Kayıt Ol

Tatlı Rüyalar - Alper Canıgüz

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Tatlı Rüyalar - Alper Canıgüz
« : 16 Temmuz 2010, 17:46:20 »
Tatlı Rüyalar



Tanıtım:

Türk bir anne ile Fransız bir babadan olma Hector Berlioz –kendisi Türkiye’de yaşayan bir Fransız Türk’üdür- sıradan bir pazar sabahı kahvaltı ederken bir ilan okur ve “hayatı değişir”... “Hayatımı satıyorum! 25 yaşında, iyi eğitimli, iki yabancı dil bilen sağlıklı genç, geri kalanını temin edebilmek amacıyla hayatının bir bölümünü satıyor. İlgilenenler aşağıdaki telefon numarasına başvurarak randevu alabilirler.”

Genç yazar Alper Canıgüz’ün ilk romanı yukarıda tırnak içine alınan ilanla başlar. Tatlı Rüyalar, kitabın alt başlığında da belirtildiği gibi, gerçekten ‘psiko-absürd’ ve de ‘romantik komedi’. Zekice kurgulanmış, bir ilk kitaptan -alışıldığı üzere- beklenmeyecek kadar iyi yazılmış, kıvrak dilli, özellikle de saçma, komik ve psikolojik...

Gerçek bir serüven, gerçek bir roman...

Romana sonundan bakarsanız, matrak bir romantizm de bulabilirsiniz. İşin psikoloji kısmına gelince... Yazarımız her ne kadar 1969 doğumlu genç bir psikolog ise de, burada mesleğini kötü temsil ettiği bile söylenebilir. Binyıl Kitap ekinde yayımlanan söyleşisindeki ifadeleriyle aktaralım durumu: “Tatlı Rüyalar’da psikolojinin kullanımdan ziyade ‘kötüye kullanımı’ mevcuttur. Psikoloji nedir ne değildir, bu konuda çoğunluğun kafasının karışık olduğunu biliyorum. Davranış örüntüleri hakkında büyük bilgi birikimine sahip olmakla birlikte iş, insan ruhunun ne menem bir şey olduğu konusuna gelince psikologların durumu da daha parlak değil diye düşünüyorum. İşte kitaptaki ‘psikoloji parodisi’ bununla ilgilidir.” Tatlı Rüyalar, “uzun süredir keyifli bir kitap okumadım” diyenlere hiç çekinmeden “aradığınız işte bu” diye tavsiye edebileceğiniz bir kitap.

Kişisel Görüşüm:

Aynen tanıtımda dendiği üzere, "İşte aradığınız kitap!"lık bir kitap "Tatlı Rüyalar".

Hayalle gerçeği, düş ile kâbusu birbirine katan bir roman. Düşündüren, umut veren, güldüren... Artık iyice aşina olduğum Alper Canıgüz'ün ilk romanı. "Oğullar ve Rencide Ruhlar" ve "Gizliajans"taki samimiyet pek yok, belki de kitap üçüncü tekil şahıstan anlatıldığı için. Ama ilktir, sonrasında tarzını yakalamıştır. Bence bir sorun teşkil etmiyor.

Ciddi bir birikimin meyvesi, özellikle psikoloji ve rüyalar hakkında epey bilgi edindim diyebilirim. Ayrıca aynı eğlenceli dil bu kitaba da hakim olmayı başarmış. İnsan bazı satırları okurken ister istemez sırıtıyor.

Ama en güzeli de verdiği mesajdı bence. Dedim ya hayalle gerçeği birbirine katan diye, heh, işte o hiç de mübalağa değil idi. :)



Yazarın forumumuzdaki diğer eserleri:

-Oğullar ve Rencide Ruhlar
-Gizli Ajans

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tatlı Rüyalar - Alper Canıgüz
« Yanıtla #1 : 15 Eylül 2011, 18:58:06 »
Diğer Alper Canıgüz kitaplarına göre daha ciddi bulduğum, ama aynı zamanda eğlencesinden bir nebze olsun ödün vermeyen bir kitaptı. Okurken bir an olsun sıkılmadım ve daha kitabın başlarındayken "bir durumu" kavramamla birlikte yazarın hayalgücüne bir kez daha hayran oldum. (O şeyin ne olduğunu söylersem yaşaaycağınız şaşkınlığa balta vurmuş olurum.)

Rüya ile gerçeğin harmanlandığı, ama gerçeğin nerede olduğunu çözemediğimiz bir kitap olduğunu vurgulamalıyız. Sonunda ortaya çıkan durum ve mesaj aslında kitabın eğlenceden öte bir şeyler taşıdığına parmak basıyor. Karakterler ise yine eğlenceli ve sevilesi. Her birini okurken ayrı bir tat alıyoruz.

Darly'nin dediği gibi, psikolojiye dair güzel bilgiler de veriyordu. Rüyalar konusunda verdiği bilgiler de aynı güzelliklte ve meraklandırıcı bilgiler verse de, Le Guin'in Rüyanın Öte Yakası kitabında konunun uzmanı olacak kadar bilgiyi okuduğum için benim için yeni olmadı :). Ancak verdiği bilgiler ile diğer iki kitaba oranla daha bir ağırlığı olduğu kanısı oluşturdu bende. Sanki hafiften bir bilimkurgu kitabı gibiydi (Rüyanın Öte Yakası'nın da etkisi var bu düşüncemde).

Oğullar ve Rencide Ruhlar ile favori Alper Canıgüz kitabım olmuştur. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen, son yazdığı Gizliajans'tan daha çok beğendiğimi itiraf etmeliyim.

Buram buram yaratıcılık ve kıskandıracak oranda hayalgücü içeren, merakla elinizden düşmeyen bir eserdir kendisi.

Eğer halen herhangi bir Alper Canıgüz kitabı okumadıysanız gerçekten büyük şeyler kaçırıyorsunuz. Çünkü kendi milletimizin yazarlarının dilimiz ile dans edişini ve bize has espriler ile kahkahlara boğulma zevkinden mahrum kalıyorsunuz.

Çevrimdışı

  • *
  • 11
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tatlı Rüyalar - Alper Canıgüz
« Yanıtla #2 : 27 Aralık 2011, 15:18:37 »
Tatlı Rüyalar'ı okudum Alper Canıgüz'den. Bir o kalmıştı.

İlk kitabı olmasının ufak tefek aksaklıklarını bir kenara bırakırsak, müthiş derecede eğlenceli ve inanılmaz zekice bir kurguya sahipti. Bana biraz daha uzatılabilirdi gibi geldi, yani söyleyebileceği şeylerin sayısı daha fazla gibi. Yine de, bir günde oturup hüpletebildim. Çok hoştu.

Bir Gizliajans değil tabii.

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Tatlı Rüyalar - Alper Canıgüz
« Yanıtla #3 : 14 Mayıs 2013, 00:59:07 »
Merak ettiğim ve okumak istediğim bir yazardı Alper Canıgüz. Geçenlerde 3 kitabını da edinmiştim ve okunmayı bekliyorlardı. Yazarın ilk kitabı olan Tatlı Rüyalar'dan başlayayım dedim ve aldım elime.

Ön kapakta Psiko-Absürd / Romantik Komedi yazıyor ama kitabın genel havasının bu yönde olduğunu söyleyemem. Rüyanın Öte Yakası'nı andırdı yer yer. Bence tam bir bilimkurgu kitabıydı. Zaten Hazal abla üstteki yorumunda değinmiş bu konuya.

Pek kitap kapaklarına takılan biri olmadığım halde, bu kitabın kapağı beni rahatsız etti. Yani rahatsız etti derken, şu yönden; dediğim gibi bilimkurgunun ağırlıkta olduğu bir kitabın kapağına sen gelip Romantik Komedi vs. yazıyorsun sonra da basit bir yatak ve yatakta uyuyan bir insan resmini koyuyorsun. E oldu mu şimdi bu? Olmadı. Yanlış bir politikanın kurbanı olmuş bu kitap. Ama yine de yazarını meşhur eden bir öneme sahip. Bu yönden sevindirici. Kısaca bilimkurgusal bir kapak çok daha uygun olurdu bu kitaba.

Rüyanın Öte Yakası'nda olduğu gibi uzun cümleler ve bol betimlemelerin olduğu bir kitap değil Tatlı Rüyalar, okuru sıkmayan hatta yer yer kahkaha atacağınız -söz gelimi değil, cidden kahkahalarla güleceğiniz- diyaloglara sahip. Bu güne dek okuduğum kitaplar içerisinde hiç bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Okurken çok eğlendim.

Rüyalar alemine daldırıyor bizi Canıgüz bizi bu ilk kitabında. Konumuz: Rüyada kesişen hayatlar ve hayatla kesişen rüyalar. İlginç karakterler ve aralarındaki çatışmalar kitaba renk katan unsurlardan yalnızca biri. Hele o Olcayto Fişek yok mu, tam alem adam yahu. Epey güldürdü.

Türk yazarlarımızdan da böyle eserler çıktığını görünce nasıl mutlu oluyorum anlatamam. Çok beğendim ben Tatlı Rüyaları'ı. Canıgüz'ün diğer 2 kitabını da yakın bir tarihte okuyacağıma eminim.

Hoşuma giden sözleri de şöyle sıralayayım ;

"Birini tanımanın en iyi yolu onunla oyun oynamaktır. Oyun oynarken beni güvenilir bir insan olduğuna inandırmaya çalışırsan bunu anlarım. Ayrıca oyun insanları birbirine yakınlaştırır."

"Neden insanları değiştirmektense, insanlara dünyayı değiştirecek gücü vermeyi denemiyorsunuz?"

"Ve bence hepimizin tek derdi bu Profesör, bu dünyada yalnızız; çok yalnızız."

"İnsanın tüm varoluşsal dertlerine deva olacak bir çözüm bulmak imkansız."

"Kim düşlerindeki bir adamı öldürmekten sorumlu tutulabilir ki?"

"Hem kim bilir, belki farkında bile olmadan siz de bir dünya yaratmışsınızdır."

Çevrimdışı strider

  • **
  • 141
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tatlı Rüyalar - Alper Canıgüz
« Yanıtla #4 : 14 Mayıs 2013, 13:09:12 »
Beyaz Kale'yi (Orhan Pamuk) mi, Tatlı Rüyaları mı okuyayım şu bir haftada diye düşünürken bu yorumun gelmesi sonuca ulaşmamı hızlandırdı. Kitabı bitirince -haftaya- eleştirimi editleyeceğim. Gizliajans'ı okumuştum daha öncesinde (nasıl kitap okumam gerektiğini bilmediğim bir-iki yıl önce), Talı Rüyalar'ı da çok merak ediyorum. Bakalım:...

Edit:


Bol karakterli, bol isimli, bol gülmeceli bir roman... Orjinal dilinde okuyabildiğimiz için şanslıyız. Bu yazarı okumayan Türk kalmamalı bence.

İnsanların farklı bir kitap okuyacağını anlatmak için 'psiko absürd romantik komedi' yazmışlar herhalde, bunun dışında kapak idare ederdi.

Olcayto fişek ile şevket kısımları, Rüyanın öte yakası'na benziyordu bence de. Tarzları farklı, bu yüzden karşılaştırmak ne kadar doğru bilemem ama bu, daha eğlenceliydi. 

Sürekli kendini merak ettiren bir kurguya sahip. Berliozlu kısımları okuyorum ve 'Bu, Olcayto Fişekli kısımlara göre daha iyi' diye düşünüyorum. Olcaytolu kısımları okurken de bunlar daha iyi olmuş diyorum. Kısacası gittikçe daha iyi olan bir kitap.

Diyorum ya eğlenceliydi ve göndermelerle doluydu diye. Kimi yerlerde sesli güldüm. 'Muhittin'in yeri' diye bir meyhanede geçen bir konuşma:
"... Patron gelince her şeyi hazır etmezsem çok kızar."
"Hadi canım... Muhittin abi kalender adamdır."
"Muhittin abi iki yıl önce öldü. Şimdi burayı Cevdet bey işletiyor. Cevdet Bey ve oğulları..." Yazarken bir daha güldüm şimdi. 'Cevdet bey ve oğulları' Orhan Pamuk'un ilk kitabı; Cevdet bey, meyhaneyle işi olmayan, ihracatla uğraşan bir adamdır. Bir de kitabı okumadan once Pamuk'un mu bir kıtabını okuyayım yoksa bunu mu, diye düşündüğümden garip bir rastlantı oldu. [spoiler]Ne uzattim be![\gizli]
O halde git... Bundan başka dünyalar da var.