Kayıt Ol

Milyonların kandığı çılgın e-mail kandırmacaları

Çevrimdışı vital

  • *
  • 33
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ünlülerin çıplak resimleri ve çabuk zengin olmanın yolları gibi yemlerle dolu mailler gelen kutularımızı dolduruyor. İçten içe gerçek olmadıklarını bidiğimiz halde, neden 'Belki?' diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz?

Tebrikler, adını bile telaffuz edemeyeceğiniz bir ülkeden lotoyu tutturdunuz! Uzak uzak bir ülkeden varlıklı bir petrol işletmecisi size milyon dolarlar vermek istiyor! Şekşi kızlar sizinle tanışmak istiyor!

Hadi dürüst olalım. Biri kalkıp da kapınıza gelip bunları söyleseydi, ona hemen toz olmasını söylerdiniz. Peki neden insanlar bunlar maildeyken, sanki yazılı br mesaj olarak gelince daha bir meşrulaşıyormuş gibi bu yemleri yutuyor?

En üzücü yanı, bu tür maillerin gelen kutunuzu doldurmaya devam etmesinin sebebi, işe yarıyor olmaları. Her ne kadar raporlar bu kandırmacaların gittikçe saçmalaştığını belirtse de, insanlar sürekli tıklamaya devam ediyor.

Neden? Kârlı çünkü. Bir snail-spam (yayılan istenmeyen posta) değeri 0.5-1 cent arasında. Kulağa çok büyük bir miktarmış gibi gelmiyor, fakat onu iletmeyi kabul ederseniz, bir spammer'ı 1.000.000 mesaj gönderebilme başarısına ulaştırırsınız. Bu ay yapılan bir araştırmaya göre internet kullanıcılarının %30 u spam mailden alışveriş yaptığını itiraf etti.

İşte, PC World'den milyonların yuttuğu mail kandırmacaları:



1. Şişede Bonsai kedi yavrusu yetiştirin

Newyork'ta kedi yavrularını şişede büyüten bir yetiştirici ile ilgili bu maile kaç kişi inandı bilseniz aklınız durur. Belki de sebebi mail alıcılarını fena halde kazıklayan o korkunç ayrıntıdır. Küçük hayvanlara yatışmalarını sağlayan kas gevşetici verildikten sonra yetiştirici tarafından şişelere konmaları mümkün oluyormuş. Hayvanlar çubuklar yardımıyla besleniyor ve iskeletleri şişenin şeklini alıyormuş. "New York, Çin, Endonezya ve Yeni Zelanda'da son trend" Hayvan işkencesine yeni bir soluk? Hasta bir şaka?

Aslında bu 'MIT öğrencilerinin mahsülü, Bonsai kedi yavruları' adıyla sahte bir site olarak başladı. Fikir o kadar acımasızdıki, yangın hızıyla yayıldı. İnanılmaz sayıda insan buna inandı, çok sayıda küçük kürklü hayvanları koruma derneği bu yavrulara yardım için yalvardı. Hatta FBI soruşturma açtı. Belki; bir ağacı budayıp şekillendirip minyatüre etmek ve sığrdırmak mümkündü. Ama kediler? En son kontrol ettiğimizde, bir hayvanın büyümesini durdurup sabit bir kapta tutabilmek imkansızın da ötesindeydi (illegal olduğundan bahsetmiyoruz bile).



2. Dihidrojen Monoksidin engellenmesi için imza verin

Dihidrojen monoksidin verdiği zararların tablosunu çizen e-mailler 1990ların sonlarından günümüze kadar internet yoluyla yayılıyor. Sizden; küresel ısınmaya sebep veren, asit yağmurlarının içeriğindeki temel yapıtaşlarından biri olan, metallerin çabucak paslanmasına sebep veren, hatta tümörlerde rastlanan bu kimyasalın engellenmesi için imzanızla destek vermenizi isteyebilirler. Ayrıca bu kimyasal erozyonla yeşil örtümüzün kaybında da rol oynuyor. Yiyeceklerde bile bulunuyor. Korkunç tehlikeli gözüküyor. Hemen imza vermeye hazırsınız değil mi?

Tamam, lütfen size dihidrojen monoksit hakkında son bir bilgi vermemize izin verin. BU kimyasal aynı zamanda SU olarak da bilinir. Bilirsiniz, yaşayan her canlının vücudunda bulunan bileşik. 1997'de bir lise öğrencisi 50 sınıf arkadaşına deneme amaçlı bu maili yollamış ve 43'ü bu kimyasalı engelletmek için imza vermeye kalkmış. Daha sonra bu hınzır daha da ileri giderek 'Ne kadarından haberdarız?' başlıklı projesiyle bilim ödülü almış ve web sayfası yoluyla hiç farkında olmadığımız kimyasallara karşı uyarılar yapmış. Kendinizi kötü hissetmeyin, geçen yıl Yeni Zelanda'dan bir hükümet görevlisi memur da oltaya takıldı.



3. Cep telefonunuzla mısır patlatın

Cep telefonunun zararlarıyla ilgili tüm o bilgilerle birlikte, yaydığı radyasyonun mısır patlatmaya yetecek kadar güçlü olduğu çok da zorlama gözükmüyor, en azından bu bağlamda. Bu yaz Pittsburgh Kanser Araştırma Enstitüsünde çalışanlara cep telefonlarından yayılan elektromagnetik radyasyona maruz kalmamaları tavsiye edilmişken, cep telefonlarıyla mısır patlatanların çılgın videosunu izlemenizi şiddetle salık veren maile neden inanmayasınız?

İddaya göre bir grup mısır tanelerini cep telefonlarından yaptıkları bir halkanın içine koyup telefonları aynı anda çaldırarak bunu başardılar. Sonuç: Cep teleonları zevkle titreşirken mısırlar çılgın gibi patlıyordu. Doğru olmalı -- internette videosu varmış ve izlemesi çok keyifliymiş. Olay taklitçilerin doğru olmadığını kanıtlamaya çalışmaları veya kendi videolarında olayı tekrar canlandırmaya çalışmalarıyla yayıldı. En hoşu, videodakilerin telefon yerine Barack Obama oyuncak bebekleri koyduğunda nasılsa mısırın yine patladığı anlardı. Rakipleri dikkat etsinler! :D

Ne yazıkki, tahmin edebileceğiniz gibi, hepsi neyk? Feyk, tamamen sahte. Herşey Cardo Systems isimli bir şirketin cep telefonu kulaklıklarını tanıtmak için hazırlattığı video ile başladı. Şirket CEO'su telefonun ve mısırın gerçek, ama videonun birleştirilmiş olduğunu açıkladı. Dang. Böylece yumurta pişirebilen cep telefonlarıyla ilgili e-maillerin de sahteliği gün yüzüne kavuştu.

Kendi çevirimdir! Orjinali için tıklayınız


Çevrimdışı Elizabeth~

  • **
  • 272
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Milyonların kandığı çılgın e-mail kandırmacaları
« Yanıtla #1 : 01 Eylül 2008, 19:19:53 »
Çeviriyi çok güzel yapmışsın belirtmeden geçemicem ;) Konuya gelince herkese olduğu kadar bana da geliyo böyle e-mailler  ama bunun dışında -sizlere de geliyor mu bilmiyorum ama- üzücü senaryolarla dolu e-mailler alıyorum.Kişinin babası ölmüş,etraftakiler miras için uğraşıyolarmışmış,hayatları tehlikedemiymiş neymiş,bu parayı benim hesabıma yatırmak ve ülkeme gelmek istiyolarmış,geldikten sonra paranın % 20'si benim olacakmış,bana güvenebileceklerini düşünüyolarmış vee Tanrı beni kutsasınmış.Adımı,cinsiyetimi,adresimi istiyolar sonra,saçma saçma şeyler.Bi keresinde yabancı bir hastaneden doktorluk teklifi bile aldım. ;D Artık öyle bi şey oldu ki bende,açmadan anlayabiliyorum bu tarz mailleri,açmadan siliyorum. :)