Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - PhoenixMan

Sayfa: [1] 2
1
Müzik / Lamb of God
« : 20 Ekim 2010, 23:53:52 »

Lamb of God, 5 kişiden oluşan eski adıyla Burn The Priest olarak bilinen Amerikalı metalcore grubudur. Grup hızlı gitar riff' leri, tempolu davulları ve sert vokalleri ile tanınmaktadır.

Grubun kökenleri 1990 yılına, Mark Morton, Chris Adler ve John Campbell'ın Virginia Commonwealth Üniversitesindeki ev arkadaşlıklarına kadar uzanmaktadır. Mezuniyetten sonra Morton Yüksek Lisans eğitimi için Chicago' ya gitmesine rağmen grup çalışmalarına devam etti. Morton yerine yeni gitarist Abe Spear gruba katıldı. Grup enstrümantal müziklerinin ötesine geçmeye karar verdiklerinde, Randy Blythe aralarına katıldı. Kariyerlerinin bu noktasında grup Burn the Priest olarak bilinmekteydi. Morton'un aralarına tekrar katılmasından kısa bir süre sonra Burn the Priest kendi adıyla ilk albümünü çıkarttı. Daha sonra Abe'nin gruptan ayrılmasıyla boşalan yere Chris Adler'in kardeşi Willie Adler geldi.

Grubun tarzı genel olarak death metal etkisinde thrash metal ya da post-thrash olarak kabul edilmesine rağmen, grubun hayranları grubun tarzını metalcore olarak kabul ederler. Grubun çalış sitili standart olmayan müzik yapısıyla donatılmış çok teknik ve hızlı çalınan enstrümantal öğelere dayanır. Şarkı sözlerinin temaları temel olarak, politika, kapitalizm ("As the Palaces Burn","Vigil"), Amerikan tarihi ("In Defense of Our Good Name"), savaş ("Ashes of the Wake"), din ("Ruin"), madde bağımlılığı ("11th Hour", "Pariah") ve diğer çeşitli konuları içermektedir.

Campbell tarzlarını, "Yaptığımız müzik progressive ve geleneksel rock arasındaki çizgide dolaşıyor." şeklinde ifade ediyor. "Progressive rock' ı kendi öz temasını ucuzlatmadan daha dinlenebilir bir şekilde yaptığımızı düşünüyorum. Müziğimizin karmaşıklığı teknik çalınan müzikten hoşlanan dinleyicilere hitap etmekle birlikte aranjmanlarımız, ortalama bir dinleyiciye hitap etmekten daha ileride değil. Bu gerçekten iyi bir denge."

Prosthetic Records' dan çıkarılan iki iyi albüm ve bir DVD (Terror and Hubris)' den sonra, grup 2003 yılının sonunda Epic Records ile yeni bir kayıt anlaşması imzaladı. "Ashes Of The Wake" etiketiyle çıkan ilk albümleri A.B.D' de bugüne kadar 250,000 kopya sattı ve Billboard Top 200 listesinde 27. sıraya kadar yükseldi.

29 Ağustos 2005 tarhinide grup, Killadelphia isimli DVD' sini duyurdu. DVD grubun Ekim 2004' de Philadelphia' daki canlı performanslarıyla birlikte, 3 video klip ve grup ile ilgili pek çok görsel materyal içermekte. Ocak 2006 tarihinde Sacrament albümü yayınlandı.Son olarak ise Şubat 2009'da Wrath albümü piyasa çıktı.

2 Nisan 2009'da kendilerinin baş grup olduğu , As I Lay Dying ve Children of Bodom'un eşlik edeceği No Fear Energy turuna başladılar.

Albümler

- Stüdyo Albümleri:

    * New American Gospel - (2000)
    * As the Palaces Burn - (2003)
    * Ashes of the Wake - (2004)
    * Sacrament - (2006)
    * Wrath - (2009)

- Live Albümler:

    * Killadelphia - (Live, 2005)

- Diğer Sürümler:

    * Split With ZED (Split 7", 1997,Burn the Priest adı altında çıktı.)
    * Split With Agents Of Satan (Split 7", 1997,Burn the Priest adı altında çıktı.)
    * Sevens and More - (1998,Burn the Priest adı altında çıktı.)
    * Burn the Priest - (1998,Burn the Priest adı altında çıktı.)

kaynak: vikipedi

Efsane! Ashes of The Wake albümünün tamamını baştan sona dinlemenizi öneririm. Wrath ayrı bir hoş, Sacrement albümü de mükemmeldir. Sert ve aksak rifflerden hoşlanıyorsanız eğer dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Sahne performansları ayrı bir gazdır, "Wall of Death" olayına bitersiniz zaten. Lamb of God sizin elektro gitara, davula ve bassa apayrı bir gözle bakmanızı sağlayacak gruplardan. ~PhoenixMan

2
Çizgi & Anime / Rurouni Kenshin
« : 15 Temmuz 2008, 12:06:40 »
Rurouni Kenshin

Tür: Dövüş, Tarihi, Aksiyon, Romantizm

Himura Kenshin, Meiji Devrimi sırasında devrimciler için bir çok adam öldürmüş bu yüzden de “Hitokiri Battousai” adını almış usta bir suikastçıdır. Devrim bittikten sonra bir daha asla öldürmeyeceğine yemin eder ve bir rurouni(gezgin) olarak seyahat etmeye başlar. Seyahati sırasında yanlış bir anlaşılma nedeniyle Kaoru Kamiya ile tanışır ve Kaoru’ya babasından kalan Dojo da geçici olarak yaşamaya başlar. Kenshin geçmişinin onu asla bırakmayacağını ve nerede olursa olsun nereye giderse gitsin hep onu takip edip bir gün intikam alacağını biliyordur.

Yönetmen: Kazuhiro FURUHASHI
Animasyon: Kazuyuki KOBAYASHI
Müzik: Noriyuki ASAKURA
Dizayn: Fumie MUROI
Orjinal Eser: Nobuhiro WATSUKI


Alıntıdır...

3
Çizgi & Anime / Mai Otome
« : 15 Temmuz 2008, 11:15:07 »
Mai Otome


Tür: Aksiyon, Büyü, Doğaüstü Güçler, Komedi

Tanıtım:
Otome'ler seçilmiş bayanlardır. Devlet başkanları, kraliyet soyluları gibi önemli kişilerin hem hizmetçi ve koruyucularıdırlar, hem de onların akıl hocaları ve danışmanlarıdırlar. Bu her kızın rüyası olan mesleğe girebilmek için Garderobe Akademisi’nden mezun olmak gerekmektedir.

Arika Yumemiya, Windbloom Krallığı'na kaybettiği annesini bulmak için gelmiştir. Annesi bir zamanlar Otome’lerin en üst mertebesi olan Meister Otome olarak çalışmıştır. Arika, annesini bulma umuduyla Garderobe Akademisi'ne geldiğinde Shizuru'yu görür ve kendi de bir Otome olmaya karar verir.

Yönetmen:
Masakazu OBARA, Tatsuyuki NAGAI, Hiroyuki YOSHINO
Senaryo: Masakazu OBARA, Tatsuyuki NAGAI
Müzik: Yuki KAJIURA
Dizayn: Hirokazu HISAYUKI
Orjinal Eser: Hajime YATATE


Alıntıdır...

4
Çizgi & Anime / Bleach
« : 15 Temmuz 2008, 11:07:38 »
BLEACH


Shinigamiler, yani ölüm tanrıları, ruhsal güçlerini kullanabilen özel insanlardır. Bir shinigaminin dünyadaki görevi kötü ruhları temizlemek ve iyi ruhları cennete göndermektir...

Ichigo, 15 yaşında bir lise öğrencisidir. Onu diğer insanlardan farklı kılan özelliği ruhları görüp konuşabilmesidir. Bir sabah, arkadaşı olan bir hayaleti ziyaret ederken korkunç bir ruhla karşılaşır ve kovalanmaya başlarlar. Ancak ortaya gizemli, karalara bürünmüş bir kız çıkar ve elindeki kılıçla kötü ruhu yokedip kendi de kayıplara karışır.

Ichigo, o akşam sabah olanları düşünürken camından içeri aynı kız girer. Kızın gelişinin tek sebebi yakınlarda kötü bir ruhun varlığını hissetmesidir, ama Ichigo'nun kendisini görebildiğini farkettiğinde ona kendisinin bir shinigami olduğunu söyler ve ruhlar hakkında bilgi verir. Onlar konuşurken alt kattan gürültüler gelir ve gidip baktıklarında dev bir ruhun duvarı parçalayıp Ichigo'nun kızkardeşini yakalamış olduğunu görürler.

Bunun üzerine çok sinirlenen Ichigo, ruha patavatsızca kafa tutar, ancak shinigami Ichigo'ya gelecek olan darbeyi kendi üzerine alır. Aldığı yarayla savaşamayacak hale gelen shinigami, Ichigo'ya bir öneri sunar, ailesini korumak için ona kendi shinigami güçlerini aktaracaktır. Ichigo bunu kabul eder, ancak beklenmedik birşey olur. Ichigo'nun ruh enerjisi o kadar güçlüdür ki, shinigaminin bütün güçlerini emmekle kalmaz, kılıcı korkunç bir boyuta ulaşır. Kızın şaşkın bakışları altında kötü ruhu kolayca yokeden Ichigo'nun hayatı artık tamamen değişmiştir...


KARAKTERLER
Kurosaki Ailesi:

İchigo Kurasaki:
15 yaşında,turuncu saçlı bir lise öğrencisidir. Hayaletleri görebilme ve onlara dokunabilme yeteneğine sahiptir. Çok agresif bir yapısı vardır, çoğu insan yüzünden korkmaktadır.

Isshin Kurosaki:
Kurosaki ailesinin babasıdır. Başlarda aptal gibi gösterilmiştir. Ailesine olan düşkün ve ichigo'ya karşı garip bir şevkati (birbirlerine tekme atmaları)vardır. Eşi Grand fisher tarafından öldürülmüş ve intikamını ondan almıştır. Daha sonra ruh biçici formunda bir kaptan olarak gösterilmiştir. Ruh halinde daha ciddidir.

Karin Kurosaki:
Annesinin öümünden sonra Yuzu'ye göre daha iddialı ve saldırgandır. İchigo'nun yaptıklarını manen bilir.

Masaki Kurosaki:
Isshin Kurosaki'nin eşidir. Üç çocuğu vardır. Grand fisher tarafından öldürülmüştür.

Yuzu Kurosaki:
Kız kardeşine göre daha duygusaldır. Yumuşak yüzlüdür. Ev işlerine bakar. Kon'a büyük bie şevkat gösterir ve onu "Bostov" diye çağırır onun canlı olduğundan habersizdir.

***

Inoue Orihime:
3 yıl önce abisini kaybeden tatlı ve masum kişiliği olan bir kızdır. Abisi öldükten sonra yalnız yaşamaya başlar. En yakın arkadaşı Tatsuki herzaman onu korumaktadır. İchigo'nun sınıf arkadaşıdır ve ondan kendisine geçen ruh enerjisi sayesinde bazı güçleri oluşmuştur. Ayame,Baigon,Hinagiku,Lily,Shuno,Tsubaki onu koruyan, saldırı ve savunma yapan perileridir. Aynı zamanda iyileştirme gücüde vardır. Bariyer kurabilir ve kaldırabilir. Oldukça büyük güçlere sahiptir. Sınıfta akıllı biridir. Arkadaşlarını çok derinden sever ve savaş esnasında onlara elinden gelen yardımı yapar. Onların yaralarını iyileştirir. Ichigo'ya aşıktır ama Ichigo henüz bunu bilmemektedir. Karakura şehrinde yaşamaktadır. Tite Kubo Orihime'nin yüz çiziminde çok zorlandığını ve çizimini Ichigo'ya göre uyarladığını 2004 yılındaki bir röportajında söylemiştir. 2001-2004 yılları arası Erre dergisinde Tite Kubo tarafından model olarak kullanılmıştır.

Sado Yasutora:
İchigo'nun en iyi arkadaşlarından biridir. Çok güçlü bir yapısı vardır ama çok nazik ve iyi kalpli bir insandır. Yardım edebileceği herkesi korur, kollar.

Ishida Uryuu:
Bir Quincy'dir.İchigo ile tanışana kadar shinigamilere karşı çok kötü duygular beslemektedir. El işlerine doğuştan bir yeteneği vardır. Çok mantıklı ve zekidir,dünyada kalan son Quincy'dir...

****

Urahara:
Dünya'daki shinigamilere eşya satan bir çeşit bakkaldır. Eskiden Soul Socaity'de bir takım kaptanıdır. Bir shinigaminin limitini aşmasının yollarını bulmuştur, fakat bu yollar pek de tekin yollar değildir.. İchigo'nun kendini geliştirmesi için ilk dersleri o vermiştir.

Yoruichi:
Urahara'nın en yakın arkadaşıdır. Dünyadayken genellikle kedi formundadır. Fakat gerçek haliyle çok güçlü bir kadın ninjadır. İchigo'ya kendini geliştirmesi ve bankaisini ortaya çıkarabilmesi için ona ikinci seviye dersi vermiştir.

****

Karin:
İchigo'nun kız kardeşidir. Erkek gibi bir tarzı vardır, ruh gücü çok yüksektir.

Yuzu:
İchigo'nun diğer kız kardeşidir. Ruh gücü Karin'den daha küçüktür. Tam bir ev hanımıdır

Isshin:
İchigo'nun babasıdır. Biraz "sert" bir yapısı vardır. İchigo ile sık sık kavga ederler. Bir semt doktorudur.

Kon:
Bir Mod-Soul(Modifiye Ruh)tur. Yıllar önce kıl payı yok edilmekten kurtulmuş ve İchigo'nun bedenine girmiştir. İchigo bedenini geri aldığında ise onu eski bir peluş oyuncağın içine koyar. Rukia'yı çok sever, ona abla der.Ama hem Rukia em de diğerleri tarafından sürekli hırpalanır

Tatsuke:
Orihime'nin en yakın arkadaşıdır. Onu hep korur ve kollar. Erkeksi bir yapısı vardır, bir kadın güreşçi olmak ister ve bunun için yeterli kabiliyeti-gücü vardır...

Renji:
Rukia'nın çocukluğundan beri en iyi arkadaşıdır. Çok kararlı ve kendine güvenen bir kişiliği vardır. 6. Takımın Vice-Captain'ıdır.

Kuchiki Rukia:
Bir kadın shinigamidir. Güçleri geri gelene kadar İchigo'ya Shinigamiliği öğretmektedir. Düşünmeden hareket etmez. Evlat edinilmiştir. Yaklaşık 100 yaşında hatta daha büyük olduğu gösterilmiştir. SS'den normal yaşama geldiğinde yabancılık çeker çoğu şeyi bilmez. SS'de Edo Devri hakimdir ve modern Tokyo'nun gelişmiş yaşam şekline başlarda uyum sağlayamamıştır. Örneğin meyve suyu kutusunu açmada bile başarısız olmuştur. Çizimleri kötüdür, Ichigo çizimlerine hakaret ettiğinde Ichigo'ya vurur. Kaba biri olmasına rağmen gerektiğinde yaşından dolayı bilgece tavırlarda bulunur.Yumurta ve salatalığı ve en çok tavşanları sever. Ichigo'ya bir olayı anlatırken genelde resim çizerek bunları anlatmaya çalışır.

Byakuya:
6. Takım Kaptanıdır. Rukia'nın üvey abisidir. Bankaisi çok güçlüdür, kurallara çok bağlıdır.

Toshiro Hitsugaya:
10. takım kaptandır. Yardımcısı Rangiku Matsumoto'dur. Ichigo'dan sonra Bleach'teki ikinci popüler karakterdir. SS standartlarına göre Hitsugaya çok gençtir. Hitsugaya'nın zanpakutosu Hyorinmaru'dur. Su ve buz elementlerinde etkilidir.

Rangiku Matsumoto:
Hitsugaya'nın yardımcısıdır. Sake içmeyi ve Orihime'nin yemeklerini sever. Rangiku'nun zanpakutosu Haineko'dur.

-Terimler-
Artı:
Artı, insanların öldükten sonra bedenlerinden çıkan ruhlarıdır. Soul Soceity'ye gitmeleri gerekmektedir.

Hollow:
Hollow, artıların kendi isteğiyle ya da başka bir hollow tarafından yenildiğinde dönüştüğü canavardır. Artılar hollowa dönüştüğünde hollow onun bedenini kontrol eder ve başı boş artıları yer.

Shinigami:
Shinigami, artıları hollowlardan koruyan ve soul soceity'ye gönderen kişilerdir. Normal insanlar onları duyamaz ve göremez. Hollowları kılıçlarıyla keserek ruhlarını temizlerler.

Alıntıdır...

5
Çizgi & Anime / Death Note (Dikkat: Spoiler çıkabilir!)
« : 15 Temmuz 2008, 10:52:27 »
Death Note


Hikaye, Ryuk adında bir Shinigami(Ölüm Tanrısı)nin Death Note(ölüm defteri)ni Dünya'ya düşürmesiyle başlar.
Death Note, bir okulun bahçesine düşmüş ve Light adında bir öğrenci defterin düştüğünü görmüştür. Gidip defteri alır. Üzerinde Nasıl kullanıldığı yazmaktadır:
"Bu deftere ismi yazılan insan ölecek.
Bu defterin yazarı, kişinin ismi ve suratı aklında olmadığı sürece sonuç göstermez. Bununla beraber, aynı ismi taşıyan diğer kişiler de bundan etkilenmez.Eğer kişinin ismi yazıldıktan 40 saniye sonra ölüm biçimi yazılırsa, kişi o şekilde ölür. Eğer ölüm sebebi belirtilmemişse, sadece kalp krizinden ölür. Ölüm sebebi yazıldıktan sonra, ölümün ayrıntılarının 6 dakika 40 saniye içerisinde yazılması gerekir."

Spoiler: Göster
Light, ilk önce buna inanmasa da kendine hakim olamaz ve TV'de gördüğü bir teröristin ismini deftere yazar. 40 saniye sonra, bir son dakika haberi olarak teröristin öldüğü haberi yayınlanır. Light, gerçekliği tespit etmek için evin önünde bir kadını sıkıştıran adamın ismini yazar. O adam da ölünce Light Death Note'ın gerçek olduğunu anlar.
Light deftere 5 gün içinde on sayıda isim yazmış ve kendine göre "kötü" olan insanları öldürmüştür. 5. günün akşamı Ryuk isimli Shinigami Light'ın odasına girer. Light Ryuk'un kendisini öldüreceğini zannerdeken, Ryuk ona hiç bir şey yapmayacağını söyler. Çünkü insan dünyasına düşen bir death note, artık onu bulan insana aittir. Ancak Death Note'ı kullanan insan öldükten sonra ne cennete ne de cehenneme gidebilecektir..
Ancak o Death Note ile adaletli dünyasını yaratırken, dünyanın en iyi dedektifi "L" onun peşine düşecektir. Bütün Dünya'da gizli güç Kira diye bilinen Light, hem kimliğini polisten gizlemeli hem de L'in kimliğin öğrenmelidir, çünkü bulunduğunda idam edilecektir... Bu durumda, kim kimi daha önce bulursa o ölecektir..


-Ana Karakterler-

Light Yagami (Kira):
17 yaşında bir lise öğrencisidir. İleri düzeyde zeki bir pisikopattır. Suçluları öldürerek yeni bir dünya yaratacağını ve bu dünyanın tanrısı olacağını düşünür. Kaybetmekten nefret eder ve dünya onu Kira olarak tanır.

L(Ryuzaki,Ryuga):
Sadece ilgisini çeken davalara bakan bir dedektiftir. Kira davasını almıştır. Tatlı yemeyi çok sever, pasaklı olmasına rağmen dünyanın en iyi dedektifidir. Kambur oturmanın zekayı %40 oranında artırdığını düşünür. Kimseyi sallamaz, genellikle sakin bir yapısı vardır.

Misa:
Spoiler: Göster
Annesi ve babası bir hırsız tarafından öldürülmüştür. Ancak bu hırsız daha sonra mahkeme tarafından serbest bırakılmış ve sonrasında ise hırsızı Kira öldürmüştür. Bu yüzden Kira'ya minnettardır, daha sonra kendisi de bir Death Note bulur ve Kira'nın insanları nasıl öldürdüğünü anlar. Bu şekilde onu bulur ve gördüğü anda ona aşık olur. Shinigami gözlerine sahiptir ve "Raito'nun Gözleri" olacağına dair söz vermiştir; ancak onu sevgilisi yapması şartıyla. Çok sevimli, cana yakın ve biraz da megoloman bir modeldir.


Near:
Spoiler: Göster
Near muhtemelen L'e en yakın karakterlerden biri. L gibi o da sessiz, garip ve çok da duygusal olmayan biri. Olaylara tek bir noktadan bakıyor ama o da L 'in yaptığı gibi sınırlı deneyimine rağmen amacına ulaşıyor, ve parçaları gayet güzel birleştirebiliyor. Near kendisini biraz geri planda tutan bir çocuk ve çalışırken uğraştığı şeyleri (yani oyuncakları) ile meşgul olmayı seviyor. Her ne kadar Near da L gibi hedefe direk gitse de, o aynı zamanda sahte Light'ı sevdiğinden beri biraz sadistçe davranıyor ve onunla oyuncaklarıyla oynadığı gibi oynuyor. Near ayrıca yerde oturmayı seviyor ve L'inkine benzer bir şekilde duruyor, ama tek bacakla :)


Mello:
Spoiler: Göster
Mello bir çok şekilde Near ve L in tam olarak zıttı diye tanımlanabilir. çok duygusal ve atak(düşüncesiz) biridir, gelip geçici heveslerinin üzerine hiç düşünmeden gider. bu onu etrafındakiler için sadece tehlikeli ve güvenilmez biri yapmıyor ama kazancını mafya dünyasına girmek ve eninde sonunda death note u elinde tutan Light'ın hakkından gelmek için kullanıyor


-Shinigami (Ölüm Tanrıları)-
1-Ryuk:
Spoiler: Göster
Shiniami Kralından aldığı 2. Death Note'u canı sıkıldığı için dünyaya düşürmüştür. Death Note bitene ya da Raito ölene kadar onun yanında kalmak zorundadır. Elmaya bayılır, hatta elma yemediği zaman yan etkiler ortaya çıkar.


2-Rem:
Spoiler: Göster
Misa'nın shinigamisidir. Ölüm Tanrılarını öldürmeyi biliyordur, ayrıca Misa'ya aşık olduğunu söyler.


3-Jealous
4-Shidoh

Alıntıdır...

6
Çizgi & Anime / Last Exile
« : 15 Temmuz 2008, 10:26:35 »
-LAST EXILE-


Claus Valca 15 yaşında bir Van-ship pilotudur arkadaşı Lavie ile birlikte Norkia şehrinde gökyüzü kuryeliği yapmaktadır "Grand Stream" adındaki büyük bir akıntıyı geçmek istemektedirler. Gökyüzü kuryeliği yaparken, Minagis'in Disith hızlıları ile Anatoray arasında savaş çıkmıştır. Claus ve lavie kuryelik yaparken bir kurye gemisinin düştüğünü görürler ve içindeki pilot kuryenin teslim edilmesi gerektiğini söyler onlarda kabul eder ama kurye Alvis Hamilton adındaki 11 yaşındaki bir kızdır. Silvana gemisine götürülmesi gerekiyordur ayrıca hayatları tehlikededir. kızı öldürmek isteyen çok güçlü bir robot gemi peşlerinden gelmektedir. bu gemiden kaçarak silvana gemisine giderler. savaş arasında kalan Claus ve Lavie gemiler arasındaki kuryeliği yapmaya başlarlar.

Karakterler

Claus Valca:
15 yaşındaki Vanship pilotudur. Hayali "Grand Stream" adlı büyük akıntıyı Lavie ile birlikte geçmektir. Sessiz, sakin ve sorumluluğunu bilen tam bir beyefendidir.

Lavie Head:
Claus Valca'nın araştırmacısı ve mekanikçisidir ve aynı zamanda birlikte yaşadığı en iyi arkadaşıdır. Lavie son derece cesur ve zeki biridir fakat bazen karışmak istemediği işler yüzünden biraz korkaklık yapar ama Claus'u asla yalnız bırakmaz.

Alvis Hamilton:
Hamilton ailesinin kızıdır ve gizemli Exile için bir anahtardır. Kendisi peşinde olan şeyin farkındadır ve en sevdiği kişi ölen Gita adlı kişidir ama Claus ve Lavie'yi tanıdıktan sonra onları ailesi gibi benimsemiştir. Sessiz, sevgiye ve korunmaya ihtiyacı olan tatlı, akıllı bir kızdır.

Alex Row:
Silvana'nın kaptanıdır. Alvis'in hayatını kurtaran ve Claus ve Lavie'den kızı alıp çekip giden bir kişidir. Sessiz, sakin ve kendinden emin bir kişiliği vardır. Claus ve Lavie'nin katılımı ile onlara bir süreliğine gemide misafir eder.

Tatiana Wisla:
Anatoray'ın gururlu ve asil tek çocuğudur ve Silvana'nın en iyi gökgemi pilotudur. Kendisi son derece ciddi ve sorumluluğunu iyi bilen genç bir kızdır. Korkusuz ve cesurdur. Ayrıca Claus'a karşı da biraz sempatiklik hissetmiştir çünkü çocukluğunu hatırlatıyordur.

Edit: Şu sıralar MTV Anime Gecelerinde Last Exile'ı Türkçe dublaj veya alt yazılı olarak takip edebilirsiniz...

7
Çizgi & Anime / Devil May Cry (Anime)
« : 04 Temmuz 2008, 16:26:57 »
Devil May Cry (Anime)(izlemeyen de ağlar...)


Dante'nin babası (Sparda) yüce bir şeytandır ve annesi de normal bir insan olup Dante de anlaşılacağı üzere yarı şeytan-yarı insan özellikleri göstermektedir. Çoğu şeytanın aksine kendi hizmetine çalışır ve para karşılığında şeytanları avlar. Ona iş bulan kişi (Morrison) ona bir görev bulur ve görevi de çok zengin bir çocuk olan Patty'i korumaktır (miras kalıyor bücüre, ne şans :P), işte ne olursa bunun ardından olur, artık bela (ya da Dante için eğlence ve aksiyon) onun peşini bir türlü bırakmayacaktır. Ona bu savaşında arkadaşları Lady ve Trish yardım edeceklerdir.

Dante:
Dante'ye babasından mükemmel bir kılıç kabiliyeti miras kalmıştır, isterse ve kullanırsa bütün iblis alemine bile hükmedecek bir güce de sahiptir... Dante tam anlamıyla bir asi olup çilekli dondurmaya bayılır... Günün her öğünü pizza ve çilekli dondurma yiyor bu arkadaş...

Lady(Mary):
Bazı bölümlerinde Dante'den bile daha iyi silah kullandığını düşünür gibi olmuştum ama sağolsun Dante düşüncem tam ağzımdan çıkacakken lafı geri ağzıma tıktı... ;D Gerçek adı Mary'dir, adını annesi koymuş fakat kaçık bir rahip olan babası tarafından annesi katledilince adını kullanmayı bırakmıştır... o repliği hiç unutmayacağım, Lady ile babası Teme-ni-gru'nun tepesinde tesadüfi olarak (!) karşılaşıyorlar, Lady de silahını babasına doğrultuyor, babası yalvarıyor buna "Mary! Mary!" diye cevabı şu: "Mary dead a long time ago, my name is Lady!" ve babasının kafasına sıkıyordu... :P ;D (bu bilgiyi de Animeden alamayacaksınız... bacağındaki yarayı, gözlerinin rengini falan merak eden olursa ÖM lütfen ;D ;D ;D)

Trish:
 
Trish Dante gibi bir şeytandır, güçlerini şetanları avlaman için kullanır... Dante'nin annesine gerçekten çok benzemektedir ve her nasılsa bu benzerlik tamamen tesadüfidir ama bu benzerlik yüzünden Trish'in yeri Dante'de apayrı olmuştur, ek olarak yıldırım yaratabilir ve bu yıldırımlarını her hangi bir silaha vs. aktarabilir... (arkadaşlar bu bilgiyi yani Trish ve Dante'nin annesi hakkındaki olanları animeden alamayacaksınız ;D çünkü ayrı olarak ben veriyorum bu bilgileri... ;))

sonuç olarak hayatımda oynadığım en iyi oyunlardan birisi olan Devil May Cry izlediğim en iyi animeler sınıfına da girmeye hak kazanmıştır, şiddetle tavsiye edilir hele ki bol savaşlı, full aksiyonlu ve gizem dolu animeleri seven arkadaşlara... ;)

8
Çizgi & Anime / Shaman King!
« : 26 Mayıs 2008, 00:49:03 »
     
SHAMAN KING


   
     Şaman Kral, Hiroyuki Takei'nin manga ve anime serisidir. Manga, Japonya'da 32 ciltle sonlandı. Anime, 64 bölüm ve 3 özel bölüm içermektedir. Manga, Japonya'da Şueişa'nın Shonen Jump dergisinde yayınlandı ve anime uyarlaması da Seiji Mizuşima tarafından TV Tokyo, Nihon Ad Systems ve Xebec işbirliği ile hazırlandı.

     Bir şaman, bu dünyayı ve ruh dümyasını birbirine bağlayan kişidir. Şaman Kral'da şamanlar amaçlarına ulaşmak için ruhlarla ve hayaletlerle takım oluştururlar. Bir şamanın en büyük hayali, dünyanın koruyucusu olacak ve Büyük Ruh (her ruhun sonunda döneceği ruh) ile iletişim kurabilecek olan Şaman Kral unvanını alabilmektir. Çeşitli büyüsel ve dinsel terimler hikaye boyunca geçmektedir fakat konu ilerledikçe açıklanabilir bir yere bağlanmaktadır.

     Seri, 285 manga bölümü sürdü ve Funbari no Uta adlı kısa bir "ekstra hikaye" ile sonlandı. Dizinin bir çok hayranı Mankin kısaltmasını kullanmaktadır. Ayrıca Shaman King kart oyunu da Japonya ve Kuzey Amerika'da bulunmaktadır.

     Şaman Kral, 2000 yılında geçmektedir. Bir şaman olan Yoh Asakura'nın, 500 yılda bir düzenlenen " Shaman Kral Turnuvası"na katılmasını, ve bu turnuvadan önce ve sonra olan olayları konu alır. Animede arkadaşlık ilişkileri, dostların önemi, iyilik, pozitif düşünce gibi konular oldukça etkileyici bir biçimde anlatılmıştır. Yoh, hikaye boyunca yeni arkadaşlar edinir, şaman dövüşleri yapar ve hayalini gerçekleştirmeye çalışır, "Sakin ve huzurlu bir hayat sürmek.". Bu hayalini de şaman kral olarak gerçekleştirmeye çalışır. Fakat geçmişten bir tehdit, Yoh'un hedefini değiştirecektir, "Zeke Asakura".

-Karakterler-
     
Yoh Asakura:


    Hikayenin ana karakteridir. Uysal, sakin ve kaygısız biridir bu da onun, tehlikeli durumlarda açık fikirli ve rahat olmasını sağlar. "Gelecekte ne olacağını kimse bilemez. Kontrol edemeyeceğin bir şey için endişelenmenin bir anlamı yoktur, öyleyse neden canımızı sıkalım?" Kişiliğinde de kendini gösteren kendisinin bu ünlü sözü, onun hayat felsefesidir. Yoh'un tek amacı rahat bir hayat yaşamaktır ve Şaman Kral olduğu zaman bu gayesini gerçekleştireceğine inanmaktadır. Nişanlısı Anna'ya göre, Yoh'un bu özgür fikirleri ve sakin doğası, "kutunun dışını" da düşünmesini sağlar ve bu da onu mükemmel bir Şaman Kral adayı yapar. Koruyucu hayaleti, Amidamaru isimli güçlü bir samuraydır. Hao (Zeke) Asakura'nın ruhu, ikinci reenkarnasyonunda ikiye bölününce Yoh yaşam bulmuştur. Yoh, Ryo ve Faust ile birlikte Asakura Takımının bir parçasıdır. Yoh, geçmiş yaşamında (Hao Asakura) son derece güçlü bir şamandır. Hao'nun ruhunun bir parçası Yoh olarak reenkarne olurken diğer yarısı da şimdiki Hao'dur. İkili medyum kullanan nadir şamanlardandır, kısa süre içinde bu konuda ustalaşmıştır...

Zeke Asakura:

     Yoh'un hem atası hem de ikizi olan Hao, Yoh'a görünüş olarak çok benzer fakat insanlığı yok etmek istemektedir. İlk yaşamında, Asakura klanının en büyük şamanı idi. Fakat, nihai şaman olabilmek için beş element üzerinde ustalaştıktan sonra şaman olmayan herkesin -çünkü doğayla bağlantıları olmayan sıradan insanlar ancak doğayı öldürüyorlardı- öldürülmesi gerektiğine inanmaya başladı. Yeryüzünden insanları kaldırmak istedi fakat klanının kişileri tarafından öldürüldü. Bununla beraber, beş elementte uzmanlaştığı için Hao, ölümü yendi ve beş yüzyıl sonra Silva'nın kabilesinin bir üyesi olarak reenkarne oldu. Bölge Kabilesi'nin Ateş Ruhu'nu çaldı ve Şaman Kral olmaya teşebbüs etti ancak kendi soyundan gelen Asakura Yohken  ve eski ruhu olan Matamune tarafından tekrar öldürüldü. Şimdi, beş yüzyıl sonra, Hao ikinci reenkarnasyonundadır. Bununla beraber, bu sefer reenkarne olduğunda ruhu bir şekilde bölünerek ikizleri oluşturmuştur ve bir parçası Yoh haline gelmiştir, bu yüzden her ikisi de gerçek Asakura Hao'nun reenkarnasyonlarıdır. Hao, kimisi onunla aynı görüşü paylaştığı için kimisi de kişisel kazançları için ona sadık olan bir grup şamanı kontrol etmektedir. Takipçileri onu Hao-sama (Zeke Usta) diye çağırmaktadır. Turnuva'daki Hao, Opacho ve Luchist'ten oluşan üç kişilik grubunun adı Yıldız Takımı'dır.

Anna Kyouyama:


     Yoh'un nişanlısı, güçlü bir ruh medyumu.Zeke'i yok etmek için 1080 boncuk almıştır.

Morty:


     Yoh'un en yakın arkadaşı. İyi kalpli ve sevecen biridir, kısa boyludur. Dizinin sonlarına doğru o da bir şama olmuştur ve Yoh kısa süreliğine öldüğünde arkadaşlarını ateşlemiştir...

Lenny "Len" Tao:


     Güçlü ve asabi bir şaman.Başlangıçta Yoh'un rakibiyken daha sonra dostu olmuştur. Koruyucu ruhunun adı Bason'dur ve Yoh'un en ateşli destekçisi ve dostudur...

Trey Racer:


     Kuzeyden gelen bir şaman. Dünyayı maynışınlar için bir gölete çevirmek ise amacı. Yoh'un iyi bir dostudur. Koruyucu ruhu
Cory adlı maynışındır...

Rio:


     Saç şekline ve tarza fazla önem veren bir şamandır. Yoh'un dostu ve Dadenders'lerin lideri olmakla beraber, Yoh ve Anna tarafından eğitilmiştir (ne kadar eğitim denirse ;D). Koruyucu ruhu Tokagero'dur. Ruh medyumu bir tahta kılıçtır, ikinci ruhu Nehrin Ruhu olan bir Hydra'dır.

Joco McDonnell:


     Kötü şakaları olan güçlü bir şaman. Yoh'un dostu. Koruyucu ruhu Mic adlı bir jaguardır.

Lyserg Diethel:


     Zeke'i yok etmeye çalışan bir şaman, annesi ve babası Zeke tarafından katledilmiştir... Başta Yoh'un dostudur, ancak Yoh'un Zeke'in torunu ve ikizi oldğunu öğrenince X-Laws'a katılmıştır ve son bölümlerde yine Yoh la dost olmuştur. Koruyucu ruhu Chloe adlı bir peridir ve X-Laws'ın koruyucu ruhlarını çağırarak onlarla birleşebilmektedir...

VIII. Faust:



     Yoh'un önce düşmanı sonra dostu olan bir güçlü bir şaman. Yoh'un tek yenilgisini aldığı şaman olma özelliğini taşır, Yoh'a tuzak kurarak dövüşten önce bütün furyokusunu harcatmıştır... Koruyucu ruhu eski sevgilisi olan Elisa'dır...

Silva:


     Meclisin en güçlü hakemlerindendir, Yoh'un akrabası ve yakın bir dostudur. Güçlü bir şamadır, Yoh'a her zaman yardım eli uzatmıştır...

Master Yohmei:


     Yoh'un büyükbabası, iyi ve güçlü bir şaman ayrıca şaman eğitmeni. Yoh'u eğitmiştir ve ona her zaman güvenmiştir...

Tao June:


    Len'nin ablasıdır. Yoh Len'i yenince Yoh'u kendisi yenmek istemiş ama başarılı olamamıştır. Koruyucu ruhu Lee Pai Long kontrolden çıkıp ona saldırmış ancak Yoh onu koruyarak onun saygısını kazanmayı başarmıştır...

Opacho:


     Zeke'in en sadık hizmetkarlarından birisidir. Zeke'in arkadaşı olduğunu sanmıştır ama Zeke'in öyle düşünmediğini anladığında onu terk etmiştir...

Tamarah:


     Yoh'tan hoşlanan bir şaman ve Yomei'nin öğrencisi. Biraz sakar ama yine de güçlü sayılabilecek bir şamadır...

Demir Bakire Jeanne / Iron Maiden Jeanne:


     X-Law'ların kurucusu ve Zeke'i yok etmeye karalı bir kız. Sinirlerini kontrol etmede ustadır. Babil kapısını açarak Zeke'i, Yoh'u ve arkadaşlarını yok etmeye çalışmıştır; ancak Yoh ve Zeke çok güçlü olduklarından kapının gücünden etkilenmemişler, arkadaşlarını da oradan kurtarmışlardır...

-Ruhlar-

Amidamaru:


     Güçlü bir ruh ve eski bir Japon samuray. Yoh'un koruyucu hayaleti. Yohun en iyi dostu denebilir. Yoh'a her konuda abilik etmiş ve tavsiyelerde bulunmuştur...

Bason:


     Güçlü bir ruh ve eski bir Çin'li savaşçı. Len'in koruyucu hayaleti ve efendisine saygısı sonsuz.

Ateş Ruhu:


     Çok güçlü bir ruh.Kendisi 4 elementin ruhlarından birisidir... Zeke'in favori koruyucusudur. Ruhlar kralınının gücünü zorla ele geçirdiği halde Yoh ve Amidamaru'yu yenememiştir...

Mosuke:



    Amidamaru'nun çocukluk arkadaşı ve bir demircidir, bir bıçaktan bile bir samuray kılıcı yapabilir... Morty'nin koruyucu ruhudur...

Corey:

     Bir maynışındır ve güçlü bir buz perisidir. Trey'in koruyucu ruhudur. Sevimli ve küçüktür...

Tokageroh:

     Eski kötü bir ruh ancak daha sonra iyi olup Rio'nun koruyucu ruhu olmuştur.

Mic:
     Bir jaguar ruhudur, Joco'ya ustasından miras kalmıştır...

Chloe:



     Bir peri ve Lyserg'in koruyucu ruhu.

Elisa:


     Faust'un eski sevgilisi ve koruyucu hayaleti. Faustla ruh halinde bile aşk yaşamaktadır. Trajik bir ölüm yaşamıştır...

Ponchi ve Konchi:


     Tamara'nın koruyucu hayaletleri. Aptal ve beceriksizler.

Lee Pai Long:


      Eski bir sinema yıldızı ve bir Doulando ustası. June'un koruyucu ruhu.

     Arkadaşlar çok sevdiğim bir animedir. Resimler fazla oldu kusra bakmayın ama ne kadar güzel bir anime olduğunu anlatmama yardımcı olur diye düşündüm... Herkese tavsiye ederim. Can'ın yapacağı yorumlara aldırmayın... ;D >:D :ehi İyi seyirler, tabii seyrederseniz :P... ;) :)

9
Genel Kültür / Kutup Işıkları (Auroralar)
« : 16 Mayıs 2008, 14:45:50 »
     Kutup ışıkları, ya da auroralar, genellikle kutup bölgelerinde görülen bir gece ışıması. Auroralar, gökyüzündeki doğal ışık görüntüleridir. Genelde gece görülen kutup ışıkları, çıplak gözle de izlenebilir.

     Kuzey Yarımküre'deki aurora görüntüsüne aurora borealis, Güney Yarımküre’dekine de aurora australis denir. Auroralar, güneşin dünya atmosferi üzerindeki etkilerinin en belirgin şekilde görülebilenidir.

     Kutup ışığı görüntüleri, Güneş'ten gelen solar rüzgarlardaki yüklü parçacıkların atmosferle etkileşmesi sonucu oluşur. Bu parçacıkların bazıları dünyanın manyetik alanına kapılır. Bu parçaların çoğu dünyanın manyetik kutuplarına çekilirler. Bu parçacıklar atmosferdeki moleküllerle çarpıştıklarında enerji açığa çıkar. Bu enerjinin bir kısmı da "aurora"lar şeklinde salınır.

     Çoğu kutup ışığı yüksek kuzey ve güney enlemlerinde görülür. Özellikle yay, bulut ve çizgi şeklinde oluşurlar. Bazıları hareket eder, parlaklaşır ya da aniden yanıp sönerler. Yeşil, auroraların en yaygın rengidir. Ancak çok yükseklerde olan kutup ışıkları kırmızı ya da pembe olabilirler. Çoğu aurora atmosferin 100 ile 1000 km aralığında oluşur. Bazıları atmosfer boyunca binlerce kilometre yatay uzunluğa sahip olabilir.

     Kutup ışıkları sıklıkla 11 yıllık güneş döngüsünün en yoğun zamanında görülür. Bu dönemde, güneş yüzeyindeki koyu lekeler sayıca artar. Güneşteki şiddetli patlamalar güneş lekeleriyle ilgilidir. Solar patlamalardan çıkan elektronlar ve protonlar, dünya atmosferiyle etkileşir. Bu etkileşim oldukça parlak auroralar yaratır. Bu aynı zamanda dünyanın manyetik alanında güçlü dalgalanmalar meydana getirir; (manyetik fırtına). Bu fırtınalar esnasında auroralar kutup bölgelerinden ekvatora doğru kayar.


Kaynak: Vikipedi

    Auroralar beni küçüklüğümden beri hep etkilemiştir, baktım sitede de etkilenenler var ben de paylaşmak istedim... ;)

10
Diğer Fantastik Eserler / Karakılıç Dörtlemesi
« : 13 Mart 2008, 19:09:41 »
1. Kitap: Karakılıcın Dövülüşü-

     Büyü güçlerinden yoksun doğan ve doğduğunda hakkı olan her şeyden mahrum edilen Joram, 'ölü' kabul edilmiştir. Ama yine de uzak bir kır köyünde, yoksun olduğu gücü ihtiyat ve elçabukluğu sayesinde saklayarak büyümeyi başarır.

     Kendi savunurken birini öldürmek zorunda kalan Joram, artık sırrını köylülerden saklayamaz; büyüsü yoktur, yaşamı yoktur. Yabantopraklar'a kaçan Joram, uzun zaman önce yasaklanmış olan bilim sanatını uygulayan, kanun kaçağı Teknolojistler'e katılır. Burada gizemli bir 'ölü adamı' avlamak için özel görevle gönderilen, fakat bunun yerine kendisini karanlık Duuk-tsarith kastından kaçak bir savaşbüyücüsü ile bir zeka ve güç yarışı içinde bulan, katalist Saryon ile tanışır.

     Joram ile Saryon birlikte daha büyük bir yazgı arayışına başlarlar -zalim Blachloch'u devirmelerini ve güçlü, büyü emici Karakılıç'ı yapmalarını sağlayacak gizli kitapların keşfiyle başlayan bir yazgı.

2. Kitap: Karakılıcın Yazgısı-

     Joram yıllarca kanun kaçaklarının arasında yaşayıp zekâsı ve elçabukluğu sayesinde hayatta kalabilmiştir.

     Şimdi Joram, büyü çeken Karakılıç'ı kullanarak, intikam almak ve doğum hakkını ele geçirmek için bir zamanlar evi olan büyülü krallığa geri dönüyor. Burada, Piskopos Vanya ile Duuk-tsarithlerden oluşan orduyu, benzeri görülmemiş bir savaşta sınıyor. Joram beraberindeki Katalist Saryon, genç büyücü Mosiah ve üçkâğıtçı Simkin ile birlikte geçmişiyle ilgili sırla yüzleşiyor ve dünyanın kaderini ellerine bırakan kadim kehaneti keşfediyor.


3. Kitap: Karakılıcın Zaferi-

     Son anda, Saryon onun yerini alıp genç efendisi için sonsuza dek işkence çekmeye razı oldu. Joram ve karısı Gwendolyn ise Öte Dünya'yı ayıran sislerin içinde kayboldu.

     Şimdi, on yıl sonra, Joram ve Gwendolyn, Merilon'a geri dönüyor. Joram, büyüyen aç Karakılıç'ı son bir kez çekerek, Sınır'ın ötesinden gelen karabüyücü Menju ve Teknolojist ordusuna, son bir kıyamet çarpışması için meydan okumak zorunda.

     Saryon, büyücü Mosiah ve Simkin ile yeniden bir araya gelen Joram, kadim Karakılıç kehanetini gerçekleştirecek -ellerine dünyayı yok etme gücünü veren kehaneti... ya da kurtarma gücünü.

4. Kitap: Karakılıcın Mirası-

     Bir zamanlar büyülü olan Thimhallan terk edilmiş, Karakılıç'ın dövülüşü ve parçalanmasının üzerinden yirmi yıl geçmiştir. O felaketten hayatta kalanlar artık Yeryüzü'nde yaşamaktadırlar. Büyüden ve umuttan yoksundurlar, yuvalarına dönmeleri yasaklanmıştır. Karakılıç tarafından harap edilen dünyada yalnızca Joram ve ailesi kalmıştır. Büyülü silahla birlikte gücünü yitiren Joram'ın yeni bir Karakılıç dövdüğü söylentisi yayılmıştır.

     Yeryüzü, acımasız bir dışdünyalı ırkın tehdidi altındadır. Umutları tükenen insanlar tek çıkar yol olarak Joram'ı ve Karakılıç'ı görmektedirler. Eski dost Saryon yardım istemek için tehlikeli bir yolculuğa girişirken, hayata küsmüş Joram'ın silahla ilgili başka planları vardır. İnsanların ve Thimhallanlıların felaketinin habercisi olan tehditse giderek yükselmektedir.


Ben bu serinin sadece ilk kitabını okuyabildim ve beni gerçekten çok etkilemişti çok hoş bir dünyayı bizlere sunmuşlar... "Üçleme" olarak başlanan seriye 4. kitabın eklenmesi ve "Dörtleme" olması beni çok şaşırttı... Karakılıca başlanyan arkdaşların bu kitabı unutamayacağına ve elinden bırakamayacağına garanti verebilirim... ;)



Weis ve Hickman'ın forumumuzdaki diğer eserleri:

-Ejderha Mızrağı
-Ölüm Kapısı Serisi
-Ejdergemileri
-Hükümran Taş Üçlemesi
-Kahinin Gülü Serisi
-Dragonvarld *not: bu serinin yazımında sadece Margaret Weis yer almıştır.

11
Müzik / Bloodbath
« : 11 Şubat 2008, 14:59:01 »
BLOODBATH



     Bloodbath iki yıl kadar önce hayranlarının ricası üzerine tarihçesini yazmıştır.Grup 2000 yılında üç şarkıdan oluşan Breeding Death EP sini çıkarmış ve daha sonra 2002 yılında çıkarılan Resurrection Though Carnage adlı öldürücü albümü ile death metal ünlerine kavuşmuşlardır.Ölüm şiddet ayrılık nefret ve doğa üstünü konu edinen grup şarkılarının ölümcül bir salgın gibi yayılmasını amaçlamıştır.

     Amerika death metalde on yıllık bir referansa sahip olan önemli müzisyenlerden oluşan grup üyeleri toplanarak birleşme kararı almıştır ve onların tartışılmaz doğal yetenekleri ile ruhlarının birleşmesini ilk işareti yankılanmaya başlamıştır Grubun üç şarkıdan oluşan Breeding Death EP si Terrorizer magazin tarafından onaylanmış ve Bloodbath in büyük gelişine dikkat çekilmiştir.

     Opeth in başarılı vokali Mikael Åkerfeldt, Katatonia, Diabolical Masquerade grubunun gitar rifleriyle ünlü gitaristi Anders Nyström zehirli bas gitar kullanımıyla Katatonia, October Tide da görev alan Jonas Renkse ve Edge Of Sanide başarıyı yakalamış ve buna büyük önem veren bu isimlerler death metal de yeniden birleşmişlerdir.Bloodbath sağlam şarkı sözlerinin vurgulanmasından yana olarak grubun en önemli öğesini oluşturan albüm Resurrection Through Carnage ile tarzında yükselmek amacıyla yeniden dönüş yapmıştır.

     "Ways To The Grave" parçası ile beğeni toplayan Bloodbath ‘’So You Die" şarkısında kötü niyet lanet ele almış "Bathe In Blood" parçasında ise Stephen King' den yola çıkılarak intikamı konu almıştır.2004 yılının mart ayında Hypocrisy ve Pain grubunun vokali Peter Tägtgren gruba dahil olmuş ve bunu Morgue Coven Triumphatör gruplarında görev alan ünlü baterist Martin (axe)nin dahil olması izlemiştir.Grup 2004 yılının mayıs ayında son albümü olan Nightmares Made Flesh albümünü çıkarmıştır.

12
Eğlence & Mizah / Şimdi Sıkı Durun...
« : 01 Şubat 2008, 23:34:37 »
Şimdi sıkı durun;

Yer: Kayseri
Siz hıç karanlıkta iyi göremediğiniz için yakıt deposunun, tam dolup dolmadığını çakmak yakarak kontrol etme cesaretini kendinizde buldunuz mu?

Kayseri şehirlerarası otobüş terminalinde 38 AŞ 991 plakalı yolcu otobüsüne mazot alan muavin Z. T. deponun tam dolup dolmadığından emin olmak için çakmak çakarak kontrol etmek ister.
Sonuç: Buharlaşan mazotun parlaması ve muavinin yanık tedavisi için hastahaneye kaldırılması...

 
Yer: Diyarbakır
Lunaparkta gece bekçisi iki kafadar (zincirlerin ucuna bağlanmış salıncaklardan oluşan) uçan sandalyelere biner ve mekanizmayı çalıştırırlar. Ancak sandelyelerin merkezkaç kuvveti ile dönerek açılmasından dolayı durdurmak için ş altere ulaşamazlar ve sabaha kadar kimseye seslerini duyuramazlar. 

Sonuç: Bu bekçilerden biri hayatını kaybetmiş, diğeri ise gördügü uzun tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamamıştır...

 
Yer: Karabük
Siz demir çelik haddehanesinde çalışan bir işçinin, sigarasını yakmak için 600 tonluk preslerin arasından emekleyerek geçtiğini ve 2.450 santigrad derecedeki fırına ulaşmaya çalışırken son sigarasını yaktığını duydunuz mu?..

 
Yer: Giresun
Siz hıç birisinin, dış ağrısından kurtulmak için çenesine kurşun sıktığını ve beynini dağıttığını duydunuz mu?..


Yer: İstanbul, Sultanbeyli
Yuttuğu sineği öldürmek için ağzına Shelltox sıkip, zehirlenerek kendisi de ölen zamane uyanığını...

Yer: Erzurum
Birçok ülkede insanlar berbere gidip traş olurlar, ama hiçbir berber, masaj amacıyla müşterisinin kafasını sağa sola çevirirken boynunu kırmaz...


Yer: Bozcaada
Bankamatikten para çekerken başka bir ülkede elektrik çaprmasından ölmezsiniz. Türkiye'de ölürsünüz...


Yer: Adapazarı
Siz hiç arabası ile yolda giderken radyoda duyduğu göbek havasıyla coşup, göbek atmak için aracını kenara
çeken ve otoyolda göbek atarken arkadan gelen aracın altında kalıp ölen duydunuz mu? Söz konusu olay TEM
otoyolu Sapanca mevkiinde cereyan etmiştir...


Yer: Konya
Aynı işyerinde, biri gündüz biri gece vardıyasında çalışan ve ikisi de işine motasiklet ile giden baba-oğulun, yolda karşılaşmaları normaldir, ama birbirlerine selam vermek içın ellerini sallarken,  kaza yapıp ölmesi sadece bizde vaka-i adıyedendir...


Yer: Kocaeli, Dilovası
Hangi ülkede bir gemi mühendisı, kontrol etmek için gemi kazanına girdiğinde, biri başkası gelip kazan kapısını kapatır ve kazanı ateşleyip...
Güven iyidir ama kontrol daha iyidir (ALMAN ATASÖZÜ)
Güven iyidir ama kontrol gerekmez (TÜRK MANTALİTESİ)

Yer: Rize
Hangi ülkede; elektrik direğine yaşlanıp, ayakkabısına giren taşı çıkarmak için ayakkabısını silkeleyen birisi, yoldan geçen bir başkası tarafından (cereyana kapıldığı zannedilerek, kurtarmak amacıyla temas etmeden) kürekle vurularak kurtarılmaya çalışılır?..


Yer: Trabzon
Siz hiç başka bir ülkede, bir insanın, tuttuğu futbol takımının maçı, ya da siyasi partinin şeçimi kazanıp kazanmayacağı hakkında bir 'uzvu' üzerine iddiaya girdiğini, 'eğer kazanamazsak, ben de bunu keserim'
dediğini, iddiayı kaybedince Beşmele ile abdest alıp, iki rekat namaz kıldıktan sonra 'onu' kestiği ve kan kaybından öldügünü duydunuz mu?..


Yer: Afyon
Siz hıç kahvehanede Okey oynanırken, İnsanların ve okey masasının üzerine inek düstügünü, duydunuz mu?
Toprak damlardan oluşan tipik anadolu mimarisi, sineklenen ve paniğe kapılarak nereye bastığını bilemeyen Sarıkız'ın ağırlığına dayanamamıştır


13
Müzik / ALIEN ANT FARM
« : 31 Ocak 2008, 16:40:37 »
..:::ALIEN ANT FARM:::..



     Yeni dönem rock gruplarından Alien Ant Farm, ortak bir kariyere sahip olan dört arkadaş tarafından 1996’da kuruldu. Grubun kadrosu, gitarda Terry Corso, vokalde Dryden Mitchell, davullarda Mike Cosgrove, ve basta Tye Zamora’dan oluşuyor.

    "Alien Ant Farm" ismi, Corso’nun hayallerinden birinin sonucudur. Genç adam bir gün ofisinde otururken, "insanların yaratıklar tarafından yaratıldığı" hakkında düşüncelere kapılır. İnsanların karıncalara benzer bir şekilde ve karınca çiftliklerinde büyütüldüğünü hayal etmiştir. Düşüncelerini arkadaşlarına anlatır ve bu isim üzerinde karara varılır. Artık müzik dünyasında "Alien Ant Farm" (Yaratık Karınca Çiftliği) dönemi başlıyordu...

     Grup üyeleri oldukça erken bir yaşta müzikle tanıştı. Mitchell, çoğunlukla gitar çalan babasından etkilenmişti. Cerso Kiss Records dinleyerek büyümüştü ve bir bant atölyesinde gitar ile bateri çalmayı ve şarkı sözü yazmayı öğrendi. Cosgrove çocukluğundan beri bateri çalmayı istemişti ve bunu en sonunda başardı. İlerleyen yaşlarında da bateri dersleri alarak kendini geliştirdi. Zamora’nın ilk enstrümanı bir gitardı. Zaten Zamora, Boston ve The Queens ile gitar çalma pratiği olan biriydi. Alien Ant Farm kısa bir sürede grubu oluşturdu. Hemen ardından yerel radyoların listelerine katılarak seslerini daha iyi duyurma imkanını elde etti.


    Alien Ant Farm’ın 1999 daki sahneye ilk çıkış albümü, "Greatets Hits" olarak adlandırıldı ve bu albümle grup, oldukça iyi tepkiler alarak müzik dünyasına hızlı bir giriş yapmış oldu. Çeşitli küçük yarışmalara katılıp bir çok birincilik elde ettiler. Ayrıca ülkelerindeki bazı festivallerde de sahne aldılar. Albümleri, LA Müzik Ödülleri yarışmasında "Best Independent Albüm" (En İyi Bağımsız Albüm) ödülünü almaya hakkazandı. Alien Ant Farm, Papa Roach’la turnelere gitmeye başladı. Papa Roach, ünlü olduğu andan itibaren, Alien Ant Farm’ın adını ulaştığı her yere yaymaya başladı.

     Sonunda grup, Papa Roach’un etiketi olan New Noize’un imzası ile etiketlendi. DreamWorks katkılarıyla Mart 2001’de, Alien Ant Farm "ANThology"yi yayınladı. Albümde, Michael Jackson’ın "Smooth Criminal" isimli şarkısına yer verildi ve bu, grubun en gözde cover çalışmalarından biri oldu. Sonrasında grup, gelecek için albümlerinde film müziklerine yer vermeyi de planladı. Bunlardan biri 2001 yılındaki "American Pie 2" oldu, 2002 yılında da "The Late Show"da boy gösterdiler. Böylece Alien Ant Farm Avrupa’daki müzisyenlere ulaşma şansını yakaladı.

     Tarih 2002 yılının bahar aylarını gösterdiğinde grup, "Örümcek Adam"ın film müziklerinden birine imzasını atarak gördüğü ilgiyi ikiye katladı. "Bug Bytes" adlı şarkıyla ününe ün katan topluluk, birkaç gün sonra acı bir sürprizle karşılaşacaktı...

     Alien Ant Farm grubu elemanları, otobüsle Lizbon’a doğru giderken ciddi bir trafik kazası geçirdi. Saat 02:20 sularında gerçekleşen kazada otobüs şöförü yaşamını yitirirken üyeler yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. En ağır yaralı, boynu kırılan Mitchell oldu. Corso’nun ise sol bacak kemikleri kırıldı. Zamora’nın sağ ayak parmağı zedelenirken Cosgrove ise şans eseri kesikler ve sıyrıklarla kazadan kurtulmayı başardı. Uzunca bir iyileşme sürecinin ardından normal yaşamlarına geri döndüler.

     Omurgası zedelenen Mitchell, bazı kalıcı sinir sıkışmaları nedeniyle zor günler geçirdi. Alışmanın kolay olmadığını, bu olayın kendisine ağır bir güneş yanığı hissi verdiğini ancak şikayet etmeyi de çok doğru bulmadığını söylemişti. Çünkü diğer iki alternatifin de telafisiz olacağınıbiliyordu; ’tekerlekli sandalye’ veya ’ölüm’!

     Tüm albüm çalışmalarına ve turnelerine ara vermek zorunda kalan Alien Ant Farm, yaralarını önemli ölçüde sararak birkaç ay sonra yeniden bir araya geldi. Tarih 19 Ağustos 2003’ü gösterdiğinde grubun yepyeni albümü "truANT" raflardaki yerini aldı. Kolay akılda kalan melodileri, pop ve punk enerjisini tümüyle hissettiren ilginç ritmik değerleri ve tadımlık latin ezgileriyle oldukça kaliteli ve başarılı bir albüm olan "truANT"ta, ilişkilere dayandırılan, çaresizlik ve hüzün ihtiva eden şarkı sözleri yer alıyor. Bu durum, grubun içinde bulunduğu sıkıntılı dönemin de psikolojik bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Albümde öne çıkan şarkılar arasında, "Drifting Apart", "These Days", "Goodbye" ve "Rubber Mallet"ı saymak mümkün.

     Albümün çıkışından bir süre sonra, 2003 sonbaharında, Alien Ant Farm, bazı konularda uzlaşamadığı gitarist Terry Corso ile yollarını ayırdı. Yeni kurulduğu günlerde grubun sözcüsü gibi görünen ve röportajlarda ön planda yer alan Corso, "Aslında biz sıradan insanlarız. Ama konu müziğe ve dinleyenlerimize geldiğinde her şeyi ikinci plana atar, onlar için en iyisini yapmaya çalışırız" diyordu. Ancak anlaşmazlıklar sonucu en önemli değerlerinden saydığı dinleyenlerini bırakıp gruptan ayrılmak zorunda kaldı. O dönemdeki turnelerde gitarlar Victor Camacho’ya emanet edildi.


     Ben bu grubu NBA TV'de gördüm... "Smooth Criminal"ı kendilerine özgü yorumlarıyla söylüyorlardı, çok beğenmiştim hemen indirmiştim; ama format attığımda gitmişti ben de unuttum tabii... bugğn evde oturmuş televizyon seyrederken karıncalı bir konuşma geçti benim de aklıma geldi işte gelir gelmez de sizinle paylaşmak istedim... Umarım siz de beğenirsiniz...

14
Müzik / Children of Bodom (CoB)
« : 20 Ocak 2008, 23:07:23 »
 
Children of Bodom




    Farklı bir klavye, farklı bir gitar... Üstüne üslük olmadık bir vokal; Children of Bodom... Finlandiya, metal müzik için önemli ülkelerden biri olmuştur her zaman. Ve 97 yılından bu yana Finlandiya denildiğinde akla bir grup fazladan geliyor. Bu grup, içinde bir çok metal müzik türünün etkilerini taşıyan ve metal müziğin nasıl yenilenerek yoluna devam ettiğini kanıtlayan Children of Bodom... Doksanlı yılların başında "Inearthed" olarak anılan topluluk, bu isim altında 2 demo yayınladı. Bu demolarda göze batan ilk şey farklı bir tarzın yapılanmış olmasıydı. Bu türe isim koymak hiç de kolay değildi. Children of Bodom'un, 'özgün tavrını' ne denli başarıyla sergilediği, bu şekilde de ortaya çıkıyordu.

    Başta Finlandiyalı Stratovarius'un örnek alındığı klavye etkileri kendine özgü bir hava yakalamıştı. Ancak gruba 'power metal'damgası vurmak mümkün değildi. Alexi'nin scream (çığlık) vokal yapıyordu ve yeteneğiyle bir çok black ve death dinleyicisinin beğenisini kazandı. Grup, Chidren of Bodom olarak piyasaya 97 de "Someting Wild" ile çıktı. Albümde ilk dikkat edilen şarkı; "Deadnight Warrior" idi. Parça, bundan sonraki COB stilinin bir numaralı örneklerindendi. Albüm, grubun Finlandiya içindeki basit kitlesini yüzlerce kat arttırdı. Underground bir grup olmaktan sıyrılıp büyük bir şirketle anlaştılar ve kendi isimlerini taşıyan bir single ile kariyerlerini sürdürdüler. Bu çalışmanın, anlaştıkları şirketin ani baskısıyla piyasaya sürüldüğü biliniyor. Belki de bu yüzden plak şirketinin dileğini yerine getiremediler elde edilen vasat sonuçların gösterdiği gibi... Ancak 98'de çıkan single çalışması ile bu kez istenen gerçekleşecekti. "Downfall" single'ı beklenenden çok tutuldu ve hayran kitlesiyeni albümün çıkış tarihini gözlemeye başladı.

    99'da beklenen albüm Avrupa'yı sallamayı başardı. Children of Bodom, ününe ün katarak yoluna devam ediyordu. Dönemin tanınmış gruplarıyla turnelerde sık sık sahne paylaşan grup, bir marka olarak metal piyasasında ağırlığını hissettirmeye başladı. "Hatebreeder" albümünde dikkat edilmesi gereken başlıca şarkılar "Warheart", albümle aynı adı taşıyan "Hatebreeder" ve tabii "Downfall" oldu. Children of Bodom, bir albümünde bir çok metal müzik tarzının örneklerini sergileyebiliyordu. Bir şarkıda tamamen kendinizi klavyeye vermişken diğerinde Alexi'nin süper çığlığıyla uyanıyorsunuz. Grubun en önemli özelliklerinden biri, kendine benzer ikinci bir örnek verilemeyecek olması. Müzikleri, 'power metal' kalıbına sokulmaya çalışılsa da bu tarzın alışılageldik saf vokalleriyle Alexi'ninkiler arasında çok büyük farklar olduğunu gözlemliyoruz.

    Grup elemanlarının favori grupları da kendi müziklerine yansımış gibi görünüyor. Röportajlarda belirttikleri idol gruplar o kadar çeşitli ki hepsini bir arada düşünmeniz mümkün değil. Children of Bodom, gelecekteki çalışmalarında da Stratovarius, Ozzy, Wasp, Slayer, Cathedral ve Kreator'dan doğma bir çocuğun yükselişini izlettirecek bizlere...

    99'un sonlarına gelindiğinde "Tokyo Warhearts" ile metal piyasasında yeni bir patlama oldu, COB ilk canlı performans çalışmasını yayınladı. Konseri en doğal haliyle çok az rötüşlü bir şekilde karşımıza çıkaran albüm, grubu canlı görme fırsatından uzak olanlara ilaç gibi bir etki yarattı. Children of Bodom, 2000 yılında "Hate Me" single çalışmasıyla yeniden hayranlarının karşısına çıktı. Bu çalışmada yer alan iki şarkıda gerçekten çok başarılılardı. Şarkılar "Hate me" ve "Hellion" idi. Bir dahaki albümde bu tarz şarkılara yer verileceğini tahmin eden müzikseverler hayal kırıklığına uğramadı. Ardından gelen "Follow the Reaper", grubun en yüksek performans gösterdiği albümlerden biriydi. Bir çok grup kısa dönemde kendini yenilemeyi denerken COB, tarzında pek bir değişim yapmamıştı. Yine aynı metal müzik karışımı karşımızda duruyordu. Tabii özgünlüğünü tümüyle koruyarak...

    Çıkardıkları bu albümde kuşkusuz çok başarılı parçalar vardı. Bunlar arasında "Bodom After Midnight", yüksek bütçeli bir kliple televizyon izleyicilerine de sundukları "Every Time I Die", albümle aynı adı taşıyan "Follow The Reaper" ve single'ıyla büyük ilgi uyandıran "Hate Me"yi saymak mümkün.

    Sonrasında Children of Bodom, her büyük grubun izlediği politikayı izledi. Çok başarılı ve çok satan bir albüm yapmıştı ve bu çalışmanın ödülü olarak geri çekilip dinlenmeyi tercih ettiler. Birkaç büyük festival organizasyonunda sahne alsalar da yeni bir albüm için uzun süre sessiz kaldılar. Gitarist Alexander Kuoppala ile yollarını ayıran grubun, yeni çalışmalarıyla özgün tarzını koruyup koruyamayacağını zaman gösterecek.

Not: Alıntıdır.

15
Müzik / Paramore
« : 10 Ocak 2008, 17:58:08 »
Paramore




    Paramore'un beş üyesi vokalist Hayley Williams (17), bassist Jeremy Davis (21), ön gitarist Josh Farro (18), drummer Zac Farro (15) ve gitarist Hunter Lamb (20)'den oluşuyor. Genç grup Franklin - Tennesse'de Hayley 13 yaşındayken buraya taşınıp Josh ve Zac kardeşlerle tanışması suretiyle temelleri atıldı. Bu 3'lü bassist Jeremy Davis'ide gruba dahil ettikten sona performanslarına başladılar. Yerel alanlarda ve okul kabiliyet showları öncesinde Franklin'de rock toplanma alanlarında en iyi dereceye girmeyi başardılar. Grup kayıtlarını yollayıp iyi yanıtlar aldıktan sonra James Wisner (Dashboard Confessional, Further Seems Forever, Underoath) ve Mike Green (Yellowcard, The Black Maria) prodöktürlüğünde kayıtları yapmışlardır. İlk albümleri olan "ALL WE KNOW IS FALLING " 2005 yılı olarak piyasa çıkarmışlardır."Emergency ve Pressure" parçalarına video klip çekmişlerdir. Simple Plan gibi gruplarla ve The Vans Warped Tour 2006'da sahne almışlardır.

Misery Business klibi için:
http://www.youtube.com/watch?v=GLZttSe_g0E

Emergency klibi için:
http://www.youtube.com/watch?v=QqpFTJ0vpLw

Crushcrushcrush kilibi için:
http://www.youtube.com/watch?v=-wYxnkbbI8M

Sayfa: [1] 2