Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Dúrgonath

Sayfa: [1] 2 3 ... 47
1
Radyo Kulesi / Ynt: Anlık Yayınlar
« : 17 Ekim 2011, 00:31:25 »
kimse beklenmeyecek
kimse için durulmayacak .

2
Televizyon / Ynt: Doctor Who
« : 15 Ekim 2011, 20:55:09 »
(Geriden geliyorum ama) her şey bir yana, kütüphane bölümleri neymiş öyle ya.
Halen kalkamadım yerimden.

3
Gayst mayst derken ne soktunuz lan içime, uyuyamıyorum.

4
Geist the Sin-Eaters / Ynt: André Nikatina
« : 11 Ekim 2011, 22:36:20 »
Pencereye alnımı dayıyorum. Sanki birisi zihnimdeki lastik tıpayı yerinden çıkarmış gibi. İçinde bulunduğum durumun absürdlüğü ve karanlığı üzerinde tek bir saniye bile harcamıyorum. Onun yerine, mutfağa yöneliyor, her akşam yatmadan önce yaptığım gibi buzdolabını açıp kendime bir bardak süt dolduruyorum. Elimde bardakla loş koridordan geçip odama varıyorum, ışığı açmıyorum ama. Yatağın üzerine oturup sütü içiyorum.

5
Geist the Sin-Eaters / Ynt: André Nikatina
« : 11 Ekim 2011, 22:26:51 »
Bundan sonra sana Sigmund desem bana kızmazsın o halde.

Telefonu yerine koyuyorum. "Ne bekliyordum ki."

Şimdi n'olacak?

6
Geist the Sin-Eaters / Ynt: André Nikatina
« : 11 Ekim 2011, 22:12:09 »
Yine ürpermeden edemiyorum, ancak gittikçe bu duruma alışıyorum.

Pekala.

Kalemi ve numarayı cebimden çıkarıp elimde evirip çeviriyorum. Kalemin görünüşünü ve özelliklerini zihnime kazımaya çalışıyorum.

Bununla bir şeyler yazarsam dışımdaki dünyaya herhangi bir etkisi olacak mı?

Telefona uzanıyor ve adamın verdiği numarayı tuşluyorum.

7
Geist the Sin-Eaters / Ynt: André Nikatina
« : 11 Ekim 2011, 22:04:52 »
Apartmanın merdiveninden inen ayak seslerini dinledikten sonra birden oturur duruma geliyor ve kısa bir an soluklandıktan sonra bana çok salakça gelen bir şey yapıyorum.

Orada mısın?

8
Geist the Sin-Eaters / Ynt: André Nikatina
« : 11 Ekim 2011, 21:56:16 »
Sesi duyunca tekrar soğuk terlemeye başlıyorum. Sendeleyerek salondaki bir kanepeye ulaşıyor ve yığılıp kalıyorum.

"İyi fikir. Numaranı alabilir miyim peki?"

9
Geist the Sin-Eaters / Ynt: André Nikatina
« : 11 Ekim 2011, 21:47:26 »
Duvara tutunarak ayakta duruyorum.

"Bir şey yiyebilecek ya da içebilecek durumda mıyım emin değilim."

Kafamı iki yana şiddetlice sağlayıp baş ağrımın biraz olsun azalıp azalmayacağını tespit ediyorum.

10
Geist the Sin-Eaters / Ynt: André Nikatina
« : 11 Ekim 2011, 21:35:53 »
Öyle mi dersin?

Taksi yolculuğunda iyice açılmış olan zihnimle Angela'yı baştan ayağa süzüyorum. Sonra da hiç gülümsemeden beline sarılıp "Gerçekten de hızlısın." diyorum, yüzümde hiçbir ifade yok.

Tam olarak anlamadığım bir şekilde davranıyorum, normalde yapacağım bir şey değil bu, fakat yapıyorum işte. Belki de içimdeki ile bir ilgisi vardır.

Tek elimi Angela'nın belinden çekip anahtarımı çıkarıyor, kapıyı açıyorum ve onu içeri çekiyorum.

11
Geist the Sin-Eaters / Ynt: André Nikatina
« : 11 Ekim 2011, 21:26:02 »
"Tamam, ısrarcısın, anladım." Bayılmadan önce duyulana benzeyen hafiflik duygusu ve Angela'nın gülümsemesi beni biraz daha rahatlatıp adamın dokunuşunun ölümümü hatırlatan etkisini kırıyor. Ayağa kalkıp "Gidelim. Ama kahveyi sen ısmarlıyorsun." diyor ve bu sefer doğal bir şekilde gülüyorum. "Hem, tekrar bayılıp da bir çöp konteynırının falan içinde uyuyakalmamam için eve giden yolda yaslanacak bir omuz işime yarayabilir."

12
Geist the Sin-Eaters / Ynt: André Nikatina
« : 11 Ekim 2011, 21:19:01 »
"Şey, bir daha düşününce, şu baygınlığımın etkisi halen geçmedi sanırım. Başım dönüyor biraz. Eve gitsem daha iyi olacak."

Masanın üzerinde duran, numaranın yazılı olduğu peçeteyi alıp katlayarak kalemimin olduğu cebime koyuyorum.

13
Geist the Sin-Eaters / Ynt: André Nikatina
« : 11 Ekim 2011, 21:14:07 »
Başım dönüyor, gözlerim kararıyor. Kendi kendime "Bu ne böyle?" diyorum. Sonra biraz zorla toparlanarak gözlerimi Angela'ya dikiyorum. "Biraz hızlı gitmiyor muyuz? Yoksa koşucuların hayat tarzı hep böyle mi?" diyor ve yamuk bir gülümseme koyveriyorum. "Çok gürültülü bir yer olmayacaksa ve beni çok sarhoş etmeyeceksen tamam, hadi gidelim." diyorum.

14
Geist the Sin-Eaters / Ynt: André Nikatina
« : 11 Ekim 2011, 21:06:41 »
"Aleister amcam için de öyle demişlerdi."

"Yaa, bir de bana sor sen onu." diyorum.

"Güzel kalemmiş. Ben de bu yüzüğü aynı dükkandan almıştım ama o dükkanı bir daha bulamadım. Eğer dükkan hakkında bir şeyler öğrenirsen beni arar mısın, telefon numaram burda. Kusura bakma, acelem var. Afiyet olsun."

Adamın dokunduğu yerden dalga dalga yayılan soğuk ürpertiyi göz ardı etmeye çalışsam da yüzğünün etrafındaki siyah aurayı gördükten sonra Angela'ya içinde bulunduğum ruh halini yansıtmamaya çalışmam iyice zorlaşıyor. Hiçbir şey diyemeden adamın arkasından bakakalıyorum.

Adamın kalem görülemeyecek bir yerdeyken onun varlığından haberdar olması soğuk soğuk terlememe yol açıyor.

15
Sandman 1 - Düş Müziği...

Hayallerimin ötesinde birşey çıktı, betimleyemiyorum...

Sen daha dur, neler olacak neler.

Sayfa: [1] 2 3 ... 47