Nobel ödüllü Knut Hamsun'ın yazmış olduğu harika bir eser. 19.yüzyıl Norveç'inde açlık ile pençeleşen bir genç ünlü bir yazar olma sevdasıyla yanıp tutuşur. Ama yazar olmaya çalışırken bir yandan kira borcunu ödemesi ve açlığını yatıştırabilmesi için para bulması gerekir. Türlü türlü işler bakınır hiç birine kabul edilmez. Bu yüzden sokaklarda aç açına parişan bir şekilde gezinir.
Yazıları kabul edilse de o parayla ancak 3 hafta geçinir. Ve sonra. Yine o pislik duygu : Açlık.
Bu romanda açlığın hissettirdiği duyguları, psiklojiyi hissediyoruz adeta. Çaresizliği hissediyoruz, acıyı hissediyoruz, karakterle birlikte deliriyoruz. Duygulanıyoruz, yeri geldiğinde ağlıyoruz. Çünkü yazar öyle bir anlatmış ki kahramanı, kendimizi onun yerine koyup her şeyini hissedebiliyoruz.
Yazarın harika betimlemeleriyle ve Behçet Necatigil'in usta çevirisiyle birlikte roman unutulmaz bir esere dönüşüyor. Hepinizin okumasını şiddetle tavsiye ederim.