
« Yanıtla #8 : 20 Şubat 2014, 21:40:51 »
İkinci sezon başlayalı epey oldu fakat ben bölümlerin birikmesini bekledim izlemek için. Yayınlanan on üç bölümü birkaç gün içinde izledim ve vardığım ilk sonuç, ikinci sezonun birinci sezondan çok daha iyi olduğu.

Senaryonun daha da güzelleşmesi sonucu hikayeye yeni karakterler ve hatta süper kahramanlar dahil oluyorlar. Bu da daha çok aksiyon ve daha fazla seyir zevki demek oluyor tabii ki.

İlk sezonda herkes tarafından "Kanunsuz" olarak bilinen Starling City şehrinin kahramanı bu sezonda "Arrow" adını alarak gerçek kimliğine bürünüyor. Fakat bunu da çevirmeyi bir halt olarak gören çevirmenler sayesinde "Ok" olup çıkıyor bizim iyilerin dostu kötülerin düşmanı cesur yürekli kahramanımız. Çevrilmese daha iyi olur hani.

Ayrıca Arrow'u canlandıran Stephen Amell ve Felicity karakterini oynayan Emily Bett Rickards'a olan hayranlığım devam ediyor. İkisi de rollerinin hakkını veriyorlar.

Oliver'ın beş yıl önceki yat kazasında beraber olduğu Sara tekrar ortaya çıkıyor. Dizideki tüm dengeler bir anda değişiyor bu olay sonucunda.

Buna ek olarak Oliver'ın beş yıl boyunca sadece adada kalmadığını ve çok daha karmaşık olaylarla yüzleştiğini öğrenmiş oluyoruz. Kameraların ada sahnelerine döndüğü anlarda biz de derin nefes alıyoruz zira Starling City artık öyle bir boyuta geldi ki, adım başı "kötü adamlar" çıkıyor karşımıza.

On üç bölüm içerisinde altıncı bölümün yeri benim için ayrıdır, bunda hapishanelere olan ilgimin başrol oynadığını da belirtmeliyim. Hemen her bölüm aksiyon fırtınası eşliğinde geçiyor ve bu da dizinin izlenebilirliğini artırıyor.

Belki de kısa sürede bu kadar çok bölümü peş peşe izlememden kaynaklanıyordur bilmiyorum, ama Arrow'a ilgim epey arttı ve yeni bölümlerini merak eder oldum. Senaryonun iyi oluşunun da etkisi olabilir. (Tabii ölen kişilerin tekrar dirilmelerini saymazsak).

Çevrimdışı Light

  • **
  • 359
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Arrow
« Yanıtla #9 : 04 Mayıs 2014, 17:57:10 »
İkinci sezonun sonuna geliyoruz tam monotonlaştı derken dizi kurgusunun iyi olduğunu kanıtladı.Deathstroke-Slade Wilson karakterini oynayan Manu Bennet ayrı bir favorim zaten.'Don't forget who taught you how to fight kid.' repliğinde yarılmıştım. :)) Kafa dağıtmak için güzel bir dizi..
Alıntı yapılan: W.S.
Yet do thy worst, old Time; despite thy wrong
My love shall in my verse ever live young.

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Arrow
« Yanıtla #10 : 18 Mayıs 2014, 20:26:09 »
Ve Arrow'da ikinci sezona da noktayı koyduk.

İkinci sezonun ilk on üç bölümünden sonra bir yorum yapmıştım şurada, şimdi de finale dek olan bölümler hakkında birkaç şey söyleyeceğim.

Sara'nın ortaya çıkışından sonra dizide birçok şeyin değiştiğini belirtmiştim. Sara'nın ailesi ile olan ilişkileri bir süre bocaladıktan sonra rayına oturdu. Ablası Laurel'in kendisini affetmesi önemli sayılabilecek bir olaydı. Anne ve babalarının tamamen ayrılmaları ise çok şaşırtıcı bir olay değildi.

Manu Bennett'in oynadığı Slade Wilson karakterinin zaman zaman Roma döneminden bahsetmesi Spartacus izleyicilerini sevindirmiştir diye düşünüyorum ve senaristin bunu bilinçli bir şekilde yapmış olması da, ayrıca takdir edilmesi gereken bir nokta.

Deathstroke ve Arrow kapışması yıllar önce adada başlıyor ve Starling City'e kadar uzanıyor. Shado'nun Oliver yüzünden ölmüş olması Slade'e bir söz verdirtiyor ve Slade yıllar sonra bu sözlerinden birini tutarak Oliver'ın annesi, Starling City'in belediye başkanı adayı Moira Queen'i öldürüyor. Sezon finalinden birkaç bölüm önce gerçekleşen bu olay, Oliver'ı güçsüz düşürse de, Felicity, Diggle ve Sara sayesinde çabuk toparlanıp Wilson'ın ordusuna karşı bir savaş başlatıyor.

Deathstroke'un "mirakuru" enjekte edilmiş güçlü ordusu ortalığı yakıp yıkarken, şehri kurtarma görevi de Arrow ve ekibine düşüyor. Sezon finaline dek azar azar artan tempo son bölümde adeta tavan yaptı ve müthiş sahneler izledik.

Roy Harper ve Thea Queen ilişkisi ise Roy'un mirakuru sonucu değişim geçirmesi sebebiyle sekteye uğruyor. Sezon finalinde tam düzeldi derken de Thea'nın gerçek babası olduğunu öğrendiğimiz Malcolm Merlyn ile şehri terk etmesi sonucu tamamen bitiyor (gibi).

Sara'nın dizideki rolünün bitmiş olması muhtemel, eğer öyleyse ve üçüncü sezonda Caity Lotz'u göremeyeceksek, üzülürüm. Oliver'ın artık Felicity'i sevdiğini de hesaba katarsak bu olasılık biraz daha artıyor, şahsen çizgi romanları bilmeyen biri olarak ayrılsın istemiyorum açıkçası.

Ada sahneleri de tıpkı Starling City sahneleri gibi tam doruğa ulaşmıştı ki, sezon bitti. Yeni sezonda bakalım Oliver'ı neler bekliyor olacak.

Flash'ı birkaç bölüm gördük ve böylece temelleri atılmış oldu. Kendisine ait bir dizisi olacak onun da, bekliyoruz.

Son olarak, kesinlikle ikinci sezon birinci sezonu ezdi geçti. Bu yüzden de üçüncü sezon için beklentiler bir hayli yükseldi, umarım dizi ekibi çizgiyi bozmadan ilerler.

Çevrimdışı emuk

  • **
  • 226
  • Rom: 3
    • Profili Görüntüle
Ynt: Arrow
« Yanıtla #11 : 06 Haziran 2014, 02:45:16 »
 3-4 gün önce başladım diziye.
 
 Baş karakter Oliver Queen'i canlandıran Stephen Amell en kibar tabiriyle kazma. Bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama adam sürekli kasılıyor. Hareketsiz dururken bile kolları hafifçe yana açılmış ve kasları gergin oluyor. Sağa ya da sola bakarken boynu değil, gövdesiyle dönüyor. Bana en garip gelense adamın başından beri(13. bölümdeyim) diziyi 3-4 mimikle götürmesi: Hafifçe gülme, kaş çatma.
 
 İkiymiş.

 Genel olarak oyunculukları da beğenmedim. Diyaloglar gerçekçi değil, sanki sözcükleri dolapta tutmuşlar da çıkarıp ısıtmadan kullanmışlar gibi. Oliver Queen'in her sözüne karizma katma çabası da pek hoş değil.

 Ergen kız kardeşin tavırları da gittikçe sinir bozucu bir hal almaya başladı. Sürekli ona buna posta koyuyor, kimse de çıkıp demiyor ki "Kızım hem salaksın hem de büyük sözü dinlemiyorsun. Def ol lan lan odana."

 Değinilmiş ama ben de söyleyeyim. Aksiyon sahneleri çok şişirilmiş. Adam bir ok atıyor 20 kişiyi deviriyor. Karşısındakiler de eğitimli falan adamlar. Yolda görseniz korkarsınız.

 Derseniz ki, "E Emuk, o kadar çamur attın, neden 3 günde 13 bölüm izliyorsun? Salak mısın oğlum sen?" diye, cevabım "Bilmiyorum." olur. Dikkatle incelediğim zaman dizinin pek de matah olmadığını düşünüyorum ama öyle olmuyor. Garip, ilginç bir zevk veriyor izlerken. Hani böyle Game of thrones gibi bir bölüm izleyip doygunluğa ulaşmıyorum. Doygunluğa hiç ulaşmıyorum ama ama izledikçe izleyesim geliyor mereti.

 Hatta şimdi de onu izlemeye gidiyorum. Size tavsiye eder miyim bilmiyorum, ama izlerken sıkılmadım ben daha.

Edit: mimiklere bön bön bakmayı da ekleyeyim. Nasıl unutmuşum, oysaki dizinin yüzde seksenini öyle geçiriyor. Üç oldu.
"A.Ö. 352 yılında, Mishamont ayının yirmi altıncı günü, Neraka şehrindeki Takhisis tapınağı yıkıldı. Ejderha kraliçe dünyadan sürüldü, orduları yenilgiye uğratıldı.

Bu zaferin onurunun büyük bir kısmı, ışığın güçleri için cesurca savaşmış olan mızrak kahramanlarına verildi. Ancak tarih kaydetmelidir ki; karanlıkta yürümeyi seçmiş bir adam olmasaydı, ışık kaybetmeye mahkum olurdu."

Çevrimdışı vukat

  • *
  • 16
  • Rom: 0
  • Hey You.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Arrow
« Yanıtla #12 : 23 Haziran 2014, 02:15:06 »
İlk bölümünü izliyebildim kaliteli bir dizi bence En azından şimdilik

Çevrimdışı kargasiz

  • ***
  • 428
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Arrow
« Yanıtla #13 : 20 Mart 2015, 00:35:52 »
3. sezonun başları çok sıkıcıydı, hikaye havada kalıyordu genelde ama Ras Al Ghul ciddi anlamda sahneye girdiğinde hikaye kıvamına oturdu. İlk 2 sezon için fazla söze gerek yok, gerçekten harika. Laurel haricinde sevmeyeceğiniz pek karakter yok gibi.

Ayrıca bu bölümde(s03e16) Ras Al Ghul, Lazarus Pit hakkında, Hızır'ın onu bulduğunun Kuran'da geçtiğini söyledi.

Düzenleme: 3. sezon bittikten sonra daha ne kadar kötü bir hale getirebilirlerdi diye düşünmeye başladım.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle

Arrow’un 3. sezonunu siz de zayıf mı buldunuz? Yapımcılar o eksik parçanın Harley Quinn olduğunu düşünüyor. Üstelik onunla ilgili “büyük” planları varken Suicide Squad engeline takılmışlar.

Şöyle özet geçelim:

Alıntı
"Harley için büyük planlarımız vardı. Ama DC yöneticilerinden geldiğini düşündüğüm bir dayatmayla bunu bırakmamız istendi. "

Sözlerin tamamını ve haberdeki diğer detayları görmek için sizleri şöyle alalım.