Kayıt Ol

Son İletiler

Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9 10
71
Shallan Desen'in ağzından zorla laf alırken adı geçiyor. (Parlayan Sözler Bölüm 24 - Tyn)
Batıda tapınılan doğa spreni gibi bir benzetme yapılırken yine aynı şekilde bahsediliyor. (Jasnah konuşurken.) (Parlayan Sözler Bölüm 3 - Desen)
Şeref (ya da Tanrı(Yaradan)) Dalinar'ın görüsünde konuşurken yine ondan bahsediyor. Geleceği görme konusunda kendisinden daha iyi olduğundan söz ediyor. (Kralların Yolu Bölüm 75 - Yukarıdaki Oda)

Ben dijital versiyonlarında hızla bulabildiğim için vakit kazandırayım dedim  :).

Oathbringer'ın çevirmenine ise kolaylık diliyorum ben okurken ara sıra düşündüm nasıl çevirirdim diye epey zor bulmuştum. Başına oturup saatlerce çalışsam ne düşünürüm bilmiyorum tabii, otuz saniyede çevirmeye çalışmakla aynı hissetirmese gerek ;D.
72
Cultivation "terbiye" değil diye hatırlıyorum ama bir bakmam lazım. Umarım kitap kaliteli bir çeviriyle gelir o ayrı mesele.
73
Kitabı dün bitirdim, Brandon Sanderson 14 Kasım 2017'de kitabın çıktığı gün okurlarına yolladığı mektupta "I really, really liked this book." demişti. Benim de en özet yorumum aynı, kitabı gerçekten çok beğendim.

Nereden başlasam bilemiyorum çok fazla konuşulacak şey var. Sanırım rastgele bir sıra izlemek en iyisi.

Dalinar'ın geçmişini çok güzel yazmışsınız. Bölüm 19'u fazladan sevmiş olmasam da şu kısım çok hoşuma gitmişti:
Alıntı
“I’ll do it,” Dalinar said, eyes forward. Navani was lost to him. He needed to just storming accept that.

Fazladan söyleyebileceğim şey Cultivation'ın ismine yakışır bir biçimde Dalinar'ı yalnızca "budaması". Son bölümlere etkisi ilk bakışta fark edildiğinden çok daha fazla. Cultivation Odium'u kendi oyununda yendi resmen.

Odium Garaz diye çevrilmiş sanırım. Cultivation da "Terbiye". Bu kitapta biraz daha tanıdık Cultivation'ı. Bir çeviri değişikliğine gidilse hiç takılmam, aksine sevinirim. Terbiye bir türlü içime sinmedi, ama başka çevirisi ne olur onu da bilmiyorum.

Odium hakkında: (Ağır spoilerları kutu içine alıyorum meraklı gözler yanlışlıkla görmesin.)
Spoiler: Göster
Kendisini kanlı canlı (tam manasıyla olmasa da) görmeyi beklemiyordum. Brandon Sanderson yine farkıyla şaşırttı beni. İyi adamlar kendisini zorlayana kadar meydana inmeyen, hapsedilmiş veya dövüşmeye henüz hazır olmayan kötülere alışmışım o yüzden Odium'u ilk önce Dalinar'ın görülerinde sonra da savaş meydanında görünce epey heyecanlandım. İroni ise tadından yenmiyor, Dalinar'ın tanrı sandığı varlığın Odium çıkması? Bir de sonunda "Unite them" ne olduğunu anladık, oh be! "I am Unity" Odium'u bile kaçırdı. Harika bir sahneydi, hayranlarının bu sahneyi çizmesini hevesle bekliyorum. Başka gözlerden görmek istiyorum bu anı.


Elçiler konusunda: Talenel'in kızacağını sanmıştım ben de Shalash gibi, ama Brandon Sanderson'dan o kadar sıradan (beklendik) bir tepki çıkmazdı zaten.
Spoiler: Göster
Alıntı
Taln gripped Ash’s hand.
Ash looked at his fingers, thick and callused. Thousands of years could come and pass, and she could lose lifetimes to the dream, but those hands … she’d never forget those hands.
“Ash,” he said.
She looked up at him, then gasped and raised her fingers to her lips.
“How long?” he asked.
“Taln.” She gripped his hand in both of hers. “I’m sorry. I’m so, so sorry.”
“How long?”
“They say it’s been four millennia. I don’t always … note the passing of time.…”
“Four thousand years?”
She held his hand tighter. “I’m sorry. I’m sorry.
He pulled his hand from hers and stood up, walking through the tent. She followed, apologizing again—but what good were words? They’d betrayed him.
Taln brushed aside the front drapes and stepped out. He looked up at the city expanding above them, at the sky, at the wall. Soldiers in breastplates and chain rushed past to join a fight farther along.
“Four thousand years?” Taln asked again. “Ash…”
“We couldn’t continue— I … we thought…”
“Ash.” He took her hand again. “What a wonderful thing.”
Wonderful? “We left you, Taln.”
“What a gift you gave them! Time to recover, for once, between Desolations. Time to progress. They never had a chance before. But this time … yes, maybe they do.”
“No, Taln. You can’t be like this.”
“A wonderful thing indeed, Ash.”
“You can’t be like this, Taln. You have to hate me! Hate me, please.
He turned from her, but still held her hand, pulling her after him. “Come. He’s waiting.”
“Who?” she asked.
“I don’t know.”

Burayı okuduktan sonra tüylerim diken diken oldu. Sizin dediğinizin altına da imzamı atarım Taln diye yazılır adam diye okunur.

Kim bekliyor dersiniz? Dalinar olduğunu düşünüyorum, sanırım artık bir Parlayan Şövalye'den ve başka Bağdökümcü'lerden (Bondsmith) daha fazlası. Fırtınababa bile şaşırdı yaptığı şeye.

Ya diğerleri? Jezrien öldü mü? Moash nasıl bir adam, burada yapmayacak olsam da her fırsatta küfrü yiyor benden. Sen nasıl Elhokar'ı öldürür sonra da orada yıkılmış, ruhen bitap düşmüş adama Köprü Dört selamı verirsin ya. Kaladin'e tekrar "Jezrien'ın kılıcını kurtar" görevi düştü sanırım. Moash ile dövüşmelerini istiyorum ama Szeth ile olandan farklı olmalı, daha kanlı daha kırılan kemikli bir dövüş olmasını istiyorum. Brandon Sanderson hayal kırıklığına uğratmayacaktır, inancım tam. (Yani ikisi arasında bir kapışma geçmese bile hayal kırıklığına uğratmayacak şekilde bağlayacaktır.)

Jezrien Talenel'i tek başına bırakma işininin fikir babası gibi görünüyordu (Bunun neresinde Şeref, bir de Rüzgarkoşucuların Elçisi olacak!) o yüzden ölmesini diliyordum aslında kitabı daha okumaya başlamadan önce. Ama kızı Ash'in ve Talenel'in tepkisini görünce üzüldüm biraz. Sanderson "diriltme" konusuna çok sıcak bakmıyor sanırım ama Jezrien'in ölmediğini iddia eden teoriler var.  Diğer Elçileri yazıyı kısa tutmak adına atlayacağım.


Unmade hakkındaki hem benim fikirlerim hem de internetteki yazılar çok belirsiz olduğundan onları bu yazıda atlayacağım. Ama eklemek istediğim bir şey var
Spoiler: Göster
Alıntı
“Thank you,” he whispered again to the Thrill, “for giving me strength when I needed it.”
The Thrill churned close around him, cooing and exulting in his praise.
“Now, old friend, it is time to rest.”

Dalinar'ın Thrill'e "Old friend" deyip durmasına bayıldım. Yapı itibari ile düşünemeyen bir spren olduğu için ona kötülüğün kendisiymiş gibi yaklaşmıyor Dalinar.


Ve tabii ki Hoid:
Spoiler: Göster
Her zaman yaptığı gibi ana karakterlerimize uzattığı destek elini bu sefer de uzattı Hoid. Shallan'a sarılıp beraber "The Girl Who Looked Up" adlı hikayeyi anlattıkları bölümler Shallan'ın karakter gelişimi adına çok önemliydi.
Ben pek sevmedim Shallan'ın hikayesini bu kitapta ama sevmemekten kastım "olmamış" demek değil. Gerekliydi ama sıkıcıydı maalesef. Sorunları olan karakterleri seviyorum ama onları sıkı savaşçılar olarak görmeyi daha çok seviyorum. Shallan biraz savaşçılık konusunda zayıf kaldı sanırım. Belki de yanlış yorumluyorumdur ve Shallan'ın Veil ve Radiant'la savaşmaması gerekiyordur, kim bilir...

Asıl mesele son sahneydi. İtiraf ediyorum ben açıp başkalarından okuyana kadar anlamamıştım ama meğer Hoid Kholinar'daki saraydan Elhokar'ın Cryptic (Muğlak) sprenini kurtarıyormuş. Elhokar'ın ilk ideali söylediğini duymuştuk ama bir Işıkören olacağını hiç tahmin etmemiştim.
Alıntı
“Life before death, little one,” Wit whispered.
Hoid bir Parlayan olur mu ne dersiniz? Şimdi tekrar okuyunca fark ettim bu alıntıladığım cümle virgülle bitiyor, ilk idealin tamamını söylemiş olma ihtimali bile var diyorum ben.


Taravangian:
Spoiler: Göster
Bu meseleseye hiç girmeyeceğim, yaşlı yılan!


Evet şimdi asıl eğlenceli yerlere geldim sanırım,

Jasnah ve işaretler, imalar...
Spoiler: Göster
Jasnah üzerinden daha belirgin olmak üzere Brandon Sanderson birkaç kere Parezırh'lara göz kırptı. Genel kanı Jasnah'nın dördüncü İdeal'i çoktan söylediği ve Parezırh'ı olduğu yönünde (Epigraftaki bilgilere göre Windrunner dördüncü ideali Parezırh'larını edinmelerini sağlıyor). Zira Adolin Jasnah'a yardım (Ha ha, çok ihtiyacı olur ya!) etmek için koştuğunda bir adam Jasnah'nın olduğu taraftan havalanıp(tam kullanılan kelime "fırlamak" büyük ihtimal ile "fırlatıldı") sonra da Adolin'in tarafındaki bir çatıya düşmüştü. Sonra da Adolin'in Jasnah'nın etrafında geometrik şekiller gördüğünü okuduk. (Burada analizini yapanlar "nonplussed" kelimesine falan da özellikle dikkat etmişler. Şaşkına dönmüş anlamında kullanılmıyormuş: Kaynak Ctrl+F ile "nonplussed" yazarsanız okursunuz. Kaynağın Sanderson'ın asistanı olduğunu belirtmekte fayda var.)
Dağıldı biraz, kısaca öyle düşmanı fırlatıp çatılara yollayacak şeyin Parezırh olduğunu konusunda ben de hemfikirim.
Not: Jasnah'nın en sevdiğim karakter olduğu belli olmadıysa belirteyim.

Başka sahnelerde Dalinar ve Kaladin'in(Kaladin'inki biraz belirsiz, sayılmayabilir) de hafiften Parezırh belirtileri gösterdiğini gördük. (Dalinar görüsünde Venli'ye elini uzatırken, Kaladin de fırtınada rüzgâra karşı koyduğunda.)


Adolin:
Spoiler: Göster
Hayat biraz karmaşık olsa da güzel Adolin için, henüz... Dalinar, Evi ile ilgili hatırladıklarını anlattığında bulundukları yerin adeta alev almasını bekliyorum ben. Renarin bir şekilde yaşananları kaldırabilir belki diye düşünüyorum ama Adolin... Yine de burada bile pozitif bir şey var, Nahel bağının "kırılmış" insanlarla daha kolay kurulduğu yönünde bir izlenim var. Bu yaşanacak olay da Adolin'in kırılması olabilir. Hayranların "Uyan Maya" seslerini duyar gibiyim. Lütfen olsun. Brandon PLZ. Adolin bir Edgedancer olmak için biçilmiş kaftan (Adolin'in kılıcının bir Edgedancer'a ait olduğunu doğrulamıştı Brandon Sanderson.), Shallan üzerindeki etkisini biliyoruz. (Ayrıca kılıcın bir sahnede on kalp atışında değil yedincide geldiğini de unutmayalım ve de Mayalaran'ın Adolin'i kurtarmak için Fused'lardan birine saldırdığını...)
"I will listen to those who have been ignored."
"Duymazdan gelinenleri ben dinleyeceğim."


Rüzgârkoşucular ve Dördüncü İdeal:
Spoiler: Göster
Bu konuyu hiç uzatmayacağım yeterince uzadı yazı. Kaladin bir türlü dördüncü ideali söyleyemedi.
Alıntı
My spren claims that recording this will be good for me, so here I go. Everyone says I will swear the Fourth Ideal soon, and in so doing, earn my armor. I simply don’t think that I can. Am I not supposed to want to help people?
—From drawer 10-12, sapphire
Safir=Rüzgârkoşucular, şu "Am I not supposed to want to help people?" kısmını bin kere okudum hâlâ düzgün bir çıkarımda bulunamıyorum dördüncü idealin ne olacağına dair. Başka insanlardan birkaç mantıklı şey okudum ama Rıhtım ne düşünüyor merak ediyorum.

Benim fikrine katıldığım kişi Brandon Sanderson'ın beta okuyucusu Alice Arneson:

Thus, Alice’s best current guess at the Fourth Windrunner Ideal is: “I will not protect those who do not desire it. I will respect others’ choices.” (Did I say that? Wow. I’m smarter than I thought. —Alice)


Ve son olarak Shadesmar:
Spoiler: Göster
Ben Shadesmar'a bayıldım. Spren dünyasını ve kültürlerini tanımak için umarım daha geniş bir fırsatımız olur. Ben Shadesmar'da, oranın ustası olan Elsecaller'lar ve Jasnah ile ilgili bir ara kitap okumayı çok isterdim. Ayrıca Kaladin'in baktığı "acayip" pahalı gümüş gibi kolyenin(zincir?) ne olduğunu konusunda da hayranlar konuşmuş ama benim Cosmere bilgimi aştığı için pek fikir yürütemedim. Ayrıca Maya ile de Shadesmar'da tanışmış olduk, canlan Mayalaran uyan lütfen.


Az kalsın unutuyordum:
Spoiler: Göster
Vivenna! Merhaba Vivenna seni gördüğüme çok memnun oldum. Highmarshal Azure, güzel isim, güzel... Vasher'den (Zahel) sonra Vivenna'yı (Azure) aslında ismini okuduğum an tanımalıydım ama maalesef ifadelerini renklerle anlatmayı deneyene kadar fark etmedim. Yine de elindeki Nightblood benzeri Parekılıç ve Nightblood gibi "bozuk" olmaması ihtimali epey ilgi çekici. Harika hikayeler dönecek burada bence. Ve gerçekten son olarak Hakikatsiz -olmayan- Szeth, bana hep anime karakterlerini hatırlatıyor neden bilmem, Thunderclast'a nasıl vurdun be Szeth! Sanırım Dalinar'ın ışık sütunundan sonraki -belki de eşdeğer- en epik sahneydi. DESTROY!


Aklıma parlayıp sönen bir sürü şey geliyor ama daha fazla yazamayacağım. Yanlış bir şey yazdıysam kusura bakmayın ve düzeltin lütfen. Konu biraz öksüz kalmış ama kitap Türkçe yayınlandığında buralar şenlenir diye düşünüyorum.


74
10. Yıl Şenlikleri / Ynt: Kayıp Rıhtım Discord Sunucusu Açıldı!
« Son İleti Gönderen: Bay_Karamsar 13 Ocak 2018, 11:34:57 »
Radyo ile ilgili de güzel şeyler geliyor, bekleyin!  :hiha:

Güzel, güzel :hmm
75
10. Yıl Şenlikleri / Ynt: Kayıp Rıhtım Discord Sunucusu Açıldı!
« Son İleti Gönderen: cankutpotter 13 Ocak 2018, 09:51:13 »
Radyo için sotelendim bekliyorum. :D
76
10. Yıl Şenlikleri / Ynt: Kayıp Rıhtım Discord Sunucusu Açıldı!
« Son İleti Gönderen: milenya 12 Ocak 2018, 23:57:50 »
Kendi adıma videolu bir şeyler var aklımda. Bir şeyler ayarlamaya çalışıyorum, şşşt
Radyo ile ilgili de güzel şeyler geliyor, bekleyin!  :hiha:
Pusudayım ben o halde :hmm
77
10. Yıl Şenlikleri / C. S. Lewis'in 1937 Tarihli "Hobbit" İncelemesi
« Son İleti Gönderen: magicalbronze 12 Ocak 2018, 23:23:19 »

"Narnia Günlükleri"nin yazarı C. S. Lewis'in "Hobbit" için 1937 yılında kaleme aldığı eleştiri yazısını sizler için çevirdik.

İNCELEMEYE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN!
78
10. Yıl Şenlikleri / Tanpınar ve Tolkien
« Son İleti Gönderen: magicalbronze 12 Ocak 2018, 23:22:28 »

J.R.R. Tolkien ile Ahmet Hamdi Tanrıpınar arasında pek çok benzerlik olduğunu biliyor muydunuz? İşte onlardan birkaçı...

KONUYA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN!
79

Brandon Sanderson'ın Fırtınaışığı Arşivi’nin son cildi Oathbringer'dan, önceki kitaplarından, serinin akıbetinden ve daha pek çok şeyden bahsettiği keyifli bir röportajı sizler için çevirdik.

RÖPORTAJA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN!
80
10. Yıl Şenlikleri / Cam ve Demir Mevsimler | Amal El-Mohtar
« Son İleti Gönderen: magicalbronze 12 Ocak 2018, 23:20:39 »

2017'de Hugo, Nebula ve Locus ödüllerinin üçünü birden kazanıp büyük bir başarıya imza atan kısa hikâyeyi çevirdik.

ÖYKÜYE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN!
Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9 10