Konu: Deadpool Marvel Evreni'ni Öldürüyor

[mit]

Deadpool, Marvel evreninin en sevilen karakterlerinden biridir. Üstelik geçmişi o kadar eski olmamasına rağmen. Bununla birlikte ülkemizde sadece "orada, bir çizgi-roman var uzakta" nidalarıyla anılır. Şimdiye dek kendisini sadece X-Men: Origins'teki berbat ötesi uyarlamasıyla ve Deadpool oyunuyla yakından görebildik. Neyse ki JBC sonunda bizi bir Deadpool çizgi-romanına kavuşturdu!

Deadpool Marvel Evreni'ni Öldürüyor, Marvel evreninin "What if..." serisine ait aslında. Her zamanki gibi koca kafalı İzleyici'miz, "Ya şu şöyle olsaydı..." tarzında bir konuşmayla anlatmaya başlıyor hikayesini. Ama işin içinde Deadpool olunca sonu aynı bitmiyor, o ayrı Çünkü kendisi yine o hiç bitmeyen sululukları ve sürekli çalışan çenesiyle sizi güldürmeyi başarıyor. Eh, boşuna "Merc with a mouth" demiyorlar kendisine.

Bununla birlikte hikayeye uygun gitmesi açısından Deadpool'un iç seslerinin bizi çabuk terk etmesi beni üzdü. Çünkü bu karakterin en sevdiğim yanlarından biri bir çizgi-romanın içinde olduğunu bilmesi ve... bunu nasıl anlatsam? Çizgi-romanlarda konuyu anlatmak için dikdörtgenler olur ya hani. "O sırada başka bir yerde," gibi durum belirtici şeyle yazar genelde içinde. İşte Deadpool'da bu kutulardan biri sarı, biri beyaz ve ikisi de Deadpool'un kafasının içindeki diğer sesleri canlandırıyor. sarı olan tam bir çılgın. Beyaz olan da inanılmaz ince espriler yapıyor ve bu üçünün (Deadpool, sarı düşünceler, beyaz düşünceler [Allah'ım, ne diyorum ben?]) kendi aralarında atışmalarını okumak çok zevkli oluyor! İşte bu kitapta o çok fazla yok, bu da benim birazcık canımı sıktı.

Yine de genel olarak baktığımda başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Umarım başka Deadpool ciltlerinin öncüsü olur. Chimichanga!

[Fırtınakıran]

İç sesleri olmamasına rağmen o çene yine durmadı, durmadı, durmadı ! Açıkçası ben de başlarda kaybolmalarına üzüldüm, fakat yine de oldukça eğlenceliydi. Bir de üzerine ciddi başlyıp Deadpool'a ters düşen olaylar silsilesi ve ardından "hee" diyerek her şeyi anlamamız da pek şıktı.

Ne diyeyim, ben de daha çok Deadpool okumak istiyorum ^^!

Not: bu konuyu iyi ki açtın abi .

[KoyuBeyaz]

Okuma fırsatı buldum, çok garip duygular uyandırdı bende. Genelde daha ince ayrıntılarla tüm olayları tek tek gösteren gidişatları sevsem de bu sefer pek rahatsız etmedi olayların hızlı gelişmesi. En nihayetinde olay belli, kapak zaten özetliyor her şeyi. Fakat iç seslerin kullanım şekli çok ilgimi çekti bu sefer, oldukça da mantıklı bir şekilde değişmesi çok hoş. Normalde gördüğümüzden daha farklı bir Deadpool görüyoruz bu çizgi romanda ama sıkmıyor, bir şekilde çekici de hatta.

Başka Deadpool'ların öncüsü olması dileğine kalpten katılıyor ve sevenlerine tavsiye ediyorum.

[Marius]

Vallahi Punisher Kills the Marvel Universe'e taş çıkartmış deli kahramanımız. Yenilmeyen kahramanlar çoğu zaman sıkıcı olmuştur. Her şeyin üstesinden gelmeleri, ölümsüzlükleri. Deadpool'un bunlardan farkı akla gelebilecek her şeyle dalga geçiyor oluşu. "Welcome to Loserville. Population: You."

Alışılmışın dışında ilerleyen hikayesi ve orantısız zekası ile tüm kahramanların havasını söndürüyor bu bölümde de. Umarım JBC Deadpool'u devam ettirir de yüzümüz güler. Ama önce Star Wars çizgi romanlarını bitirsin allahsızlar! Lisedeydim oğlum başladığınızda

[Evis]

Jbc Yayıncılık bu çizgi romanın 2. baskısını yapmış.  Linki veremiyorum şu anlık ama Jbc'nin kendi sitesinden alabilirsiniz. Klasikleri öldürmeden önce bu Deadpool kimleri nasıl öldürmüş bakmak isterseniz.

Edit: Bulunamıyor diye okumuştum galiba.

[Fırtınakıran]

Evet, bu aslında Deadpool Marvel Evreni'ni Öldürüyor konusu. Ama Edebiyat Kahramanlarını Öldürüyor da tam olarak bunun devamı. O nedenle bunu merak edenler mutlaka önce Marvel Evreni'ni Öldürüyor'u okumalı ^^.

Öncelikle şunu söylemeliyim, ilkinden daha çok sevdim. Marvel Evreni'ni Öldürüyor'daki konu beni bir hayli meraklandırmış ve o malum aydınlanmayı Deadpool gibi bir karakterin yaşamış olmasını oldukça ironik bulmuştum. İronikti ama ironi Deadpool'dan başka kime yakışacaktı sahi?

Kafasının içindeki sesleri susturmasına üzülmüştüm ilk ciltte, oysa bu cilt içinde görüyoruz ki yeni bir ses ediniyor. Ve Deadpool ne yapıyor? Yapabildiği en iyi şeyi! O iş öldürmekten başka ne olabilir?

Bu cilde başlarken kafamda hep aynı soru vardı. Bir çizgi roman kahramanı edebiyat klasiklerini neden öldürsün? Meğer yazar Cullen Bunn'ın bana vereceği kocaman ve etkileyici bir cevabı varmış. Cildi okudukça her şey ilmek ilmek çözüldü ve "haaa, anladıııım" derken bulur oldum kendimi. Kurduğu bağlantılar ve maceramızın devamının edebiyat dünyasına dayanması sağlam temellere oturtulmuştu. İyi ki Türkçede okuyabildik Cullen Bunn'ı ve zekasını!

Ama göndermelersiz bir Deadpool olabilir mi? Yer yer giydirmelere kıs kıs gülerken yakaladım kendimi.

Spoiler: Göster

En çok spider-man'i tekrar tekrar öldürmek zorunda klması? İşte en çok oraya güldüm. Dracula kısmına hiç değinmiyorum bile.

Spoiler vermemek için kıvrandığım yorumumu yavaş yavaş bağlayayım. Cildin sonu devamını feci merak ettirir şekilde bitti. Marvel Evreni'ni Öldürüyor'u benim için kat kat aşan bir eserdi. Dahası, olaya Deadpool harici dahil edilen kişilerin seçimi de bir o kadar mantıklı. Ama insan en çok Deadpool'un bu sayıda da yaşadığı yepyeni bir aydınlanmayı merak ediyor. Son neresi? Bir son gerçekten var mı?

Tam da o noktada son cildin adını öğreniyoruz: (Spoiler)

Spoiler: Göster

Deadpool Kills Deadpool

İşte bu bazı soruları cevaplıyor.

Ben sevdim, eller alsın.

[mit]

Ben de dün fuarda pençelerimi geçirdim Deadpool Edebiyat Kahramanlarını Öldürüyor'a. Akşam ayaklarımı uzattığımda ilk okuduğum şey de o oldu.

Tıpkı sevgili Fırtınakıran gibi ben de Marvel Evrenini Öldürüyor'dan daha çok sevdim bu cildi. İlk başta aynı serinin devamı olduğunu gördüğümde üzüldüm, yalan yok. Çünkü Wade Wilson'ın Savaşı'nı daha çok beğenmiştim. "Şimdi yine mi çeşit çeşit kahramanı hızlı hızlı öldürüşünü izleyeceğiz yani?" dedim hatta kendi kendime, farklı bir şey beklemiştim çünkü. "Adından belli, daha ne bekliyorsun ki?" diyeceksiniz, haklısınız. Ne bileyim, o kitapların konularına başarıyla iliştirilmiş bir Deadpool bekliyordum ben sanırım.

Ama hakkını vereyim, hikayenin yazarı gerçekten de çok parlak bir fikre imza atmış. İlk sayfaları okumamla birlikte tüm o şikayetlerim uçup gitti ve Deadpool edebiyat kahramanlarını bir bir öldürdükçe yaşanan o sürpriz gelişmeleri keyifle okudum.

Spoiler: Göster

Öldürdüğü her edebiyat kahramanının 2 ya da 3 Marvel karakterine denk gelmesi, arada onları da görmemiz, kimlerden esinlendiklerine atıfta bulunulması çok zekice bir hareketti gerçekten. Sırf kesip biçseydi bu kadar eğlenceli olmazdı kesinlikle. Bir de Holmes ve ekibinin de işin içine dahil olması da ayrı bir mutluluk oldu benim için.

Sonra bir baktım, bitmiş (mi?) Sayfalar öyle bir noktada tükeniyor ki son cildi merakla beklemekten başka bir şey gelmiyor elinizden!

Kısacası... Chimichanga!

[Elendil_XX]

Bayıldım. İlkinden çok çok daha iyi bir ciltti.

Psikopat ama bir o kadar sevilesi kahramanımız Deadpool'un edebiyat kahramanlarını tek tek öldürüşü ancak bu kadar ilginç ve tatmin edici bir hikaye ile anlatılabilirdi heralde. Yazar Cullen Bunn'u tebrik ediyorum, gerçekten harika bir fikre imza atmış.

Kendi adıma harika bir nostalji etkisi de yarattı bu cilt. Her sayfada farklı bir klasik edebiyat kahramanı ile karşılaşmak çok hoştu. Her biribin Deadpool'a verdiği tepkiler de ayrı güzeldi. Ayrıca bu "öldürme" olayının yanında bu kez bir kaçma-kovalamacanın da işin içine girmesiyle hepten tadından yenmez oldu. Deadpool'u yakalamak için kurulan "ekip" tümden evlere şenlik zaten.

Velhasıl, oldukça eğlendim okurken. Çizimlerde ayrı nefisti. Son cildi merakla bekliyorum.

[Fırtınakıran]

Pekala, beklediğime değdiğini düşünmüyorum.

Önce sorum gelsin: Bunun "Deadpool... Öldürüyor" serisinde son olacağını sanıyordum, fakat sonu pek de son gibi bitmedi. Acaba bir devamı var mı?

Edebiyat Kahramanlarını Öldürüyor ile büyük takdirmi kazanmıştı oysa. Marvel Evrenini Öldürüyor'u "hmm" diye okurken, ikinci ciltte meğer olaylar neye gebeymiş diye hayran kalmıştım. Edebiyat kahramanları ve süper kahramanlar arasında kurulan bağlantılar zekiceydi.

Gel gelelim, Deadpool Deadpool'u Öldüyor'da ben pek eğlenmedim. Belki beklentim ikinci ciltle birlikte çok yükseldiği için böyle oldu. Güldüğüm yerler de var elbette. Onu inkar edemem. Ama beklentimin altında kaldığı da bir gerçek.

Dilerim diğer hayranlar/okuyanlar benden daha çok beğenir.

[Elendil_XX]

Bu muydu yani?

Benim sabırsızlıkla çıkmasını beklediğim cilt bu olamaz, reddediyorum. İlk 2 cilt nerdeeee bu nerde
Başlangıcından bitişine kadar öylesine yazılmış ve çizilmiş bir cilt olmuş kesinlikle, hiç beğenmedim.

Köpekpool'lar, dinozorpool'lar, ördekpool, pandapool, aklınıza gelebilecek her çeşit pool...kabus gibiydi resmen. Meğer ben tek bir Deadpool'u seviyormuşum onu anladım ajdfhgjasjf.

Sonu da hiiiiç tatmin etmedi, Hazal'ın da dediği gibi sanki bir devamı olacak gibi bitti.

Neyse, bana göre bir cilt değilmiş "Deadpool Deadpool'u Öldürüyor". Ama ilk 2 cildin hatırına yine de başarılı bir üçleme olarak kalacak aklımda.

[Bozhermes]

Deadpool arkadaşın zombilerle olan savaşı da çıktı zaten. En büyük kahramanım Deadpool oldu.

[mit]

Deadpool Deadpool'u Öldürüyor'u nihayet okudum ben de. Üstteki yorumlardan dolayı kendimi kötü bir sonla karşılaşmaya hazırlamıştım aslında ama yine de yeterince hazır olamamışım.

Serinin ilk iki cildine yakışmayan bir sondu. Tamam, Deadpool Marvel Evreni'ni Öldürüyor'dan da çok fazla keyif almamıştım, çerezlik bir ciltti. Ama Deadpool Edebiyat kahramanlarını Öldürüyor'da konu öyle güzel bir ivme kazanmış, öyle güzel bir yere bağlanmıştı ki insan ister istemez bu cildi merakla bekliyordu.

Ancak Deadpool Deadpool'u Öldürüyor'da o ivme tekrar aşağı doğru meylediyor ve Deadpool Marvel Evreni'ni Öldürüyor'dan hallice bir macera çıkıyor karşımıza. Geveze paralı askerimizi Marvel evreninin farklı karakterleri halinde görmek güzel mi? Güzel... Özellikle M.O.D.O.K., Wolverine, Howard The Duck ve Pandapool (favorim!) gerçekten de eğlenceliydi. Fantastik Dörtlü'nün o meşhur İzleyici (şapkana hastayım ahbap) ve Galactus sahnesini tiye aldıkları kısım da güzeldi. Ama...

Ama tüm bunlar bir cildi doldurup da onu çok sevdiğiniz maceralar arasına koymaya yetmiyor. Hepsi de ancak bir hikayeyi destekleyecek yan eğlencelikler olabilir ancak. Ve ne yazık ki ortada sağlam bir hikaye yok. Üçleme olsun diye yazılmış gibi olan şeyler vardır ya hani, bu da onlardan işte.

Favorim hâlâ Wade Wilson'ın Savaşı.