Kayıt Ol

İhsan Tatari Yazdı: Çanlar Hugo Ödülleri İçin Mi Çalıyor?

Çevrimdışı okanakinci

  • **
  • 202
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: İhsan Tatari Yazdı: Çanlar Hugo Ödülleri İçin Mi Çalıyor?
« Yanıtla #30 : 04 Eylül 2016, 21:25:02 »
Hugo Ödülleri'nde sorun kurallar değil bence. Ödülün kuralları değiştirmek bir işe yaramayacaktır. Sorun toplumsal koşullarının değişmesi. Sad Puppies ve Rapid Puppies'in doğuşunu Trump'ın ve Avrupa'daki benzerlerinin yükselişinden ve kültürdeki bu sağ-sol mücadelesini gerçek yaşamdaki sağ-sol mücadelesinden ayrı düşündükçe gerçekçi bir çözüm üretmek mümkün değil. Dışarıda bu ırkçı, cinsiyetçi, homofobik düşüncelere karşı mücadele etmeden sadece bu ödül töreninin içinde mücadele ederek bu gidişat değiştirilemez. Bu yüzden şu anki sonuç beni şaşırtmadı.

Çevrimdışı Mr.Sakal

  • **
  • 79
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Hugo ödüllerinde kimin aday olup olmayacağı ve nereye aday olacağı neye dayanılarak ve nasıl seçilmekte?
Hayatta yapılabilecek en ilginç şey ''ben hayali bir adamım'' diyebilmektir.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Oylamalardan bir-iki ay önce aday belirleme listeleri açılıyor. Fantastik ve bilimkurgu alanında sayılabilecek eserlerin oylamaya katılması için insanlar aday belirtiyor. En çok oy alan ve kategorilere uygun olanlar son oylamaya alınıyor, liste halka açık bir şekilde duyuruluyor.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Mr.Sakal

  • **
  • 79
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Cevabın için teşekkürler. Açıkçası ben Hugo ödüllerinde verilen ödüllerin illa ki siyasi ve sola dayanan bir mesaj olması üzerine verildiğinden emin değilim. Bir ödülün illa ki edebi bir kaygı taşıyan eserlere, edebi kaygı taşımasa da kurgu da orijinalliğiyle öne çıkabilmiş veya da sadece yaptığı işi çok ustaca ve eksiksiz bir şekilde yapabilmiş eserlere verilmesi taraftarıyım. Fakat bu edebi yönü siyasete veya sol görüşe dayanacak diye birşey olmadı. Felsefeye veya sosyolojiye de dayanabileceği gibi sadece etkileyici karakter motiflerine de dayanabileceği gibi sağa dayanan veya herhangi bir ideolojiye taraf olmadan şahsi siyasi düşüncelerine de dayanabilir. Buna en büyük örnek Heinlein'ın Yıldız Gemisi Askerleri adlı romanıdır. Zamanında Yıldız Gemisi Askerleri'ne de Bitmeyen Savaş'a da Mülksüzler'e de üçünden uzak yapıdaki eserlere de ödül veren Hugo'nun bir anda sırf sol temasına sahip diye bir esere ödül vermeye başlaması bana pek olası gelmiyor. (Puppies olaylarının öncesi için diyorum tabi). Oylama sisteminin açıklarından yararlanıp kendi eserine oy kazandıran yazarlar var tabi ama onların oy alabilmesinde herhangi bir siyasi etki fark edemedim. Bugün bu Puppies olaylarının dışında yine Yıldız Gemisi Askerleri gibi düşüncelerini temellendirerek sunan orijinal bir kitap çıksa kazanamayacağı ihtimali pek düşük geliyor bana.

İngilizce kitap okuyamayan bir okur olarak maalesef ki bu piyasayı son yıllarında çıkan kitapların çoğunu okuyamadığım için maalesef ki dediklerim olası gelmiyor demekten öteye gitmiyor ama gerçekten o kitapları okuyan birisi de bana örnekler vererek öyle olduğunu gösterirse diye de umut ettiğimden ve aklıma takılan birşeyi söylemek istediğimden bu mesajı yazdım.
Hayatta yapılabilecek en ilginç şey ''ben hayali bir adamım'' diyebilmektir.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
2017 Hugo Ödülleri Adayları Açıklandı
« Yanıtla #34 : 05 Nisan 2017, 15:18:19 »

Son yıllarda kaliteli edebiyattan çok, sağ-sol çekişmelerine konu olan Hugo Ödülleri'nin bu yılki adayları belli oldu. Aralarında pek çok tanıdık isim ve eser görmek bizleri çok mutlu etti :) Ama değişen kurallara rağmen Rabid Puppies bu sene de bir şekilde listelere sızmayı başardı. Yine sürpriz isimlerle... Sad Puppies grubundansa ses doluk çıkmadı.

İşte tüm adaylar, tanıdık eseler ve başka yerde bulamayacağınız detaylar. Kayıp Rıhtım farkıyla  8)

http://kayiprihtim.com/haberler/oduller/2017-hugo-odulleri-adaylari-aciklandi/

Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
En İyi Dramatik Sunum (Uzun Eserler) dalında Arrival alır diyorum. Oy verenler uzunluğu süre bazından değerlendirmezse tabii :P

Çevrimdışı

  • **
  • 116
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Benim anlamadığım bir şey var. Bu adamlar China Miéville'i veya Neil Gaiman'ı seçiyorlar ya. Olaki ödülleri bu yazarlar aldı. Şimdi Rapid grubu zafer kazanmış mı oluyor? Bu yazarlar gerçekten iyi yazarlar zaten. Hugo ödülünü kazanması muhtemel bir aday seçip sonra kazanınca zafer olarak mı sayıyor bu grup? Mesela China Miéville için ne yazık ki Rapid Puppies denilmiş. Bu grup olmasa bu adam aday olamaz mıydı yani?

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Vox Day (Rabid Puppies) kaçak dövüşüyor. Daha önce aday gösterdiği isimlerin hepsine istisnasız olarak, çalışmalarının kalitesine bakmaksızın Ödül Yok verilmişti. O da geçen sene taktik değiştirip sevdiği eserlere ödül kazandırmaya değil, ödülleri mahvetmeye odaklandı. Sad Puppies'in başındaki Correria ve Torgensen onu dizginlediklerini söylemişlerdi, kimse inanmamıştı ama doğruymuş :)

Vox Day geçen sene de Brandon Sanderson, Stephen King, Neil Gaiman, Jim Butcher, Andy Weir ve Neal Stephenson gibi pek çok ünlü ismi ada göstermişti. İki amacı vardı. Birincisi bu isimlere de Ödül Yok verdirmek ve Hugo'yu mahvetmek. İkincisiyse bu isimlerin her hâlükârda ödül almasını sağlayıp "Ben kazandım!" demek. Geçen sene ikincisi oldu, önerdiği isimlerden birkaçı ödül aldı ve biz kazandık dediler.

Bu sene öyle olmayacak gibi. Tüm kategorileri doldurmadıkları, tek bir aday sokabildikleri için muhtemelen onların önerdiği isimler ödül almayacak.

Bu grup olmazsa bunlar aday gösterilmez miydi sorusuna gelecek olursak... Neil Gaiman haricinde şimdilik bunu başarabilen olmamıştı. İşte Sad Puppies'e kısmen hak verdiğim konulardan biri de bu. Hugo Ödülleri adayları son senelerde belirli kriterlere göre belirlenmeye başlamıştı: solcu yazar, eşcinsel yazar, kadın yazar, uzakdoğulu yazar, feminist eser vs vs. Bunlarla bir alıp veremediğim yok... da adayların "kim" olduklarına göre değil, eserlerinin "kalitesine" göre belirlenmelerini tercih ederdim.

Öte yandan Stephen King, Brandon Sanderson ve Andy Weir gibi isimler Hugo'ya layık mı, orası da tartışılır. Çok büyük isimler, muhteşem eserler ortaya koyuyorlar... Seviyor muyum bu yazarları? Evet!... de "başyapıt" unvanını hak edecek, "klasik" sayılacak eserler mi peki bunlar? Eğlendirmeye eğlendiriyor da bir Tolkien, Le Guin gibi okuyana bir yandan da bazı şeyleri sorgulatabiliyor mu? Her okuduğunda yeni şey katabiliyor mu? Tartışılır...

Bu arada Vox Day blogunda kendisi için "John Scalzi'nin bir balon olduğunu kanıtlayan adam" demiş  :D Bu ikisinin arasındaki savaş hiç bitmeyecek anlaşılan.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Hugo Ödülleri 2017: Kuduz Köpekçikler Yine Saldırdı
« Yanıtla #38 : 09 Nisan 2017, 14:11:10 »

Yine geldik yılın o malum ayına… Fantastik ve bilimkurgu edebiyatının en prestijli ödüllerinden biri olarak görülen Hugo’nun bu seneki adayları geçtiğimiz günlerde resmen açıkladı. Ve gördük ki Rabid Puppies (Kuduz Köpekçikler) ekibinin saldırıları ve ödülün çektiği acılar öyle kolay kolay nihayete ermeyecek.

O hâlde gelin, Hugo Ödülleri’nin bu yılki adaylarına ve Rabid Puppies adlı grubun etkinliği mahvetme çabalarının yeni ayağına portalımızdaki makalemizden hep birlikte göz atalım.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı erenemre

  • *
  • 18
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: İhsan Tatari Yazdı: Çanlar Hugo Ödülleri İçin Mi Çalıyor?
« Yanıtla #39 : 20 Mayıs 2017, 08:27:54 »
Arkeolojik kazı yapar gibi gerçekleri tek tek bulup çıkartmışsınız. Olan biten neler varmış 1 senedir sizin yazılarınızdan takip ediyorum. Hem olayı birçok farklı açıdan görmeyi sağlayan hem de son derece keyifli yazılar. Ellerinize sağlık!
 
Stephen King’in romanlarından birinde okuduğum bir kısım vardı. ‘O’ romanının kekeme Bill karakteri… Bill üniversitede yaratıcı yazarlık dersi alırken sınıf olarak ünlü bir yazarın bir paragrafını tartışıyorlar. Yazar burada şöyle bir politik mesaj mı vermek istedi, böyle bir sosyal kökeni mi var vesaire derken 70 dakikadır sınıfta tartışılıyor. Bill en sonunda dayanamıyor ve ayağa kalkıp kekelememeye dikkat ederek şunları söylüyor:

“Bunu hiç anlamıyorum. Neden bir hikâye sosyo-birşeyler olmak zorunda? Politika… Kültür… Tarih… Bunların hepsi, eğer iyi anlatılmışsa, bir hikayenin doğal içerikleri değiller mi? Yani… Bir hikâyeye sadece bir hikâye olarak bakamaz mısınız?”

Eğri oturup doğru konuşalım. Tek amacımız kendimizi geliştirmek olsaydı bilimkurgu yerine ders kitapları, makaleler, araştırma yazıları okurduk. İyi bilimkurguda bunlarda olmayan bir şeyler var demek ki. Kitaplara bizi bulunduğumuz mekân ve zamandan çekip bambaşka dünyalara alma gücünü veren karakterler, tasvirler, olaylar. Ya da bütünüyle hikâye dediğimiz şey. Bilimkurguda mesaj verme kaygısının hikâyenin önüne geçmesini yadırgıyorum.
 
Kaldı ki bugün Hugo ödülleri üzerinde dönen tartışmanın kapsamı o kadar dar ki. Eşcinsellik, kadın-erkek eşitliği, ırkçılık ve bitti. Neden yazarlar kendilerini sadece bu üç sosyal sorunla kısıtlasın? Geleceğimizi etkileyecek problemler çok daha çeşitli. Örneğin bugün bakteriler antibiyotiklere karşı direnç kazanıyor, okyanusların asitlik düzeyi artmakta ve roket teknolojisi son 50 yılda pek gelişmedi (SpaceX olmasaydı gerilediğini bile söylemek mümkündü) gibi.
 
Bu olayların hiç birinden haberim yokken ve Hugo kazananları listesinden kitaplar seçip seçip okurken de birkaç belli başlı toplumsal konunun çok sık ele alınıyor olması dikkatimi çekiyordu. Şimdi buna iki örnek vereceğim ama baştan söyleyeyim, bahsedeceğim her iki kitap da harika ve okumanızı rahatlıkla tavsiye ederim. Bu örnekler sadece kitapların geneliyle uyumsuzluk içinde olan ve bence iyi bilimkurgu yazmaktan başka kaygılarla eklenmiş kısımlar.
 
Robert J. Sawyer - Neandertal Parallax (2003 Hugo en iyi roman) serisinde bir Neandertal paralel bir evrenden dünyamıza geliyor. Bu paralel evrende insanların soyu tükenmiş ve onun yerine Neandertaller dominant tür olarak kalmış. Bu ilginç dünya, Neandertallerin toplumsal yapısı, kahvaltı yaparken pencereden izlenen mamut sürüleri derken detaylıca anlatılıyor. Olay şu ki bu dünyada bütün Neandertaller biseksüel. Okurken bu nereden çıktı ya, diye şaşırmıştım. Kitabın diğer kısımları aksine bu nokta Neandertaller hakkında bildiklerimizle tutarlı değil hissi yaratıyordu.

Diğer örnek Ann Leckie – Adalet (2014 Hugo en iyi roman). Yine harika bir kitap ve yine mutlaka okuyun. Henüz okumadıysanız bu örneği atlayın. Çünkü spoilerın dibine vurma ihtimalimiz var. Bu kitapta genel olarak karakterlerin cinsiyetleri bir iki istisna hariç hiç ön plana çıkarılmamış. Öyle ki karakterlerin kadın mı erkek mi olduğunu bilmiyoruz. Ama bu durum hikâyenin mantığıyla son derece tutarlı ve hiç garipsemedim. Aksine hikâyeyi benim için daha inanılır yaptı. Çünkü karakterleri yöneten yapay zekâ cinsiyetsiz. Gel gelelim bu muazzam yapay zekâ çoğu zaman bağıl olmayan normal insanların cinsiyetini de ayırt edemiyor. Bunun gerekçesi olarak da her gezegende cinsiyetlerin belirleyici özelliklerinin çok farklı olduğu, bir gezegende erkekler saldırgan ve dominantken diğerinde tam tersi olabildiği verilmiş. Tamam da, nasıl bir zoolog böceklerin cinsiyetini belirleyebiliyorsa bu aşırı kabiliyetli yapay zeka da insanların cinsiyetini belirleyebilmeli. Daha henüz kitabın başında verilen bu detay biraz kafamı karıştırmış ve kitabın akışını bozmuştu benim için.

Bu örneklerde kadın-erkek eşitliği ve eşcinsellik kurguya biraz zorlama eklenmiş. Sanki gözümüze sokuluyor. Eğer bilimkurgu yazarları Hugo ödüllerinde bir şansları olabilmesi için kitaplarında sınırlı birkaç toplumsal konuda mesaj vermek zorunda hissediyorsa bu büyük bir sıkıntı. Bilimkurgu özellikle yazarların fikir dünyası alabildiğine açık olduğunda kendisini buluyor. O zaman sizi hiç düşünmediğiniz konuları düşünmeye sevk ediyor, tamamen yeni bakış açıları kazandırıyor. Asıl zenginlik burada.
 
Hugo gibi ödüller bir yerde bilimkurgunun amiral gemisi. Bu ödülü bir kere kazanmak neredeyse kariyerinizi garanti altına alıyor (Paolo Bacigalupi, Kurmalı Kız’dan sonraki kitabını daha yazmaya bile başlamadan sözleşmesini yapmıştı). Ödülü kazanan kitaplar bütün dünyaya ulaşma şansı yakalıyor. Mesela acaba 2015’te Marko Kloos adaylıktan çekilmiş olmasaydı Üç Cisim Problemi Türkçeye çevrilmiş olur muydu? Yoksa onun yerine Lines of Departure’u mu okumuş olurduk? Bilimkurgunun gelişimine yön veren ödüllerden birisi için inceldiği yerden kopsun diyemeyiz.
 
Benim anladığım şu ki Guardian gibi gazetelerin bu ödülleri haberleştiren ekipleri her kimlerse, kavga-gürültünün devam etmesinden pek de şikâyetçi değiller. İnsanları yanıltmak pahasına ortalığı kızıştırmaktan geri durmuyorlar çünkü. Sad Puppies tarafından haklı bir eleştiri olarak başlayan bir olayken Vox Day denen, hiçbir değere saygısı olmayan bir kişiye verilen aşırı tepkilerle bu noktaya gelinmiş. Bu iki taraftan hangisinin kazandığı beni hiç ilgilendirmiyor. İki tarafta da iyi bilimkurgu kazansın diyen yok ki!
 
Belki de sağduyulu bilimkurgu okurlarının bu gelip geçici rüzgârlara kapılmayıp “biz sadece ödüllerin iyi bilimkurguya gitmesiyle ilgileniyoruz” demeleri kargaşanın bitmesi için yeterli olur. Bu sene sırf Vox Day onu aday gösterdi diye China Mieville’ye ‘ödül yok’ kaşesi vurmak veya tarafımız belli olsun diye beyaz erkeklere oy vermemek yerine basitçe iyi bilimkurguya oy vermek bunu söylemenin en etkili yoludur herhalde.
Merhaba okuyan insanlar!

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: İhsan Tatari Yazdı: Çanlar Hugo Ödülleri İçin Mi Çalıyor?
« Yanıtla #40 : 20 Mayıs 2017, 11:15:26 »
İki tarafta da iyi bilimkurgu kazansın diyen yok ki!

Çok güzel özetlemişsiniz gerçekten; yazdıklarınızı hem durmadan kafa sallayarak hem de büyük keyifle okudum :) Durum maalesef tam da bundan ibaret. Artık yazarlar Hugo almak istiyorlarsa işin içine cinsel eğilimi farklı olan bir karakter sokmaları gerektiğini biliyor ya da buna zorunluymuş gibi hissediyorlar sanki. Çok alakasız bir yerde, sırf kitapta öyle biri olsun diye koyulduğu son derece belli olan, etkisiz karakterler çıkıyor artık sürekli karşımıza. Ya da kitap basılıp ünlü olduktan sonra bir anda çok alakasız bir karakterin eşcinsel olduğunu falan söylüyorlar. Tabii ki bu tür karakterler kaleme alınabilir, bunda bir sakınca yok ama sırf "olsun" diye koymak bana saçma geliyor. Oysa Ursula Le Guin öyle mi? Karanlığın Sol Eli'ndeki cinsiyetsiz karakterlerin sırf öyle olsunlar diye yazıldığını kim iddia edebilir? Sizin verdiğiniz Neandertal Parallax örneği de çok yerinde olmuş gerçekten. Neyse, bu konuda çok fazla konuşmak istemiyorum, sonra homofobik olduğum zannediliyor :)

Bunca uğraşımızın okunduğunu ve değer gördüğünü bilmek de ayrı bir mutluluk kaynağı elbette. Çok teşekkürler :)

İyi ödüllerin iyi bilimkurgulara verildiği günleri görmek dileğiyle...
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı

  • **
  • 116
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: İhsan Tatari Yazdı: Çanlar Hugo Ödülleri İçin Mi Çalıyor?
« Yanıtla #41 : 20 Mayıs 2017, 12:45:17 »
Biraz düşününce aslında bu olayların o kadar da kötü olmadığını düşünmeye başladım. Mesela şu ortamda bir kitabın Hugo alması genel kesimin hepsinden oy alması ile mümkün. Bu zamana kadar az kişi ile sadece sosyal düşünceye önem veren kitaplara ödül giderken şimdi bir bütün olarak ele alınıyor. Sad Puppies amacına ulaştı, zaten onlar en başından beri sadece belli konulara yoğunlaşan eserlerin oy almasından yakınıyorlardı ki artık bu mümkün değil. Hugo ödüllerinin geleceği için artık tek olması gereken Rapid Puppiesin ve genel olarak gruplaşmanın yok olması. Ben Rapid Puppiesin azalarak biteceğini düşünüyorum. Zaten Locus ödül adaylıkları da Rapid Puppies'e bir tokat gibi olmuş, onların seçmesi iyi eserleri gölgeleyemiyor. Bana kalırsa bu yıl olacak seçimlerde yapılacak en büyük hata, Rapid Puppies'i kaale alıp ona göre oy vermek olur.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: İhsan Tatari Yazdı: Çanlar Hugo Ödülleri İçin Mi Çalıyor?
« Yanıtla #42 : 20 Mayıs 2017, 20:05:03 »
Aslında Sad Puppies'in tam olarak amacına ulaştığı söylenemez. Geçen sene Vox Day şöyle bir yorum yapmıştı:

Alıntı
Dört kurgu kategorisi giderek Beyaz Erkek Karşıtı hâline geliyor. Kazananlar: siyah kadın, siyah kadın, Asyalı kadın, beyaz kadın. Hiçbiri çok-satan ya da ünlü bir yazar değil. Çok geçmeden ödüllere aday olabilmek için sadece azınlık olmanız yetmeyecek ve eşcinsel, kör ve topal olmanız beklenecek.”

Bu yılki en iyi roman kategorisinin özetiyse şu :)

Alıntı
“Bu yıl en iyi roman kategorisinde yer alan yazarlardan sadece biri erkek. Geri kalan beş adaydan üçü kadın, ikisiyse eşcinsel. Üstelik kadınlardan biri siyahi. Bu harika!”

Day'i günahım kadar sevmem de her seferinde şu adamın eline inatla koz vermelerine de hayret ediyorum doğrusu. Adayları eserlerinin kalitesine göre seçiyorlardır diyorum, ardından böyle bir yorum görüyorum, bu sefer de şüpheye düşüyorum. Şeytanın avukatlığını yaptırıyorlar insana  :D

Kimsenin cinsel tercihiyle ya da ten rengiyle bir alıp veremediğim olmadığı tarihe not düşülsün u_u
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı erenemre

  • *
  • 18
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: İhsan Tatari Yazdı: Çanlar Hugo Ödülleri İçin Mi Çalıyor?
« Yanıtla #43 : 21 Mayıs 2017, 08:51:38 »
İnsanların homofobik olduğunuz gibi bir izlenime kapılacağını sanmıyorum. Ama ben de bu konuda biraz endişelenmedim dersem yalan olur. :) 

Bu arada Geroge R. R. Martin'i Hugo kaybedenlerine verdiği Alfie ödülleri için çok takdir ettim. İşte toplulukları geliştiren kültür böyle yapıcı çabalarla oluşuyor. Ödül geceleri de bir hayli eğlenceli geçiyor gibi görünüyor. Kitaplarını okumadım ama adam sadece bu yaklaşımıyla saygımı kazandı.

Bu açıdan Kayıp Rıhtım Okur Ödülleri de harika bir iş. Çevirilerin, yerli eserlerin de ödüllendirilmesi çok güzel bir katkı. Ayrıca, ödüllerin oylamalarına katılabilmek de çok zevkli oluyormuş.
Merhaba okuyan insanlar!