-1-
Aynı yolda yürüyorduk. Gizem, ben ve Elif... Korkuyordum, seviyordum, titriyordum fakat ukalalığı da elden bırakmaya niyetim yoktu... Yanına yaklaştım ve tam konuşacakken tereddüt ettim. Gizem, bana ne kadar yakın olursa olsun birinin yanında Elif ile 'ciddi' konuşurken çekinirdim. Neyse ki arkadaşımız bu konuda eğitilmiş gibi hemen bir kaç adım geriden takip etmeye başladı. Elif'e döndüm ve sordum. "Nasıl bir duygu ? "
Yüzüme döndü. Suratında muzip bir ifade vardı. "Ne ? " dedi... "Ne nasıl bir duygu ? " Muzip ifade hala yüzündeydi."Unutulamamak" dedim. "Vazgeçilememek nasıl bir duygu ha söyler misin?"
Gülümser gibi oldu, fakat yüzünü hem ekşitiyor, hem gülümsüyordu. Ruh halini anlamak her zamanki gibi çok zordu ve gülümsemeye çalışarak şöyle dedi." Emin ol yerimde olmayı istemezdin." Cevabım hazırdı. "Yerinde değil, yanında olmayı isterdim..." dedim.
Kafasını kaldırıp yüzüme bakmadı... Yürümeye devam ediyordu, cevap da vermedi. Gülümsedi sadece... "Bu imkansız artık anla bunu... Seni kırmak istemiyorum ama ben seni sevmiyorum..."
Kafam allak bullak oldu, söylediği son sez öylesine acıttı ki canımı... Sırasıyla kulağımda, yüreğimde, ruhumda yankılandı, başım dönmeye başladı gözlerimin önü karardı... Elif'e döndüm, hala gülümsüyordu. Neden gülümsediğini anlayamadım... Anlamlandıramadım. Başım fena halde ağrımaya başladı... Bir kaç adım daha attım... Artık dayanamayacaktım, bir adım daha... ve sonra diz çöktüm. Elif, bana döndü, hala gülümsüyordu... Bir çeşit ilan-ı aşk edeceğimi veya yalvaracağımı sandı galiba... Ne yapacağımı bilemedim. Onların evlerine yaklaşmıştık... Göz kapaklarım açıktı fakat göremiyordum... Sonra sesler birbirine karıştı görüntüler iç içe girerek yok oldu sesler yankılanmaya çoğalmaya kafamın içinde bağırmaya başladı ve sonunda onlar da yok oldu...
Bayılmıştım..!
Devam Edecek...