(Kare 1)Güney Manhattan'da Ivory Kulesi tüm ihtişamıyla gözler önüne seriliyor ve batmak üzere olan güneş, kulenin camlarından yansıyarak kendini gösteriyor.
(Kare 2) Bir grup adam girişte toplanmış, yavaşça kulenin içine doğru ilerliyor. Bunlardan kısa ve gözlüklü olanı konuşmaya başlıyor.
"İstediğiniz gibi ekibiniz için için birleşik devletler ve tüm dünyadaki holdinglerimiz, paravan şirketlerimiz ve yasal yatırımlarımız hakkındaki detayları sağladık."
Kalabalıktaki kızıl saçlı adam cevap veriyor.
"Bir ekibim yok."
(Kare 3) Kalabalık, duvarlarında birbirinden farklı tabloların asılı olduğu giriş salonunda ilerlemeye devam ederken kızıl saçlı ve koruyucu gözlüklü adam, saçlarını geriye tarayarak alnını iyice ortaya çıkartmış kısa ve gözlüklü adama cevap vermeye devam ediyor.
"Bunlar sadece benim için."
(Kare 4) İçinde devasa bir akvaryum ve rahat gözüken koltuklar bulunan büyük toplantı salonunun camları batmakta olan güneşle kızıl bir şekilde parlıyor. Bu sırada kalabalık, uzun bir masanın etrafındaki sandalyelere oturmuş durumda. Kızıl saçlı ve koruma gözlüklü adam sol taraftaki sandalyelerden birinde otururken, diğerleri karşısındaki sandalyelere sıralanmış durumdalar. Siyah takım elbiseli kişilerden uzun boylu ve at kuyruklu bir adam ise oturanların arkasında ayakta durmuş ve kollarını göğsünde birleştirmiş durumda. Girişte kızıl saçlı adamı bilgilendiren kişi söze giriyor ve kızıl saçlı adama bir kaç kağıt uzatıyor.
"Anlıyorum. İsterseniz Bralle alfabesiyle yazılmış kopyalarını sağlayabiliriz."
(Kare 5) Kızıl saçlı adam parmaklarını kağıt üzerinde gezdirerek cevap veriyor.
"Gerek yok."
(Kare 6) Muhattabı olan gözlüklü adam üzgün bir ifadeyle başını öne eğiyor.
"Size daha şimdiden saygısızlık ettim sanırım. Bunun için özür dilerim."
(Kare 7) Güneşin kızıllığı camdan geçeren odayı doldururken toplantı devam ediyor. Kızıl saçlı adam konuşmaya başlıyor.
"Bankacılık, nakliye, enerji sözleşmeleri. Sahip olduğunuz şeyler gerçekten çok etkileyici."
Gözlüklü adam cevap veriyor.
"Bir şey elimizdeyse, elimizden asla kurtulamaz."
Kızıl saçlı adam yanıtlıyor.
"Bu, eski bir düşmana vermek için korkunç derecede önemli bir bilgi."
Gözlüklü adam, gözlüğünü kenarından tutarak düzeltiyor ve konuşmaya devam ediyor.
"Güvenmek yanlış bir şey değildir. Sonuçta teklifimizi kabul ettiniz. Hand'e önderlik edeceğinize and içtiniz."
(Kare 8 ) Yanındaki sandalyeye görme engellilerin kullandığı beyaz bir baston dayalı olan kızıl saçlı ve koruyucu gözlüklü adam resmi ve ciddi bir ifadeyle parmaklarını masanın üzerinde birleştiriyor.
"Ve eğer bu teklifi kabul etmekten vazgeçersem, başıma neler gelebileceğini sadece tahmin edebiliyorum."
Gözlüklü adam cevap veriyor.
"Hayır, Bay Murdock. Bana inanın."
(Kare 9) Gözlüklü adam kendinden emin bir şekilde gülümsüyor.
"Tahmin bile edemezsiniz."